Paylaş
Coğrafi işaretlerin içinde Adana’nın analı kızlı çorbasından Afyon’un İlibada dolmasına, Antep işi dokumalardan Bergama el halısına, Diyarbakır’ın burma kadayıfından Edirne’nin badem ezmesine, Kastamonu’nun simidinden Osmaniye’nin yer fıstığına kadar binin üzerinde ülkemize ait, kültürümüzü yansıtan ya da bizim topraklarımızda yetişen, doğup büyüyen ürün bulunuyor.
Coğrafi işaretleri düşündüğümde aklıma birçok kadının elinden çıkan ve bizlere ulaşmakta güçlük çeken, İstanbul’da yaşarken dahi ulaşamadığımız binlerce ürün geliyor aklıma.
Bilinmeyen binlerce değer, üretilen ancak üretildiği yerde kalan onlarca ürün…
Ama şu günlerde değişen bir şeyler var!
Kentli köylü paradoksu
Köylerden kentlere iş için göçmek ülkemiz için bilindik bir durum. Ancak artık yaşadığımız farklı bir paradoks var. Kentteki beyaz yakalının köylere kasabalara yönelerek oradaki iş gücünü onların ulaşamadıkları pazarlarda hayata kazandırmak.
Kentlinin köylerde iş fırsatlarını görmesi ilginç bir birleşimin ortaya çıkmasını sağladı. Bunu parça parça birçok haberde görüyoruz. Kentin profesyonel hayatı, köylerin kasabaların üretimleriyle buluşarak daha farklı pazarlardan pay kapmak için örgütlendi. Ülkenin en ücra köşelerinde dahi, kadın kooperatifleri kuruldu. Kentli kadınlar masa başında öğrendiklerini, köylü kadınlar ise ürettiklerini birleştirdi. Bu sinerji birçok kadına ilham oldu ve çok başka bir dönüşümün temelleri atıldı. Kadınlar arasındaki bu dayanışma duyuldukça çoğalmaya başladı.
Okuduğum ve duyduğum kadarıyla sinerjiyi başlatan kadınların hepsinin de ortak yanı birilerinin bir zamanlar onlara yapamazsın, gidemezsin, başaramazsın demesi.
Bugün inşa ettikleri başarı hikayelerini bu engellerin üzerine kurduklarını, açtıkları kooperatiflerle kadınlar olarak daha da güçlendiklerini dile getiriyorlar. Marketlere giriyorlar, turizm merkezlerinde popülerlik kazanıyorlar, daha önce dünyanın bilmediği ürünleri ihraç ederek tanıtıma katkıda bulunuyorlar.
Bu kadınlar elinin hamuruyla erkeklerin olduğu düşünülen işlere karışan kadınlar…
Bu kadınlar bizim coğrafyamızın birleşerek globalleşen kadınları…
Güçlendikçe gücünü paylaşan kadınları…
Sinerjinin bir parçası da biz olalım
Üreten kadınlardan bahsederken markalaşmadan bahsetmemek olmaz. Özellikle çıkılan yolda tescil koruması konusunda risklerin peşinde olacağını da önceden bildirmek istiyorum. Öngörülemeyen riskler heves kırıcı boyutlara ulaşmadan markalarına sahip çıkmalarını ve bu konuda istedikleri desteği verebileceğimi, yarattıkları bu sinerjinin içinde yer almanın bana mutluluk vereceğini de söylemek isterim.
Girişimci bir kadın olarak, kadınların üreterek güçlenmesinin her zaman yanındayım.
Paylaş