Güncelleme Tarihi:
ALDIĞI ÖDÜLLER O KADAR ÇOK Kİ SAYMAK ZOR
İki Oscar ve Emmy, Altın Küre, BAFTA da dahil olmak üzere sayısız ödülün sahibi olarak dünya sinema tarihine adını altın harflerle yazdırdı Jane Fonda. Hollywood’un gelmiş geçmiş en büyük oyuncularından bir olarak kabul edilen Henry Fonda’nın kızı olarak dünyaya gelmiş, babasıyla da kamera karşısına geçmişti hatta. Ama kendi kariyer yolunu çizerken hep onun gölgesinde kaldı, bu durumu değiştirmek için de çok çalıştı. Öyle çalışkan ve işine bağlıydı ki, 80’li yaşlarında gelmiş olmasına rağmen son yıllarda dünyada en sevilen komedi dizilerinden bir haline gelen Grace and Frankie’de tam 7 sezon başrol oynadı.
84 YAŞINDA BİLE GENÇLERE TAŞ ÇIKARIYORDU
Kadın hakları, azınlıklara uygulanan eziyetler, iklim krizi, dünyanın dört bir yanındaki savaşlar… Hepsi için konuştu, yardım ve ses olmak için koştu, 1970’lerden beri sürdürdüğü aktivizmden hiç vazgeçmedi. Bunları da hep gülümseyen yüzüyle dimdik ayakta görünerek yaptı. Hani bazı kimselere hastalığı, ölümü hiç yakıştıramaz insan, hep olduğu gibi hatırlar, işte Jane Fonda da tam böyle bir insandı hep dünyanın ve hayranlarının gözünde. Ama eylül ayının başında kötü haberi duyurdu ve kansere yakalandığını açıkladı.
Fonda, hodgkin lenfomaya yakalandığını açıkladıktan sonra sayısız destek mesajı almıştı. Fonda, yakalandığı kanserin tedavi edilebilir türde olduğunu belirtip 'iyileşme şansım yüzde 80' dese de ilerlemiş yaşı yine de hayranlarını korkuttu. Kendisini iyi hissettiğini söyledi, hastalığıyla mücadele edeceğini ve iyileşeceğine inandığını duyurdu.
"KANSERİM VE ÖLMEYE HAZIRIM" DEDİ
Ancak hastalığını duyurduktan ve tedaviye başladıktan sonra bir açıklama daha yapıp “Ölmeye hazırım” diyecekti. 84 yaşındaki efsane oyuncu hayatının geride kalan kısmının önünde uzanan kısmından uzun olduğunu söylüyor, “Harika bir hayat yaşadım” diyerek sahip olduğu iç huzurun altını çiziyordu. “Gerçekçi olmak zorundayım” demiş ve hayatın ona ne kadar zaman verdiğini bilemeyeceğini söyleyerek tedavisine devam ettiğini bildirmişti.
Jane Fonda oyunculuğu ve aktivizmiyle tanınsa da aşk hayatı ve evlilikleri de çok konuşuldu. Warren Beatty gibi ünlü aktörlerle de ilişkiler yaşayan Fonda ilk evliliğini ünlü Fransız yönetmen Roger Vadim’le yaptı. ‘Ve Tanrı Kadını Yarattı’ gibi efsanevi filmlerle hatırlanan yönetmen Jane Fonda’nın başrolünde oynadığı ‘Barbarella’ filmini de yönetmiş, Fonda’nın uluslararası üne kavuşmasına vesile olmuştu. Yönetmen eşinden boşanan Jane Fonda daha sonra ünlü aktivist Tom Hayden’la evlendi ve uzun yıllar onunla evli kaldı. Bu iki evlilikten bir kızı bir de oğlu olan ünlü oyuncunun en çok konuşulan ve en tartışmalı evliliği ise CNN’in patronu Ted Turner’la yaptığı evlilikti. 10 yıl süren bu evlilik her zaman politik duruşuyla tanınan oyuncunun bir medya deviyle birlikte olması tuhaf bulunarak eleştirildi. Fonda’nın şimdi 55 yaşında olan siyahi evlatlık kızı Mary Williams, bu evliliği de anlattığı bir kitap yazmış ve anne olarak bildiği Fonda’nın mutlu başlayan evliliğinin, bitimine yakın onu nasıl içten içe yiyip bitirdiğini anlatmıştı. Turner’la evliliğinin son günlerinde fiziksel olarak çöken ve çok zayıflamasıyla dikkat çeken Fonda’nın boşanması ve tazminat miktarı da o dönemde çok konuşulmuştu.
Kemoterapi tedavisine devam eden ve hayranlarının merakla haber beklediği Jane Fonda sevindiren haberi dün akşam duyurdu. Kendi web sitesinde bir yazı paylaşan ve kanserinin artık gerileme aşamasına geçtiğini müjdeleyen oyuncu kemoterapi tedavisinin ilk dört turunun 'oldukça kolay' geçtiğini, ancak son seansının vücudu için özellikle yıkıcı olduğunu ve birçok şeyi yapmasını zorlaştırdığını anlattı.
ÖNCE KORKUTTU, SONRA SEVİNDİRDİ: EN GÜZEL DOĞUM GÜNÜ HEDİYEMİ ALDIM
Böylece Jane fonda herkese erkenden bir yılbaşı hediyesi vermiş oldu. 21 Aralık’ta 85. doğum gününü kutlamaya hazırlanan yetenekli aktris haberin onun için “bugüne kadarki en güze doğum günü hediyesi’ olduğunu yazdı. “Kendimi çok kutsanmış, çok şanslı hissediyorum' diyordu. “Dua eden ve bana güzel düşünceler gönderen hepinize teşekkür ederim. Bunun aldığım iyi haberde rol oynadığından eminim.” diye seslendi onu sevenlere.
Yoksulluk ve eşitlik konularında duyarlılığıyla tanınan Fonda, ünlü olarak ayrıcalıklı bir konumda olduğu ve en iyi sağlık sigortasına sahip olduğu için tedavisi konusunda şanslı olduğunu da kabul ediyordu. Aktris ayrıca kanseri 'öğretmen' olarak nitelendirdi ve derslerine 'dikkatini vermeye' kararlı olduğunu söyledi. Korkutucu kanser teşhisine ve sonraki zorlu tedavi sürecine rağmen Fonda, hastalığın iklim değişikliği aktivizmini etkilemesine izin vermeyeceğine söz verdi.
AEROBİK EFSANESİ SPORDAN VAZGEÇMEDİ
Jane Fonda’yı bir efsane haline getiren şeylerin arasında elbette sinema tarihinin gördüğü en büyük yeteneklerden birisi olması ve ününü dünyaya fayda sağlayacağı konularda kullanarak cesur davranması oldu. Ama onu dünyaya tanıtan şeylerden biri de 80’li yıllarda her yeri saran aerobik akımının en büyük öncüsü olmasıydı. O yıllara özel taytlar, onların üzerine giyilen mayolar ve bacaklarına geçirdiği tozluklar bir spor akımını moda akımına çevirmiş, herkes sağlıklı bir yaşam sürmek için Jane Fonda gibi spor yapmaya başlamıştı.