Güncelleme Tarihi:
Mutfaklarda fark yaratan detaylar, çoğu zaman malzeme seçiminde başlar. Mevsiminde hasat edilen sebze ve meyveler yalnızca lezzetiyle değil, aynı zamanda doğaya ve üreticiye olan katkısıyla da öne çıkar. Tabağınıza ulaşan her ürün, aslında bir seçimdir. Bu seçim doğayla uyumlu olduğunda hem mutfağınız hem gezegen kazanır.
Yazarımız Gülay Barbaros Altan da kendi mutfağında bolca bu tür ürünleri kullandığını anlatıyor, “Ben bahara bahar demem evde taze bakla, taze enginar, şevketibostan, ısırgan pişirmedikçe. Enginar Ege ve İstanbul dışında yıllarca pek bilinmedi. Son yıllarda enginarın da otların da meraklısı çoğaldı. Çok kullanışlı bir sebze enginar; iç baklalı-zeytinyağlısı, dolması, pilavı, kızartmasını duydunuz ama bilmediğimiz öyle özel tarifleri var ki... Karaburun’da levrekle pişiriliyor; mübadiller yapraklarını demleyip suyunu içiyor. Aslında sebze de değil, henüz açmamış bir çiçek goncası. Eğer hasat edilmese mor renkte harika bir çiçek açar. Muğla, İzmir çevresinin meşhur şevketibostanının yakın akrabası. Bölgede yaşayanlar akkız da denen şevketibostana da bayılır. Aslında ot sevgisi ve bilgisi Girit mübadilleriyle gelmiş Ege’ye.”
Yazarımız Giritlilerin ot sevgisine ilişkin bir de hikâye anlatıyor: “Ayvalık’ta çiftçinin birinin oğlu, koşarak babasına gitmiş. ‘Baba baba, bizim otlağa yabancı bir inekle bir Giritli girmiş! Ne yapalım?’ Baba ‘İneği elleme, yer yer, doyunca gider. Sen o Giritliyi çıkar oradan hemen, bulduğunu yolar, bizim sürü aç kalır’ der. Böyle şakalar yapılsa da artık sadece Giritliler değil, herkes bayılıyor doğanın sunduğu o yabani güzellere.”
İster börek ister kavurma
Gülay Barbaros Altan ot toplayamayanlara bir de öneride bulunuyor: “Tanımayan, toplayamayanlar için en güzeli karışık otlardan almak; arapsaçı, iğnelik, ebegümeci, ısırgan gibi 10-15 farklı çeşit ot bir arada satılıyor. Bolca soğanla soteleyip üzerine yumurta kırabilirsiniz. Birkaç hazır yufkayla gözleme ya da börek yapabilirsiniz. Ya da un, tuz ve suyla boza kıvamında bir karışım hazırlayıp çalkama/çırpma denen basit böreği yapabilirsiniz. Böreğini yaparken otları çiğden yağ ve tuzla harmanlayın, peynir bile koymayın ki o bahar tadını alın. Yumurtalı ya da sade kavurmasında kendi sularını salıp öyle pişmelerine müsaade edin. Şartsa, çok az su kullanın. Börek ya da yemek; ot pişirirken bol ve iyi bir zeytinyağı tercih edin.”
Tarladan sofranıza...
Mevsiminde, doğru ürünü, doğru yerden alıp müşterilerine ulaştırmayı amaçlayan Metro Türkiye için başta tazelik ve gıda güvenliği olmak üzere yerellik, mevsimsellik ve ürün çeşitliliği birinci öncelik. Enginardan taze baklaya, kuşkonmazdan Ege otlarına kadar Metro Türkiye, nisan ayında doğanın sunduğu en taze ürünleri, başta yeme-içme işletmelerinde olmak üzere tüm mutfaklarda kullanılabilmesi için tazeliğini bozmadan, şeffaf ve izlenebilir tedarik zinciriyle raflarına taşıyor. 2021 yılından beri ‘Tabağında ne var?’ hareketiyle tüm meyve ve sebze ürünlerinde yüzde 100 izlenebilirlik sağlayan Metro Türkiye’de tüketiciler, raftaki meyve ve sebze ürünlerinin etiketlerindeki QR kodu okuttuğunda ürünün hasattan başlayan yolculuğunu sofraya kadar takip edebiliyor.
Mutfağımızın zenginliği Ege otları
300’e yakın çeşidi olan Ege otlarının sayısız yararı var. Sofralara lezzet katan kavurmasından zeytinyağlısına, salatasından çorbasına kadar birçok farklı lezzetle sofraların baş tacı olan Ege otları için Egeliler boşuna “Keçinin yediği her ot yenir” dememiş! Metro Türkiye de arapsaçı, radika, turpotu, ebegümeci ve cibes gibi en sevilen Ege otlarını mevsiminde raflarına getiriyor.
Her dönemin kıymetlisi enginar
Papatyagiller familyasından, mor ve mavi renkli çiçekler açan ve Ege mutfağında ayrı bir yeri olan enginar, lezzetli ve gösterişli bir malzeme olmasıyla şeflerin de mutfaklarda tercihi. Metro Türkiye’de hem soyulmuş pratik haliyle hem de kabuklu haliyle temin edebileceğiniz enginarı, ister dolmasından zeytinyağlı yemeğine ister etlisinden salatasına kadar birçok tarifle hazırlayarak sofralarınıza lezzet katabilirsiniz. Coğrafi işarete sahip Urla Sakız Enginarı’nı da önümüzdeki günlerde Metro Türkiye raflarında bulabileceksiniz. İşte Türkiye’nin ilk gastronomi keşif platformu Gastronometro’nun şeflerinin özel olarak hazırladığı bir enginar tarifi (yanda).
Enginar dolması
(4 kişilik)
NE LAZIM?
◊ 4 adet yapraklı enginar
◊ 40 gr Metro Chef Bio Organik Osmancık Pirinç ◊ 150 gr soğan (yemeklik doğranmış)
◊ 30 gr Metro Chef çamfıstığı
◊ 25 gr kuşüzümü ◊ 5 gr toz şeker
◊ 2 gr yenibahar ◊ 2 gr tarçın
◊ 5 gr tuz ◊ 2 gr karabiber
◊ 25 ml zeytinyağı ◊ 200 ml su
◊ 50 ml taze sıkılmış portakal suyu
◊ 1 adet limon rendesi ◊ 1/4 demet dereotu
NASIL YAPARIM?
İçpilav
◊ Bir pilav tenceresinde zeytinyağını ısıtın ve ardından soğanı ekleyip pembeleşinceye kadar kavurun. ◊ Çamfıstığı ekleyip kavurmaya devam edin. Pirinç ve tuz da ekleyin.
◊ Suda yumuşamış kuşüzümlerinin suyunu sıkıp ekledikten sonra baharat çeşitlerini de ilave edip, karıştırın. ◊ Son olarak su ve şekeri ekleyip karıştırdıktan sonra tencerenin kapağını kapatıp kısık ateşte demlenmeye bırakın.
◊ Ardından pilav suyu iyice çekene kadar 15 dakika kısık ateşte pişirip kapağı açın.
◊ Kâğıt havlu veya bir mutfak örtüsü koyup yeniden kapağı kapatıp demleyin.
Sos
◊ Portakal ve limonun suyu sıkın.
◊ Zeytinyağı, tuz ve şekerle karıştırıp bir sos elde edin.
Enginarın doldurulması
◊ Enginarların ortasından başlayarak birkaç sıra yaprağını çekerek koparın ve göbek kısmında yer alan tüylü kısmı da bir kaşık yardımıyla oyarak temizleyin. ◊ Enginarların dış kısmındaki kalın yapraklardan bir kat alın ve kaynamış tuz ve limonla tatlandırılmış suda 5 dakika kadar haşlayın ve buzlu suyun içine alın.
◊ Dolma içini enginara doldurun.
◊ Bir tencere veya tepsinin taban kısmına rastgele havuç, soğan ve maydanoz doğrayın. Üzerine enginar dolmalarını yerleştirin ve yapmış olduğunuz portakallı sosu ilave edip ağzını folyoyla kapatın.
◊ Önceden ısıtılmış 140 derece fırında 40-45 dakika pişirin.
Bu içerik sponsorludur.