Güncelleme Tarihi:
Tiyatrodaki hiyerarşiye inanmayan Reka Kolektif, ismini seçerken de ortaklaşa hareket eden ve yatay hiyerarşi üzerinden ilerleyen bir kolektif temsili oluşturmak istemiş ve her kenarı eşit olan ‘kare’nin harfleri karıştırılınca olmuş size ‘Reka’.
Bir tiyatro oluşumu olan Reka Kolektif’in hikâyesi Kadir Has Üniversitesi’nde başlıyor. Başlarda oyunculuk yüksek lisansı yapan üç öğrenciden oluşan ekip zamanla büyüyüp şu anki halini alıyor: Aslı Ekici, Ceren Kaçar, Ezo Şara Uray, Görkem Örskıran, Rıza Efe Reis, Senay Arslan, Umutsu Rışvanlı ve Zeynep Duman. Onları bir araya getiren ‘her şeye rağmen tiyatro yapmak’ isteği. Hepsi “Günümüzde herkes ‘bir şeye rağmen’ üretmeye çalışıyor. Biz de ‘her şeye rağmen’ tiyatro yapıyoruz. Hayatla mücadele etme yöntemimiz bu” diyor özetle. Onlar ‘yas tutup dizlerini dövmektense’ üretmeyi tercih ediyorlar.
İlk oyunları ‘Aşalım Bunları’yı da aslında tam olarak bu mücadelelerini anlatacak şekilde kurgulamışlar. Kendilerinin ve akranlarının sevebileceği bir oyun hazırlamak ve ‘yeni neslin yeni nesil dertleri’ni kendi yollarıyla anlatmak gayesiyle yola çıkmışlar Senay Arslan’ın söylediğine göre: “Bize doğduğumuzda vaat edilen bir dünya vardı ancak biz nesil olarak o vaat edilen dünyayı hiç görmedik. Bu da beraberinde başlı başına bir yas getiriyor. Neyin yasını tuttuğunu bilmeden doğduğu günden beri yas tutan, bunu gündelik rutini haline getirmiş bir neslin o yasa rağmen yaşamaya çalışma ironisini ele aldık.”
BİR ARADA, YAN YANA
Bu yıl Tiyatro Eleştirmenleri Birliği tarafından 31’incisi gerçekleştirilen ödül töreninde Yılın Genç Ekibi ödülünü aldıkları için çok mutlu olduklarını ifade ederken ödülün yalnızca ‘ilk’ olduğu için değil, aynı zamanda bir ‘ekip’ ödülü olduğu için de çok önemli olduğunu söylüyorlar. Tiyatro anlayışlarını ‘bir arada olma kültürü ve yan yana durabilmenin bir formülünü aramak üzere’ şekillendirdiklerini aktaran ekip üyeleri, kolektif içerisinde görevlerin sabit olmadığını, ‘şapkaların dolaştığını’ dile getiriyorlar: “Kimin hangi alanda yetkinliği daha fazlaysa o kişi diğerlerine yardımcı oluyor, öğretiyor.”
‘BİRBİRİMİZDEN GÜÇ ALDIĞIMIZ GİBİ BİRİLERİ DE BİZDEN GÜÇ ALSIN...’
‘Aşalım Bunları’nın ortaya çıkış sürecinde yaşadıkları en büyük zorluğun oyunlarının bulundukları ekosistemde karşılığı olup olmadığını bilmeden, başarısız olmayı göze alarak yola çıkmak olduğunu söyleyen Reka Kolektif, sektörün mevcut problemlerine de değiniyor. Ceren Kaçar “Elbette bir oyun ortaya çıkarırken maddi açıdan da birçok noktada zorlanıyorsunuz. En somut örneği sahne kiralarının çok yüksek oluşu. Sahneler hayatta kalabilmek için kiraları yüksek tutuyor, onları suçlamıyoruz. Ancak bu durumdan en çok etkilenen ‘alternatif’ ekipler oluyor. ‘Ara renk’ kayboluyor” diyor.
Yolun henüz başında, üretme ve büyütme heyecanları bu denli taze olan bir ekiple bir araya gelince insan ister istemez hayallerden söz etmek istiyor. Görkem Örskıran en büyük hayallerini şöyle anlatıyor: “Biz içimizde yanan ateşi kaybetmek istemiyoruz. Yaşlanan değil, birlikte yaş alan, tecrübe kazanan ve bu tecrübeyi en doğru şekilde kendinden sonra gelenlere aktarabilen bir kolektif olmak istiyoruz. Birbirimizden güç aldığımız gibi birileri de bizden güç alabilsin, gayemiz bu.”