Güncelleme Tarihi:
SOSYAL MEDYADAN DUYURDU
Hollywood'un bir değil birkaç dönemine damgasını vuran oyuncu ve aktivist Jane Fonda, kansere yakalandığını duyurdu. 84 yaşındaki Fonda, non Hodgkin lenfoma yani bir tür kan kanseri olduğunu açıkladı. Yakalandığı kanser türünün tedavi edilebilir olduğunu ekleyen Jane Fonda, kemoterapi sürecinin de başladığını belirti. Sinemadaki kariyerinin yanı sıra önde gelen aktivistlerden biri de olan Fonda bu yüzden "kendini şanslı hissettiğini" de ifade etti.
KURTULMA ŞANSI YÜZDE 80
Jane Fonda, Instagram sayfasında, üzerinde kırmızı bir giysi bulunan fotoğrafına yer verdiği paylaşımda kendisiyle ilgili duyuruyu yaptı. Yakalandığı kanserden kurtulup hayatta kalma oranının yüzde 80 olduğunu yazan oyuncu, aynı zamanda sağlık sigortasının önemine de değindi. Fonda "Ayrıca şanslıyım ki her tür tedaviye ulaşmama olanak sağlayan sağlık sigortam da var. Fark ettim ki bu sancılı bir süreç ama ben bu konuda ayrıcalıklıyım" diye yazdı.
SAĞLIK SİGORTASININ ÖNEMİNE DEĞİNDİ
ABD'de her ailenin bir ya da birkaç defa kanserle karşılaştığını belirten Fonda; birçok kişinin sağlık sigortası olmadığından tedavilere ulaşmasının zor olduğunu da ekledi.
'KANSER, BİR ÖĞRETMEN'
Jane Fonda kanseri "bir öğretmen" olarak tanımladı ve onun kendisine verdiği derslere dikkat ettiğini de yazdı mesajında. Oyuncu " Kanser benim yaşımda yeri gerçeklere uyum sağlamanın önemini de öğretiyor" satırlarına yer verdi.
�
BABASI DA ÜNLÜ BİR OYUNCUYDU
Beyazperdenin birkaç dönemine damgasını vuran son yıllarda da zamana direnen enerjisi ve görüntüsüyle konuşulan Jane Fonda, beyazperdeye kuşaklar boyu emek veren bir aileden geliyor. Babası Henry Fonda, döneminin en ünlü sinema ve tiyatro oyuncularından biri. Annesi Frances Ford Seymour da yine kendi döneminin önde gelen sosyetikleri arasında yer alıyordu. Fonda'nın annesi, kendisi henüz 12 yaşındayken canına kıydı.
Sadece oyuncu değil aynı zamanda kadın hakları, insan hakları ve hayvan hakları aktivisti olarak da tanınan Jane Fonda 21 Aralık 1937'de New York'ta dünyaya geldi. Ünlü Actor's Studio'da eğitim gören Fonda, daha sonra Paris'e gitti ve orada çeşitli sanat dallarında eğiti gördü. Babası gibi önce tiyatroyla kariyerine başladı. Ardından sinemaya adım attı.
GEÇİP GİDEN YILLARA MEYDAN OKUYOR
1960 yılında Tall Story adlı filmde ilk olarak kamera karşısına geçti. Ardından da uzun ve başarılarla dolu sinema kariyeri geldi. Fonda ilerleyen yaşına rağmen hem mesleğini hem de aktivistliği sürdürüyor.
AEROBİK ÇILGINLIĞININ ÖNCÜSÜ
Jane Fonda'nın hafızalara kazınmasının bir başka nedeni de 1980'lerin başında bütün dünyayı etkisi altına alan aerobik akımına öncülük etmiş olması. Takvimler 1982'yi gösterirken bu aerobik çılgınlığı önce ABD'de bütün kadınları sarıp sarmaladı. Ardından da bütün dünyaya yayıldı.
'HANOI JANE'İN BEDELİ AĞIR OLDU
Jane Fonda, gençlik yıllarında Vietnam savaşına olan karşıtlığıyla da ön plana çıktı. Kuzey Vietnam'a düzenlenen bir geziye katılan Fonda, Amerikan uçaklarını düşürmek için kullanılan bir uçaksavarın üzerinde gazetecilere poz verdi. Bu yüzden uzun süre "Hanoi Jane" olarak anılsa da bu poz kariyerine büyük zarar verdi. Daha sonra kendisi de bu konuda "Askerlerle birlikte çalışmam, onların haklarını savunmam bütün bunların hepsi uçup gitti. Askerlerin kendilerini ihanete uğramış gibi hissetmelerine neden olduğum için pişmanım" diye konuşmuştu.
Jane Fonda denilince akla ilk gelen unutulmaz filmlerden biri 1978 tarihli Coming Home ya da Türkçe adıyla eve Dönüş. Yönetmenliğini Hal Ashby'nin yaptığı bu filmde Fonda, sevgilisi Vietnam savaşına gittikten sonra boşluğa düşen bir genç kadını canlandırdı. Sonra gönüllü olarak gazilerin tedavi edildiği bir hastanade çalışmaya başlayan genç kadın, orada savaşta bir bacağını yitirmiş bir eski arkadaşıyla karşılaşır. Ardından ikisi arasında bir aşk başlar. İlerleyen yıllarda yeniden çevrimleri de yapılan filmde Fonda'ya Jon Voight ve Bruce Dern'in de aralarında yer aldığı bir kadro eşlik ediyordu.
Jane Fonda denilince akla ilk gelen unutulmaz filmlerden biri 1978 tarihli Coming Home ya da Türkçe adıyla eve Dönüş. Yönetmenliğini Hal Ashby'nin yaptığı bu filmde Fonda, sevgilisi Vietnam savaşına gittikten sonra boşluğa düşen bir genç kadını canlandırdı. Sonra gönüllü olarak gazilerin tedavi edildiği bir hastanade çalışmaya başlayan genç kadın, orada savaşta bir bacağını yitirmiş bir eski arkadaşıyla karşılaşır. Ardından ikisi arasında bir aşk başlar. İlerleyen yıllarda yeniden çevrimleri de yapılan filmde Fonda'ya Jon Voight ve Bruce Dern'in de aralarında yer aldığı bir kadro eşlik ediyordu.
FONDA DENİLİNCE AKLA İLK GELEN FİLMLERDEN BİRİ
ÖZEL HAYATI VE EVLİLİKLERİ DE HEP GÜNDEMDE
Fonda, kariyerinin yanı sıra özel hayatıyla da hep gündeme geldi. Evlilikleri de çok konuşuldu. İlk evliliğini 1965 ile 1973 arasında Fransız yönetmen Roger Vadim ile yaptı. Ardından eski senatör ve siyasi eylemci Tom Hayden ile evlendi. 1973'te başlayan bu evlilik 1990'a kadar sürdü. Sonra çok konuşulan üçüncü evliliği geldi. 1991 yılında medya imparatoru Ted Turner ile hayatını birleştirdi. Bu evlilik 2001 yılında bitti. Fonda 2009 yılından bu yana müzik yapımcısı Richard Perry ile birlikte.
ERKEK KARDEŞİ VE YEĞENİ DE OYUNCU
Jane Fonda'nın erkek kardeşi Peter Fonda da oyuncu. İki kardeş Cat Ballou adlı filmde birlikte rol almıştı. Bu arada yeri gelmişken Peter Fonda'nın kızı Bridget'in de bir süre oyunculukta kariyer yaptıktan sonra spot ışıklarının altından uzaklaştığını hatırlatalım.