Annem ve babam bir yaşımdayken ayrıldı... Yıllar sonra beni görünce 'neden geldin' dedi

◊ Daha önce başka projelerde yer aldınız ama sizi “İnci Taneleri”yle tanıdık. Diziye nasıl dahil oldunuz?

- 7’nci bölümde ‘Aleyna’ karakteri için teklif geldi. İki bölüm konuk oyunculuk için anlaştık. Ben projenin içinde olmayı çok istediğimden düşünmeden “evet” dedim. Seyirci karakteri merak edip sevdi, iki sezondur devam ediyorum. Ben de okurken en çok Aleyna’yı merak ediyorum, ne yapacağı hiç belli olmuyor benim ‘Alevna’mın!

◊ Siz de Aleyna gibi ne yapacağı belli olmayan sürprizli biri misiniz?

- Konfor alanımızda bildiğimiz yerden konuşmak kolaydır. Ama konfor alanımızdan çıktığımızda daha önce hiç bilmediğimiz bir konuda verdiğimiz tepkiler bizi şaşırtabilir. Herhangi bir şok etkisi mesela... Bir doğal afet, bir ölüm... Sürprizli biri denir mi bilmiyorum ama çok cesur biriyim, bunu biliyorum.

EN ÇOK ANNEM MUTLU

◊ “İnci Taneleri”nden öncesi ve sonrasını sorsam nasıl tanımlarsınız?

- Öncesinde içinde severek bulunduğum işler oldu. Ama “İnci Taneleri” ismiyle müsemma. Şimdi önümdeki yeni karakterler için çok daha motiveyim. Sokakta karşılığını da görüyorum. En çok annem mutlu. Dolayısıyla benim de keyfim her anlamda daha yerinde.

◊ Dizideki karakteriniz güzelliğiyle ön plana çıkıyor. Siz kendinizi güzel ve seksi bulur musunuz?

- Güzellik de, seksapalite de içten gelen şeyler. Ruh haliniz güzelse daha bakımlı oluyorsunuz. Gülüşünüz bile daha fazla ışık saçıyor. Evet, buluyorum diyebilirim. Bedenime de, ruhuma da iyi bakıyorum.

MAKYAJLA UYUMAM DÜZENLİ SPOR YAPARIM

◊ Güzellik bakım tüyolarınızı öğrensek...

- Alkol, sigara, gluten, şeker kullanmıyorum. Makyajla uyumam. Cilt bakımıma yatırım yaparım. Ve tabii ki en önemlisi spor. Düzenli olarak spor yapıyorum.

◊ En büyük takıntınız nedir bu anlamda?

- İçeriğine güvenmediğim bir şeyi ne yerim, ne yüzüme sürerim. Her makyajdan sonra kullandığım makyaj fırçalarımı yıkarım. Her duşu mutlaka sirkeli suyla bitiririm.

◊ Kariyerinizle ilgili gelecekte ne gibi planlar, projeler var?

- Londra’da oyunculuk eğitimi almayı çok istiyorum. Artık sektör tamamen global. Oradaki en ufak başarı Türkiye’de de daha fazla olanak sağlıyor. Dolayısıyla kariyerimi daha da ileri taşımak adına yurtdışında eğitim alıp orada da işimi yapmak planlarım arasında.

BABAMLA YENİ TANIŞTIM AMA GÖRÜŞMÜYORUZ

◊ Asi bir karakter olduğunuzu söylemişsiniz. Hayatta en asi duruşunuz neydi?

- İnsanın kendisinin yanında durabilmesi çok önemli. Bana iyi hissettirmeyen her şeyi ve herkesi hayatımdan çıkardım. Profesyonel anlamda hayatımda olmak durumunda olanları da iş bitince orada bırakıyorum.

◊ Babanızla birkaç yıl evvel tanışmışsınız, bu süreçten biraz bahsetmek ister misiniz?

- Ben 1 yaşındayken annemle ayrılmışlar. Babamla o yaştan beri hiç iletişimimiz olmamıştı. Bir kız çocuğu babasız büyüyünce, tanıdığı her erkeği babası yerine koyar aslında. Ben de sırtımda bir sürü baba taşımışım. Öğretmenlerim, romantik partnerlerim, arkadaşlarım... Bir gece güzel bir çay demledim, annemi karşıma aldım ve “Anne benim sırtımda çok adam var. Hepsi de babam gibi ama ‘gibi’. Gibiler çok yordu beni. Ben bu kadar adamı sırtımdan indirip, iyisiyle kötüsüyle bir adam taşımak istiyorum artık. Anlatılan tüm hikâyeler sizin hikâyeleriniz. Benim de bir hikâyem olsun babamla” dedim. Başta çok korktu ama sonra hak verdi. Sabahında uçağa atladım ve havaalanından bir araba kiralayıp onun oturduğu bölgede kapı kapı sorup karşısına çıktım. İlk gördüğünde tanımadı. Tanıyınca “Neden geldin?” diye sordu. “Kendim için” dedim. Baba enerjisinin bolluk bereketle ilgili olduğunu da düşünüyorum. Babamın bir lahmacunu, bir çayı boğazımdan geçmiş oldu. Annem de sonra rahatladığını itiraf etti bana. Herkesin vicdanı daha rahat. Böylesi de hepimiz için daha iyi.

◊ Babanın eksikliği hayatınıza nasıl etki etti?

- Çocukluk ve ergenlik bu anlamda çok zorlayıcı geçti. Ama şimdi her birine şükrediyorum. Bugünkü Gözde’de sevdiğim, güçlü bulduğum ne varsa; yaşanan ve yaşanmayan onca şey sayesinde.

◊ Tanıştıktan sonraki süreç nasıl ilerledi?

- Manevi olarak içimde çok şey halloldu. Şu an görüşüyor musunuz diye sorarsanız, hayır... Onun numarası bende var ama benim numaram onda yok.

DÖRT KUTSAL KİTABI DA İKİŞER KEZ OKUDUM

◊ Spiritüel konulara da ilgilisiniz. İnziva kamplarına vs. gidiyorsunuz. Bu konuda da detay alabilir miyim sizden? İlginiz nasıl başladı, neler yapıyorsunuz?

- Benim bu sürecim “nefesle” başladı. Sonra nefes koçu oldum. Şamanlar tanıdım. Onların kadim bilgileri ve yöntemleriyle spiritüel şifalar buldum. Dört kutsal kitabı da ikişer kere okudum. Hepsinde kendimden bir şeyler buldum. Yolculuğun dışarıda değil, içeride olduğu gördüm. Allah’ı tanıdım. Aşk ateşine pervane oldum.

Ara ara şirazem kayıyor mu? Tabii ki. Buna iznim var mı? Tabii ki. Yolculuk derin, yol da güzel. O ya da bu şekilde, yolculuk devam ediyor hepimiz için.

CAN YAMAN’LA AYNI ORTAMDA BİLE BULUNMADIM

◊ Can Yaman’la ilişkiniz olduğuna dair haberler çıktı, bu konuda ne söylemek istersiniz? Eğer doğru değilse sizce neden çıktı o iddialar?

- Yani şöyle söyleyeyim; ben kendisiyle aynı ortamda bile bulunmadım. Tanımıyorum hiç. Haberin düzeltilme şekli de enteresan. Benim el ele tutuştuğum kişiyi Can Yaman’a benzetmişler. Burada da bu ülkede kadınlara hakkın nasıl işlediğini görüyorsunuz aslında. Ben o sırada iftara buzluktan et mi balık mı çıkarsam diye düşünüyorum. Bebek’te el ele yürümüşüm. Yürürüm de ayrıca, kime ne? Böyle haberler tabii ki çıkacak. Güldük geçtik.