Paylaş
Yaz aylarında sıcaklığın artması ile birlikte vücuttan ter ile öncelikle sıvı, potasyum ve sodyum gibi birçok mineral kayıpları olur. Su vücudumuzda, cildin nem ve elastikiyetinin düzenlenmesinde metabolik olaylarda, vücut ısısının dengelenmesinde, vücuttan zararlı maddelerin uzaklaştırılmasında görev alır.
Vücutta fazla su kaybı sonucunda hipotansiyon, dehidratasyon, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemleri baş gösterir. Ayrıca ter ile kaybedilen minerallerinde yerine konulması açısında ayran ve soda tüketilebilir. Yaz aylarında sporla beraber daha fazla su kaybedileceğinden, sporda su içmek için susamayı beklememek gerekmektedir. Kilogram başına 30 cc su tüketilmelidir.
Sebze ve meyve bolca tüketilmelidir
Özellikle yaz aylarında sebze ve meyve bolca bulunmaktadır. Lif içeriklerinden dolayı tok tutarlar ve kan şekerini stabilize ederler. Günde 5 porsiyon sebze ve meyve mutlaka tüketilmelidir. Yaz aylarında kırmızı ve mor meyvelerin çeşidi de artmaktadır. Çok ciddi antioksidan içeriği olan bu besinler (karadut, çilek, kiraz, ahududu, böğürtlen, yaban mersini, mürdüm eriği, kızılcık), vücudumuzdan toksinleri atmada yardımcı olmaktadır. Anti karsinojenik, antiinflamatuar olan bu meyveler, vücudumuzu serbest radikallere karşı korumaktadır. Yeşilbiber, maydanoz, dereotu, tere, semizotu gibi posa içeriği yüksek yeşil sebzeler de ödem atıcı etki göstermektedir. Yaz aylarında sıcak havaya bağlı oluşan ödemin atılmasında yardımcı olmaktadır. İçerdiği omega 3 sayesinde dejeneratif hastalıklara karşı koruyucudur.
Sıcakların artmasıyla beraber besinlerde seçici davranmak gerekmektedir. Yağlı ve karbonhidratlı besinlerin sindirimi daha zor olacağından yerine barbunya, börülce, enginar, semizotu, mantar gibi sebzeleri ve kuru baklagilleri seçmek, hem bitkisel proteini arttırır, hem de lif içeriğinden dolayı barsak hareketlerini arttırır. Yağlı kızartmalar yerine ızgara et/balık/tavuk ve zeytinyağlı sebzeler seçilmelidir. Pirinç pilavı ve makarna yerine de bulgur pilavı ya da karabuğday pilavı tercih edilmelidir.
Süt grubu olarak, soğuk ayran ya da kefir tüketimi, barsak hareketlerini düzenleyecektir. Naneli ve dereotlu bir cacık, protein, kalsiyum ve potasyum ihtiyacımızı karşılayacaktır. Bulgurlu ve nohutlu bir soğuk çorba, hem serinletici hem de tok tutucu bir özelliğe sahiptir. İçine eklenen taze naneyle beraber hem ferahlatır, hem de C vitamini kapasitesini arttırır.
Paylaş