Paylaş
Sevgili Damla Stüdyodan Canlı EP projenin ortaya çıkma hikayesini öğrenebilir miyiz?
Benim için dönüm noktası olan bir olay aslında EP'nin üretim süreci. 3 Şubat'ta
yayımladığımız ilk EP'm ‘Stüdyodan Canlı’, 4 canlı performanstan oluşuyor, biri de bir cover. Hepsinin kaydını tek günde aldık. Hem de hem ses hem görüntü kaydı. Çok zorlayıcı ama unutamayacağım bir gün oldu. Emeği geçen herkese buradan da teşekkür ederim. Yayın aşamasında da maalesef kimsenin başına gelmesini istemeyeceğim bir problemle karşılaştık. Sistemsel bir hatadan dolayı şarkılar albüme yanlış yüklendi ve EP aslında çıktı ama çıkmamış gibi oldu. Biraz elimizi kolumuzu bağlayan bir bekleme sürecine girdik, tüm planlama altüst oldu ve gafil avlandık maalesef. Ama bu da çözüldü ve şimdi artık tüm dijital platformlarda yayında. Hem hayal kırıklığını hem heyecanı ve mutluluğu bu kadar yoğun yaşadığım bir proje daha önce olmamıştı.
“Türler ve seneler arası müzik yapmayı özgürleştirici buluyorum” yaklaşımını biraz daha açar mısın?
2017 yılında yayımladığım ilk şarkı olan ‘Biber’ ile aslında tatlı, soft köşelere sahip bir sound’u dinleyici ile buluşturmuş oldum. Üretim odaklı ilerleyen yolculuğumda, o soft köşelere sahip sound’ları seviyorum ama son zamanlarda kendimi anlatırken daha elektronik altyapılı, synth pop tarzlarında bir yola da girdim. İkisini de içimde ve şarkılarımda yaşatmayı hedefliyorum.
Keyfin Bilir’de sorunlu bir hikayeyi, negatiflikleri geride bırakıp yol alan bir kadın var. Bu şarkıyı yazan bir kadın olarak şu an sorunlu hikayelerden çıkmaya çalışan kadınlara ne söylemek istersin?
Bir kadın olarak, çoğu zaman hikayelerin kadın tarafını anlatıyorum aslında. ‘Elim Kaydı’ gibi muzip bir hikayeyle de, ‘Veda’ gibi hüzünlü bir hikayeyle de müzikte ve hayatta kadının bazen cesur, bazen hüzünlü, bazen aşık, bazen de kararlı varlığını yansıtan şarkılar yazmayı seviyorum. Kadın olarak hayattaki ortak derdimiz dilediğimiz gibi sesimizi duyurmak. Ben de bunu başarabilmek niyetindeyim. Geçen sene yayımladığım ‘Tam Zamanında’, ‘Ben Anlarım’ ve ‘Keyfin Bilir’ üçlüsüyle de oluşturmaya çalıştığım ana tema buydu aslında. Her şeyin bir zamanının olduğunu, herkesin yaralanabileceğini ve nihayetinde kendi gücünü bulabileceğini anlatmak istedim.
EP’de bir de bir Sezen Aksu şarkısı Seni Kimler Aldı yer alıyor. Birçok şahane Sezen Aksu şarkısı arasından bu şarkıya seni çeken ne oldu?
Seni Kimler Aldı, canlı performans kayıtlarından oluşan albümüme dahil etmek istediğim çok özel bir şarkı oldu. 80'ler ve 90'larda, kadın dilinden ve kalbinden yazılmış en iyi şarkılar Sezen Aksu'dan çıkmış ve türler ve ile seneler arası Blended-Pop yolculuğumda, kendimi en iyi ifade ettiğim şarkılar da Sezen Aksu'ya ait. Seni Kimler Aldı da bir ağıt gibi içime işleyen en özel şarkısı ve yayınladığım ilk cover olduğu için de çok heyecanlıyım. Beni çok heyecanlandırıyor.
Canlı kayıt yapmakla ilgili bize neler söylemek istersin? Zorluğu, güzelliği… hakkında
Aynı anda hem görüntü hem ses kaydını almak, bunu tek bir güne sığdırabilmek ve sonucundan memnun kalmak zorlayıcı bir deneyimdi. Ama bu ancak bu prodüksiyonu birlikte kotardığımız GTR Müzik, Back On Stage ekibi, menajerim Ayşegül Kumova ve harika müzisyenler Ekin Bilgin, Korcan Ulusoy, Ece Aksoy, Tarkan Tekyıldız ve Mert Can Selçuk olmasa olmazdı.
Blended-pop türünde üretim yapmayı seviyorsun. En çok hangi türleri, yılları, dönemleri harmanlamayı seviyorsun?
2017'de çıktığım müzik yolculuğunda müziğim zamanla etnik pop tınılarından elektronik altyapılı, sözlerimin daha cesur olduğu bir yere evrildi. Türler ve seneler arası müzik yapmayı özgürleştirici buluyorum, buna da ‘blended-pop’ diyorum. Aslında bu daha önce bahsettiğim daha nostaljik, soft köşeli ve daha cüretli bir Damla'nın birleşmesi. Kendimi en yakın hissettiğim 90'lar Türkçe pop ile 80'ler synth pop sound’ları diyebilirim.
Damla seni biraz daha yakından tanıyabilir miyiz? Müzikle olan bağın nerde nasıl başladı?
İlköğretim ve lise yıllarımda müzik teori ve şan dersleri aldım. Yan flüt ve okulun caz bandosunda alto saksafon çaldım. Koroda ve çeşitli müzik gruplarında vokal olarak okulumu birçok platformda temsil ettim. Daha sonra üniversitede görsel iletişim tasarımı eğitimi aldım okudum ve sinema dalında çalıştım. Fakat müzikle bağım ise küçüklüğümden beri bu yana hiç kopmadı. Günlük tutarak başladığım yazma serüvenim önce senaryolara olan ilgim, oradan hikayelere ve daha sonra şarkı sözlerine dönüşmüş oldu. İlhamım kendi yaşadıklarımın bende bıraktığı hislerle, bir filmden, bir kitaptan, başka bir şarkıdan, bir fotoğraftan bana geçen hislerin birleşimi diyebiliriz.
Paylaş