İki yıldır skandal üstüne skandal yaşandı! Galadaki 'tükürük' krizinin perde arkasında ne var?

Sosyal medya dedektifleri günlerdir iş başında. Zira "Don't Worry Darling" filminin Venedik Film Festivali'nde yapılan ilk gösteriminden gelen bir video ortalığı karıştırdı.

Görüntüleri izlemeyen herhalde kalmadı ama yine de kaçıranlar varsa kısaca anlatalım: Filmin başrol oyuncularından, tüm dünyanın One Direction grubuyla tanıdığı Harry Styles, bir diğer başrol olan Chris Pine'ın yanındaki koltuğa otururken dudaklarında hafif bir hareketlilik oluyor. Tüm seyircilerle birlikte Styles'ı alkışlamakta olan Pine, bir anda donup kalıyor, sağ dizine doğru bakıyor ve yüzünde pek de doğal gibi görünmeyen bir gülümseme oluşuyor.

İnternet alemine göre bunun sebebi Styles'ın Pine'ın bacağına tükürmüş olması. Ama Pine'ın telefonuna gelen bir mesaja tepki veriyor olması ya da tamamen sebepsiz bir biçimde önüne bakmış olması da mümkün elbette. Nitekim Pine'ın basın sözcüsü tarafından birçok gazete ve dergiye yapılan açıklamada tükürük olayı kesin bir dille reddedildi. Sözcünün açıklamasında, "Harry Styles, Chris Pine'ın üzerine tükürmemiştir" ifadeleri net bir biçimde yer aldı.

Tabii bu açıklamanın sosyal medyayı ikna ettiğini söylemek mümkün değil. Pine "Tükürük yok" dese de Styles'ın koltuğuna oturduğu saniyeleri Abraham Zapruder'ın çektiği ve John F. Kennedy suikastının gerçekleştiği anı gösteren videoyla kıyaslayan da oldu Seinfeld dizisinin çok ünlü bir bölümündeki tükürme hikayesini hatırlayan da. Styles'ın dudaklarına, Pine'ın gözlerine, Pine'ın diğer yanında oturan yönetmen Olivia Wilde'ın yüzündeki ifadeye odaklanan ekran görüntüleriyle gerçeğin izi sürüldü.

Gözden KaçmasınFestivalin gala gecesinde 'tükürük' şokuHaberi görüntüle

İLK GÜNDEN BERİ ÇALKANTILAR BİTMEDİ

Peki bu iş neden bu kadar büyüdü?

Doğrusunu söylemek gerekirse, başka bir filmin galasında yaşanmış olsa kimsenin umursamayacağı bir olaydı tükürük krizi. Ancak söz konusu, Wilde'ın ikinci uzun metraj yönetmenlik denemesi olan "Don't Worry Darling" olunca ilgi de kaçınılmaz oldu. Zira film neredeyse sete çıktığı ilk günden bu yana bin türlü dedikoduya malzeme olurken, kadro içindeki gerginlikler son haftalarda gerçekleşen basın tanıtım turunda ayyuka çıktı.

ABD'de 23 Eylül'de vizyona girecek olan "Don't Worry Darling" 1950'li yıllarda geçen bir psikolojik gerilim. Filmde Florence Pugh'nun canlandırdığı "Alice Chambers" isimli genç ev kadını, mükemmel zannettiği hayatının aslında o kadar da mükemmel olmadığını fark ediyor.

Hem Pugh'nun hem de Styles'ın dünyanın dört bir yanındaki hayran kitleleri düşünüldüğünde, filmin ilgi çekeceği, iyi bir gişe yapacağı beklentisi zaten yüksekti. Şimdi ise yaşanan skandalların bilet satışlarını birkaç katına çıkarabileceği öngörülüyor.

WILDE'IN HER YAPTIĞI TOPA TUTULDU

Ancak bu süreçte tüm kadronun epey yıprandığı da bir gerçek. En ağır darbeyi alan da yönetmen Wilde oldu.

House M.D. dizisindeki Dr. Remy Hadley ya da kısaca "Thirteen / On Üç" rolüyle tanıdığımız Wilde, filmde aynı zamanda Bunny karakterini de canlandırıyor.

House M.D. dizisindeki Dr. Remy Hadley ya da kısaca "Thirteen / On Üç" rolüyle tanıdığımız Wilde, filmde aynı zamanda Bunny karakterini de canlandırıyor.

38 yaşındaki Wilde'ın çekimler sırasında 28 yaşındaki Styles ile yakınlaşması çok tartışıldı. İkili bu konuda resmi bir açıklama yapmasa da birkaç kez birlikte görüntülendi. Nihayet Ocak 2021'de Styles'ın menajerinin düğününe el ele katılan çift, dedikoduları teyit etmiş oldu. Wilde'ı şarkıcıya yakıştıramayan milyonlarca Harry Styles hayranı, özellikle sosyal medyada aktrisi topa tuttu.

Wilde'ın Şubat 2021'de yaptığı bir Instagram paylaşımı da epey tepki topladı. Sevgililer Günü'ne birkaç gün kala Styles'ın sette çekilmiş bir fotoğrafını paylaşan Wilde, alta yazdığı uzunca metinde sevgilisini övüyordu. Styles'ın filmde yardımcı oyuncu olarak rol almayı büyük bir alçakgönüllülükle kabul ettiğini çünkü "bir kadının öne çıkmasına izin vermenin neden değerli olabileceğini" anladığını belirtiyordu Wilde.

Halbuki Styles'ın "Don't Worry Darling" öncesinde doğru düzgün bir oyunculuk geçmişi yoktu. Pugh ise Oscar adaylığı bulunan bir aktristi ve filmde hikayesi anlatılan kişiyi canlandırdığından tabii ki ön planda olması gereken kişi oydu. Bir başka deyişle Styles, Pugh'nun öne çıkmasına "izin verecek" bir konumda dahi değildi.

Sosyal medya bir anda tartışmadan tartışmaya koşmaya başladı. Wilde bu satırları yazarken Styles'a olan duygularının etkisinde mi kalmıştı? Aynı paylaşımı bir erkek yönetmen yapsa bu kadar tepki alır mıydı? Bunu sorgulamak cinsiyetçilik miydi? Sırf Styles'ın sevgilisi olduğu düşünüldüğü için Wilde'a fazla mı yükleniliyordu?

Diğer yandan Pugh ve Wilde arasında da bir gerginlik yaşandığı söyleniyordu. İddialara göre, genç aktris, Wilde'ın çekimler sırasında Styles'a çok daha fazla zaman ayırmasından, ikilinin sık sık birlikte ortadan kaybolmasından rahatsız oluyordu. Hatta geçtiğimiz ay Puck News'de yayımlanan bir habere göre, Pugh ile Wilde arasında "gergin bir konuşma" yaşanmıştı.

ASIL KIYAMET VARIETY RÖPORTAJINDAN SONRA KOPTU

Pugh ile Wilde'ın filmdeki cinsellik içeren sahneler konusunda da anlaşmazlık yaşadığı bildirildi. Pugh, Harper's Bazaar'a yaptığı açıklamada "ben bu sektöre bunları konuşmak için girmedim" derken Wilde, Vogue, Variety gibi dergilere verdiği röportajlarda sık sık söz konusu sahnelerdeki feminizmin altını çizdi.

Variety'nin aynı haber için Pugh'a da röportaj teklifinde bulunduğu ancak genç aktrisin "Dune: Part Two" filminin çekimleri nedeniyle teklifi reddettiğide belirtildi. Ne var ki Pugh, haberin yarattığı girdabın içine çekilmekten kurtulamadı.

Zira Variety, filmde "Jack Chambers" rolü için baştan Shia LeBeouf'la anlaşıldığını ancak Wilde'ın süreç henüz fazla ilerlememişken aktörü kovup projeye Styles'ı dahil ettiğini yazıyordu. Wilde, LeBeouf'un oyunculuğunun "çatışmacı bir enerji gerektirdiğini" ve "yapımlarımda talep ettiğim ortama olanak sağlamadığını" belirterek bu kararı aldığını söylüyordu. Pugh'nun rahatlığına ve emniyet duygusuna öncelik vermek istediğini de ifade eden Wilde, bu nedenle LeBeouf'u gönderdiğini söylüyordu.

Wilde'ın aktardığı bu olaylar muhtemelen 2020 yılının yaz aylarında yaşandı. Bundan birkaç ay sonra şarkıcı FKA Twigs, yaklaşık bir yıl süren ilişkilerinde sürekli istismara maruz kaldığı suçlamasıyla LaBeouf'a dava açtı.

İki yıl sonra yani Variety'nin haberinin yayımlanmasının ardından LaBeouf bir açıklama yaparak "Don't Worry Darling"den kovulmadığını, aksine filmde çalışmayı kendisinin istemediğini söyledi. LaBeouf Wilde'la olan mesajlaşmalarının ekran görüntülerini de kanıt gösterdi.

Bununla da kalmadı elinde Wilde'ın kendisine gönderdiği bir video olduğunu açıkladı. Kısa süre içinde sosyal medyaya sızdırılan videoda, direksiyon başında gibi görünen Wilde "ben henüz vazgeçmeye hazır değilim" diyor, LeBeouf'a Pugh ile bir ortak nokta bulup bulamayacaklarını soruyordu. Yaşanan çatışmanın Pugh için bir uyarı olabileceğini de ifade eden Wilde'ın kullandığı "Miss Flo" ifadesi kısa süre içinde Twitter'da trendlere girdi. Hatta hafta başında Pugh'nun stilisti Rebecca Corbin Murray, Instagram'da aktrisin Venedik'te çekilen fotoğraflarını paylaşırken bu videoya gönderme yaparak açıklama kısmına "Miss Flo" yazdı.

Ve geldik Venedik'e… Pugh festivalde olmasına, kırmızı halıda rol arkadaşlarıyla özellikle de Chris Pine'la neşeli fotoğraflar vermesine karşın filmin basın toplantısına katılmayı reddetti. Çeşitli kaynakların aktardığına göre, Wilde, Pugh'la olan anlaşmazlıkları konusunda sessiz kalırken sadece "Bence internet kendini besliyor. Ben buna katkıda bulunma ihtiyacı hissetmiyorum; bence yeterince iyi beslenmiş durumda" yorumunu yaptı.

AYRILIK ÇEKİM DÖNEMİNE, VELAYET DAVASI TANITIMA DENK GELDİ

Bütün bunların üzerine, Wilde'ın Styles'dan önce beraber olduğu 9 yıllık nişanlısı, iki çocuğunun babası Jason Sudeikis (nam-ı diğer "Ted Lasso") ile yollarını ayırması, filmin çekimlerinde yaşanan gerginliklerin pembe dizi seviyesine ulaşmasına neden oldu.

Olayları ana hatlarıyla sıralamamız gerekirse; Eylül 2020'de Harry Styles'ın "Don't Worry Darling"de rol alacağı açıklandı. Kasım 2020'de Wilde'ın, Styles'ın teklifi kabul etmesinden duyduğu mutluluğu bir "zafer dansıyla" taçlandırdığını ifade ettiği Vogue röportajı yayınlandı. Bu röportajdan sadece birkaç gün sonra ise Wilde ile Sudeikis'in "dost kalarak" ayrıldıkları haberi gündeme bomba gibi düştü.

ABD basınına konuşan kaynaklar çiftin ayrılık kararını sene başında ve anlaşarak aldığını belirtirken, sadece 2 ay sonra Wilde'ın Styles'la el ele düğüne gitmesi, soru işaretlerine neden oldu. Wilde'la Sudeikis'in arasına giren kara kedinin Styles olup olmadığı çok tartışıldı. Bazı haberlerde Sudeikis'in Wilde'la halen iletişimde olduğu ve bu ilişkiyi önceden bildiği belirtilirken People'a konuşan bir kaynak Sudeikis'in çok üzgün olduğunu, Wilde'ı hâlâ sevdiğini ve ilişkiyi tamir etme yolları aramak istediğini söylüyordu. Şubat 2021'de gelen haberlerde ise Wilde'ın Styles ile çok mutlu olduğu ancak Sudeikis ile de arasını düzelttiği belirtiliyordu.

Sonraki bir yıl oldukça sakin geçti. Wilde sık sık Instagram hesabından Styles'ı öven paylaşımlar yaptı, çift birçok sefer baş başa görüntülendi. Hatta Styles'ın Wilde'ın çocukları ile birlikte zaman geçirmeye başladığı dahi yazıldı. Ancak suların durulduğunu zannedenler çok yanılıyordu. Nisan ayında düzenlenen CinemaCon etkinliğinde Wilde çok ağır bir darbe daha aldı.

Filmin tanıtımını yapmak için katıldığı panelde konuşurken bir anda Wilde'ın eline esrarengiz bir zarf tutuşturuldu. Zarfı açıp içindeki kağıtlara bakan Wilde daha sonra konuşmasına devam etti.

Deadline'ın haberine göre bu kağıtlar Sudeikis'in çocuklarının velayetini almak için açtığı davanın belgeleriydi. Olayın ardından bir açıklama yapan Sudeikis zarfın Wilde'a bu şekilde teslim edileceğinden haberdar olmadığını belirterek, "Olivia'ya tebligatın böyle uygunsuz bir şekilde yapılmasını asla mazur göremem" dedi.

Wilde ise birkaç ay sonra Variety'e verdiği röportajda, olayın kendisi için gerçekten moral bozucu olduğunu belirterek, "böyle olmamalıydı" ifadelerini kullandı ve ekledi: "Yapmam gereken bir iş vardı ve kolay kolay dikkati dağılan bir insan değilimdir. Ama maalesef çok da şaşırdım diyemem. O ilişkiyi bitirmemin bir sebebi var."