Paylaş
Emily McLaughlin, bebeğini dünyaya getirdikten üç gün sonra eşi ve yenidoğan kızıyla New York’taki evine döndü. Emily 32 yaşında oldukça formda ve sağlıklıydı. Sorunsuz bir hamilelik geçirmişti. Ancak eve döndükleri ikinci gün kızını emzirirken Emily’nin başında deyim yerindeyse bir ‘şimşek çaktı’.
Şakağındaki acı onu dizlerinin üzerine çöktürdü. Dayanmaya çalıştı ama bir türlü geçmiyordu. O akşam Emily doktorunu aradı; düşük riskli ve normal kan basıncına sahip olduğu için dinlenmese ve sıvı alması önerildi.
Washington Post’a konuşan Emily, “Sonra o gecenin ortasında, ben hala zayıflatıcı bir acı içindeyken, görüşümde koyu lekeler uçuşmaya başladı. Kocam beni aceleyle hastaneye götürürken bana birkaç basit soru sordu: Doktora haber verdin mi? Mide bulantın nasıl? Cevaplarım önce ağır çekimde geldi, sonra kekelemeye dönüştü ve sonunda durdu. Hastanede yapılan acil beyin taramasında sağ frontal lobda -yönetici işlevlerin, yaratıcılığın ve duyguların olduğu bölgede- beyin içi kanama tespit edildi” dedi ve o anları şöyle anlattı:
“Hatırladığım bir sonraki şey, yakındaki bir hastanenin Nöro Yoğun Bakımında uyandığımdı. Sol tarafım felçliydi, gülümseyemiyor, hiçbir şey yapamıyordum. On gün sonra, tansiyon ve nöbet önleyici ilaçlarla nihayet yeni doğan bebeğimin yanına gitmeme izin verildi. Sanki benim ondan daha fazla bakıma ihtiyacım varmış gibi hissediyordum. Tek güçlü ve normal çalışan kolumla bebeğimi kucağıma alamıyordum. Sürekli bir baş ağrısı ayakta durmamı imkânsız hale getiriyordu.”
Doktorlar Emily’nin beynindeki kan yeniden emilene kadar baş ağrılarının bir yıl sürebileceğini söylediler. Sol bacağı çalışıyordu ama dengesinin zayıf olması evin içinde yürümesini bile zorlaştırıyordu. Yüzünün sol yarısı hareket edemiyordu ve konuşması zayıftı.
Altı hafta sonra Emily’nin eşi yarı zamanlı olarak işine döndü ve bir saat uzakta yaşayan annesi bakımını üstlendi.
Doğum sonrası ilk iki hafta yüksek inme riski taşıyor
Çoğu insan, doğumdan sonra, özellikle de Emily’ninki gibi sakin bir hamilelikten sonra, annenin sağlık açısından oldukça sorunsuz bir dönem geçirdiğini varsayar. Ancak araştırmalar, dördüncü trimester olarak adlandırılan dönemin, yani doğum sonrası 12 haftanın ve özellikle de doğumdan sonraki iki haftanın şaşırtıcı derecede yüksek inme riski taşıdığını gösteriyor.
National Library of Medicine'den alınan veriler, maternal inmelerin gebeliğin seyrek görülen bir komplikasyonu olmasına rağmen, gebelik sonrası uzun süreli sakatlığın en yaygın nedeni olduğunu gösteriyor. Birçoğu erken teşhis ve semptomlar artmadan hastaneye gitme yoluyla önlenebiliyor.
Emily’nin vakasında beyin kanamasına, tersine çevrilebilir serebral vazokonstriksiyon sendromu adı verilen, gök gürültülü baş ağrıları ve daralmış serebral arterleri içeren bir durum neden oldu. Üç ay içinde düzelebilse Beyin Cerrahı Sean Lavine, bunun “peripartum inmenin en yaygın nedenlerinden biri” olduğunu söyledi.
Kızı doğduktan sonra üç ay boyunca Emily her türden ve yaştan felçliyi tedavi eden büyük bir poliklinikte rehabilitasyon gördü. Mesleki, fiziksel ve konuşma terapisi aldı.
Emily, “Konuşmamın düzelmesi en yavaş olanıydı ve daha uzun aylar boyunca, toplum içinde iyi iletişim kurabilsem de kalan monoton sesim ve düz tonlamam, şimdi hissettiğim neşeyi ifade etme yeteneğimi sınırladı. Bu aylar boyunca, boş bir otoparkta araba kullanmayı yeniden öğrendim ve zamanla özgüvenimi yeniden kazandım. Akupunktur yüz felcimi iyileştirdi ve gülümsemem simetrisini geri kazandı. Ve sonunda, altı ay sonra, bebeğime tek başıma bakabildim” dedi ve ekledi:
“Ancak sorunsuz bir iyileşme umudum gerçekleşmedi. 2016'da kızımın birinci yaş gününü kutladıktan kısa bir süre sonra, kızım yüksek sandalyesinden izlerken mutfağımızda büyük bir nöbet geçirerek yere yığıldım. Acilde, geç başlangıçlı nöbetlerin benimki gibi beyin içi felç geçiren hastaların %6 ila %15'ini etkilediği söylendi. Felç geçirdikten hemen sonra, riskimin düşük olduğu belirlendiğinde aldığım nöbet ilacıyla aynısını reçete ettiler. Bugün, o gök gürültüsü baş ağrısından bu yana yıllar geçti. Şimdi kızım ilkokul çağında ve ben iki yıldan uzun süredir nöbet geçirmiyorum. Her zaman susuz kalmamaya ve yeterince uyumaya dikkat ediyorum. Aniden şiddetli bir baş ağrısı gelirse, emin olmak için acil servise gidiyorum.”
Paylaş