Paylaş
Küçük ahşap evlerden oluşan pazarlarda satılan hediyelik eşyalar, Noel süsleri, yerel lezzetler ve içinizi ısıtan içecekler… Noel’i kutlamak veya alışveriş yapmak gerekmiyor, Noel pazarları Avrupa’nın pek çok yerinde festival havasında geçiyor ve her biri kurulduğu şehri yansıtıyor. Fakat bu zamana kadar gezdiğim, gördüğüm en masalsı Noel marketleri kesinlikle Alsace bölgesindekiler… Masallarda çizilen evleri ilk kez gerçek hayatta gördük. Hayalini kurduğumuz kurabiye evlere ilham olan ikonik Ortaçağ’dan kalma dağ evlerinin arasında kurulan bu pazarlar hem gözümüzü, hem ruhumuzu, hem de karnımızı doyurdu.
Noel’in başkenti Strazburg
İçlerinde en büyük olanı, Noel’in de başkenti diye anılan Strazburg’daki… En büyük ve en eski Noel pazarlarından biri olmasının yanına ahşap iskeletli binalarına yapılan süslemeler ve ışıklandırmalar eklenince Noel ruhu burada başka oluyor. Özellikle Le Petit France, bugünden koparıyor sokaklarında dolaşanları… Genel olarak tüm şehir, meydanlar, hatta ara sokaklar bile ışıl ışıl. Meydanında -Place Kleber- bu zamana kadar gördüğüm en büyük çam ağacı kuruluyor. Bu kadar büyük ve şaşalı olmasının artıları olduğu kadar eksileri de var bizce… Pazarlar 11 değişik noktada kuruluyor ve her birine gitme/kaçırmama çabası keyfin önüne geçebiliyor.
Kartpostal Colmar
Biraz daha küçük ve kalabalık, birkaç saatte altını üstüne getirebileceğiniz daha tatlı bir rota isterseniz gözünüzü kırpmadan gideceğiniz yer Colmar! Colmar’da elinize harita alıp nereye gitmeliyim paniği yaşamanıza gerek yok çünkü ara sokakları bile masalsı bir görsel şölen sunuyor. Daha az sayıda Noel pazarı daha küçük bir alana kurulduğu için şehir sizi ele geçiriyor. Kaçırmayacağınız ve kaçırılmaması gerekenler arasında Le Petit Venice var, Ren Nehri kenarına kurulu rengârenk evleriyle şehrin en popüler noktalarından biri. Burada nehir kenarı bir kafede oturabilir veya nehirde küçük bir motor turuna çıkabilirsiniz. Mutlaka rengârenk evlerin önünde kartpostallık bir hatıra fotoğrafı çektirmelisiniz.
Küçüldükçe güzelleşen Eguisheim, Kaysersberg, Riquewihr ve Ribeauville
Alsace bölgesinde mutlaka görülmesi gerekenlerden… Biz arabayla olduğumuz için bazılarında iki-üç saat kalsak da hepsine uğramaya çalıştık ve şuna uğramasak da olurdu dediğimiz olmadı! Hepsinde aynı kurabiye evler, aynı ışıltı ve ruh var. Sadece daha küçük bir alanda olduğu için daha yoğun hissediliyor. Tek dezavantajları eğer alışveriş yapmak veya akşamında Michelin yıldızlı bir restoranda yemek isterseniz buralarda bulamazsınız. Hepsinin ayrıştığı noktalar var ama en belirgin olanı Ribeauville’da Ortaçağ kılık kıyafetleri içinde o zamanki ritüellerle kutlamaları! Size sıcak çikolatanızı veren de yanınızdan yürüyen de Ortaçağ’dan gelen biri olabilir.
Neler yemeli ve içmeli
Noel bisküvileri (breedele), fondue, zencefilli ekmek (pain d’epices), tart flambee, kaz ciğeri, krep ve belki daha adını bilmediğim onlarca yerel lezzeti taze taze yiyebilirsiniz. İçinizi ısıtmak için mutlaka sıcak çikolata ve sıcak şarap! ‘Vin Chaud’ doğru okuyabilmek (sanıyorum vaşouv) biraz zamanımızı aldı ama Alsace bölgesinin şaraplarından yapılan sıcak şarabı içmeden dönmeyin…
Noel pazarları kasımın son haftası başlıyor ama özellikle aralıkta turist akınına uğruyor. Alsace bölgesine en kolay Strazburg veya Basel’den ulaşabilirsiniz. Biz araba kiraladığımız için hem en pahalı döneminde daha şehir dışında uygun fiyatlı yerlerde kalabildik hem de istediğimiz şekilde gezebildik. Araba kiralamanın en büyük eksisi park edecek yer bulmak… Arabayı tercih etmeyenler Noel döneminde Christmas shuttle veya otobüslerle gezebilirler. Tren ise özellikle grup halinde gezenler için avantajlı olabilir çünkü günlük grup bileti indirimlerinden faydalanabilirler.
Noel pazarları ve köyleriyle ilgili daha detaylı bilgi için tıklayınız...
Instagram: @elvin
Youtube: Elvin Levinler
Paylaş