Güncelleme Tarihi:
“Kafalar Yeşil”in ortaya çıkış hikayesi nedir? Bu şarkının arkasında nasıl bir ruh hali ya da olaylar dizisi var?
Şahsi bir rahatsızlıktan ziyade toplumsal bir rahatsızlığın şahsi dile getirilişi diyebiliriz. Çevresindeki başka canlara yaşam şansı vermeyen, çıkarı için tüm güzellikleri kırıp döküp yok eden insan, Bergama’da, Akbelen’de, Salda’da, Uzungöl’de ve daha maalesef bir çok yerde bildiğini okudu, okumaya devam ediyor.
Şarkının sözlerinde ve melodisinde belirgin bir ironi, hafif bir başkaldırı hissediliyor. Bu şarkı, mevcut toplumsal ya da bireysel bir duruma tepki mi?
"Ne karadan ne aktan yana taraf olmak isteyen, bizim gibi arada kalıp insanlığı miras edinenlerin derdini ve öfkesini horona yüklemesi" diyelim. Şarkıda ironi ve istifham sanatlarını kullanıp toplumun oldukça büyük bir kısmını oluşturan ‘bizim gibiler’e bizce ‘yalnız değilsin’ demek istiyoruz.
Yasak Helva olarak müziğinizde sık sık sınırları zorlayan, özgün bir dil kullanıyorsunuz. “Kafalar Yeşil” bu çizgide nereye oturuyor sizce?
Derdimiz çoğu zaman kafalarla... At Arabası’nda, İsmet’te ve şimdi Kafalar Yeşil’de. Albüm yayınlanınca duyacağınız Südkoyn adlı şarkımızda... Değişsin dediğimiz kafaların değişebilmesi için kendi dilimizi, fikrimizi kullanıp yangına su taşıyan karıncalar olmak bütün derdimiz... İsmet’te şahsi ikbali için hep gücün yanında yer alan tipimiz Kafalar Yeşil’de yine kendi menfaati için bu sefer doğayı karşısına alıyor. Ne yazık ki her iki durumda da sonuçlar tüm insanlığın zararı ile bitiyor.
Şarkının ismi oldukça dikkat çekici. “Kafalar Yeşil” tam olarak neyi simgeliyor? Bu isimle ne anlatmak istediniz?
Bazen kafalara takılanlar, bazen de kafaların içleri yeşildir. İki durumda da gözlerdeki yeşilin tonu değişmez: Dolar yeşili! Dolar yeşilinin tüm dünyada bir sürü kılıfı vardır. Toplumsal, manevi, yeri gelir efsanevi kılıflar... Dolar yeşili için istismar edilmeyen yeşil yoktur yani.
Kayıt süreci nasıl geçti? Bu şarkıda farklı olarak denediğiniz yeni bir sound, teknik ya da yaklaşım oldu mu?
Yeni albümüz Atamba’da Yasak Helva’nın müzikal olarak renkli ve çok sesli tarafını sergilemek istedik. Prodüksiyon aşamasında sample lar, efektler, elektronik temalar, looplar vs kullandık. Mümkün mertebe şarkılarımızdaki rock, Rnb, caz, latin, hiphop gibi türlere uygun sound'lar yaratmaya çalıştık. Bu durum her ne kadar günümüz müzik tüketimi ve kategorizasyonu anlamında zor bir durum gibi görünse de Atamba, yine her zamanki ‘keyfîlik’ prensibimizden taviz vermediğimiz bir albüm oldu.
Yasak Helva ekibi nasıl biraraya geldi? Sizleri yakından tanıyabilir miyiz?
Artık sadece kendi kafasındakileri özgürce çalmak ve sunmak isteyen 3 müzisyenin birbirlerini resmen telepati ile bulması sonucu oluştu. Hakan, tarzını özgün bulduğu Onur ile çalışmak için bir araya geldi. Korkut da öncesinde tanıştığı Hakan ve Onur'a bir trio kurma fikri ile gitmeyi düşünürken bundan habersiz olan Onur da "Biz Hakan diye bir arkadaşla bir araya geldik katılmak ister misin?" şeklinde bir mesaj attı. Tam olarak telepati... Nasıl ki un, süt ve şeker kimyaları farklı türleri aynı olarak hazırlanıp helva haline geliyorsa, geçmişlerinde farklı tarz müzik birikimleri olan, değişik tarzlarda müzikler icra etmiş bizler de ‘güzel müzik’ potasında harman olmak için bir araya geldik.
“Kafalar Yeşil” sonrasında gelecek projeleriniz hakkında küçük ipuçları verebilir misiniz? Belli olan konserler neler?
17 Mayısta son teklimiz De Haydin’i ve hemen akabinde 24 Mayısta kalan 3 şarkımız ile albümümüz Atamba’nın tamamını yayınlamış olacağız. İlerleyen süreçte dinleyicilerimiz ile bir çok şehir ve ülkede müziğimizi paylaşmak için sabırsızlanıyoruz.