Paylaş
Aylar öncesinden Bologna’ya uygun uçak bileti olduğunu görünce hiç düşünmeden biletimi aldım ve gideceğim güne kadar heyecanla bekledim. Bir önceki seyahatimde olduğu gibi Bologna'da yine Wyndham Rewards puanlarımı kullanarak konaklamamı gerçekleştirdim. Gittiğim hemen hemen her yerde oteli olan bu zincirin bu kez konakladığım oteli Ramada Encore Bologna. Hem şehre, hem havalimanına hem de bölgedeki diğer üreticilere kolayca ulaşılabilecek bir konumdaydı. Bologna ve Emiglia Romagna turizm ofisleri de bana bu konuda çok destek oldular ve en iyi üreticileri ve restoranları gezip denememi sağladılar.
Fico Eataly World
Bologna'da ilk gün Fico Eataly World adlı yeme içme parkına gittim. Burası İtalya'ya özgü ürünlerin tüm üretim aşmasını gözlemleyebildiğiniz, onlarca restoran seçenekleri arasında tadım yapabildiğiniz ve sonsuz seçenek arasında alışveriş yapabildiğiniz dev bir tesis. Peynirlerin, etlerin, makarnaların, şarap ve yağların nasıl üretildiğini tek bir çatı altında inceleme fırsatı sunuyor. Ben tesisi gezdiren turlardan birine katıldım. 15 Euro karşılığında bu turlara katılabilirsiniz.
Pasta Bologna by Amerigo
Fico Eataly World turunun ardından burada yer alan Pasta Bologna by Amerigo adlı restoranda yemek yedim. Burası Bologna'da Michelin yıldızlı bir restorana sahip şef Alberto Bettini’nin yeni mekânı.
Yemekte Bologna mutfağının olmazsa olmaz lezzetlerinden et suyunda tortellini, parmesan dolgulu tortellini, bolonez soslu tagliatelle ve dana yanağı tattım. Dana yanağı lezzeti halen aklımda...
Caprigiani Gelato Museum
Yemeğin ardından Fico'dan ayrıldım. Bu kez İtalyanların bir başka gurur kaynağı olan Gelato'nun müzesine gittim. Burası dünyadaki ilk dondurma müzesi. Aynı zamanda da bir eğitim merkezi. Kendilerini Gelato University olarak adlandırıyorlar. Gelato müzesinde dondurmanın geçmişten günümüze olan yolculuğuna tanık oluyorsunuz.
Bologna'lı Caprigiani soyadlı iki kardeş ilk gelato makinesini üretmiş. Caprigiani şuan dünyanın en büyük dondurma makinesi üreten şirketi. Müzenin adı da bu şekilde biliniyor. Müze turunun ardından da bir gelato workshopına katılabiliyorsunuz. Workshop müzenin kafe kısmında yapılıyor. Bu kafe Caprigiani'ye ait ilk gelato kafesi. İnanılmaz lezzetli 14 çeşit gelato servis ediyorlar.
La Baita
Bologna’da bir akşam yemeğimizi bu şarkütericide yedik. İtalya’nın her yerinden salamlar, pastırmalar ve peynirlerin servis edildiği bir yer burası. Bistro şeklindeki masalarda şarküteri veya peynir tabaklarınızı sipariş edip yiyorsunuz. Menüde yer alan tabaklar İtalyan şehirleriyle adlandırılmış. Böylece o şehre özgü şarküteri ürünlerinin olduğunu anlıyorsunuz. Örneğin Parma adlı tabakta parma salamı, prosciuttosu, pastırması vs. yer alıyor. Büyük ve küçük porsiyonları var. Porsiyonlar büyük. İki kişi bir küçük şarküteri ve bir küçük peynir tabağıyla doyabilirsiniz.
Osteria Dell’Orsa
Burası Bologna’nın en popüler mekânlarından biri... Özellikle gençler ve öğrenciler tarafından tercih ediliyor. İki katlı mekân öğle vakti açılır açılmaz dolup taşıyor. Menüde yine Bologna ve bölge klasikleri, crostini ve pizzalar yer alıyor. Biz dönüş öncesi buraya uğradık ve dönmeden bir kez daha bolonez soslu taglietelle yedik.
Cafe Terzi
Bologna’da gelip de buraya uğramadan dönerseniz buraya hiç gelmemiş sayılırsınız. Burası nostaljik bir İtalyan kafesi. Dekorundan çalışanlarının kostümlerine kadar her şey nostaljik. İsmi olan Terzi bir İtalyan ailesinin soyadıymış. Garsona anlamını sorduğumuzda hemen ‘’Türk müsünüz?’’ diye sordu. Genellikle Terzi’nin anlamını Türkler soruyormuş. Biz burada İtalyan usulü kahvaltı yaptık. Yani kruvasan ve yanına da kahve.
Paylaş