Güncel Öztürk

Kompozit Göğüs Büyütme Tekniği

19 Haziran 2020
Göğüs estetiğinde doğal görünüm çok önemli. Hasta dolgun, kıvrımlı ve estetik olduğu belli olmayan göğüslere sahip olmak ister. Doğal görünüm için ise meme implantlarının konturlarının belli olmaması gerekir. Peki, bu nasıl sağlanır?

İmplantın hatları neden belli olur?

Kompozit meme büyütme estetiği yeterli meme dokusuna sahip olmayan ya da kilosu düşük kişiler için daha uygundur. Bunun dışında yeterli meme dokusu olmaması ve implantın yerleştirilme şekli de implantın konturlarının belli olmasına yol açabilir. Bu durumu ortadan kaldırmak için kompozit göğüs estetiği tekniğine başvurulabilir. Göğüsleri daha dolgun ve daha doğal hale getirmek için meme büyütme estetiğinde çeşitli teknikler uygulanabilir. Bunların arasında silikon meme implantı yerleştirme, yağ ya da dolgu enjeksiyonu tekniğinden faydalanılabilir. Günümüzde ise gerekli durumlarda bütün teknikler aynı operasyonda kullanılabilir. Kompozit estetik denilen bu yöntemle hem meme implantı yerleştirme hem de mikro ve nano teknolojisiyle kişinin kendi yağ hücreleri alınarak enjekte edilebilir.

Mikro ya da Nano yağ transferi nedir?

Kalıcı meme büyütme için silikon implant yerleştirme tekniğinden faydalanırız. Ancak bazı durumlarda kişinin var olan meme dokusu implant yerleştirme için yetersiz olabilir. Bu gibi durumlarda implantın belli olmaması ve daha doğal görünmesi için yağ enjeksiyonu tekniğinden faydalanılır. Mikro ya da nano yağ enjeksiyonu tekniği ile göğse yerleştirilen silikon implantın hatlarının belirgin olmaması sağlanabilir. Operasyonda ortalama 1 saat içinde silikon implant duruma göre kas altı ya da kas üstüne yerleştirilir. Ardından kişinin kendi vücudundan alınan yağ memeye enjekte edilir.

İmplantın konturlarının gizlenmesini ve göğüslerin daha doğal kıvrımlara sahip olmasını sağlar. Kişinin kendi vücudundan alınan yağ hücrelerinin enjekte edildiği doğal bir işlem uygulanır. Böylece göğüsler kalıcı ve doğal bir şekilde büyütülmüş olur. Göğüslerinin boyutundan ya da şeklinden memnun olmayan, 18 yaşın üzerindeki herkes bu operasyondan faydalanabilir.

Yazının Devamını Oku

Göz çevresi estetikleri

9 Haziran 2020
Gözler yüzün odak noktasıdır ve göz çevresindeki yaşlanma değişiklikleri bir kişinin gerçekte olduğundan daha yorgun veya daha yaşlı görünmesine neden olabilir. Üst göz kapaklarında torbalanma ve sarkma, alt göz kapaklarında ise torbalanma ya da çukurluk oluşabilir. Göz çevresi yaşlanma belirtilerinin en erken görülmeye başladığı bölgelerden biridir.

Daha yaygın olarak göz kapağı ameliyatı olarak bilinen blefaroplasti, göz çevresindeki istenmeyen yağ ve fazla cildi çıkarmak, tüm yüze genç ve yenilenmiş bir görünüm kazandırmak için güvenli ve popüler bir prosedürdür. Göz kapağı ameliyatı bazı kişilerde yüz yaşlanma sorunlarının daha eksiksiz tedavisi için kaş kaldırma ya da yüz germe estetiği ile birlikte yapılabilir. Bu tarz kompleks operasyonlar kişinin ihtiyacına ve tercihine göre birleştirilebilir.

Prosedürden ne beklenmeli?

Göz kapağı ameliyatları hastane ortamında ayaktan tedavi bazında yapılır. Hasta ameliyattan sonra bir süre kontrol altında kaldıktan sonra evine gidebilir. Genel anestezi tipik olarak yaklaşık bir saat süren prosedür boyunca güvenliğinizi ve rahatlığınızı sağlamak için uygulanır. Ameliyatın uzunluğu, hem üst hem de alt kapakların ele alınıp alınmadığına ve aynı anda herhangi bir ek prosedürün uygulanıp uygulanmadığına bağlıdır.

Herhangi bir görünür yara izini en aza indirmek için kesiler üst kapağın doğal katlanma bölgelerine veya alt kirpik çizgisine yapılır. Bu dikkatle yerleştirilmiş kesiler sayesinde cerrah aşırı sarkık deriyi alabilir ve göz altlarında torbalanmaya neden olan aşırı yağları çıkarabilir. Kesiler daha sonra ultra ince sütürlerle kapatılır. Hastaya enerjik ve genç görünüm kazandıracak doğal bir sonuç sağlamak için her türlü özen gösterilir. İyileşme süresi zahmetsiz ve oldukça hızlıdır.

Hastanın tercihine göre kaş kaldırma estetiğiyle prosedür birleştirilebilir. Aynı zamanda göz çevresinde ve kaş arasında kırışıklar da dolgu enjeksiyonuyla giderilebilir. Böylece göz çevresinin bir bütün olarak daha genç görünmesi sağlanabilir.

Yazının Devamını Oku

Yaşlanma belirtilerinden böyle kurtulabilirsiniz

2 Haziran 2020
Botoks enjeksiyonu yaşlılık belirtileri gösteren bir yüzü gençleştirmek, yüzün erken yaşlarda kırışmasına engel olmak için aşırı mimik kullanımını azaltmaya yarayan ameliyatsız estetik cerrahi yöntemidir.

Botoks enjeksiyonu ortalama 15 dakika içinde uygulanabilen, vücutta herhangi yan etkisi olmayan, etkisini tam olarak bir - iki gün içinde gösteren, en çok talep edilen ve tüm dünyada en sık uygulanan estetik türüdür.

Yüzdeki mimik hareketlerinin oluşumunu sağlayan kaslara çok az miktarlarda uygulanarak kasların ciltte kırışıklıklara neden olacak kadar hareket etmemesini sağlar. Botoks ortalama dört ile altı ay süreyle yüzdeki aşırı mimik kullanımını engelleyerek cildin daha gergin durmasını sağlar. Ayrıca kırışık oluşmasını geciktirerek cildin daha uzun süre genç görünmesine yardımcı olur.

Kullanım alanı oldukça geniş

Botoks enjeksiyonu sadece estetik cerrahide değil, bunun dışındaki birçok hastalığın tedavisinde de kullanılan ve güvenilirliği ispatlanmış bir uygulamadır. Estetik cerrahide ise botoks hem yüz hem de boyun bölgesinde kullanılarak öncellikle göz çevresi, kaş arası ve alın çizgileri olmak üzere oluşan kırışıklıkları başarıyla ortadan kaldırılabiliyor. Yaklaşık 72 saat içinde etkisini gösteren enjeksiyonla kırışıklar büyük oranda giderilebiliyor, etkisi ise 3 ile 4 ay sonra etkisi azalmaya başlasa da 6 ay boyunca devam eder. Kırışıklıklar tekrar ortaya çıkmaya başladığında işlemin de tekrarlanması gerekiyor.

İyileşme süresine gerek olmaz

Botoks uygulaması hastalar için yüz gençleştirmede kullanılan diğer operasyonlara göre daha hızlı, daha zahmetsizdir. Operasyon sonrası iyileşme süreci olmayan, ağrısız ve sızısız bir tedavi işlemidir. Eğer alanında uzman estetik cerrahlar tarafından yapılırsa bilinenin aksine yüzde donuk bir ifadeye yol açmaz. Botoks enjeksiyonun doğal durması için yüz kaslarının anatomik yapısı hakkında bilgi sahibi olmak gerekir, enjeksiyonun doğru kaslara doğru miktarlarda uygulanması şarttır. Bu sayede yüzdeki mimikleri donmaz, sadece kırışıklığa neden olacak kadar aşırı kullanımı engellenmiş olur.

Yazının Devamını Oku

Paris ışıltısı estetiği

30 Mayıs 2020
Paris ışıltısı, anti-aging yani yaşlanma karşıtı tedavilerde enjeksiyon tekniği ile uygulanan ve yüze ışıltı vererek canlılık katan ameliyatsız estetik yöntemlerinden biri.

Ciltteki yaşlanma karşıtı tedavilerde enjeksiyon yöntemi çok uzun süredir uygulanıyor. Anti-aging tedavilerinde enjekte edilen içerikler yapılan araştırmaların sonucunda giderek daha zengin ve etkili hale getiriliyor.

Paris ışıltısının içeriği zengin bir formülü ile uygulanan bölgelere ışıltı katarak cildin sağlıklı ve genç bir görünüm kazanılmasını sağlanır. İsmini de cilde sağlamış olduğu bu canlılık ve parlaklıktan alıyor.

Paris ışıltısının içeriğinde saflaştırılmış hyaluronik asit, vitaminler, kollajen ile elastin protein üretimini artmasını sağlayan aminoasitler, hücre yaşlanmasını önleyen antioksidanlar, koenzimler ve nükleik asit bulunmaktadır.

Cildi canlandırır, yaşlanma belirtilerini giderir

Cildinde kırışıklıklar oluşan, elastikiyet kaybı başlayan, kuruluk, cansızlık ve donukluk yaşayan kişiler için uygundur. Paris ışıltısı özellikle yaşlanma, yer çekimi, ultraviyole hasarlarını önlemek için uygulanan etkili bir tedavi şeklidir.

Paris ışıltısı tedavisi yüz, boyun, el ve kol gibi yaşlanma belirtisi olan her bölge için uygulanabilir. Kollajen ve elastin üretimini arttırarak cilde ihtiyacı olan vitamin ve mineral desteğini sağlar. Bu sayede cildin daha canlı, genç ve ışıltılı görünmesine yardımcı olur.

Tedavi planı cildin ihtiyacına göre belirlenir

Paris ışıltısı uygulama sonuçları enjeksiyondan hemen sonra başlayarak birkaç gün içinde tam olarak ortaya çıkar. 

Yazının Devamını Oku

Burun estetiği sosyal medya bağımlılığını artırıyor mu?

20 Mayıs 2020
Sosyal medya bağımlılığı günümüzün dünya genelinde en yaygın sorunudur. Estetik cerrahinin özellikle burun estetiğinin sosyal medya bağımlılığını arttırdığına dair son yıllarda oldukça yaygın bir inanış vardı. Ancak bu konuda kesin sonuçlar çıkaracağımız bilimsel araştırmalara sahip değildik.

Bu inanışı bilimsel olarak sorgulamak için burun estetiği yaptıran 100 kişi ile burun estetiği yaptırmayı düşünmeyen 102 kişi üzerinde çalışma yaptık. Testlerin yapıldığı yerlerden biri estetik cerrahi kliniği diğeri ise üniversite hastanesiydi.

Bu araştırma ile burun estetiği olan ile olmayan kişiler arasındaki özgüven, beden algısı ve sosyal medya kullanımını karşılaştırmayı amaçladık. Toplanan sosyodemografik veriler yaş, cinsiyet, eğitim seviyesi ve sosyal medya kullanım türünü kapsamaktadır. 

Yapılan bilimsel ölçümlerin ardından her iki grup da benzer beden algısı ile özgüven skorları elde edildi. Her iki grubun sosyal medya kullanımları da karşılaştırıldığında burun estetiği hastalarının daha fazla sosyal medya bağımlısı olduğunu destekleyen bir veriye ulaşılamadı. Burun estetiği olan ile olmayanların sosyal medya kullanımı arasında belirgin bir fark bulunmadı.

Dünyanın en ünlü tıp makalesi dergisi JAMA Facial Plastic Surgery & Aesthetic’te yayınlanan “Social Media Addiction Among Individuals Who Underwent Rhinoplasty: Myth or Reality?” isimli makalemle rinoplasti (burun estetiği) ile sosyal medya bağımlılığı arasındaki bağlantıyı inceleyerek bilimsel bir sonuca ulaşmaya çalıştık.

Dijital teknoloji gelişmeye devam ettikçe hayatımızın merkezine oturan sosyal medya kullanımı ve etkileri hakkında daha çok araştırma yapılması gerektiği ortada olan bir gerçek.

Sevgiyle kalın.

Yazının Devamını Oku

Boyun germe estetiği hakkında merak edilenler

14 Mayıs 2020
Boyun, çene altı bölgesi gıdı olarak da tanımladığımız bir bölgedir. Yaşın ilerlemesi ve yerçekiminin etkisiyle tüm dokular gibi gıdı dediğimiz bölgedeki deri derialtındaki kas ve yağ dokuları da aşağı doğru sarkmaya başlar.

Gıdı bölgesi kilo alımlarında da yağların toplandığı ilk yerdir. Bazı hastalarda vücut şişmanlığı olmadığı halde gıdı bölgesi aşırı yağlı olabilir. Bu durumda hastanın olduğundan daha kilolu, yaşlı ve yorgun görünmesine neden olur. Ancak gıdı bölgesindeki sarkmaya en büyük etken yaşlanmadır. Yüzde yaşlı görünmeyi en çok artıran unsurlardan biridir.

Ameliyattan önce dikkat edilmesi gerekenler

Ağrı kesici ve türevi ilaçlar operasyondan bir hafta önce kesilir. Eğer sürekli kullanmanız gereken bir ilacınız varsa doktorunuza sormadan bırakmamalısınız. Sigaranın operasyon öncesi ve sonrası bir süre kullanılmaması önerilir.

Nasıl uygulanır?

Gıdı bölgesindeki sarkma eğer fazla kilodan kaynaklanıyorsa sadece liposuction yöntemi ile fazla yağ alınabilir. Bu sayede gıdının daha gergin görünmesi sağlanabilir. Yaşı ileri olmayan ama kilosu fazla olan kişiler için daha uygun bir yöntemdir.

Sarkmaya hem kaslar hem fazla yağ eşlik ediyorsa, yağları almak ve kasları toplamak gerekir. Çene altından 2 - 3 cm kesi ile bu bölgedeki fazla yağlar alınır, gevşemiş olan kaslar orta hatta yaklaştırılarak onarılır. Aynı seansta çene ucunun küçük olduğu durumlarda çene ucuna küçük bir protez konarak yüzün estetik yapısında da düzelme sağlanabilir.

Sarkmaya kaslar, yağlar ve deri de eşlik ediyorsa, deri fazlalıklarının çıkarılarak gerdirilmesi yöntemi uygulanmalıdır. Yüz germe operasyonunda olduğu gibi insizyon kulak önünden başlayıp kulak arkasındaki saçlı deriye kadar uzatılır boyun derisinin çene altındaki olan bölüme kadar kaldırılır. Kaldırılan deri kulak kenarına doğru gerdirilir.

Ağrı hissedilir mi?

Yazının Devamını Oku

Estetik sonrası burun bakımı

6 Mayıs 2020
Burun estetiği sonrası kontroller ve burun bakımında öncellikle burun ameliyatından sonra genellikle aynı gün eve dönülür. Burun estetiği sonrası kontrol randevuları genellikle ameliyattan sonraki 1., 4. ve 7. günlerde yapılır. Ziyaretler yine genellikle ameliyattan önce planlanır.

Eve döndükten sonra ilk 24 saat boyunca soğuk kompresler kullanılmalıdır. Az da olsa şişlik ve morarma, yani hafif rahatsızlık hissedilebilir. 2 - 3. günlerde maksimum çürüme ve şişme görülebilir. 5 - 14. günlerde ise eğer dış dikişler varsa çıkarılır ya da çözülür. İç dikişlerde eğer kendiliğinden kaynayan ya da çözünen dikişler kullanılmamışsa çıkarılmasına gerek olmaz. Morarma ya da çürüme genellikle geçmeye başlar.

2 - 4. hafta şişliğin çoğu gitmeye başlar ve daha iyi nefes almaya başlanır. 1 yıl, burun şekli neredeyse tam olarak ortaya çıkar. Hatta 1 yıl kadar daha iyileşme süreci devam edebilir.

Ameliyat cildin altta yatan yapılardan ortaya yukarıya çekilmesi ve daha sonra burnun yapısal yönlerini oluşturan kemik ve kıkırdağın değiştirilmesiyle gerçekleştirilir. Deri daha sonra yapılara geri çekilir ve burun iyileşmeye bırakılır. Burun estetiğinden başarılı sonuçlar elde edilmesi birçok kritere bağlıdır. Bunlar arasında cerrahın bilgisi, tecrübesi ve estetik bakış açısı çok önemli bir rol oynar. Daha sonra hastanın ameliyat sürecine hazırlığı, talimatlara uyum sağlaması ve gerçekçi beklentileri de operasyonun sonuçlarını etkiler. İyileşme sürecini tam olarak bilmek ise hastanın bilinçli ve sabırlı davranmasına yardımcı olur. Bu süre içinde belirlenen tarihlerde kontrol için düzenli olarak doktorunuzu ziyaret etmeniz gerekir.

Peki, evde bakım nasıl yapılmalı?

Burun estetiği sonrası beslenmenizde sıvı gıda tercih etmelisiniz. Çünkü sıvı gıdaları daha kolay tolere ederseniz. Mide bulantısı ya da kusma olmaksızın katı yiyecekler alabilirsiniz ama çiğneme ve ağzın geniş açılması gereken yiyeceklerden kaçının. Bazı hastalar 2-3 gün boyunca hafif bir boğaz ağrısı yaşarlar. Ancak bu genellikle yutkunmada sıkıntı yaratmaz.

Ameliyattan sonra ilk bir iki gün hafif burun ağrısı, tıkanıklık ve baş ağrısı hissedilebilir. Basit ağrı kesicilerle bu şikayetler kolaylıkla kontrol altına alınabilir. Burun estetiği sonrasında üst dudağın hareketini kısıtlanmalıdır. Üst dudak burun estetiğinde anahtar bir alan olduğundan, ilk hafta içinde çok fazla hareket ettirmemeye çalışmalısınız. Aşırı konuşulmamalı, hatta gülümsemek, yiyecekleri çiğnemek ve dişleri çok kuvvetli bir şekilde fırçalamak sıkıntı yaşamanıza neden olabilir. Dişlerinizi hafifçe bir diş fırçası ile fırçalayın.

Ayrıca 2 hafta boyunca eğilmemeye, ağır kaldırmamaya veya zorlanmamaya dikkat edilmelidir. Normalde iş yerinizden 1 hafta izin almanız süreci daha kolay atlatmanıza yardımcı olur. Burun estetiğinden 2 hafta sonra hafif aerobik egzersizi ve tam egzersiz burun estetiğinden sonraki 3-4 hafta sonra yapılabilir. Yine de bu süreler kişinin iyileşme sürecine bağlı olarak değişiklik gösterir. Tam süreler için sizin durumunuza özel olarak cerrahınızın vereceği tarihlere uyum sağlamalısınız.

Operasyondan sonra birkaç hafta burnunuzu sümkürmemeye özen göstermelisiniz. Hapşırmanız gerekiyorsa, ağzınızı açık tutun. Bir iki gün sonra yürüyüş ve diğer hafif aktiviteler teşvik edilir. Burnunuzu çarpmamalı ya da burnunuza darbe almamaya da dikkat etmelisiniz.

Yazının Devamını Oku

Sigarayı bırakmak için şu an tam zamanı!

30 Nisan 2020
Karantina günlerinde kendinize yapabileceğiniz en büyük iyilik eğer hala bırakmadıysanız sigarayı bırakmak. Genel sağlığın üzerindeki etkisini artık bilmeyen kalmadı. Sigaranın ameliyat öncesi ve sonrası sigara kullanımının zararlı etkileri oldukça fazla…

Nikotinin dokulardaki kan akışının azalmasına neden olan damar daraltıcı bir özelliği vardır. Bu, bazı ameliyatlarda çok kötü sonuçlara neden olabilen önemli sorunlara yol açar. Burun estetiği, meme estetikleri, cilt germe ve liposuction gibi yağ aldırma gibi ufak da olsa kesi yapılması gereken operasyonların hepsinde dokulara kan akışı yavaşladığı için yaraların geç iyileşmesine ve iz kalmasına neden olur.

Kandaki oksijen oranı düşer

Tütünlü mamullerin hepsinde karbon monoksit bulunur. Karbon monoksit kandaki hemoglobinlerin oksijeni taşıması kapasitesini azaltır. Sigaranın damar daraltması kan akışını azaltması, yeterli oksijeni taşımaması doku onarımının yavaşlamasına neden olur. Özellikle yüz germe, meme estetiği gibi operasyonlarda iyileşme sürecinde sağlıklı kan dolaşımı ve kan yoluyla dokulara yeterli oksijenin taşınması iyileşme süresinin hızlanması açısından çok önemlidir. Estetik dikişler ile minimuma indirilen iz kalma sorunu karbon monoksit fazlalığı nedeni ile riske girer. Olması gerektiğinden daha fazla iz kalır.

Tütünlü ürünler akciğer ve bronşlarda tahrişe ve iltihaba neden olur ve öksürük ataklarına yol açabilir. Ameliyattan sonra öksürük krizleri hastalarda çeşitli komplikasyon ve iç kanama risklerine neden olabilir.

Sigara güzelliğinize zarar verir

Sigara, saçınızın telinden tırnağınızın rengine kadar tüm vücudunuzu olumsuz yönde etkiler. Cildinizin rengini değiştirir, kırıştırır, saçlarınızı matlaştırır, dişlerinizin ve tırnaklarınızın sararmasına neden olur. Özellikle yüz bölgesinde erken yaşlanmanın en önemli sebeplerinin başında gelir. Sigara kullanmayan insanların dokuları daha canlı, saçları parlak, dişleri parlaklığını çok daha uzun süre korur. En önemlisi kırışıklıklar çok daha geç oluşmaya başlar.

Sigaranın zararlı olduğu gerçeği herkes tarafından bilinmektedir. İnsan ömrünü kısaltan, yaşam kalitesini düşüren sigara tüm dünyada ölüm sebeplerinin en üst sıralarında yer alır. Sadece ciğerleri değil, tüm vücut sağlığını kötü yönde etkiler. Eğer nikotin bağımlısıysanız tüm cerrahi operasyonlardan en az 1 hafta önce sigara kullanmaya ara vermelisiniz. Ameliyattan sonra da kendinize iyileşmek için zaman tanımalı ve en azından bir iki hafta sigara kullanmamalısınız. Ayrıca unutmayın ki sigara kullanmayan kişilerde estetik operasyonlar her zaman daha iyi sonuç verir.

En önemlisi ise koronavirüsüne yakalanma riskinizi azaltır, olası virüs bulaşmasında ise iyileşme hızınızı arttırır. Eğer hala bırakmadıysanız, sigarayı bırakmanın şu an tam zamanı!

Yazının Devamını Oku