Cesur ve korkusuz

◊ Sizi yakından tanıyabilir miyiz?

- 34 yaşındayım, Belçika’da doğdum ama aslen Afyonkarahisarlıyım. 4 kardeşiz, evin en küçüğüyüm doğal olarak da en yaramazıyım. (Gülüyor) 26 yaşına kadar Belçika’da yaşadım. Sonrasında İstanbul’a geldim, o gün bugündür istanbuldayım.

◊ “Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi”gibi büyük bir yapımda yer alacağınız ilk duyduğunuzda ne hissettiniz?

- Daha öncesinde dönem işlerinde bir tecrübem olmuştu lakin tarihte Selahaddin Eyyubi gibi büyük bir komutanın hayatını ele alan bir projede yer alacağımı duymak beni heyecanlandırdı, oynadığım karakterin de tarihte bu denli fetihlerde önemli rol aldığını araştırdıktan sonra üzerimdeki sorumluluğu daha fazla hissettim.

◊ Canlandırdığınız karakterin en sevdiğiniz yönü ne oldu? Onunla kendi hayatınız arasında kurduğunuz bir ortak nokta var mı?

- Korkusuz ve inatçı olması. Ha bir de, benim için en önemli olanı adalet duygusunu en derin yerinde taşıması... Ortak noktalarımız var, Gökbörü’nün inançları uğruna canını hiçe sayarak mücadele etmesini kendimle bağdaştırıyorum.

◊ Çekimler sırasında sizi en çok etkileyen, belki de duygulandıran bir sahne ya da an yaşadınız mı?

- Evet var, Gökbörü’nün yıllardır kendi can kardeşini yani Börü’yü düşman bilip aslında gerçeğin böyle olmadığını öğrendiği sahne. Senaryo geldiğinde ve bu sahneyi okuduğumda bile gözlerim dolmuştu. Sahne için kayıt aldığımızda duygular o kadar gerçekçi akıp gitti ki kestik denildiğinde duygusal olarak çok yorgun hissettiğimi hatırlıyorum.

SAHNEYE ÇIKARKEN GÜRKAN’I EVDE BIRAKIRIM

◊ Oyunculuğa başladığınız ilk zamanlardaki hayallerinizle bugünkü gerçekleriniz arasında nasıl bir fark var?

- Ben hayatım boyunca olaylara hep gerçekçi bir bakış açısıyla bakarım. Ben elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum bu beni nereye götürüyorsa onunla mutlu oluyorum.

◊ Bir karaktere ruhu nasıl üflüyorsunuz? O karakterin içinizde gerçekten yaşadığını ne zaman hissediyorsunuz?

- Karakteri ilk okuduğumda onunla empati kurarak yolu yarılamış oluyorum, hocanın ve ekibin kurduğu dünya ve atmosfer de yolu tamamlamam da çok yardımcı oluyor. Zaten sonrasında karakteri yaşamak kaçınılmaz oluyor.

◊ Kariyeriniz boyunca bunu başardım dediğiniz bir an oldu mu? Yoksa hâlâ yolun başında gibi mi hissediyorsunuz?

- Çok klişe olacak ama biliyorsunuz ki oyunculuk çok uzun bir maraton. Sonunda da olsanız başında da olsanız sürekli öğrenmeye devam ediyorsunuz.

◊ Kamera karşısında kendinizden geçtiğiniz ‘ben burada değilim’ artık dediğiniz bir an oldu mu?

- Aslında genelde sahneye çıkarken ben Gürkan’ı evde bırakırım. (Gülüyor)

Doğru yoldan şaşma

◊ Sadece bir rol değil bir insanı anlamak empati kurmak oyunculuğun özünde var. Oyunculuk size kişisel hayatınızda ne kattı?

- Her oynadığım karakterde yeni bir insan tanıyorum. Ve bu tanıdığım insanlar bazen bana kendimde törpülemem gereken yanlarımı gösteriyor.

◊ Bugün oyunculuğa başlayan genç bir Gürkan Çolaker karşınızda olsa ona hangi cümleyi söyleyerek yol gösterirdiniz?

- Hâlâ genç olduğumu düşünüyordum ben. (Gülüyor) Şaka bir yana, ona doğru bildiğin yoldan şaşma ve ne olursan ol önce insan ol derdim.