Türkiye’de inanç turizminin bir sürü ilginç adresi var. Edirne ve Konya en popüler olanları ama Anadolu birçok köşesinde ilginç sürprizler saklıyor. Yaşadığınız yer neresi olursa olsun, Türkiye’nin her köşesinde görülecek çok sayıda kutsal mekân var.
O yüzden yakın yerlere yapacağınız seyahatlerde bile inanılmaz eserlerle buluşmanız mümkün. İşte Ramazan ayında ziyaret etmeniz gereken kutsal mekânlar...
Boğaz’ın incileri
8,500 yıllık İstanbul, İslam tarihinin müthiş cevherleri ile dolu. Yaz sıcaklarına serinlik katacak şehrin ve Boğaz’ın güzellikleri arasına serpiştirilmiş pek çok dini mekân var. Gelin İstanbul’ un az bilinen özel mekânlarını keşfedelim. ‘Gizli hazine’ denilen ama ‘gizli’ kalmaması gereken Karaköy Yeraltı Camii ile başlayalım.
7. yüzyıldaki Arap kuşatması sırasında şehit düşen Vehb Bin Hüseyre ve Süfyan B. Üyeyne’nin gömüldüğü yere yapılan cami Bizans döneminde Haliç’in girişinde bulunan zincirin bağlandığı kuleymiş. Biraz ileride Perşembe Pazarı’ndaki iş yerlerinin arasına sıkışan Arap Camii ise müthiş bir eser.
Eski bir Katolik kilisesinin yerinde bulunan cami ahşap işçiliği ile göz kamaştırıyor. İstanbul’un ‘Art Nouveau’ mimari üslubunda yapılan tek türbesi olan Beşiktaş’taki Şeyh Zafir Türbesi Avrupa’nın bir şehrinden getirilip buraya kondurulmuş gibi.
Mimarı Raimondo d’Aronco adeta dantel gibi işlemiş bu eseri.
Yahya Efendi’den Telli Baba’ya
Sonra Çırağan Sarayı’nın arkasındaki tepeden Boğaz’a hükmeden Yahya Efendi Türbesi’nde soluklanalım. Yahya Efendi, Kanuni döneminde yaşamış. Türbesi hem huzur veren atmosferi hem de şahane manzarası ile görülmesi gerekenlerden biri.
Türbenin altındaki Balyan Ailesi’nin yaptığı Küçük Mecidiye Camii ise şehrin gizli kalmış mücevherlerinden biri.
Merak edenler için söyleyeyim, Büyük Mecidiye Camii ise Ortaköy Camii olarak bildiğiniz ve Boğaz’ın en çok fotoğraflanan yapılarından biri. İkisini de Dolmabahçe Sarayı’nı yaptıran Sultan Abdülmecid inşa ettirmiş.
Ardından Telli Baba’ya gidelim, oradan da bir tekne ya da vapurla karşıya geçip Beykoz’un tepesinde, 198 metre yükseklikte bulunan Yuşa Baba’nın türbesini ziyaret edelim.
Kanlıca İskelesi’nin hemen arkasında Mimar Sinan’ın az bilinen Gazi İskender Paşa Camii var, orada mola verdikten sonra Üsküdar’a devam edip, şehrin en güzel camilerinden bazılarını bünyesinde barındıran semtteki Mihrimah, Yeni Valide, Şemsi Paşa, Rum Mehmed Paşa, Ayazma camilerini ziyaret edelim.
Zarafetine ve muhteşem çinilerine tüm dünyanın hayran kaldığı Çinili Camii ve Atik Valide camilerini de programa ekleyelim. Son olarak da Aziz Mahmud Hüdayi Efendi Türbesi’ni ziyaret edelim.
Şehirde keşfedilmeyi bekleyen ve adları fazla bilinmeyen o kadar çok cami var ki. Küçük Ayasofya, Kılıç Ali Paşa, Hekimoğlu Ali Paşa, Davud Paşa, Piyale Paşa, Eski İmaret, Fenari İsa, Fethiye, Sinan Paşa, Kadırga’daki Sokullu Mehmed Paşa, Şah Sultan, Takkeci İbrahim Ağa, Zal Mahmud Paşa’yı görülecekler listenize ekleyin derim.
Anadolu’nun cevherleri
Ramazan’da farklı illere de turlar düzenleniyor. Konya, Edirne, Bursa gibi yerlerde ve başka illerde Ramazan ayı için gidilebilecek pek çok farklı mekân var.
UNESCO’nun Dünya Kültürel Mirası Listesi’nde bulunan Sivas Divriği’deki Ulu Cami, Amasya’daki Bayezid Camii, Beyşehir’deki Eşrefiye Camii, Mardin’deki Kasımiye Medresesi, Erzurum’daki Yakutiye Medresesi bu ülkedeki zengin dini ve kültürel miras içindeki yerlerden sadece birkaçı.
Bu mekânların kültürel, tarihi ve İslami açıdan farklı önemleri var.
Selçuklu ve Osmanlı Camileri Konya’yı camileri olmadan düşünmek mümkün değil. Hem Selçuklu hem de Osmanlı döneminde yapılan çok sayıda cami var kentte. Eğer cami mimarisine meraklıysanız, ziyarete Alaeddin Camii ile başlayabilirsiniz.
Anadolu Selçukluları döneminde yapılan Konya’nın en büyük ve en eski camisi.
13. yüzyıldan kalma İplikçi, Sahip Ata, Sadrettin Konevi camilerini de listenize ekleyin. Konya’daki en etkileyici dini yapılardan biri de taşıdığı manevi değer itibariyle Şems-i Tebrizî Camii ve Türbesi; Şems Parkı’nın içinde yer alıyor.
Osmanlı döneminden kalan camiler içinde ise klasik Osmanlı mimarisinin izlerini görebileceğiniz Selimiye Camii dikkat çekiyor. 2. Selim’in Konya Valisi olduğu yıllarda yaptırdığı cami, Mevlana Müzesi’nin hemen yanında yükseliyor.
Osmanlı’dan kalma en büyük dini yapı ise Kapı Camii. Konya’nın ortasında tüm görkemiyle yer alan Aziziye Camii ise çarşısının ortasında yükseliyor.
Selçuklu vezirlerinden Emir Celâleddin Karatay’ın yaptırdığı eski Karatay Medresesi, şimdi Çini Müzesi. Eskiden öğrencilerin dini eğitim gördüğü odalarda dolaşıp Selçuklu çinilerinden gözlerinizi alamazken, onları yaratan ustaların yeteneklerini takdir edeceksiniz. Üst kısmı yıldırım kurbanı olan İnce Minare’nin ahşap ve taş kabartmalarını hayranlıkla inceleyin.
Edirne’deki Sinan’ın ustalık eseri
Edirne’deki Selimiye, Mimar Sinan’ın ustalık dönemi eserlerinden ve bir dünya mirası… Mutlaka görülmesi gereken bir şaheser. Paha biçilemez çinileri de muhteşem. Şehre özgü bez bebeklerden, meyve sabunlarından alın. Meriç, Arda ve Tunca nehirleri manzaralarının canınıza can katmasına izin verin.
Bunlarla yetinmeyin, şehri bir de Sinan’ın elinden çıkan Yanlızgöz Köprüsü’nden seyredin. Türk İslam Sanatları Müzesi ise küçük ancak çok keyifli; zaman ayırdığınıza pişman olmazsınız. 1414 yılında tamamlanan Eski Cami, Osmanlı’dan günümüze ulaşan en eski mimari eserlerden biri.
Üç Şerefeli Cami, adını her biri farklı tarzda inşa edilmiş üç şerefeden alan görkemli bir yapı. Selimiye’nin kuzey batısında bulunan 1435 tarihli Muradiye Camii, özellikle içindeki olağanüstü İznik çinileriyle çok etkileyici. 1484 - 88 yılları arasında inşa edilen ve müthiş bir dinginliğe sahip olan 2. Beyazıt Külliyesi, küçük bir sağlık müzesi ve sanat galerisi de barındırıyor.
Bursa’nın sembolü 20 kubbeli cami
Bursa’yı keşfetmeye merkezden, Ulu Cami’den başlayın. 1400’lü yıllarda Sultan I. Bayezid’in yaptırdığı camide tek kubbe yerine yirmi kubbe var. Anlatıldığına göre, Bayezid yirmi cami yaptırma sözü vermiş, bakmış olmuyor onun yerine yirmi kubbelisini yaptırmış.
Caminin içi birbirinden güzel hat örnekleriyle süslenmiş, tam ortasında çok hoş bir şadırvan var. Ulu Cami’nin yanında İstanbul’daki kadar turistik olmayan hala yerel tatlar taşıyan bir Kapalı Çarşı bulunuyor, onun bitişiğinde ise birbirinden şık ipeklileri bulacağınız Koza Han.
Bursa’da Osmanlı döneminden kalma çok güzel eserler var. Muradiye ve Yeşil Cami bunlardan sadece ikisi! Yeşil Cami, Sultan I. Mehmed zamanında 1424 yılında yaptırılmış, ortasında küçük bir şadırvanı, ibadet alanının yan tarafında odaları ve üst katında padişah ve ailesi için sultan mahfili bulunan, adı üzerinde yeşil çinilerle bezenmiş bir eser. Yanındaki turkuaz çinilerle süslenmiş Yeşil Türbe ise I. Mehmed ve ailesinin gömüldüğü yer.
Mardin’e gidin. İnsanlık tarihinin en önemli şehirlerinden olan bu bilge kentte diğer dinlerle kardeşçe birlikte olmanın huzurunu yaşayın. Peygamberler şehri Şanlıurfa’ya düşürün yolunuzu.
Balıklı Göl ve hemen yanındaki Rızvaniye Camii’nin muhteşem görüntülerini seyredin. Güvercinlerle arkadaş olun. Bedesten’in otantik ortamını solurken kendiniz ve sevdikleriniz için keyifli alışverişler yapın.
Bakırcılar Çarşısı’ndaki ustalarla sohbet edin, hayatınıza yeni dostlar katılsın. Ramazan’ı sadece bir ibadet ayı olarak değil yaşadığınız ülkeyi keşfetme ayı olarak da değerlendirin.
Bu topraklarda doğduğunuz için ettiğiniz şükür duaları bu dini mekânların kubbelerinde çınlayarak gökyüzüne ulaşacak.