Önümüzdeki dönemin en büyük kozu: İNSAN
Güncelleme Tarihi:
Bazen kafamızı kuma gömüp etrafta olan bitene ayrıntısıyla bakmayı ıskalıyoruz. Hangi sektöre mikrofon uzatsak işçi bulmanın zorluğundan yakınıyor. İçimiz dışımız yetenek avcılığı haberleri oldu desek yeridir. Peki tüm bunlar ülkemize özgü sorunlar mı? Kesinlikle hayır. Bakın geçtiğimiz hafta İngiltere ile Avrupa Birliği arasında bir zirve yapıldı. Amaç Brexit sonrası yeni bir anlaşma ile şirketlerin yeteneklere erişimi artırmak.
İngiltere ve AB liderleri mesleki yeterliliklerin karşılıklı olarak tanınması, turne sanatçıları için seyahat kısıtlamalarının hafifletilmesi ve ayrıca gençlik hareketliliği planı üzerinde çalışılması konusunda bir anlaşmaya vardıklarını duyurdular.
İngiltere basınına yansıyan haberlere göre önümüzdeki dönemde netleşecek gençlik hareketlilik planının, 30 yaş altındakilerin İngiltere ile AB arasında seyahat etmesini ve çalışmasını kolaylaştıracağı söyleniyor. Ancak bu planın zaman sınırlı olacağı ve hareket özgürlüğüne geri dönüş olmayacağı belirtiliyor.
Özellikle perakende ve konaklama sektöründekilerin bu anlaşmayı yetenek sıkıntılarına çözüm olarak görebileceğini ancak planın detaylarının eksik olduğu sızan haberler arasında.
Mesleki yeterliliklerle ilgili anlaşma henüz tam olarak sağlanamadı ancak doktorlar, avukatlar ve muhasebeciler gibi İngiliz profesyonellerin AB genelinde asgari düzeyde bürokrasiyle çalışabilmeleri ve bunun tersinin de geçerli olması için bürokrasiyi azaltma hedefi de bulunuyor.
İngiltere’de iş dünyası görüşmeleri olumlu ancak yetersiz bulmuş durumda. Çünkü anlaşmanın yalnızca finans gibi geleneksel beyaz yakalı mesleklere fayda sağlayacağı ve şu anda yetenek açığı yaşayan sektörlere fayda sağlamayacağı düşünülüyor.
Mesleki yeterlilik gerektirmeyen inşaat, perakende ve otelcilik gibi sektörlerde işe alım yapanlar, yani şu anda en büyük personel açığı yaşayan sektörlerin ise bundan hiçbir şekilde faydalanamayacağı belirtiliyor.
Tüm bunları aktarma sebebime gelince. Malum ticaret savaşları gündemimizde önemli bir yer tutuyor. Gümrük tarifelerine yönelik rakamlar havada uçuşuyor. Emtialar, kıymetli madenler, çipler vs tartışmaların odağında. Oysa tüm bunların dışında önümüzdeki dönemin en büyük kozu veya sıkıntısı İNSAN olacak.
Demen o ki... Ticari, ekonomik ve siyasi anlaşmalar elbette önemli. Ancak özellikle meslek sahiplerini, yetenekleri, çalışanları kapmak ya da kaptırmamak gelecekte ülkelerin kaderini belirleyecek. Günümüzde, kartların yeniden karıldığı bir dünyada bu gerçeği de her zaman aklımızda tutmak zorundayız. Ne dersiniz...
Güzel bir haziran ayı olsun...