Sömestirde başkente gidiyoruz

Lorin’in kreşle birlikte okulda bu sene 3’üncü yılı. 3 senedir öğretmenleri ve arkadaşlarıyla tüm bayramları kutluyor, 10 Kasım’da törenlere katılıyor. Ama ilk defa bu sene Atatürk hakkında daha çok bilgi sahibi oldu ve inanılmaz heyecanlı. Her gün eve geldiğinde “Atatürk Selanik’te doğmuş anne”, “Ablasının adı Makkube’ymiş biliyor musun” gibi türlü bilgileri bana aktarıyor (Ve Makbule’yi yanlış yazmadım). “Anıtkabir’de uyuyormuş Atamız, gidelim oraya” deyip duruyor. “Dolmabahçe’de arabası varmış, saat 9’u 5 geçe ölmüş, Atatürk’ü gördün mü sen anne” de diğer sohbetlerinden. Hal böyle olunca onun heyecanı beni de sardı. En son Anıtkabir’e gittiğimde ben de çocuktum. Lorin’le birlikte gitmek benim için de duygu yüklü güzel bir seyahat olacak. Hızlı trene binmek, Aslanlı Yol’dan geçmek, ‘hazır ol’da hiç kıpırdamadan duran askerlere selam vermek ilk hayalimde canlananlar.

Ancak günübirlik mi gitmeli, nerede kalmalı, orada ne yemeli ne içmeli, hatta gitmişken nereleri görmeli gibi birçok soru var kafamda. Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi önemli yerlerden biri. Müzede Atatürk’ün özel eşyasının sergilendiği bir bölüm var, Lorin’in buradan çok etkileneceğini düşünüyorum. Atatürk’ün çalışma odasını ve özel kitaplığını bu yaşımda yeniden görmek de benim için çok güzel olacak. Çocukken gittiğim ilk Meclis binasını gezmek de anlamlı olacaktır. Kelime Müzesi ve Kuğulu Park ziyaretleri de çocukları mutlu edecektir diye düşünüyorum. Seyahati tam olarak planlamadan önce çocukla Ankara’da neler yapılır diye Hürriyet Cumartesi ekinde ‘Çocukla Hayat’ yazılarını da birlikte yazdığımız Gülay Barbaros Altan’dan öneriler istedim. Siz de bizim gibi 17 Ocak 2025 son ders zili çaldığında iki haftalık tatil boyu yollara düşecekseniz işte anlattıkları; listelerimizi hazırlamaya başlayalım.

Kale ve etrafında bir gezinti

Tarihi Ankara evlerinin arasındaki arnavutkaldırımlı sokaklardan yürüyerek Ankara Kalesi’ne çıkın. Hititler tarafından 3 bin yıl önce yapılmış. Bizans döneminde yenilenmiş. Kalede 24 ahşap sütun üzerinde yükselen Ahi Şerafettin Camisi’ni ziyaret edin. 1289’da yapılan cami ‘Anadolu’nun Orta Çağ Dönemi Ahşap Direkli ve Kirişli Camileri’ adıyla UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girdi.

Kalenin ana giriş kapısından çıkıp Bedesten ve Kurşunlu Han’ın ev sahipliği yaptığı Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ni gezin. Taş devrinden klasik döneme yüzlerce paha biçilmez eser burada sergileniyor. Atatürk’ün emriyle açılan müzede Kibele heykeli, Mısır Kraliçesi Nefertiti’nin Hitit Kraliçesi Pudahepa’ya yazdığı mektup gibi çok ilginç eserler var. Ayrıca Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin yakınında Çengelhan ve Safranhan’da kurulu Rahmi Koç Müzesi’ni de gezebilirsiniz.

Eğer bir mola verecekseniz kalenin karşısındaki Pilavoğluhan Çarşısı’na uğrayın. İçerideki hediyelik eşya dükkânları ve kafelerde soluklanın.

Ata’ya saygı

Ankara’da yapılacak en duygulu ziyaret büyük-küçük tüm ziyaretçileri etkileyen Anıttepe’deki Atatürk’ün ebedi istirahatgâhı olacak. 750 bin metrekarelik bir alanı kaplayan Anıtkabir’i sindirerek ve ağır ağır en az yarım günde gezmenizi öneririm. Tandoğan Kapısı’ndan girerseniz yemyeşil dev bir park karşılayacak sizi; Barış Parkı.

“Yurtta barış, dünyada barış” diyen büyük liderin mezarına giden yoldaki bu parka dünyanın her yerinden çeşitli ağaçlar gönderilmiş. 104 ayrı türden 50 bin kadar ağaç, çalı, bitki var. Yaklaşık 500 metre sonra İstiklal ve Hürriyet kuleleriyle 3 kadın ve 3 erkek heykellerinin arasından geçerek Aslanlı Yol’a ulaşacaksınız. 24 Oğuz boyunu temsil eden 24 aslan. Mimarlar Emin Onat ve Orhan Arda’nın tasarladığı bu olağanüstü anıtın her taşı düşünülerek ve derin bir anlam ifade edecek şekilde yerleştirilmiş.

Hitit aslanlarından esinlenen aslanları Mimar Sinan’ın Kayseri’deki köyünden getirilen taş ustaları yapmış. Bu aslanlar oturur vaziyette ve saldırgan değiller çünkü barışı temsil ediyorlar. Aslanlı Yol’daki taşların arasında çimenler var, takılmamak için önünüze bakarak yürümelisiniz. Bunun amacı, tüm ziyaretçilerin Atatürk’ün manevi huzuruna başlar önde, yavaş, sakin bir saygıyla girmeleri.

Yolun iki yanında ardıç ağaçlarından doğal bir çit var. Yürürken son ana kadar mozoleyi görmeyin diye yerleştirilmiş. Aslanlı Yol geniş bir meydana açılıyor. Mozoleyi gördüğünüzde ihtişamıyla çarpıyor. Meydanın solundaki merdivenlerden çıkıp içeri girmeden önce kapının iki tarafındaki kitabeleri okuyun; Atatürk’ün ‘Onuncu Yıl Nutku’ ile ‘Gençliğe Hitabe’si...

Mozolenin içinde tavandaki Anadolu motifli mozaikler altın. Atatürk’ün mezarı, Türkiye’nin her şehrinden gelen topraklarla dolu kapların ortasındaki mermer blokun altındaki odada. Yekpare mermer Osmaniye’den gelmiş, 40 ton ağırlığında, vişne rengi. Kolonlarla çevrili salonda mozolenin karşısındaki açık pencere Çankaya’ya bakıyor.

Anıtkabir’de Atatürk ilkeleri ve Kurtuluş Savaşı’nı temsil eden 10 kule var; Hürriyet, İstiklal, Mehmetçik, Müdafaa-i Hukuk, Zafer, Barış, 23 Nisan, Misak-ı Milli, İnkılap, Cumhuriyet... Her kulenin içinde bir sergi var; Atatürk’ün otomobilleri ve naaşının taşındığı top arabası gibi çok özel parçaları kulelerde görebilirsiniz. Ayrıca Misak-ı Milli Kulesi’nden Anıtkabir Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi’ne girebilirsiniz. Müzede kendisine ait eşya, kitapları ve balmumu heykeli sergileniyor.

Biri Türkçeye biri annelere adanmış

Yazar Şermin Yaşar’ın iki yıl arayla Ankara’ya kazandırdığı iki müze: Kelime ve Anne müzeleri... Çocuklu gezilerde her ailenin görmesini öneriyorum ikisini de. Kelime Müzesi, Türkçenin söz varlığını sanatla, görsel tasarımla, duygularla harmanlayıp sergiler ve enstalasyonlarla ziyaretçilerine deneyimletiyor. Alt katta kökler, giriş katında kelimeler, üst katta da cümlelerle ilgili sergi alanları var. Pek çok sanatçının eserlerinin sergilendiği müzede, İranlı bir sanatçının, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğraflarından yaptığı üçboyutlu dijital heykel dikkat çekici.

Ziyaretçilerini ‘anne evi sıcaklığıyla karşılayan’ Anne Müzesi’ndeyse geçmişten bugüne annelerin kullandığı ve anneliği simgeleyen eşya, objeler, anneliğin değerine dikkati çeken sanatsal çalışmalar, tablolar ve heykeller sergileniyor. İbrahim Balaban, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Fikret Otyam, Abidin Dino ve daha pek çok isme ait tablolar; Burhan Alkar, Metin Yurdanur, Jale Yılmabaşar, Hüseyin Gezer gibi isimlere ait heykel ve seramik eserleri görebilirsiniz. Salonlardan birinde 50’den fazla ülkeye ait anne-bebek oyuncakları sergileniyor. Hepsinin altında o ülkenin dilinde ‘anne’ yazıyor.

Ulus

Ankara Etnografya Müzesi

Cumhuriyet hatıraları

Ulus semti sınırlarında Cumhuriyet’in ilk yıllarına şahitlik etmiş önemli yapıları görebilirsiniz. Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak kullanılan Atatürk’ün kurtuluş mücadelesini yönettiği ilk parlamento binası ve yanındaki 2. Meclis binasındaki Cumhuriyet Müzesi... Ulus Meydanı’nda, kaidesi Arap alfabesiyle yazılmış bir Atatürk heykeli var. Bunun nedeni heykelin harf devriminden önce yapılması. Meydandan yürüyüş mesafesindeki Ankara Etnografya Müzesi’ni de listenize ekleyin. Türkiye’nin ilk müze binası, aynı zamanda en zengin ve en büyük etnografya müzesi. Geleneksel Türk giysilerinden çinilere, seramiklerden halı ve kilimlere binlerce eser sergileniyor.

İstanbul’dan 4,5 saat sürüyor

Ankara’ya gitmenin en hızlı yolu yüksek hızlı tren; Söğütlüçeşme’den binebilirsiniz. Yolculuk İstanbul’dan 4,5 saat sürüyor. Ankara Tren Garı’na ulaşınca 10 dakika yürüyerek Anıtkabir’e gidebilirsiniz
ya da Cebeci-Emek dolmuşuna binebilirsiniz. Kuğulu Park için Maltepe Metro İstasyonu’ndan Kızılay’a ulaşabilir, oradan otobüsle Kavaklıdere’ye geçebilirsiniz. Anadolu Medeniyetleri Müzesi ve Kelime Müzesi de tren garına 10 dakikalık yürüme mesafesinde.