Paylaş
Filtreleme işlemi ise balın içerisindeki yararlı polen sayısının azalmasına yol açar. Ham bal, pastörize edilmediğinden yani yüksek sıcaklıklarda ısıl işleme maruz kalmadığından ve polenleri tutacak şekilde filtre edilmediğinden besin içeriği tüm doğallığıyla korunur.
Neden Ham Bal?
Bal kovandan elde edildikten kısa bir süre sonra katılaşır yani kristalleşir. Halk arasında bu durum “balın donması” olarak da adlandırılır. Aslında bu tamamen doğal bir olaydır ve bal kristalize hali ile de tüketilebilir. Ancak bu tamamen doğal ve sadece fiziksel bir değişim olan durumu engellemek için, ballara normalde uygulanması hiç gerekli olmayan bir işlem yani pastörizasyon uygulanmaktadır. Süt ve meyve sularına raf ömrünü sağlamak amacıyla uygulanan bu işlemin, ballara uygulanmasının tek nedeni fiziksel görünümünü berrak ve akışkan yapmaktır. Kesinlikle gerekli değildir. Bal ham hali ile yani kovandan çıktığı haliyle bozulmaz çünkü antibakteriyel, antifungal ve antioksidandır. Bu anlamda doğadaki ender gıdalardandır. Pastörizasyon işleminin bala uygulanıyor olmasının tek amacı; balların, raflarda daha uzun süre sıvı ve berrak bir şekilde kalmasını sağlamaktır. Ancak bal 45°C’nin üzerinde ısıtılırsa besin değeri azalır. İçerisindeki yararlı enzimler, proteinler, vitaminler ve antioksidan özelliğe sahip fenolik ve flavonoid yapıdaki değerli bileşenler zarar görür. Bu durumda da balın hiçbir faydası kalmaz. Dolayısıyla, balın pastörize ve filtre edilmemiş ham hali ile tüketilmesi doğrudur. Ne yazık ki piyasada satılan balların %80’i pastörize edildiği halde, bu durum etiketleri üzerinde belirtilmiyor.
Ham Balın Besin Öğeleri Nelerdir?
Ham balın birçok faydası vardır. Bal ham halde iken antibakteriyel aktivite gösteren doğal bir gıdadır. Her çocuk yılda ortalama olarak 3-8 kez viral üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmektedir. Üst solunum yolu enfeksiyonu geçiren çocukların %76’sında öksürük şikayeti gözlemlenmektedir. Bu durumlarda ham bal, boğaz ağrısı, öksürük gibi şikayetlerin azalmasına destek olmaktadır. Ham balın içerisinde aminoasitler, A, C, E ve B grubu vitaminler, folik asit, demir, çinko ve antioksidan özellik gösteren fenolik ve flavonoid bileşenler yer almaktadır.
Ham bal bu değerli içeriğiyle antienflamatuvar, antiviral, antibakteriyel ve antioksidan özellikler göstermektedir. Aynı zamanda öksürüğün azalmasına yardımcı olmaktadır. Ek olarak, Ham balın polisakkaritleri mukoza üzerinde film tabaka oluşturarak irritasyonu da engellemektedir. Dolayısıyla ham bal beslenme planına dahil edildiğinde hastaların iyileşme süresinde kısalmaya destek olmaktadır.
Ham Balın Yararlarına Dair Birçok Bilimsel Çalışma Mevcuttur.
2014 yılında Amerikan Pediatri Akademisi’nde yayınlanan, çift kör randomize kontrollü bilimsel bir çalışmada, ham balın gece öksürüğü ve uyku kalitesi üzerine etkisi araştırılmıştır. Çalışmaya, 7 gündür öksürük sebebiyle hastanede yatan 130 çocuk katılmıştır. Katılımcılar 2 gruba ayrılmışlardır. Birinci grup deney grubu olarak belirlenmiş ve her çocuğa, gece uykusundan 30 dakika önce, 10 g ham bal verilmiştir. İkinci grup ise kontrol grubu olarak belirlenmiş ve bu gruptaki çocuklara hiç ham bal verilmemiştir. Çalışmanın sonucunda düzenli olarak ham bal tüketen grubun gece öksürüklerinde azalma görüldüğü ve uyku kalitelerinin de aynı oranda arttığı belirtilmiştir. Araştırmacılar özellikle çocukluk çağında görülen öksürükte tedaviye destek olarak ham bal kullanılmasını önermişlerdir. Bunun yanında doğadaki en güçlü antioksidanlardan olan saf Anadolu Propolisinden çocukların beslenmelerine, günde en az 10 damla eklemeleri önerilmektedir. Propolis ve ham bal güçlü antienflamatuvar özelliği ile hem hastalıklara yakalanma sıklığını azaltmada, hem de hastalık süresini kısaltmada yardımcı olmaktadır.
Kaynak: Cohen, Herman Avner, et al. "Effect of honey on nocturnal cough and sleep quality: a double-blind, randomized, placebo-controlled study." Pediatrics 130.3 (2012): 465-471..
Paylaş