Paylaş
Başkalarını bilmem ama pazar sabahı kalktığımdan itibaren başlamıştı bende heyecan. Akşama voleybol maçımız var diye yemeği bile erken yedik, çayları demledik ve oturduk televizyonun karşısına. Birkaç ay önce Avrupa Şampiyonasında ikincilik başarısı elde etmiş ve yaptıkları işe olan tutkuları her hallerine yansıyan filenin sultanlarına güvenimiz tamdı, maçı sahada canlı izleyemesek bile kalplerimiz oradaydı.
Baştan sona maçın her saniyesini büyük bir heyecanla izledik. Servis atıldı, smaç çakıldı, oyuncu fileye değdi, reklam girdi, top çizgide, rakip takım geride derken bir baktık ki son sayıyı da aldık ve maçı kazandık. Nasıl bir gurur, sevinç ve heyecan yaşadım o an anlatamam. Gözlerim doldu. O kadar iyi oynadılar ki, o kadar ihtiyacımız olan ve hak edilen bir başarıydı ki emeği geçen herkese çok ama çok teşekkürler.
Maçı izlemek bir yana dinlemek de çok güzeldi benim için. Zira bir kadın spiker seslendiriyordu, çok da güzel anlatıyordu. Bir kadın olarak kadınların sesini her alanda daha çok duymayı canı gönülden istediğimi söyleyip dikkatimi çeken bir diğer ayrıntıya geçmek istiyorum.
Birçok spor kanalı varken ve küçük bir pozisyonu bile saatlerce tartışan futbol programları yapılıyorken, ülkemiz için son derece önemli olan bu voleybol maçından hemen sonra neden kadın voleybolcularımızla canlı canlı bir röportaj gerçekleştirip ekranlara verilmedi merak ediyorum. Oysa saatlerce dinleyebilirdim filenin sultanlarını. Futbola ve dizilere gösterilen ilgi ve destek başka alanlara da gösterilse şu ülkede öyle güzel şeyler olur ki...
Televizyonda umduğumu bulamayınca sosyal medyaya baktım ve benim gibi heyecanlanan, sevinen insanların yorumlarını okuyunca rahatladım ve bir paylaşım da ben yaptım. Harika bir maçtı çünkü.
Evet, gerçekten harikaydı. Maç yurt dışında oynanmasına rağmen o kadar çok Türk bayrakları vardı ki tribünlerde, coşku, destek tamdı. Oradaki gurbetçilere selam olsun, onlar da harikaydı.
Bu sıradan bir maç değildi!
Yıllardır verdikleri emekleri, çalışkanlıkları, işlerine olan tutkuları, gözlerindeki ışığı ve yüzlerindeki gülümsemeyi sahaya yansıtan güçlü, değerli kadınlarımızın ayak sesleriydi bu.
Sporun yalnızca futboldan ve erkeklerden ibaret olmadığını gösteren ve kadınları değersiz görenlere inat muhteşem bir cevaptı bu.
Gerçekten isteyince ve çalışınca kadınların neler yapabileceğini anlatan bir başarı hikayesiydi bu.
Herhangi bir konuda hayallerinin peşinden gitmek isteyip de ‘ya olmazsa’ diye düşünenlere bir ilham kaynağı ve çok sağlam bir motivasyondu bu.
Arkasında nüfuzlu birilerinin desteği olmadan, sıradan bir insan olarak kendi çabasıyla, kendi emeğiyle, kendi hakkıyla bir şeyler yapıp başaran insanların fotoğrafıydı bu.
Ön yargıları çatır çatır yıkan, gelecek umutlarımıza bir güneş gibi doğan ve aydınlık Türkiye’ye yakışan unutulmaz bir gurur tablosuydu bu.
Türk voleybol tarihinde çok sık rastlamadığımız, dünya çapında bir başarıydı bu.
İleride elde edilebilecek daha büyük başarıların anahtarıydı bu.
Elinize, emeğinize, o güzel yüreğinize sağlık filenin sultanları. İyi ki varsınız!
Paylaş