Kırklareli’de keşfedilmeyi bekleyen cennet… Burada insanlar misafir, doğa hâlâ ev sahibi
Bugünlerde hepimizin aklı başka yerlerde. Çıkartıp eski seyahat fotoğraflarımıza bakıyoruz sık sık. Ortalık düzelince, kısıtlamalar kalkınca nerelere gideceğimizin hayalini kuruyoruz. Korona salgını nedeniyle evlere kapandığımız, dış dünya ile dijital bağlantının kişisel ve profesyonel yaşamımızı belirlediği bir dönemde doğanın içinde yer almak, insanlardan ve risklerden uzak kalmak en yaygın tutku. Ben de sık sık nefes almak, özlediğim seyahatlerimde bulduğum kendime yakınlaşmak için özel mekânlar arıyorum. Böyle bir arayış içindeyken yolum güvenli, sakin, doğa dostu harika bir yere düştü.
İSTANBUL’A YAKLAŞIK 3 SAAT
Kırklareli’nin Vize ilçesinde bulunan ‘Nefes Mekan’, günlük stresten biraz uzaklaşıp kendini bulmak isteyenler için tam bir cennet. İstanbul’a iki buçuk saat uzaklıkta doğanın modernite ile dans ettiği görsel bir şölenin içindeki kurulan Nefes Mekan, bulunduğu konum sayesinde mistik havasıyla oldukça etkileyici. Nefes Mekan, dört yönden Istranca Ormanları ile çevrili, sekiz dönümlük bir alanda kurulu. Arazinin yaklaşık üç dönümü Nefes Mutfak için kendi ürününü yetiştirmek üzere işleniyor. Ahşap evler var. Yani, her bir müşteriye tahsis edilen odalar müstakil bir ev formunda ve kendine özgü teras balkonları ile tasarlanmış. Her bir evin terasından ayrı manzara var.
KONFOR VADEDERKEN DOĞADAN UZAKLAŞMAMAK
Doğada olmak ile konfor arasında hep keskin ve bıçak sırtı ilişki vardır. Burada konfor vadederken doğadan uzaklaşmamak, doğaya davet ederken konfora dalıp doğal olanı zedelememek gibi bir ince çizgiyi yakalamışlar. Akşam günbatımına yakın vardığımda hissettiğim huzurun tarifi yok. Şehrin kalabalığından çıkıp yaklaşık üç saat sonra böyle bir yerle karşılaşmayı hiç beklemiyordum. Ben eşyalarımı bırakıp kısa bir dinlenmeden sonra dışarı çıktığımda ise her bir ahşap evin önünde yakılmış ateşle karşılaştım. Açıkçası bu kadarını beklemiyordum. Her şey o kadar ince ince düşünülmüş ki… İki gün boyunca huzur buldum. Bol bol okudum ve nefes aldım.
Çok tanıdık bir öyküsü var Nefes Mekan’ın. İki kentli, biri uzun yıllar medyada yönetici Ramazan Kurnaz ve eşi mimar Esin Kurnaz kafa kafaya vermişler ve harika bir konsept ortaya çıkmış.
Yorulmuşlar kentte tıpkı bizler gibi. Çalışmak, üretmek, paylaşmak gibi keyif aldıkları şeylerden değil de trafikten, kentsel kirlenmeden, ilişkilerin yozlaşmasından yorulmuşlar. Ve karar vermişler hayatlarına yeni bir nefes getiren bu mekanı yaratma konusunda. Kafalarındaki araziyi tam iki yıl aramışlar. Bulduktan sonra da “Önce kendimiz yaşadık, öğrendik ve öğrenmeye devam ediyoruz” diyorlar. Zaman zaman etkinlikler de düzenleniyor. Kısıtlamaların el verdiği şekilde düzenlenen temalı geceler, profesyonel koçlar eşliğinde keyifli faaliyetler de yapılıyor burada. Mekanda bizler misafir, doğa hâlâ ev sahibi. Salgından kaçıp doğaya sığınmak, derin nefes almak isteyenler için İstanbul’a yakın olağanüstü bir yer Nefes Mekan. 
Bazı yerler var ki buraya kadar gelmişken görmeden gidilmemesi gereken yerleri barındırır. Etrafındaki Beğendik Köyü, Kıyıköy Plajı, Balkaya Köyü, İğneada Löngözü, Cehennem Şelaleleri, Dupnışa Mağarası, Istranca Dağları gibi doğal alanları bizi bambaşka bir dünyaya davet ediyor.
Kıyıköy Deniz Feneri, Vize Kalesi, Aya Nikola Manastırı, Babaeski Köprüsü gibi tarihi yapılar da bugünün güçlüklerinden uzaklaştırıyor, tarih iştahınızı tatmin ediyor. Siz de bu salgın ortamında hijyenik, sağlıklı yiyecekler sunan, size ve ailenize nefes aldıracak yerler arayışı içindeyseniz bu mekanı denemenizi tavsiye ediyorum.
