Adem Kılıççı: Sevdiğinizle ilgilenin, sevmediğinizle değil

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Haziran 21, 2025 07:00

‘Survivor’ın hafızalara en çok kazınan yarışmacılarından biri... Aynı zamanda milli boksörlerimizden ve birçok madalya kazandı. Bu sene de aylar süren mücadele sonunda ‘Survivor All Star 2025’ kupasını o kaldırdı ve 2’nci kez ‘Survivor’ şampiyonu oldu. Adem Kılıççı’yla final gecesinden hemen sonra buluştuk. Hem adada yaşadıklarını, yarışmacılarla ilişkilerini hem de Ağrı’dan İstanbul’a uzanan yaşamını konuştuk: “Çok kısıtlı imkânlarla başlayan bir hikâye, büyük hayallere ve başarılara dönüştü.”

Haberin Devamı

Yarışmanın bitmesinden kısa süre sonra buluşuyoruz. Üzerinde geçen ayların yorgunluğu var, yarışma sonrasına yeni yeni adapte oluyor. Aynı yarışmadaki gibi çok net cümleler kuruyor. Spora ve adrenaline tutkun. Spor hayatındaki centilmen ruh kanına işlemiş gibi çok da kibar. Adem Kılıççı’yla sohbete başlıyoruz...

Aylar süren mücadele sonunda ‘Survivor All Star 2025’te kupayı kaldıran sen oldun. Tebrikler...

Çok teşekkür ederim.

Neler hissediyorsun?

İstanbul’da mental anlamda zor bir hayatı geride bırakmıştım. İçimde bazı burukluklar, kararsızlıklar, hüzün ve stres vardı. Kendime kaçış yolu olarak adayı seçtim. Bir detoksa ihtiyacım vardı. 2022’deki yarışmadan sonra ‘Bitti artık, zirvede bırakalım’ derken birden yeniden o zirveye çıkmak için yolculuğa girdim. Başlarda ‘Gideceğim, kesin şampiyon olacağım’ diye bir düşünce içinde değildim. ‘En az 15 hafta kalırım, bana güzel bir detoks olur’ diyordum. Sonra insan, spor hayatından da dolayı, odaklanıyor, kazanma, mücadele etme ve en iyi olma isteği hissetmeye başlıyor. Bende de öyle oldu.

Haberin Devamı

Adaya gitmeden önce mental olarak seni yoran şeyler nelerdi?

Özel hayatımdaki bazı değişiklikler gerçekten yıkıma uğratmıştı.

Sevgilinden mi ayrılmıştın?

Bir nişan atma olayım olmuştu. Sonra iş ortaklarımla, dostlarımla alakalı şeyler yaşadım, onların önceden göremediğim taraflarını maalesef gitmeme 10 gün kala öğrendim. Yıllarca beraber milli takımda mücadele verdiğimiz, çok sevdiğim bir dostum var. O amansız bir hastalığa yakalanmıştı. Adadayken de ya ona bir şey olursa korkusu vardı. Bütün bunlar adada stres olarak geri bildirimde bulunuyordu. Geriliyordum. Zaten kafamda bir sürü şey varken ‘Sen neden beni yazdın’ tartışmaları, onlara cevap vermek, kendine inandırabilmek için aylarca açıklama yapmak seni bir yerden sonra rahatsız ediyor. ‘Ben bu insanlara kendimi inandırmak için mi yoksa kimim, onu göstermek için mi buradayım’ diyorsun. O cevabı bulduğunuzda da kendinizi buluyorsunuz, ben de sonlara doğru buldum.

Döndüğünde dertler ne derece değişti, detoks işe yaradı mı?

Haberin Devamı

‘Öfkelendiğin zaman bir gün dinlen’ derler, bütün hatalarımızı öfkelendiğimiz zaman ani karar verirken yaparız. Adada bu konuları, dönünce yapmak zorunda olduğum şeyleri çok düşündüm. Bunları düşünerek yarıştım. Zihnen bir detoks oluyor ama bu detoks zaman zaman botoksa dönüştü (gülüyor). Çok şükür sonrasında toparladık.

Bu, yarışmaya 4’üncü katılışın ve 2’nci kez şampiyon oldun. Sence bu sene neyi farklı yaptın da kazandın?

Aslında hiçbir şeyi farklı yapmadan kazandım. Sadece yarışmama odaklandım ve doğru bildiğimi yaptım. Şirin görünmek için ekstra bir şey yapmadım. Dışarıdan beni tanıyan insanlar zaten normalde de böyle olduğumu bilir. Kimi ‘egoist’, kimi ‘doğrucu’ dedi. Bunlar bakış açısıyla alakalı... Zaten herkese kendimi sevdiremeyeceğimin farkındayım. Oraya giderken her zaman şunu dedim: ‘Benim hedefim fark yaratmak, şampiyon olmak değil, zaten şampiyonum. Orada evrensel, bildiğimiz doğruları, her insanın bilmesi gereken şeyleri söyleyeceğim, insanlar bunu duyacaklar. Kimisi katılacak, kimisi katılmayacak. Bazen yanlış yapacağım. İnsanlar beni görecek, “Bakın işte böyle olmayın” diyecekler.’ Aslında her anlamda orada bir mücadele örneğiyiz.

Haberin Devamı

‘Survivor’a ilk olarak 2017’de katıldın. 8 senedir ekrandasın. Sevenin kadar sevmeyenin de oluyor. İlgiye, şöhrete ve sosyal medyada linçlenmeye alıştın mı?

Alıştım ama zor. Sosyal medyada tehdit eden, hakaret eden, akıl veren, senden daha zeki olduğunu düşünen, seni suçlayan, iftira atan var. Oysa sadece çıkıp mücadele ediyor, doğrularımı yapıyor, kimseye hakaret etmiyorum. Benim sevenlerimden ricam hep “Beni severken başka birini rencide etmeyin” oldu, başkalarının sevenlerinden de açıkçası beklentim bu. Sevdiğinizle ilgilenin, sevmediğinizle değil. Eğer bunu başarırsak daha medeni bir toplum olabiliriz diye düşünüyorum.

Yıllardır birçok yarışmacı içinde ismini hafızalara en çok kazıyanlardan birisin. Sence insanlar neden seni bu kadar sevdi?

Haberin Devamı

Kişilik olarak bence kendilerinde gördükleri ya da sevdikleri birçok şeyi bende de görmüş olabilirler. ‘Ben de olsam aynısını yapardım’ düşüncesiyle empati kurarak izledikleri olayları, benim gibi, benim gözümle değerlendirdikleri için çok ortak yönler bulmuş olabilirler. Sağ olsunlar, başımın üstünde yerleri var. Ama aynı zamanda şunu da düşünüyorum; netimdir. Hitabeti severim. İnsanlara yapıcı eleştiri yaparken kırmamak için zaman zaman ince konuşurum. Başarılı bir yarışmacıyım. İki ‘All Star’ sezonunda şampiyon; bir tanesinde 2’nci oldum. Bunlar da sebep olabilir.

Adem Kılıççı: Sevdiğinizle ilgilenin, sevmediğinizle değil

‘SABIR VE MÜCADELE ANA TAŞLAR’

Haberin Devamı

Survivor’ı bize 3 kelimeyle anlatır mısın?

3 kelimeyle anlatamazsın. Sabır ve mücadele ana taşlarından. Yetenek, başarı çok önemli. Bir de psikolojik olarak yeterlilik lazım. 

Seni hayal kırıklığına uğratan isim kimdi?

Mesela Yağmur hayal kırıklığına uğrattı. Aycan son zamanlarda biraz...  Hikmet zaman zaman uğratıyordu. Ama çok büyük bir hayal kırıklığım yoktu. Birine büyük anlamlar yükler, çok büyük beklentiler içine girersen büyük bir hayal kırıklığı yaşarsın.

Tahammül edemediğin kimdi?

Almeda bir müddet beni inanılmaz derecede rahatsız etmişti. Beni karalamak için başka bir kadın üzerinden bir iftira gündemi yaratmıştı. Efecan’ın bir ara dertlerini dinlerdim, sonra gerçekten beni sevmediğini anladım. Bu sene ‘Survivor’ çok zordu.

Neden?

Psikolojik anlamda bu kadar değişken insanı hayatımda görmedim. Bir gün felsefe yapıp ertesi gün saçma sapan işlerin içine girenler, bir gün aileden bahsedip yarın değer yargılarını unutanlar. Ben hatta ‘Survivor Memnu’ diyorum.

Adem Kılıççı: Sevdiğinizle ilgilenin, sevmediğinizle değil

‘KÖPEKBALIĞIYLA YAN YANAYDIM’

Adada böcekler senin için sorun değildi sanırım...

Yok, bir yerden sonra böceklere alışıyorsun. Ama mesela bu sezon 2 metrelik köpekbalığıyla yan yanaydım denizin ortasında. Denizde bir vatoz balığının peşinden gidiyor, ağ atmaya çalışıyorum. O sırada köpekbalıkları geldi, üç-dört tane. Ama çok hızlılardı, onları yakalayamadım.

Bu nasıl bir cesaret?

Açım, ne yapayım!

Yakalasan yiyecek miydiniz?

Orada açken denizden babam çıksa yerim, affetmem. Ama tabii orası bir tabiat parkı ve köpekbalığı avlamak zaten yasakmış. Sonra uyardılar.

Bir daha adaya gider misin?

“Gitmem” demiştim, gittim. Bu saatten sonra büyük konuşmayacağım. İstersem giderim.

Adem Kılıççı: Sevdiğinizle ilgilenin, sevmediğinizle değil

‘ÇOK BÜYÜK HASARLAR GÖRMEDİM, İKİ KERE BURNUM KIRILDI’

Hikâyen nerede, nasıl başlıyor?

5 kardeşiz. Ağrı’da doğdum ve 21 yaşına kadar orada yaşadım.

Boksla nasıl tanıştın?

Mahallede bir abimiz vardı, “Seni boksa götüreyim” dedi.  Kısıtlı imkânlarla başlayan bir hikâye, büyük hayallere ve başarılara dönüştü. Ağrı’da beden eğitimi öğretmenliği okudum. 10 yıl öğretmenlik yaptım.

Boks zor bir spor. İnsan niye canının yanacağını bildiği bir şeyi sever?

Boks yaparken canın yanmaz, heyecanlı olursun, vücut adrenalin pompalar. Mutluluk, korku, endişe, kaygı; sana inanılmaz duygular yaşatır. Lunaparka gitmiş, en tehlikeli oyuncağa binmişsin ama inanılmaz heyecanlanmışsın gibi.

Zarar gördüğün oldu mu?

Çok büyük hasarlar görmedim. İki kere burnum kırıldı, 20 yıllık bir süreçte o da normal.

Adem Kılıççı: Sevdiğinizle ilgilenin, sevmediğinizle değil

‘YARIŞMADA KİMSEYE ÂŞIK OLMADIM’

Adada hiç âşık oldun mu?

Survivor’da kimseye âşık olmadım. Bu yıl adım birçok kişiyle çıkmış, elimi kimin omzuna attıysam, kime sarıldıysam, kiminle sevindiysem... Medeni bir toplumuz insanlar birbirlerine sarılabilir, sevinebilir.

Kalbin boş mu şu anda?

Boş.

Hayatına girecek kadın sporcu mu olmalı?

Şart değil ama spor yapması beni her zaman mutlu eder. Çünkü spor kaliteli bir yaşam için yapılması gereken bir şey.

Adaya dair en çok neyi özleyeceksin?

Dışarıya çıktığımda fark ettim, en çok özgürlüğümü özlemişim. Şu an sakatlıktan dolayı çok dışarı çıkma enerjim yok ama hâlâ özgür değilmişim gibi hissediyorum. O kadar alışmışım ki birilerinin yönlendirmesine... Kalk, röportaj ver, oyunun var, oyna, pilav yap...

Oradayken İstanbul’a ve yaşama dair ne özledin?

Arkadaşlarımı, Boğaz’dan geçmeyi, annemin yemeklerini, telefonumu ve spor salonumu özledim.

BAKMADAN GEÇME!