Güncelleme Tarihi:
Bir zamanlar sadece evlerde, çoğunlukla da orta yaş üstü kadınların uğraşı olarak görülen örgü artık farklı mekânlarda da karşımıza çıkıyor. Gençler kampüslerde kulüpler kuruyor, örgü zirveleri düzenleniyor, sosyal medyadaki örgü hesaplarının sayısı giderek artıyor. Kimi kampüs bahçesinde, kimi kafede, kimi çevrimiçi platformlarda örüyor. Bazısının tek amacı stres atmak, bazısınınki sosyalleşmek... Örgü; yaş, cinsiyet, meslek fark etmeksizin birçok insanın hayatında... Erkeklerin ve gençlerin attığı ilmekler örgüyle ilgili kalıpları da yıkıyor. Sosyal medyada paylaşılan grup etkinlikleri ve dayanışma amaçlı örgü projeleri de bu sessiz dönüşümün en görünür yüzü oluyor.
‘Dünyanın en havalı uğraşlarından biri’
Okay Dedeoğlu, 25 yaşında. İstanbul Teknik Üniversitesi Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği’nde okuyor. 2023 yılı-
nın mart ayında İTÜ Örgü Kulübü’nü kuran Dedeoğlu’nun örgüyle tanışması pandemi döneminde olmuş. Hobisi haline getirdiği örgüyü okul açıldıktan sonra da bırakmamış: “Örerken ne zaman başımı çevirsem, insanların garip bakışlarına maruz kalıyordum, hakkımda konuşuyorlardı. Kafamda bir örgü kulübü kurma fikri vardı ancak insanların tepkilerinden çekiniyordum. Yeni bir normal oluşması gerekiyordu. Zor bir süreçti çünkü başlangıçta erkekler bir kenara, kadınlar bile, toplumun gözünde ‘yaşlı işi’ olarak görüldüğü için örgü örmekten çekiniyorlardı. İlk senemizi küçük ve çekirdek bir ekiple geçirdik. İkinci yıl daha görünür ve etkili olduk.”
Örgünün ‘yaşlı işi’ imajını kırmak için verdikleri çabanın karşılığını aldıklarını söyleyen Dedeoğlu, “Kulübümüz kampüste daha görünür hale geldi. Erkek öğrenciler de örgü örmek için toplantılarımıza katılmaya başladı ve erkek katılım oranımız yüzde 3’ten yüzde 30’a kadar yükseldi” diyor.
‘Mühendislik gibi’
Dedeoğlu’na göre örgü dünyanın en havalı uğraşlarından biri. Artık İTÜ kampüsünde örgü örmenin de ‘havalı’ olarak görüldüğünü ve öğrencilerin bu uğraşı günlük yaşamlarına entegre ettiklerini söylüyor. Mühendislikle örgü arasında doğrudan ilişki olduğunu da düşünüyor: “Eldeki imkânlarla bir amaca yönelik tasarım oluşturmak ve bu tasarımı sürekli geliştirmek mühendisliğin temelinde yatar. Örgü de tam olarak bunu sunuyor. İTÜ, örgünün gençler arasında popülerleşmesi için çok doğru bir bağlamdı.”
‘Kimsenin dediklerine kulak asmıyorum’
Isparta’nın Sütçüler ilçesine bağlı Çandır Köyü’nde yaşayan 28 yaşındaki Ramazan Ersoy, bir yandan aşçılık yaparken diğer yandan sosyal medyada @ramoyla_ilmek_ilmek adlı hesabında örgü videoları paylaşıyor. Paylaşımlarıyla 192 bin kişilik bir topluluğa ulaşan Ersoy’un örgüyle tanışmasıysa erken yaşlara dayanıyor. 5-6 yaşlarındayken annesinin evde sürekli yazma ve dantel gibi ince işlerle uğraştığını gören Ramazan, el işine karşı merak geliştirmiş. “Acaba ben de yapabilir miyim” diyerek başladığı bu yolculuk, zamanla bir tutkuya dönüşmüş. Tabii sürecin zorlayıcı yanları da olmuş: “Çok fazla önyargıyla karşılaştım. 2021 yılında Instagram hesabımı açtığımda hakarete varan mesajlar yağmaya başladı. Hâlâ bu tarz yorumlar geliyor çünkü toplumumuzda örgü sadece kadın işi olarak görülüyor. Başta bu mesajlara çok üzülüyordum. Ama istediklerini yazsınlar, istediklerini desinler, ben hobimi severek yapıyorum, işimi severek yapıyorum. Kimsenin dediklerine kulak asmıyorum.”
Örgünün yalnızca bir el işi değil, aynı zamanda bir terapi ve üretim biçimi olduğunu söyleyen Ersoy; “Erkeklerin daha fazla örgü örmesi kavga, gürültü hatta suça yönelimi bile azaltabilir. Örgü insanı sakinleştiriyor” diyor. Ramazan Ersoy’un bir hayali de var: Gündüz kuşağında dolu dolu bir örgü programı yapmak.
Örerek sosyalleşiyorlar
İstanbul’un yorucu temposu içinde kadınların hem nefes alabildiği hem de üretmenin keyfini yeniden keşfettiği mekânlardan biri Cafe de Luna. Küçükyalı, Maltepe’deki bu kafe, sadece bir yeme-içme noktası değil, aynı zamanda her yaş grubundan kadının bir araya gelip örgü ördüğü, sohbet ettiği ve birbirinden ilham aldığı bir buluşma alanı. Örgüye ilgisi olan ya da örmeyi öğrenmek isteyen herkese kapılarını açık tutan kafede atölyeler düzenleniyor, tecrübeli eller yeni başlayanlara rehberlik ediyor.
Anneler, genç kadınlar, emekliler... Farklı kuşaklardan kadınlar burada aynı masa etrafında buluşup bir yandan ilmek atarken bir yandan fikir alışverişi yapıyor. Yeri geldiğinde bir dertleşme ortamına dönüşen bu buluşmalar, kadınların sosyal hayatta daha aktif rol almalarını da teşvik ediyor.
Örgün eğitim, örgülü üniversite
Etkisini giderek arttıran örgü furyasının belki de en görünür olduğu yerlerden biri de üniversite kampüsleri. İstanbul Teknik Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi gibi birçok üniversitede öğrenciler kulüp ve topluluklar aracılığıyla düzenli olarak bir araya geliyor ve örgü örüyorlar.