Güncelleme Tarihi:
Kış soğuğuna karşı bağışıklığımızı güçlendirmek şart… Doktorlara hasta olduklarında nasıl iyileştiklerini sorduk. Özel tariflerini, uyguladıkları püf noktalarını öğrendik. Hepsinin ortak fikri iyi beslenme, egzersiz ve iyi uyku.Yazarımız, iç hastalıkları uzmanı Ayça Kaya “En önemlisi bağışıklık sistemine şefkat göstermek. Vücudumun iyileşmek için zamana ve desteğe ihtiyacı olduğunu biliyorum. Acele etmiyorum ama bilimsel ve doğal yöntemlerle süreci hızlandırıyorum. Unutmayın, bağışıklık için en büyük ‘ilaç’ dinlenmek, iyi beslenmek ve stresi yönetmek” diyor. Yazarımız, beslenme uzmanı diyetisyen Berrin Yiğit ekliyor: “Sağlıklı yaşamın sürdürülebilir bir Akdeniz tipi beslenmeyle mümkün olduğuna inanıyorum.” Bağışıklık uzmanı
Prof. Dr. Derya Unutmaz ise stresten uzak durmanın önemine değiniyor, ayrıca yediklerine çok dikkat ettiğini belirtiyor:
“Hatta yiyecekleri birer ilaç olarak bile görebilirsiniz.”
‘TUZLU SUYLA GARGARA VE BUHAR BANYOSU’
Dr. Ayça Kaya, iç hastalıkları uzmanı
- Bizler için de her zaman düzenli beslenmek kolay değil. Ama bağışıklığın bağırsaklarda başladığını ve bağırsakların ikinci beynimiz olduğunu biliyoruz. Bol lifli gıdalar, sebze-meyve, omega-3 yağlarıyla bağırsaklarımı beslemeye çalışıyorum.Balık, ceviz, semizotu gibi yiyecekler koruyucu kalkan oluşturuyor.
- C vitamini önemli. Kivi, turunçgiller, yeşil yapraklı sebzeleri de her gün yemeye özen gösteriyorum.
- Melatonin hormonunun düzgün salgılanması bağışıklık için kritik; karanlık bir ortamda, cihazlardan uzak uyumaya çalışıyorum.
- En önemli bağışıklık sistemi koruyucusu hareket. Çok hareket edip vücuduma iyilik yapıyorum.
- Özellikle kış aylarına girerken D vitamini değerlerimi kontrol ettirip gerektiği durumlarda destek alıyorum.
- Demir depoları azalınca hücrelere yeteri kadar kan gidemiyor. Bu durum salgınlara yakalanma riskini arttırıyor. Demirden zengin kırmızı et, yumurta, karaciğer, kuru baklagiller ve pekmezi günlük beslenmeme ekliyorum.
- Hayatımız stresle dolu, evet ama bunun bağışıklığımı çökerttiğini bildiğim için hobilerime, sevdiklerimle vakit geçirmeye ve kendimi sakinleştirmeye vakit ayırıyorum. Kitap okumak benim için en büyük terapi yöntemi.
- Doktor olmanın en zor tarafı “Ben zaten biliyorum” deyip kendini ihmal etmek. Tecrübeyle öğreniyoruz ki insan kendisi söz konusu olduğunda tarafsız olamıyor. Bu yüzden meslektaşlarımızın fikrini mutlaka alıyoruz.
- Bağışıklık sistemi savaşırken suya ve sıvıya ekstra ihtiyaç duyar. Gün boyunca bol su içerim. Aynı zamanda bitki çaylarına yönelirim. Ihlamur, zencefil, nane-limon, adaçayı, bal gibi klasik
ev yöntemlerini çok seviyorum.
- Hastayken iştah azalsa da bağışıklığımı destekleyecek besinleri ihmal etmem; özellikle tavuk suyuna çorba...
-Bal ve zencefil doğal bir bağışıklık güçlendirici karışım; sıklıkla kullanırım.
-Eğer boğazım ağrıyorsa ya da burun tıkanıklığım varsa, tuzlu suyla gargara yaparım; boğazı temizler ve bakterileri uzaklaştırır.
-Buhar banyosu burun tıkanıklığını açmak için harika bir yöntemdir. Genelde suya birkaç damla okaliptüs yağı eklerim.
-Sadece semptomları değil, hastalığın kaynağını hedefleyen tedavilere yöneliyorum. Hastalığımın viral mi bakteriyel mi olduğunu anlayacak bilgiye sahibim. Virüs kaynaklı bir enfeksiyonda antibiyotik almanın faydası olmadığını bilirim. Ancak bakteriyel enfeksiyonsa, doğru antibiyotiği uygun dozda kullanırım.
Ayça Kaya’dan kışa özel bağışıklık bombası
BALIK ÇORBASI (4-6 KİŞİLİK)
NE LAZIM?
- 1 yemek kaşığı tereyağı
- 1 yemek kaşığı tam buğday unu
- 1 litre balık suyu veya su
- 1 çay kaşığı tuz
- 1 levrek fileto
- 1/2 patates
- 1 kabak
- 1 havuç
- 1 dal kereviz sapı
- 1 soğan
Balık suyu için
- 1 levreğin kafası ve kemikli kısımları
- 1 kök kereviz
- 6 dilim taze zencefil
- 3 diş sarımsak
- 1 tatlı kaşığı karabiber
- 1 defne yaprağı
- 1 litre soğuk su
Servis için
- 1 tutam dereotu (ince kıyılmış) ve limon
NASIL YAPARIM?
- Balık suyu için sebzeleri irice doğrayıp, kafa ve kemikleri soğuk sudan geçirip tüm malzemeleri bir tencereye koyun.
- Suyu ekleyip önce yüksek ateşte kaynatın, sonra ocağın altını en kısık konuma getirin ve yaklaşık 45-50 dakika pişirin.
- Biriken köpükleri mutlaka alıp atın.
- Balık suyu hazır olduktan sonra kepçe yardımıyla, karıştırmamaya özen göstererek, malzemeleri alın ve süzgeçle başka bir kaba aktarın.
- Hazır olan balık suyunuzu oda sıcaklığına geldikten sonra bir hafta boyunca buzdolabında ya da dilerseniz ufak porsiyonlar halinde 6 ay derin dondurucuda saklayabilirsiniz.
- Patates, havuç ve kabağı küp küp doğrayın. Balığı iri küpler şeklinde kesin.
- Tencerede önce tereyağını eritin ve unu ekleyip kokusu çıkana kadar, fazla renk aldırmadan orta ateşte kavurun.
- Kavrulan karışıma azar azar balık suyunu ekleyin.
- Çorba kaynamaya başlayınca balıkları ve sebzeleri koyup ocağın altını kısın ve yaklaşık 15 dakika pişirin.
- Dereotu ve limon suyuyla servis edin.
‘SEBZE, SARIMSAK, BAHARAT, LİMON, TAVUK SUYU...’
Berrin Yiğit, uzman diyetisyen
- Sağlıklı yaşamın sürdürülebilir bir Akdeniz tipi beslenmeyle mümkün olduğuna inanıyorum. Bu modelde bol sebze, kaliteli protein kaynakları, sağlıklı yağlar, yeterli miktarda su ve bitki çayı, günlük rutinimin olmazsa olmazları.
- Her gün elma, alıç veya zencefil sirkesi kullanıyorum. Günde 1-2 yemek kaşığı kadar bağışıklığımı destekliyor.
- Yemeklerime mutlaka zerdeçal, zencefil, sumak, çörekotu, kimyon, acı pul biber gibi baharat çeşitlerini eklerim. Antioksidan özellikleri, vücudumu hastalıklara karşı koruyor.
- Amarant, brokoli ve kırmızılahana filizlerini her sabah kahvaltıma ve salatalarıma ekliyorum. Bu mikro filizler bağışıklığımı güçlendiriyor…
- Soğuk sıkım, taze zeytinyağı benim için vazgeçilmez. Ayrıca filizlendirdiğim maş fasulyesi, kırmızı mercimek ve barbunya gibi kuru baklagilleri haftanın 2-3 günü yerim. Bu yöntem hem sindirimi kolaylaştırır hem de besin değerlerini arttırır.
- Farklı renklerde sebze ve meyveleri her gün yiyorum. Özellikle yabanmersini, nar, ayva ve koyu yapraklı sebzeler, brokoli bağışıklığımı destekliyor.
- Karışık sebze çorbaları beslenmemin temel taşlarından. Kemik suyu, baharat ve limonla zenginleştiriyorum.
- Kendimi halsiz veya kırgın hissettiğimde zencefil-limon çayı yaparım. Taze rendelenmiş zencefilin üzerine kaynar su döküp, 10 dakika bekletip ardından limon sıkarak içiyorum.
- Sebzeler, sarımsak, baharat ve limonla zenginleştirdiğim tavuk suyu çorbası hem enerji verir hem de vücudumu destekler.
- Ihlamur, zencefil, hatmi çiçeği, ayva çekirdeği ve hakiki balla hazırladığım çayları akşam saatlerinde içiyorum.
- Gerekirse takviye alırım. Ancak bu takviyelerin mevsimsel ve ihtiyaca uygun olmasına dikkat ederim. Odamı havalandırırım, temiz hava almayı ihmal etmem.
‘AKLINIZI MEŞGUL EDİN, MEDİTASYON YAPIN, BEN OYUN OYNUYORUM’
Prof. Dr. Derya Unutmaz, immünoloji uzmanı, ABD Jackson Laboratuvarı Enstitüsü başaraştırmacısı
- Kişisel olarak yediğim yiyeceklere çok dikkat ediyorum. Hatta yiyecekleri birer ilaç olarak bile görebilirsiniz. Bunlar bütün biyoloji ve fizyolojinizi çok etkiler.
- Özellikle bağırsaklarımızda yaşayan trilyonlarca bakteri var. Bunların aslında çoğu iyi ama aralarında kötü bakteriler de var. Bağışıklığımızı hatta düşüncelerimizi ve psikolojik durumumuzu bile etkileyen bazı maddeler salgılıyorlar. Mesela çok fazla kırmızı et ürünlerini tüketirseniz damarlarınızı tıkayacak, kalbinize zarar verecek bakteriler fazlalaşıyor.
- Şekerden mümkün mertebe uzak duruyorum. İçinde işlenmiş şeyler bulunan içecekler de buna dahil…
- Sabahları kesinlikle meyve suyu içmem. Çünkü portakalı veya narı yemek faydalı olsa bile bunların suyunu içmek zararlı olabiliyor.
- Diyabet birçok kronik hastalığa neden oluyor. Yaşlanma sürecini hızlandırıyor. Tabii ki hiç şeker almadan yaşanmaz. Örneğin beyaz ekmek yemem, çok tahıllı veya beyaz olmayan ekmeklerden, o da az miktarda yemeyi tercih ederim.
- Az yemek her zaman daha iyi. Günde üç öğün yemek gerekmiyor. Hatta aralıklı oruç bayağı sağlıklı. Bunu da ara ara yapıyorum.
- Uykuya çok önem veriyorum. Her gün en az 7 saat uyumaya çalışıyorum.
- Bir diğer önemli konuysa egzersiz… Bu konuda çok aktif olduğumu söyleyemeyeceğim. Ama yürüyüş yapmaya çok önem veriyorum. En azından belli bir adım atma sayısına ulaşmaya dikkat ediyorum.
- Tabii ki çok çok önemli bir konu, asla sigara kullanmam. Hayatımda hiç sigara içmedim, sigara içenlerin yanında da durmam.
- Alkol de kullanmıyorum. Haftada bir veya çok az bile olsa alkolün özellikle kanser oluşumuna, kronik hastalıklara etkisi olabiliyor. Bu bakımdan ondan da mümkün mertebe uzak durmak lazım.
- Stresi her zaman kontrol etmek mümkün değil ama kronik halden uzaklaştırmak lazım. Meditasyon yapabilirsiniz. Aklınızı meşgul edecek başka şeylerle uğraşın… Örneğin, ben bilgisayar oyunları oynuyorum, stres atıyorum. Elon Musk da bunu çok yapar, Diablo oynar... En iyi oyunculardan biri, dünyanın en meşgul insanı olmasına rağmen ona vakit bulabiliyor.