Rengarenk yaz meyveleri hakkında bilinmeyenler

Yazın besin çeşitliliği açısından zengin bir mevsim olduğunundan farklı renk ve tatlardaki meyveler yaz mevsiminin en güzel habercisi. Örnek; kavun, karpuz, incir, kiraz, vişne, nektarin, şeftali, kayısı, dut, böğürtlen, ahududu. Her birinin besinsel değeri diğerinden farklı bir yapbozun parçaları gibi. Farklı renkteki her meyve farklı vitamin ve yararlı bileşikler içeriyor” “Örneğin kırmızı dut, böğürtlen, ahududu, kiraz, çilek ve üzüm antosiyaninden zengin ve antioksidan kapasitesi yüksek bileşikler içeriyor. Kanserden korunmada önemli işlevleri var. Kayısı ve şeftali önemli potasyum kaynakları. Bu iki meyvede bulunan A vitamini gözün görme fonksiyonunda önemli rolü var. 1 orta boy (130 gr) şeftali veya 4 kayısı 1 porsiyon meyve yerine geçiyor. Yazın besin çeşitliliği açısından zengin bir mevsim olduğunundan farklı renk ve tatlardaki meyveler yaz mevsiminin en güzel habercisi. Örnek; kavun, karpuz, incir, kiraz, vişne, nektarin, şeftali, kayısı, dut, böğürtlen, ahududu. Her birinin besinsel değeri diğerinden farklı bir yapbozun parçaları gibi. Farklı renkteki her meyve farklı vitamin ve yararlı bileşikler içeriyor” “Örneğin kırmızı dut, böğürtlen, ahududu, kiraz, çilek ve üzüm antosiyaninden zengin ve antioksidan kapasitesi yüksek bileşikler içeriyor. Kanserden korunmada önemli işlevleri var. Kayısı ve şeftali önemli potasyum kaynakları. Bu iki meyvede bulunan A vitamini gözün görme fonksiyonunda önemli rolü var. 1 orta boy (130 gr) şeftali veya 4 kayısı 1 porsiyon meyve yerine geçiyor. 

Karpuzun içerisinde bulunan ve karpuza kırmızı rengini veren likopen bileşiği karotene benzemesine rağmen A vitamini aktivitesi göstermiyor. Büyük bir bölümü su olan karpuz tüketilirken içerdiği şeker oranından dolayı glisemik indekse özellikle dikkat edilmesi gerekiyor. Glisemik indeks; referans besin olan beyaz ekmek veya çay şekerine göre diğer besinlerin kan şekerini yükseltme oranıdır. Karpuz, kavun, incir, üzüm gibi yaz meyveleri içerlerinde bulunan yararlı bileşikler ve vitaminler sayesinde insan sağlığına yararlı katkı sağlamasına rağmen; doğru porsiyon ölçüsünde tüketilmediğinde bel çevresinde yağlanmaya ve kilo alımına neden olabilir. Bu yüzden kan şekerini ve insülin düzeyini normal seviyede tutmak, bel çevresindeki yağlanmayı azaltırken yaza daha formda girmemizi sağlayacaktır.”

ELMA 

Gül ailesinden gelmekte olan elmanın eski Türkçede bilinen adı “alma” dır. Elmanın ilk kökeninin Kuzey Anadolu, Güney Kafkaslar ve Orta Asya olduğu bilinmektedir.Hoş kokulu, ferahlık verici bir meyve olmasının yanında elmanın besin değeri de son derece yüksektir.Elma ülkemizde yetiştiği aylar dışında Şili, Fransa ve G. Afrika’dan ülkemize getirilmektedir.

ARMUT

Gül ailesinden gelmekte olan armut dünyanın en önemli meyve ağaçlarından biridir.Armut meyvesi, genelde sarı-yeşil arası renklerde kabuğa sahiptir. Lifli, hazmı kolay ve mineral açısından oldukça zengin bir meyvedir.Armut  ülkemizde yetiştiği aylar dışında Şili ve Arjantin’den ülkemize getirilmektedir.

NAR

Dünya üzerinde ilk olarak İran’da yetiştirildiğine inanılan nar meyvesi ortadan ikiye kesildikten sonra içindeki çekirdekler ayıklanarak tüketilir. Çekirdekleri sulu ve besleyicidir.Nar yılın 12 ayı boyunca G. Afrika, Peru ve Şili’den ülkemize getirilmektedir.

MUZ

Dünyanın neredeyse en çok tüketilen meyvesi olan muz, biraz kavisli ve aşağı yukarı 20 cm. uzunluğundadır. Kavisli olmasının nedeni güneşe doğru büyümesindendir. 50 kg. ağırlığa erişebilen hevenklerde büyürler.Muzun iç kısmı pişirilerek ya da ham haliyle yenebilir. Bu meyvenin tipik olarak kabuğu ve iç kısmı arasında şerit halinde bulunan bir kısım vardır. Muz yılın 12 ayı boyunca Ekvator’dan ülkemize getirilmektedir.

ÜZÜM

Dünya üzerinde bilinen en eski meyvelerden olan üzüm, asmagiller ailesine aittir. Milattan önce 5000 yılına kadar uzanan tarihçesi olan üzümün toplamda 15.000’in üzerinde çeşidi vardır.Sadece Anadolu’da 1200’den fazla çeşidi olan üzümün meyvesi kadar suyu da çok faydalıdır.Üzüm  ülkemizde yetiştiği aylar dışında G. Afrika, Namibia, Peru ve Şili’den ülkemize getirilmektedir.

KAVUN 

Kabakgiller ailesinin bir üyesi olan kavun, ana yurdu Orta Asya olan ve ılıman iklimleri seven bir meyvedir.Dışı yenmeyen sert bir kabukla kaplı olan kavun meyvesi, ortadan ikiye kesildikten sonra kabuğun iç kısmında kalan yumuşak ve sulu kısmı yenerek tüketilebilir.Kavun yılın 12 ayı boyunca Brezilya, Kosta Rika ve Panama’dan ülkemize getirilmektedir.

TATLI PATATES

Orta ve Güney Amerika kökenli bir sebze olan tatlı patates, vitamin ve mineraller açısından çok zengindir. Bundan dolayı dünya üzerinde 100’den fazla ülkede üretilmektedir.İsmi ve görünümü dolayısıyla patates ile aynı cins sanılsa da, aslında aynı aileden gelmemektedir. Kabuğu soyulduğunda içi genelde turuncu renkli olan tatlı patatesin bazı cinslerinin içi mor renkli olabilir. Her iki cinsin de  sindirimi çok kolaydır.Tatlı Patates yılın 12 ayı boyunca ABD, Honduras ve İsrail’den ülkemize getirilmektedir.

KUŞKONMAZ 

Genelde Avrupa’nın batı kıyılarında ve Güney Amerika’da yetişen kuşkonmaz; soğan, pırasa ve sarımsağın da dahil olduğu zambakgiller ailesine ait bir sebzedir.Kuşkonmaz  ülkemiz kaynakları haricinde yılın 12 ayı boyunca Peru, Meksika ve Hollanda’dan ülkemize getirilmektedir.

HİNDİBAĞ

Avrupa’da 1500’lü yıllardan beri yetiştirilmekte olan hindiba bitkisi, aslen Mısır ve Endonezya kökenlidir.Genelde salatalarda kullanılan hindiba bitkisi, yemeklerde baharat olarak da kullanılır.Hindiba yılın 12 ayı boyunca Hollanda’dan ülkemize getirilmektedir.

TAZE ZENCEFİL 

Zencefil hastalıklara şifa ve mutfaklara lezzet katmak amacıyla yaklaşık 2 bin yıldır kullanılıyor. Bilim insanlarının yaptığı araştırmalar zencefilin çok sağlıklı bir bitki olduğu tezini destekliyor.Zencefil bitkisinin kullanılan kısmı kök yumrularıdır. Zencefil yumrularının eti çeşidine bağlı olarak sarı, beyaz veya kırmızı renkte olabilir. Yumruların dışı parlak, kahverengimsi sarıdır. Kendine özgü keskin ve hoş kokulu bir tadı vardır.Zencefil Çin, Hindistan ve Orta Doğu metinlerinde uzun uzun sözü edilen şifalı bir bitkidir. Kutsal kitaplardaki cennet tasvirlerinde, cennete giren kişilerin zencefilli içeceklerle ödüllendirileceğinden bahsedilir. Çin’de neredeyse 2 bin yıldır kullanılmakta olan zencefil zamanla Romalılara ulaşmış ve oradan da Avrupa’ya yayılmıştır.Taze Zencefil yılın 12 ayı boyunca Çin, Tayland ve Brezilya’dan ülkemize getirilmektedir.

TAZE ZERDEÇAL 

Zencefille akraba olan ve bazı yerlerde Hint Safranı olarak da bilinen zerdeçal Güney Hindistan ve Endonezya kökenli bir sebzedir.Kahverengi bir kabuğu olan zerdeçalın kabuğunun altında koyu turuncu, etli kısmı vardır. Safranı andıran bir renge sahip olan zerdeçalı yemeklerinize lezzet katmak için baharat olarak kullanabilirsiniz.Taze Zerdeçal yılın 12 ayı boyunca Tayland’dan ülkemize getirilmektedir.

SARIMSAK 

Geçmişi tarih öncesi zamanlara kadar giden sarımsağın Orta Asya kökenli olduğu sanılmaktadır.Salgın hastalıklara karşı doğal bir koruma sağlayan sarımsak, tam bir vitamin deposudur. Bu faydalı özelliklerine rağmen kokusundan dolayı kullanımı, tarihine göre biraz geç artmıştır.Sarımsak yılın 12 ayı boyunca Çin’den ülkemize getirilmektedir.

PAPAYA 

Papaya, Güney Amerika kökenli olan, armut biçiminde egzotik bir meyvedir. Papaya mevyesinin içi yumuşak ve suludur. Bu etli kısım papayanın çeşidine göre kırmızı, pembe ve turuncu olabilir. Papayanın ortasındaki oyuk bölge siyah çekirdeklerle doludur.Papayanın meyvesi harici çekirdekleri de yenebilir, çekirdeklerin keskin ve baharatlı bir tadı vardır. Bu çekirdekler öğütülebilir ve yemeklerde baharat yerine de kullanılabilir.Papaya yılın 12 ayı boyunca Ekvator’dan ülkemize getirilmektedir.Olgunlaşmış fakat kesilmemiş  Papayaları plastik bir kutu içerisinde, diğer sebzelerden uzak olarak buzdolabında 3-4 gün saklayabilirsiniz.Papayaya aynı zamanda Christopher Colombus tarafından “meleklerin meyvesi” adı verilmiştir.

MANGO 

Meyvelerin Kralı!Mango, dünyada en fazla tüketilen meyvelerden biridir. “Meyvelerin Kralı” olarak bilinir.Hindistan kökenlidir. Amerika, Asya ve Afrika’da yetişir. Peru, Güney Afrika, Brezilya, Ekvator ve Kosta Rika; mango üretimi yapılan ülkeler arasında sayılabilir.Olgun mango, kendine özgü tatlı bir koku yayar. Olgunluk seviyesi arttıkça meyvenin iç rengi sarıdan turuncuya döner. Son derece lezzetli, ferahlatıcı tadı vardır.Hindistan’da mango ağacı kutsal sayılır. Meyvesi aşkın sembolüdür.Yüzden fazla cinsi olan mango, cinsine bağlı olarak yuvarlak, uzun veya oval formda; sarı, turuncu, kırmızı ya da yeşil renkte olabilir. En çok bilinen mango cinsleri Kent, Keitt, Haden ve Tommy Atkins’dir.Saklama Koşulları ve Kullanımına da gelirsek Olgun meyveyi, kesmeden, 2-3 gün bekletebilirsiniz. Meyvenin yeterince olgunlaşmadığını düşünürseniz, oda ısısında 3-4 gün bekletebilirsiniz .

AVAKADO 

Bütün avokado cinslerinin içinde en zengin ve en lezzetli aromaya sahip avokado.Dünya üzerinde yaklaşık 400 çeşit avokado cinsi vardır ve her birinin tadı farklıdır. En bilinen cinsleri Hass, Fuerte ve Pinkerton’dur. Avokado, hass Olgun mevyenin kabuğu siyaha yakın renktedir ve pütürlü bir yüzeyi vardır. Açık yeşil renkteki eti kremamsı bir yapıdadır. Bütün avokado cinslerinin içinde en zengin ve en lezzetli aromaya sahiptir.“Tereyağı meyvesi.” Meyvenin eti şaşırtıcı oranda yağ içerir. Aztekler 1000 yıl önce hasat etmeye başladıkları avokadoya “Yağ açısından zengin meyve” anlamında “Ahuacatl” demişler. Yeni dünyaya giden gemiciler avokadoyu tereyağı niyetine kullanmışlar. Almanlar ona “tereyağı armudu” diyorlar. Hindistan’ın ve Çin’in bazı bölgelerinde ise “tereyağı meyvesi” olarak bilinir.Olgun meyveyi kesmeden, buzdolabında 5°C’de, 2-3 gün bekletebilirsiniz. 

Meyvenin olgunluk seviyesi, bulunduğu satış yerinin ısı ortamına göre değişiklik gösterebilir. Buna bağlı olarak yeterince olgunlaşmadığını hissettiğiniz meyveyi oda ısısında 3-4 gün bekletmenizi öneririz. Bir elma, armut ve muzun yanında olgunlaşma süreci hızlanır. Kesilmiş meyveyi saklamak isterseniz üstüne limon, lime suyu, beyaz sirke sürerek ya da streçle kapatarak buzdolabında saklayabilirsiniz. Böylece meyvenin kararmasını da engellemiş olursunuz. Püre halindeki avokadonun üzerine hava almayacak kadar zeytinyağı konabilir. Beklerken kararan meyvenin kararan kısmını sıyırarak kullanabilirsiniz.

HİNDİSTAN CEVİZİ 

Geçmişi 15 milyon yıl öncesine kadar dayanan Hindistan cevizi meyvesi, orjini bilinmese de Güney Amerika ve Güney Asya kökenli olduğu düşünülen bir meyvedir.  Yaşken yeşil bir kabukla kaplı olan Hindistan cevizi kurudukça kahverengi bir kabukla kaplanır.Kabuğu kırılıp içine ulaşıldığında ilk olarak çok besleyici ama kalori değeri düşük olan Hindistan cevizi suyuna ulaşılır. Bu su Hindistan cevizi sütü ile karıştırılmamalıdır. Süt Hindistan cevizinin etli kısmı ezilerek elde edilir. Suyu boşaltıldıktan sonra oldukça tatlı ve lezzetli olan etli kısıma ulaşılır. Bu beyaz renkli etli kısım yenilebilir.Hindistan cevizi yılın 12 ayı boyunca Fildişi ve Sri Lanka’dan ülkemize getirilmektedir.Hindistan cevizi kırılmadan saklanması durumunda oda sıcaklığında 4 ay saklanabilir. Rendelenmiş haldeki Hindistan cevizi hava almayacak şekilde buzdolabında 4 gün kadar, derin dondurucuda ise 6 aya kadar saklanabilir.Suyunu boşalttığınız Hindistan cevizini kabuğunu kırmadan önce, 180 derecede ısıtılmış bir fırında kısa bir süre bekletirseniz kabuğun etli kısımdan ayrılması kolaylaşır.

PEPİNO 

Peru kökenli olan pepino son dönemlerde ülkemizde de yetiştirilmeye başlanmış olan bir meyvedir.Pepino meyvesi yuvarlak ya da oval biçiminde olur.  İnce, kahverengi çizgileri olan sarı bir kabuğa sahip olan pepino, tatlı bir meyvedir. Enine ikiye bölerek içine ulaşabileceğiniz pepino meyvesinin çekirdekleri de yenilebilir.Pepino yılın 12 ayı boyunca ülkemizde üretilmektedir.Pepino +8 derecede buzdolabında 2-3 gün kadar saklanabilir.Pepino ismi Peru’da bu meyveyi gören bir İspanyol gezgin tarafından verilmiştir. İspanyolcada “pepino”, hıyar anlamına gelir.

GUANABANA

Soursop adıyla da bilinen guanabana meyvesi  temel olarak Güney Amerika kökenli bir meyvedir.Yapılan araştırmalarda göğüs, akciğer ve prostat kanserine karşı çok güçlü bir etkisi olduğu ortaya çıkmaya başlayan guanabana meyvesinin boyu genelde 12-24 cm arasında ve ağırlığı da 400-800gr arasında değişir. Guanabana boylamasına tutulup ikiye kesildikten sonra içindeki etli beyaz kısım tüketilir. Çekirdekleri yenmemelidir.Guanabana olgunlaştıktan sonra buzdolabında 2 güne kadar saklanabilir.Guanabananın bir diğer adı da soursoptur.

KARAMBOLA

Yıldıza benzeyen yapısı dolayısıyla starfruit (yıldız meyvesi) olarak da isimlendirilen karambola, aslen Endozya, Hindistan ve Sri Lanka kökenli bir meyvedir.Karambola meyvesinin yeşilden sarıya doğru kaçan, balmumu benzeri ve yenilebilir bir kabuğu vardır.  Enlemesine kesildiğinde yıldız şeklinde ve sulu olan etli kısıma erişilir. Karambolanın portakal, papaya ve greyfurtun karışımı bir tadı vardır.Karambola yılın 12 ayı boyunca Malezya’dan ülkemize getirilmektedir.Karambola buzdolabında muhafaza edilmelidir.Karambola meyvesi susuzluk hissini giderir.

PAPAYA 

Papaya, Güney Amerika kökenli olan, armut biçiminde egzotik bir meyvedir. Papaya mevyesinin içi yumuşak ve suludur. Bu etli kısım papayanın çeşidine göre kırmızı, pembe ve turuncu olabilir. Papayanın ortasındaki oyuk bölge siyah çekirdeklerle doludur.Papayanın meyvesi harici çekirdekleri de yenebilir, çekirdeklerin keskin ve baharatlı bir tadı vardır. Bu çekirdekler öğütülebilir ve yemeklerde baharat yerine de kullanılabilir.Papaya’yı maksimum lezzet için olgunlaşmış olarak kullanınızOlgunlaşmış fakat kesilmemiş Papayaları plastik bir kutu içerisinde, diğer sebzelerden uzak olarak buzdolabında 3-4 gün saklayabilirsiniz.Yemeye hazır olmasından dolayı, Papaya'yı alırken tadından endişe etmenize ve olgunlaşmasını beklemenize gerek olmaz.

ÇARKIFELEK 

Dünyada “Passion Fruit” olarak bilinen, bilimsel adı “Passiflora Edulis” olan “Tutku Meyvesi” veya bizdeki adıyla “Çarkıfelek” egzotik bir meyvedir.Anayurdu Amerika kıtasıdır. Oradan dünyaya yayılmış 400 kadar çeşidi vardır. Ağırlıklı olarak Kolombiya, Brezilya, Arjantin gibi tropik bölgelerde yetişir. Bu bölgelerde “Maruçya” veya “Gulupa” adıyla da anılır.Çarkıfelek meyvesinin kıvamı, aroması benzersizdir. Mor renkli dış kabuğunun içinde sulu, jölemsi, ferahlatıcı bir meyve özü ve çıtır çıtır yenebilir çekirdekleri vardır.Çarkıfelek, %85 - %90 nem de saklanmalıdır. Olgunlaşmış çarkıfelek meyveleri, 2 – 7 ºC de 1 hafta boyunca muhafaza edilebilmektedir.Çarkıfelek meyvesinin bir ismi de cinsel isteği arttırdığından dolayı tutku meyvesidir.

LİME 

Turunçgiller ailesinden gelmekte olan lime, yaklaşık olarak normal bir limonun yarısı boyutlarındadır. Kökeni tam olarak bilinmemekte olsa da uzak doğu kökenli olduğu tahmin edilmektedir.Lime yılın 12 ayı boyunca Meksika ve Brezilya’dan ülkemize getirilmektedir.Lime oda sıcaklığında bir hafta, buzdolabında ise 8 hafta kadar saklanabilir.Lime'ın suyunu sıkmadan önce hafifçe bastırarak tezgahta yuvarlayın, böylece içindeki keseleri patlatır ve daha kolay suyunu sıkabilirsiniz.Lime oda sıcaklığında bir hafta, buzdolabında ise 8 hafta kadar saklanabilir.

ALTIN ÇİÇEK 

Orta ve Güney Afrika kökenli altın çilek, isminin çağrıştırmasına rağmen aslında çilek ailesinden değildir. Altın çilek domates ailesine ait bir meyvedir.Yuvarlak şekilli, büyükçe bir misket ebatlarında olan olgunlaşmış bir altın çilek, adından da anlaşılabileceği gibi parlak bir sarı renge sahip olur. Oldukça tatlı olan olgunlaşmış altın çileğin içi küçük çekirdeklerle doludur. Kabuğu soyulduktan sonra tüketilebilir.Altın Çilek yılın 12 ayı boyunca Türkiye ve Kolombiya kaynakları kullanılarak ülkemizde sunulmaktadır.Altın Çilek, buzdolabında saklanmalıdır.Altın çilek çikolataya batırıldığında çok lezzetli olur.

MANGOSTEN

Dünyanın en lezzetli meyvelerinden olan mangosten, 25 metreye kadar büyüyen çam ağacı benzeri ağaçlarda yetişir. Lezzetinden ve görüntüsünden dolayı tropik meyvelerin kraliçesi olarak bilinir.Mangosten meyvesinin dışı kalın morumsu ve yumuşak bir kabuk ile kaplıdır. Mangosten kesilip içi açıldığında ise iç kısmında süt beyazı renkte olan ve yenilen meyve etine ulaşılır. Bu kısım genelde 5-7 dilimden oluşur. Bu dilimlerin bazılarının içinde  büyük bir çekirdek bulunur. Çekirdek bulunan dilim diğerlerinden büyüktür. Bu çekirdeklerin içleri tatlı bir su ile doludur.Mangosten yılın 12 ayı boyunca Tayland, Kolombiya ve Endonezya’dan ülkemize getirilmektedir.Mangosten 3 – 4 ºC de %80 - %90 nem oranında muhafaza edilmelidir.Mangosten meyvesinin dünya üzerinde ilk nerede yetiştirildiğini kimse bilmemektedir.

KUMKUAT

Kumkat ve altın portakal olarak da bilinen kumkuat, aslen Çin kökenli bir meyvedir.  Portakal, mandalina, bergamot ve limon gibi turunçgiller ailesinin bir üyesi olan kumkuat turunçgiller ailesinin küçük mücevheri olarak da adlandırılır.Olgunlaşmış kumkuat meyvesi biçim olarak limona benzese de rengi portakal gibi turuncudur. Kabukları soyulmadan yenen kumkuat meyvesinin oldukça hoş bir kokusu ve hafif tatlımsı bir tadı vardır.Kumkuat  yılın 12 ayı boyunca Türkiye, İspanya ve Güney Afrika kaynakları kullanılarak ülkemizde sunulmaktadır.Kumkuat, 5 ºC de %90 nem oranında muhafaza edilmelidir.Kumkuat tüm dünyada kabukları ile yenen tek turunçgildir.

GRANADADİLLA

Granadilla Güney Amerika kökenli olup, ağaçta yetişen, sert ve parlak kabuklu bir meyvedir. Olgunlaşmış bir granadilla aşağı yukarı 8-10 santim çapında olur. Parlak turuncu ve sert bir kabuğa sahiptir.Kabuğu sert olsa da kolay kırılabilen bir meyve olan granadilla, kabukları soyularak tüketilir. Kabukları soyulduktan sonra sarı ve siyah olan, jöleye benzer çekirdekleri yenilir. Bu çekirdeklerin hafif tatlı-ekşi bir tadı vardır.Granadilla yılın 12 ayı boyunca Kolombiya’dan ülkemize getirilmektedir.Granadilla, 7 ºC de %80 - %90 nem oranında muhafaza edilmelidir.Granadilla tropikal değil, subtropikal bir meyvedir.

PİTAYA 

Ejderha meyvesi olarak da bilinen pitahaya (pitaya) ağırlıklı olarak Vietnam, Kolombiya ve Tayland’da yetiştirilen bir meyvedir.Oval biçimde olan pitahaya,  muz gibi kolay bir şekilde soyularak çekirdekleri ile birlikte yenir. Olgunlaşmış bir pitahaya meyvesi kavun ile kivi karışımı bir tada sahiptir.Pitahaya, yılın 12 ayı boyunca Vietnam ve Kolombiya’dan ülkemize getirilmektedir.Pitahaya, 7 ºC de %80 - %90 nemde muhafaza edilmelidir.Pitahaya sadece geceleri çiçek açar.

LİÇİ

Çin kökenli olan liçi meyvesi, 15-20 metre yüksekliğe erişebilen ağaçlarda yetişen bir meyvedir. Geçmiş zamanlarda kral meyvesi olarak da isimlendirilen liçi, ortalama 3 cm çapında olup, sert, kırmızımsı bir kabuğa sahiptir.Kabuğu kolayca soyulan liçi meyvesinin içi yarı saydam-beyaz, üzüme benzer yumuşak kıvamda ve tatlıdır. Meyvesinin içindeki çekirdek yenmemelidir. Liçi yılın 12 ayı boyunca Mauritis, G. Afrika, İsrail ve Madagaskar’dan ülkemize getirilmektedir.Liçi 2 ºC de %95 nem oranında muhafaza edilmelidir.Liçi meyvesi Çin’de aşkın simgesidir.

RAMBUTAN

Güneydoğu Asya kökenli bir meyve olan rambutan, kırmızı ile sarı arası değişen bir kabuğa sahiptir. Bu kabuğun etrafında yumuşak  dikenleri bulunur. Genelde küçük bir elma boyutunda olan rambutan meyvesi kabukları soyulduktan sonra tüketilir.Rambutan meyvesinin etli olan kısmı ısırmak için biraz sert olduğundan, çiğ olarak yenecekse emilerek tüketilir.Rambutan yılın 12 ayı boyunca Vietnam, Endonezya ve Tayland’dan ülkemize getirilmektedir.Rambutan 6 ºC de %90 - %95 nem oranında muhafaza edilmelidir.Rambutan ağacı yılda birincisi sonbaharın sonu ve kışın başlarında ve ikincisi baharın sonu ve yazın başları gibi kısa dönemlerde iki defa meyve verir.

TAMARİND

Ülkemizde demirhindi adıyla bilinen tamarind meyvesi aslen Afrika kökenlidir. Osmanlı dönemi saray mutfağında  çok önemli bir yere sahip olan demirhindi şerbetinin de yapıldığı tamarind meyvesi genelde 20 cm civarında, kahverengi bir dış kabuğa sahiptir.Tamarind meyvesinin kabuğu kırıldıktan sonra ulaşılan etli kısımları tüketilir. Bu etli kısım doğrudan çiğ olarak tüketilebildiği gibi pişirilerek de tüketilebilir.Tamarind yılın 12 ayı boyunca Tayland’dan ülkemize getirilmektedir.Tamarind olgunlaşmış haliyle buzdolabında tutulmalı ve birkaç gün içinde tüketilmelidir.Malezya’da tamarind alna ıslak bezle baskı uygulamak yoluyla vücut sıcaklığını düşürmekte kullanılır..

TAZE VE SAĞLIKLI MEYVE NİN ÖNEMİ 

Sağlıklı ve düzenli beslenme, insanın yaşamı boyunca dikkat etmesi gereken son derece önemli bir konudur. Özellikle çocukluk çağında kazanılan beslenme alışkanlıkları, hayatın sonraki dönemlerini oldukça etkilemektedir.Meyveler vücut için çok gerekli olan mineral ve vitaminler açısından son derece zengindirler. Bu nedenle çocuğunuzun mutlaka alması gereken besin öğeleridir. Çocukların kaliteli, sağlıklı bir yaşam sürmeleri  için erken yaşlarda meyve yeme alışkanlığı kazandırmak çok önemlidir.Ne yazık ki günümüzdeki  fast food yeme alışkanlığı, çocukların meyveden uzaklaştıklarını göstermektedir. 

Özellikle asitli içecekler,cips ve rafine şeker içeren birçok hazır gıda ebeveynler için en büyük sıkıntıdır. Bu tip gıdalardan çocukları uzak tutmak ve meyve alışkanlığı kazandırmak konusunda en büyük görev anne babaya düşer.Çocuklara önlerindeki  meyve ve sebzeleri  yedirmek çok kolay değildir. Fakat araştırmalar ailelerin bu yönde çabalarının hayati önem taşıdığını göstermektedir. Çocukların, ailelerini izleyerek onların yaptığı davranışların aynısını yaptığını gösteren pek çok çalışma bulunmaktadır. Bu nedenle, ana yemeklerin yanında sebze veya salata servis edilmeli, çocuğun sevdiği yemeklerin yanında farklı kombinasyonlarda meyve ve sebze buketleri eklenmelidir. Her meyve sebze farklı vitamin ve mineraller içerdiğinden çocukları farklı tatlardaki meyve ve sebzelerle şaşırtarak değişik besinlere de alışması sağlanmalıdır.Meyveler doğanın bize sunduğu çok çeşitli vitamin ve mineralleri barındıran bir mucize gibidir. Bu bileşenler; çocukların büyümesi, bağışıklık sisteminin güçlenmesi, gerekmektedir.

SAĞLIKLI MEYVE 

Taze meyve yemenin insan sağlığına çok büyük katkısı vardır. Vitamin yönünden zengin olmaları, vücudun ihtiyacı olan birçok minerali içlerinde barındırmalarıyla meyveler aslında herkesin hayatında vazgeçilmez öğün olmalıdır.Bağışıklık sistemini güçlendiren, çocuk gelişimine katkıda bulunan, konsantrasyonu arttıran hatta kanser ile savaşan birçok meyve bulunmaktadır. Günlük öğünlere eklenecek bir porsiyon meyve insan sağlığında çok önemli değişiklikler yapacaktır.Tüm bu sebeplerden dolayı birçok uzman taze meyve tüketimini destekliyor ve öneriyo

ANANAS AĞAÇTA YETİŞMEZ

Ananas ağaçta yetişmiyor!Ananas meyvesinin aslında tarlada yetiştiğini biliyor muydunuz?Ananas meyvesi birçok tropik meyve gibi yüksek ağaçlarda yetişmez, hatta ağaçta bile yetişmez. Ananas meyvesi fotoğrafını görebileceğiniz kendine özel tarlalarda yetişir.