Güncelleme Tarihi:
Rana Kutvan, modaya İstasyon Sanat Akademisi’nde adım attı. Bir süre stilist olarak çalıştıktan sonra City University of New York’ta psikoloji eğitimi aldı. Kendini moda ve psikoloji arasındaki ilişkiyi çözmeye adayan Kutvan’la yeni kitabı ‘Moda Psikolojisi’ için görüştük. Giydiğimiz kıyafetlerin psikolojimizi nasıl değiştirdiğinden ve özgüvenimizi nasıl arttırdığından bahsettik.
◊ Moda psikolojisi nasıl işliyor? Giyince psikolojimizi değiştiren kıyafetler var mı?
Moda psikolojisi, modayla insan davranışları arasındaki ilişkiyi inceleyen bir alan. Kıyafetler, kişiliğimizi, ruh halimizi ve sosyal statümüzü yansıtmakla kalmıyor; aynı zamanda nasıl hissettiğimizi, zihin sağlığımızı ve başkalarının bizi nasıl gördüğünü de etkiliyor. Örneğin bir araştırmada laboratuvar önlüğü giyen kişilerin bunu bir doktor önlüğü olarak düşündüklerinde işlerine daha fazla odaklandıkları ve daha yüksek performans gösterdikleri görülmüş.
◊ Bir insanın giysilerinden psikolojisini çözebilir miyiz?
Özellikle sosyal medyada sıkça gördüğümüz ‘Kıyafet tarzına göre kişilik analizi’ gibi şeyler pek doğru değil. Kişinin sadece giyimine bakarak psikolojisi hakkında kesin yargılara varmak yanıltıcı olabilir. Özensiz giyinen biri depresyonda sanılabilir ama belki sadece rahatına düşkündür. Tam tersi çok renkli ve özenli de giyinebilir. Bir insanın ruh halini anlamak için onun davranışlarını, yaşam tarzını ve alışkanlıklarını da dikkate almak gerekir.
◊ ‘Moda Psikolojisi’ isimli kitabınızda ‘moda terapisi’ kavramından bahsediyorsunuz. Bu ne demek?
Giyim ve stil aracılığıyla insanların dış görünüşlerini iyileştirip özgüvenlerini arttırmayı ve vücutlarıyla barışmalarını sağlamayı hedefleyen bir terapi yöntemi. 2020’de Güney Kore’de yapılan bir araştırmada bir grup katılımcıya kozmetik, makyaj, manikür, saç modeli değişiklikleri yapılmış ve vücut tiplerine uygun giyinme yöntemiyle moda terapisi uygulanmış. Beş hafta sonra katılımcılar dış görünümleriyle ilgili daha olumlu bir bakış açısı geliştirmiş.
◊ Moda kimlik inşasında bir araç olabilir mi?
Kesinlikle. Hepimiz giydiklerimizle bir nevi persona yaratıyoruz. Bir filmde ya da tiyatro oyununda bir karakter canlandırır gibi kıyafetlerimizle bir imaj oluşturuyoruz. Coco Chanel’i düşünelim. Yetimhanede büyüyen Chanel, kıyafetleri aracılığıyla kendini geçmişinden farklı, daha sofistike bir figür olarak yansıttı ve yeteneğiyle birlikte bu güçlü imajı sayesinde bir moda devine dönüştü. Yıllar sonra Chanel modaevinin başına geçen Karl Lagerfeld de benzer şekilde, kendine özgü stili ve güçlü personasıyla moda dünyasında ikon haline geldi.