Bikinili pozu olay oldu: Eski kocasının yeni eşi bile övgü yağdırdı!
Güncelleme Tarihi:
Gösteri dünyasının, kendine en iyi bakan, geçip giden yıllara karşı iki ayağı üzerinde dimdik duran ve meydan okuyan ünlülerinin önde gelenlerinden biri o. Hayatının başka bir 10 yılına, yani 60'lı yaşlarına girmesine sayılı aylar kalsa da hala iddiasını sürdürüyor üstelik.
HEM TATİL HEM İŞ GEZİSİ
Şu anda 59 yaşında olan yıldız, ilerleyen yıllara rağmen bir plaj giyimi firmasının da tanıtım yüzü. Üç yetişkin çocuk annesi olan ünlü, yine gündemin ilk sıralarına yerleşti. Şu sıralar hem tatil hem iş gezisi yapan bu ünlü, bir yandan denizin ve güneşin keyfini çıkarırken bir yandan da gelecek sezon için çalışmalarını sürdürüyor.
PEMBE BİKİNİLİ PAYLAŞIM
Bu ünlü kişi Demi Moore'dan başkası değil. Gelecek kasım ayında 60 yaşına girecek olan Moore, şu sıralar Avrupa'da bir yandan tatil yapıyor, bir yandan da işlerini sürdürüyor. Moore, önceki gün de Yunanistan'da arkadaşlarıyla birlikte çıktığı bir yat gezisinde objektiflere takıldı. Üzerinde pembe bir bikini olan Moore, ilerleyen yıllara rağmen korumayı başardığı fiziğiyle dikkat çekti. Yıldız, tatil sırasında çektirdiği fotoğrafını da Instagram sayfasında paylaştı.
34 yıl sonra hatıralara yolculuk
ESKİ KOCASININ YENİ EŞİ DE BEĞENDİ
Boşanmalarının üzerinden yıllar geçmesine rağmen üç kızının babası Bruce Willis ile dostane ilişkisini sürdüren Moore'un bu paylaşımına da 3 milyon takipçisinden çok sayıda beğeni ve yorum geldi. Bu yorumlardan biri hepsinin önüne geçti. Nedeni ise Demi Moore'un eski eşi Bruce Willis'in evli olduğu Emma Heming'den gelmesiydi. Willis ile evliliğinden iki kız çocuk annesi olan Heming, Demi Moore'un pembe bikinisi ve üzerine giydiği sarı gömleğe gönderme yaparak "üzerinde iyi görünüyor" sözleriyle yorum yaptı.
BU AİLE İLİŞKİSİNİ SEVİYORUM: Aldığı afazi teşhisi nedeniyle zor günler geçiren Bruce Willis'in eski ve yeni eşleri arasındaki bu diyalog da sosyal medya kullanıcılarından tam not aldı. Demi Moore'un birçok takipçisi Heming'in; Moore'un paylaşımına yaptığı yoruma "Bu aile ilişkilerini seviyorum" diye yanıt verdi.
BİRİ OLMADAN DİĞERİ ANILMIYORDU
Demi Moore ile Bruce Willis, bir dönem Hollywood'un biri olmadan diğeri anılmayan çiftlerinden biriydi. 1987 yılında başlayan evlilikleri sırasında üç kız çocuk sahibi olan çift, 2000 yılında resmen boşandı.
Bruce Willis hasta olduğunu bile bile çalışmak istemiş
O EVLİLİK DE BOŞANMAYLA BİTTİ
Sonra Moore, Ashton Kutcher ile 2005 ile 2013 arasında devam eden bir evlilik yaptı. Willis ise 2009 yılında Emma Heming ile evlendi. Bütün bunlara rağmen Moore ile Willis, eski eşler olarak sıcak ilişkilerini sürdürüyor.
ESKİ EŞİN EVİNDE KARANTİNA
Hatta Bruce Willis, Covid 19 pandemisinin ilk dönemlerinde Moore'un evinde kaldı. Bu durum, Willis ile yeni eşinin arasının kötü olduğu yorumlarına bile neden oldu. Fakat sonradan durumun öyle olmadığı ortaya çıktı. Kızlarından birinin sağlık sorunu nedeniyle büyük şehirde kalan Heming, tedavi tamamlandıktan sonra Willis'in de kaldığı Demi Moore'un kır evine gitti.
Kocanızın günden güne güçten düştüğünü görmek kolay değil
ZOR ZAMANLARDA GENİŞ AİLE BİR ARADA
Bruce Willis'in afazi teşhisi aldığını da Demi Moore ile Emma Heming, kızlarının da adı geçen bir sosyal medya paylaşımıyla duyurdu. Willis'in bu zor zamanlarında bütün bir aile onun yanında olup destek vermeyi sürdürüyor.
İLK EŞİNİN SOYADINI KULLANIYOR
Tam adı Demi Gene Guynes olan Demi Moore 1962 yılında New Mexico'da dünyaya gözlerini açtı. Babası, daha o doğmadan ailesini terk etmişti. Henüz 16 yaşındayken model olarak çalışmaya başlayan Moore, 17 yaşındayken de müzisyen Freddy Moore ile evlendi. 1980 ile 85 arasında süren bu evlilikten çiftin çocuğu olmadı. Bu ilk evliliğinden Demi Moore'a kalan en önemli hatıra, Sinema kariyerinde kullandığı soyadı oldu. Tam adı Demi Gene Guynes olan oyuncu, boşandıktan sonra da eski eşinin soyadını kullanmaya devam etti.
ARDI ARDINA KONUŞULAN FİLMLERDE ROL ALDI
19 yaşındayken General Hospital adlı dizide kamera karşısına geçmeye başlayan Demi Moore, kariyerindeki en büyük çıkışı Ghost (Hayalet) adlı filmle yaptı. Filmin konusu bir yana o sırada kullandığı kısacık saç modeli hemcinsleri arasında moda oldu. Daha sonra "Indecent Proposal", "Disclosure" gibi yapımlar geldi. Bruce Willis ile evliliği, rol aldığı iddialı yapımlar derken Demi Moore bir anda Hollywood'un en çok aranan ve en çok kazanan yıldızlarından biri haline geldi.
HAMİLELİK POZU OLAY OLMUŞTU: Demi Moore'un gösteri dünyasında en çok konuşulan davranışlarından biri de hamileyken verdiği çıplak pozdu. Onun ardından birçok ünlü de anne olmaya hazırlanırken Moore'dan esinlenerek kamera karşısına geçti.
HAKKINDAKİ ESTETİK İDDİALARI BİTMEK BİLMİYOR
Demi Moore kariyerinin yanı sıra yıllara meydan okuma biçimiyle de gündemden hiç düşmüyor. Kendisiyle ilgili olarak ortaya atılan estetik iddialarını sürekli yalanlayan Moore, bir yıl önce de katıldığı bir etkinlikte yüzünün tuhaf görüntüsüyle konuşulmuştu. Demi Moore'un görüntüsü sosyal medya platformlarında da konu oldu. Bazı kişiler oyuncunun, geçen yıllara iyi direndiğini ve güzel göründüğünü savundu. Fakat Moore'u eleştirenler de çoktu. Bu görüşü savunanlar oyuncunun artık yaş almayı bilgece kabullenmesi gerektiğini belirtti. Bir kullanıcı "Demi Moore, yüzüne estetik uygulamayı yapan uzmanı dava etmeli. Bu kötü sonuçlanmış bir uygulama" diye Moore'un görünü hakkındaki görüşünü belirtti. Birçok kişi Moore'un eskiden çok hoş göründüğünü ama bu uygulamalar yüzünden artık bambaşka biri olduğunu ileri sürdü.
UNUTULMAZ FİLM
Demi Moore, 1990 tarihli Ghost (Hayalet) filmiyle kariyerinin ilk döneminde birkaç kuşak sinemaseverin hafızasına kazındı. Başrollerini Patrick Swayze ile paylaştığı bu film, Moore'un meslek hayatında çok ciddi bir dönüm noktası oldu. Yönetmenliğini Jerry Zucker'ın üstlendiği filmde iki oyuncuya Whoopi Goldberg de eşlik ediyordu.
FİLMİN KONUSU: Molly ve Sam, aşk yaşayan, New Yorklu bir çifttir. Sam cüzdanını taşıyan bir serseri tarafından bıçaklanarak öldürülür. Ruhu bedeni terkettiğinde ölümden sonraki yaşamı yavaş yavaş keşfetme fırsatı bulur. Ölülerin ruhlarının canlılarla aynı ortamda varolduğu ama yaşayanların ruhları göremediği bir ortamdır bu. Yardımsever bir hayalet Sam’in bu yeni durumu kabullenip alışmasına yardım eder. Genç adam artık bazı nesneleri hareket ettirebilmektedir. Ancak eski iş arkadaşı Carl’ın kirli çamaşırları ve Molly ile ilgili kötü planları gün ışığına çıktığında, canlılarla iletişim kurmanın tek yolunun bir medyum aracılığıyla mümkün olduğunu anlar. Sam’in karşısına medyumların belki de en eksantrik olanı çıkacaktır.