Güncelleme Tarihi:
OTOMOBİLDEN İNDİ, HERKESİN GÖZLERİ FALTAŞI GİBİ AÇILDI
Filmin baş erkek oyuncusunun gencecik sevgilisi, otomobilden inip kırmızı halıya adım atar atmaz herkesin gözleri fal taşı gibi açıldı. O sırada henüz 24 yaşında olan genç kadın, sadece filmin başrolünde oynayan sevgilisine eşlik etmek için oradaydı. Ama daha ilk andan itibaren gecenin yıldızı oldu. Neredeyse filmin oyuncularını bile "yok etti." Oysa o geceye kadar birçok kişi onu doğru dürüst tanımıyordu bile. Bu kadar ilgi çekmesinin nedeni, o genç kadının üzerindeki elbiseydi. İlk bakışta öylesine sade ama aslında öylesine iddialı bir elbiseydi ki o. Genç kadın, o geceye damgasını vurduğu gibi bir daha asla hafızalardan çıkmadı. Özetle, bir anlamda o genç kadın üzerindeki elbise sayesinde ünlü oldu.
BOY AYNASI OLMADIĞI İÇİN NASIL GÖRÜNDÜĞÜNÜ TAM OLARAK BİLMİYORMUŞ
Bugün 57 yaşında olan Elizabeth Hurley, işte o elbisenin öyküsünü, Dört Nikah Bir Cenaze filminin galasına giderken o elbiseyi nasıl giydiğini ve sonrasında olanları, Variety'ye anlattı. Filmin başrol oyuncusu Hugh Grant'e eşlik etmek için gittiği galada bir anda dünyanın ilgi odağı haline gelen Hurley, söylediğine göre elbiseyi üzerine giydikten sonra nasıl göründüğünü aynada son kez kontrol edememiş bile. Bunun nedeni de yaşadıkları evde bir boy aynası olmaması. Bakın nasıl anlatıyor Elizabeth Hurley: " Hugh ve ben tek yatak odalı küçük bir evde yaşıyorduk. Yatak odamızda bir boy aynası yoktu. Bu yüzden ertesi gün gazetelerde kendi fotoğrafımı görünceye kadar elbisenin üzerimde nasıl durduğunu bilmiyordum."
SANSASYON YARATACAĞINI BİLMİYORLARDI
O gece galaya giderken ne sevgilisi Hugh Grant ne de kendisi Hurley'in üzerindeki elbisenin böyle büyük bir sansasyon yaratacağından haberdardı. Genç çiftin böyle bir beklentisi yoktu. Bu arada, film de tıpkı elbise gibi büyük bir ilgi çekti. Elizabeth Hurley, ertesi gün olanlar hakkında şöyle konuştu: "Ertesi gün gazetelerde, hem film hem de elbise hakkında çok sayıda haber çıktı, bu şaşırtıcıydı. Ama elbette ikimiz de o gece olanlar için minnettarız."
Elbisenin çok taklit edildiğini söylemiştik. O efsane elbiseyi 2012 yılında Lady Gaga da giymişti.
YILLAR SONRA ELBİSEDEN 'ŞİKAYETÇİ' OLMUŞTU
Hurley'in o gece giydiği elbise gerçekten de hafızalara kazındı. Aradan geçen zaman içinde çeşitli ünlü yıldızlar, o elbisenin taklidi olan ya da ondan esintiler taşıyan elbiselerle kırmızı halıda yürüdü. Hurley, her ne kadar o siyah elbise sayesinde bir anda dikkat çekip şöhret olsa da bu konuda bazı pişmanlıkları olduğunu da gizlemedi. Hurley, yıllar önce verdiği bir röportajda "Eğer o gece o elbiseyi giymeseydi, bugün daha değerli bir oyuncu olabileceğini" ileri sürmüştü. 2016 yılında Mail on Sunday gazetesine konuşan Hurley "Belki de o gece daha ağır başlı bir elbise giyseydim, kariyerim çok daha farklı bir yolda şekillenebilirdi. Daha çok ciddiye alınan bir oyuncu olabilirdim" dedi. Hurley, Dört Nikah Bir Cenaze filminin galasında daha farklı bir görüntü sergileseydi, Ulusal Tiyatro'ya katılıp daha değerli bir oyuncu haline gelebileceğini savundu.
SEVGİLİ DEĞİLLER AMA DOSTLUKLARI SÜRÜYOR
Elizabeth Hurley, o gece el ele tutuşarak galaya gittiği Hugh Grant ile uzun süre birlikte olduktan sonra yollarını ayırdı. Fakat eski çiftin dostluğu baki kaldı. Hatta iş insanı Steve Bing'den dünyaya gelen oğlu Damian'ın vaftiz babası bile Grant oldu. Bu konuda yine Mail On Sunday gazetesine verdiği röportajda şunları söylemişti: " Eski sevgilileriniz sizin hayatınızın bir parçası olur, siz de onların hayatının. Birlikte inişler ve çıkışlar yaşamışsınızdır. Bu yüzden onlar aileden biri gibi olur. Ama gün gelip ayrıldığınızda onları "fotoğraflardan kesip atmazsınız, ya da hiç konuşmamak gibi bir yolu seçmezsiniz." Bir ara Liz Hurley, Arun Nayar ile birlikteyken, Grant'ın da eşlik ettiği bir tatile bire çıkmışlardı.
ALDATINCA BOŞANDILAR
Hurley, Grant ile ilişkisini bitirdikten sonra Hint asıllı iş insanı Arun Nayar ile 2004 yılında evlendi. Çift, 4 yıl sonra boşandı. Bu boşanmanın ardında büyük bir skandal vardı. Çünkü Hurley, ünlü sporcu Shane Warney ile kocası Nayar'ı aldatırken yakalanmıştı. Hurley ile Warne nişanlandılar ama sonra yolları ayrıldı. Bu arada Hurley'in iki eski birlikteliğini yaşadığı Steve Bing'in de Shane Warne'nin de şoke edici bir şekilde hayatlarını kaybettiğini hatırlatalım.
'HUZUR İÇİNDE UYU ASLAN YÜREKLİM'
Hurley, Warne'nin ölümünün ardından duyduğu üzüntüyü bir sosyal medya paylaşımıyla ifade etmişti. 2000 yılında Shane Warne uğruna, gösterişli bir şekilde evlendiği eşi Arun Nayar'dan ayrılan Hurley, Shane Warne ile birlikte çekilen bir dizi fotoğrafını paylaştı. Hurley bu eski fotoğraflarla birlikte "Güneş sonsuza kadar bulutların arkasına girmiş gibi hissediyorum. Huzur içinde uyu benim aslan yüreklim" mesajına da yer verdi paylaşımında.
OĞLUNUN BABASI CANINA KIYDI
Hurley'in tek çocuğu Damian'ın babası Steve Bing, 2020 yılında Los Angeles'taki evinde canına kıydı. Emlak zengini olan dedesinden kalan 600 milyon dolar mirası aldıktan sonra film yapımcılığına başlayan Bing, 55 yaşındaydı. Los Angeles’taki evinin 27’nci katından atlayan Bing’in olay yerinde yaşamını yitirdiği duyuruldu. Amerikan basınında Bing’in corona virüsü salgını sırasında psikolojik dengesini yitirdiğini ileri sürdü. Elizabeth Hurley ile Steve Bing bir süre romantik bir ilişki yaşamıştı. Bu ilişkiden hamile kalan Hurley oğlu Damian'ı dünyaya getirdi. Ancak Bing, bebeğin babası olduğunu bir süre reddetti. Sonra yapılan DNA testlerinde Damian'ın, Bing'in oğlu olduğu ortaya çıktı.
NİCE SİNEMASEVER HAFIZASINDAN HİÇ SİLİNMEDİ
Gelelim, Elizabeth Hurley'in galasına gidip "ortalığı birbirine kattığı" Dört Nikah Bir Cenaze (Four Weddings and a Funeral) filmine. Çünkü bu film de bir dönemin hafızalara kazınan yapımlarından biri. Yönetmenliğini Mike Newell'ın üstlendiği filmin başrollerinde Hugh Grant'in yanı sıra Andie MacDowell, Kristin Scott Thomas ve Charlotte Coleman'ın da aralarında bulunduğu kalabalık bir kadro rol alıyordu. Dört Nikah Bir Cenaze, romantik filmler arasında birkaç kuşağın hafızasında silinmez izler bıraktı.
FİLMİN KONUSU
Filmde, ilk başta; Charles adında, kızlarla sadece gönül eğlendirip hiç bir zaman evlilik vaadinin altına girmeyen bir "heartbreaker" tiplemenin maceralarına şahit olacağız. Ancak kötü bir sürpriz onun da peşini bırakmaz: Bir gün bir arkadaşının düğününde hayatının kadınıyla karşılaşınca tüm hesapları alt üst olur. Zira Amerikalı Carrie’ye aşık olmuştur. Ancak Charles yiğitliğe gölge düşsün istememektedir ve işte bu yüzden bir türlü duygularını ifade edemez!