Güncelleme Tarihi:
MUTSUZ YÜZÜ ONUN 'MARKASI' OLDU
Bütün dünyanın "hüzünlü prenses" adını taktığı, görevinin bir parçası olarak katıldığı etkinliklerde bile gülümsemeyen ya da yüzüne zoraki olduğu belli bir gülümseme konduran Monako Prensesi Charlene bu ünlü kişi. Monako Prensi 2. Albert'in karısı olan 44 yaşındaki iki çocuk annesi Charlene'in mutsuz yüz ifadesi artık onu tanımlayan bir "markaya" bile dönüştü çoktan.
BU KEZ HERKESİ ŞAŞIRTTI: Elbette bunun nedenleriyle ilgili spekülasyonlar da bitmek bilmiyor. Aslında hiç olmak istemediği Monako Sarayı'ndan bir türlü kaçamadığından, kocasının onu mutsuz ettiğinden, sadece kocası değil görümceleri Caroline ve Stephanie ile iyi geçinemediğine kadar birçok neden ileri sürülüyor. Hangisi kesin doğrudur bilmek zor elbette. Yani Charlene, kendi iç dünyasının kapılarını açacak bir konumda olmadığından neden mutsuz olduğu, halkın karşısına çıktığı planlı etkinliklerde bile bunu neden gizlemediği hep bir merak konusu olarak kalacak. Fakat, Prenses Charlene işte bu konuda herkesi şaşırtan bir davranışa imza attı geçtiğimiz hafta sonu. Gelin bir bakalım.
AAA! PRENSES GÃœLÃœYOR
O süreçte 2020 yılında dünyayı kasıp kavuran Covid 19 pandemisi nedeniyle zaten dünya tamamen kapanmış olsa da ilerleyen dönemlerde Charlene'nin yokluğunun nedenleri uzun uzun gündemde kalmıştı. Bunlara birazdan değineceğiz ama önce "Charlene'in dönüşüne" bir bakalım. Gözlerden uzak geçirdiği iki yılın ardından Prenses, tekrar Monako'nun Ulusal Günü'nde halkın ve kameraların karşısına geçti. Üstelik bu kez herkese bir sürprizi vardı: 'Mutsuz ve asık suratlı prenses' bu kez gülüyordu! Elbette bütün tören boyunca "yüzünde güller" açmadı ama iki yıl öncesine kadar hiç gülümsemediği kadar gülümsedi bu kez.
ÇOCUKLARININ ANNE ÖZLEMİ BİTTİ
Son alarak ülkenin Ulusal Günü'ne katıldığında ağzını bile hiç açmadan zoraki gülümseyen Charlerne, bu kez yanında çocuklarıyla birlikte üstelik dişlerini göstererek gülümsedi. Etkinliklerin bir parçası olarak ertesi gün düzenlenen özel gecede de yine genel durumunun aksine daha mutlu ve yine arada gülümseyen bir yüz ifadesiyle boy gösterdi. Bu yıl Monako Ulusal Günü'nde gülümseyen tek kişi Charlene de değildi üstelik. Özellikle geçen yıl yine aynı kutlamada "dünyanın yüreğini sızlatan" ikizleri Jacques ve Gabriella'nın da yüzü gülüyordu bu kez.
GEÇEN YIL BU GÖRÜNTÜYLE HAFIZALARA KAZINMIŞLARDI
Yedi yaşındaki ikizler, geçen yıl halaları Caroline ve Stephanie'nin yanı sıra babaları Albert'in gözetiminde törene katılmışlardı. O sırada neredeyse bir yıldır uzak kaldıkları annelerine seslenen pankartlar açmışlardı. Onların bu hali her ne kadar ayrıcalıklı bir yaşamları olsa da herkesi üzmüştü. Çünkü her ikisi de anne sevgisinden mahrum kalmış çocuklardı.
CÄ°DDÄ° AMA YÄ°NE DE MUTLU
Oysa bu yıl iki kardeş geçen yılın tam tersine; mutlu ve neşeli bir görüntü sergiledi. Üstelik küçük prenses kırmızı mantosu ve şapkasıyla, küçük prens de babasının üniformasının bire bir kopyasıyla dikkat çekti.
HER ZAMAN GÜLÜMSEMEK KOLAY DEĞİL: Bu arada yüzünün gülmemesiyle "hüzünlü prenses" olarak anılan Charlene, kendi memleketinde yayınlanan Huisgenoot adlı dergiye verdiği röportajda bu konuda konuşmuştu. Genellikle hayatını kapalı kapılar ardında yaşayan Charlene "İnsanlar çok kolay bir şekilde 'Ah! Neden fotoğraflarda hiç gülümsemiyor?' diye soruyorlar. Ama bazen, gülümsemek o kadar zor ki. İnsanlar arka planda yani senin hayatında neler olup bittiğini bilmiyorlar" diye konuştu. Charlene, Monako'da ayrıcalıklı bir hayat sürdürdüğünü belirtip "Ama ailemi ve Güney Afrika'daki arkadaşlarımı özlüyorum. Genellikle üzgünüm çünkü, bana ihtiyaçları olduğunda her zaman yanlarında olamıyorum" diyerek neden "gülümseme" konusunda fazla cömert davranmadığını ifade etmişti.
Â
GÜLDÜ AMA YİNE İDDİLAR BİTMEK BİLMEDİ
İlk günkü törende ve ertesi günkü özel gecede gülümsemesiyle bütün dikkatleri üzerine çeken Prenses Charlene ise yine söylentilerin merkezine oturdu. Her ne kadar Monako Sarayı, Prenses'in bir enfeksiyon nedeniyle, Güney Afrika'dan 10 ay boyunca dönemediğini açıklasa da bu konuda farklı iddialar vardı. Çünkü Charlene'in hastalığı net olarak açıklanmamış, sadece "enfeksiyon kaptı, operasyon geçirecek, fiziken ve ruhen kırılgan durumda" gibi üstü kapalı ve yuvarlak cümlelerle konu geçiştirilmişti. Yani o süreç, dedikoduya açık bir süreçti. İşte o dönemde bazı kişileri güldürse de sonradan gerçek olabileceği şüphesi uyandıran bir iddia ortaya atılmıştı.
'ESTETİK OPERASYONLAR KÖTÜ GİTTİ, O YÜZDEN İNSANLARDAN KAÇIYOR': Buna göre Charlene, gerçekten enfeksiyon kapmış da olabilirdi ama Monako'dan ayrılığının bundan başka bir nedeni vardı. Bir takım estetik müdahaleler yapılmış fakat bunlar ters gitmişti. Hatta iddia o ki geçirdiği bu operasyonların sonucu istediği gibi olmamıştı, bu yüzden de gözlerden uzak durmaya ve durumu düzeltmeye çalışıyordu. Bunu ortaya atan kişi de İspanyol gazeteci Pilar Eyre idi. O dönemde duyanları ilk anda şaşırtan bu iddiayı da şöyle savundu Pilar Eyre. Prenses Charlene, 10 ay Güney Afrika'da kaldıktan sonra ülkesine döndüğünde fotoğrafçıların ve kameraların karşısına çıktı. Yanında eşi Prens Albert ile yedi yaşına giren ikizleri Gabriella ve Jacques vardı. Bu sırada ailenin maske takan tek üyesi de Prenses Charlene idi. Pilar Eyre bu durumu Charlene'in geçirdiği ve sonucu istediği gibi olmayan estetik operasyonlardan sonra ortaya çıkan görüntüyü gizleme isteği olarak yorumladı. Eyre bu iddiasını çok okunan Lecturas dergisinin internet bloğu için kaleme aldığı yazıda dile getirdi.
BU İDDİALAR BAZILARINI GÜLDÜRDÜ AMA YİNE DE KABUL GÖRDÜ
Ortaya atılan iddialara göre Prenses Charlene, sebebi ne olursa olsun gizemli hastalığı yüzünden katı yiyecek tüketemez hale geldi. Sadece sıvı tükettiği için de ciddi miktarda kilo kaybetti. Zaten bu "yemeden içmeden kesilme" durumunu Prens Albert de açıklamasında belirtmişti.
YÜZÜNÜN ALDIĞI ŞEKİL İDDİALARI GÜÇLENDİRDİ
İspanyol gazetecinin bu iddialarının tekrar gündeme gelme nedenine bakarsak... Aslında bu yılın başından beri yani Charlene, tekrar resmi görevlerine döndüğünden beri bu söylenti gündemin ilk sıralarında. Ulusal Gün kutlamalarından sonra da yine magazin basınında yer aldı. Buna göre Charlene'in yüzünde gerçekten de estetik operasyonların izleri var. Özellikle gülümsediği zaman yüzünün aldığı şekil de yapılan botoks ve dolgu işlemlerinin bir kanıtı olarak gösteriliyor.
DİŞ TEDAVİSİ GÖRDÜIÜ DE KONUŞULUYORDU: Charlene, gizemli hastalığı nedeniyle gözlerden uzak kaldığı iki yıl içinde bir de diş tedavisi gördüğü ileri sürülmüştü. Monako Ulusal Günü'nde gülümsediği sırada görünen dişlerinin geçmişten farklı olması da bu iddiayı ortaya atanların dikkatinden kaçmadı. İşte bütün bunlar yüzünden de İspanyol gazeteci Pilar'ın öne sürdükleri bir kez daha gündeme geldi. Her ne kadar resmi olarak merak giderecek net bir açıklama yapılmamış olsa da Pilar Eyre'nin iddiasına inananlar da var. Prenses'in görünüm olarak yıllar içinde geçirdiği değişim de eski fotoğraflarıyla şimdiki hali kıyaslandığında gözle görülüyor. Elbette bu değişimin nedenlerinden biri Prenses Charlene'in yaş alması ve bunun getirdikleri. Ama bazı müdahaleler olduğu da yadsınamayacak bir gerçek.
HEP ONUNLA KIYASLANIYOR
Sebep her ne olursa olsun Grimaldi ailesine evlilik yoluyla katılan ve sıradan yani soylu olmayan bir aileden gelen Charlene, görünüşe göre sürekli olarak iddiaların, söylentilerin merkezinde kalacak. Zaten hiç tanımadığı ama tüm dünyada bir ikon olarak kabul edilen kayınvalidesi Grace Kelly ile karşılaştırılan Charlene, attığı her adımda dünya kamuoyunun da kraliyet yazarlarının da dikkatini çekecek.
'ÇOK UYUMLU BİR AİLE DEĞİL': Prenses Charlene de Monako Prensi Albert ile evlenmeden önce başarılı bir yüzücüydü ve Güney Afrika'da bambaşka bir hayatı vardı. Özellikle de Prens Albert'in eşi olarak yani ülkenin en çok dikkat çeken kişisi olarak attığı her adımın böylesine incelendiği bir yaşam onun için hiç de kolay olmadı. Joel Stratte McClure, Prenses Charlene'in aslında Prens Albert'e de Grimaldi ailesine de uygun bir gelin olmadığını ileri sürdü. Charlene ile Albert'in kardeşleri Prenses Caroline ve Prenses Stephanie arasında bir uyum olmadığını da söyledi. Deneyimli gazeteci, Prenses Charlene'in sanki kimsenin kendisi hakkında ne düşündüğünü umursamıyormuş gibi mesafeli bir havası olduğunu ve bazen de çok mutsuz göründüğünü belirtti. McClure "Charlene tipik bir Monakolu eş değil" diye konuştu.
DUDAK UÇUKLATAN İDDİALAR
Bütün bu iddiaların üzerine Charlene ile ilgili olarak son döneme damga vuran başka bir söylentiyi de hatırlayalım. Çünkü onun son zamanlarda eşiyle birlikte katıldığı etkinliklerde biraz daha fazla gülümsemesini, biraz daha özenli giyinmesini buna bağlayanlar da var. Yani bu gruba göre Charlene, aslında hayatından çok da memnun değil ama bütün bunlara öncelikle çocukları için sonra da para için katlanıyor. Özellikle Monako Ulusal Günü'nde son iki yılda olmadığı kadar gülümsemesinin nedeninin bu olduğunu savunanlar, birkaç gündür sosyal medya ortamlarında seslerini daha fazla duyuruyor çünkü. Bu iddiaya gelirsek...
KRALİYET AİLESİNE KATILMANIN BEDELİ: Öyle ya da böyle... Değişen zamanla birlikte dünyadaki kraliyet ailelerinin sayısı azalıyor. Durum böyle olunca eskisinden farklı olarak aile üyeleri, halktan yani soyluluk unvanı olmayan kişilerle hayatlarını birleştiriyor. Bir kraliyet ailesine gelin giden bu sıradan genç kadınlar da doğal olarak "peri masalı kahramanları" gibi görülüyor başlangıçta. Bu nedenle bütün hayatları basın tarafından olabildiğinde "didik didik" ediliyor. Bunun en çarpıcı örneği de İngiliz kraliyet ailesinin gelini Kate Middleton. Geçmişte basının alay konusu bile olan Kate Middleton, bugün artık bir prenses ve basının, hakkında istediğini yazması eskisi kadar kolay değil. Fakat yine de o da bu durumdan nasibini alıyor. Yani özetle Prenses Charlene de tıpkı Kate gibi... En küçük bir hareketi, bazen ortadan kaybolması, bazen de ortalarla görünmesi hemen masaya yatırılıp mercek altına alınıyor. Dört duvar arasında yaşadıkları bir yana, her zaman dünyanın ilgisini çekmiş bir aileye katılmış olmanın bedelini ödüyor diyerek konuyu toparlayabiliriz.
İki yıl aradan sonra ilk kez Monako Ulusal Günü'nde halkın karşısına çıkan Prenses Charlene ile ilgili durumu böyle toparladık. Şimdi aynı törene katılan diğer aile üyelerine bir göz atalım.
Â
FOTOÄžRAFLAR: AVALON, MEGA NEWS AGENCY, SPLASH NEWS
Â
Â
Â