Maaş artışına çalışan formülü: İş değişikliği

SON dönemde artan enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında çalışanların bulduğu çözüm, ‘maaşını artırmak için iş değiştirmek’ oldu. İstihdam piyasasına yönelik yapılan birçok araştırmaya göre, Türkiye’de iş değiştirenlerin birinci önceliğini ücretler oluşturuyor.

Sosyal Demokrasi Vakfı’nın ‘Hizmet Sektöründe Çalışan Yoksulluğu ve Güvencesiz Çalışanlar Araştırma Raporu’na göre, katılımcıların yüzde 19.6’sı iş değiştirme gerekçesi olarak ücret ödemelerindeki aksamaları, yüzde 19.4’ü ise ücretlerin düşüklüğünü gösteriyor. 1976’da kurulan bir firma olan ve 35 ülkede 150’yi aşkın ofisleri bulunan işe alım danışmanlık firması Michael Page’in 2024 araştırmasına göre ise, Türkiye’de çalışanların yüzde 63’ü, mevcut maaşlarından memnun değil ve bu da onları aktif olarak yeni fırsatlar aramaya yöneltiyor. Çalışanların yüzde 65’i ise yeni bir işe başvurmayı düşünürken daha yüksek maaş almaya öncelik veriyor.

3 ÇALIŞANDAN 2’Sİ MEMUN DEĞİL

Rapora göre, maaş beklentileri ile ekonomik gerçekler arasındaki gerilim, tüm Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de açıkça görülüyor. Pandemi sonrası toparlanma sırasındaki hızlı ücret artışı yavaşlarken, çalışanların daha iyi ücretler konusundaki talebinin arttığına vurgu yapılan raporda, “Çalışanların istekleri ile işverenlerin bütçe kısıtlamaları arasındaki bu beklenti farkı, mevcut iş piyasasının tipik bir özelliği haline geldi” denildi. “Türk çalışanların önemli bir kısmı, neredeyse her 3 çalışandan 2’si, mevcut ücretlerinden memnun değil ve bu da maaş unsurunu, yeni iş arama nedenleri arasında ilk sıraya yerleştiriyor” denilen raporda, şu ifadelere yer verildi:

“Bu yaygın hoşnutsuzluk, işgücünün büyük bir kısmının sadece yeni fırsatlara açık olmakla kalmayıp aynı zamanda daha iyi ücret arayışıyla aktif olarak bu fırsatlar için arayışta olduğu dinamik bir iş piyasası yarattı. Türkiye’deki işverenler için mesaj açık: Maaş, yetenekleri cezbetmenin ve elde tutmanın temel taşıdır. Ankete katılan şirketlerin çoğu, iş arayanların mevcut kazançlarından daha üstün bir ücret paketi sunmanın, onların dikkatini çekmek için gerekli olduğunu kabul ediyor. Geçtiğimiz yıl Türk çalışanların yalnızca küçük bir kısmının maaş zammı konusunda başarılı bir şekilde işverenleriyle pazarlık yaptığı göz önüne alındığında da, ücret konusunda işverenlerle yapılacak konuşmanın her zamankinden daha kritik hale geldiği açık.”

Fatih Cömert

‘2025’İN ÖNCELİĞİ ÇALIŞANI TUTMAK’

Michael Page’in 2023’te yaptığı bir araştırma ise son bir yılda işe başlayanların yüzde 98’inin, bir yıl ve üzeri çalışanların ise yüzde 97’sinin yeni fırsatlara sıcak baktığını ortaya koymuştu. Çalışanların yüzde 57’sinin aktif olarak iş arayışında olduklarını ifade ettiği araştırmaya göre Türkiye, yüzde 82 ile Avrupa’da yeni iş arama olasılığının en fazla arttığı ülke olmuştu. Bu da Michael Page Türkiye Genel Müdürü Fatih Cömert’in de aktardığı gibi, Türkiye’de iş değiştirmede birinci önceliğin hâlâ ücretler olduğunu gösteriyor. Cömert bu nedenle, bu yıl şirketlerin çalışanlarını elde tutmaya daha fazla önem vereceğine dikkat çekerek “İşverenlerin karşı karşıya olduğu ekonomik baskılar nedeniyle ücret artışları küresel olarak yavaşlarken, çalışanlar artan yaşam maliyetleriyle başa çıkabilmek ve katkılarından dolayı kendilerini değerli hissetmek için hâlâ daha yüksek maaş beklentisinde. Çalışanlar ve işveren arasındaki artan beklentileri karşılamak için şirketler, maaşları artırmaya veya sosyal haklar sunmaya ağırlık verecekler” değerlendirmesinde bulundu.

İŞ DEĞİŞTİRMEDE DİĞER ÖNCELİKLER

Cömert’in aktardığına göre, daha iyi maaşa sahip olmanın yanı sıra kıdemde daha hızlı yükselme olanağı da çalışanların iş değiştirirken diğer önceliklerinden biri. “Çalışan transferlerinde daha iyi kariyer fırsatları ve kişisel gelişim en başta gelen nedenler arasında yerini koruyor” diye Cömert, “Çalışanlar artık daha iyi kariyer opsiyonları sunan, şirketin amacı ile ortak bir paydada buluşabildiği çalışma ortamlarını tercih ediyor. Ayrıca kıdemde daha hızlı yükselme olanağı, iş-yaşam dengesini daha pozitif yönde katkı sağlayacak iş imkânları ve daha iyi maaş paketlerine sahip olmak diğer öncelikler arasında yer alıyor. Tüm bunların yanı sıra, yapılan en yeni araştırmalar gösteriyor ki, son yıllarda çalışanlar daha itibarlı şirketlerde çalışabilmek adına iş değişikliğine gidiyor. Esnek çalışma koşulları da transfer nedenlerinin başında geliyor” diye konuştu.

ORTA VE ÜST DÜZEY YÖNETİCİLERİN TRANSFER TALEBİ YÜKSEK

EN ÇOK TERCİH FİNANS VE SATIŞA

PAGE Executive Kıdemli Direktörü Melih Mümünoğlu, Türkiye’de 2024’te beyaz yakalılarda en fazla istihdam geçişinin yüzde 35 ile endüstri ve üretim, yüzde 21 ile perakende sektörlerinde olduğunu aktardı. “Bu sektörleri hızlı tüketim malları ve finansal hizmetler izledi” diyen Mümünoğlu, “En çok ilgi gören roller ise satış ve pazarlama ile üretim ve finans alanında oldu” diye konuştu. Mümünoğlu, “Şirketler arası transferlerde satış, finans ve bilgi teknolojileri pozisyonları öne çıkıyor. Dikkat çeken ilk beş pozisyon ise finans yöneticisi, satış direktörü, bilgi teknoloji yöneticiliği, strateji ve satış analisti ve kıdemli analist rolleri olarak sıralanıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Son bir yılda en çok dikkat çeken pozisyonların başında bilgisayar sistemleri analistliği ile veri analistliğinin; bunun yanı sıra yapay zekâ uzmanı, dijital pazarlama uzmanı ve sağlık teknolojileri uzmanı pozisyonlarının geldiğini ifade eden Mümünoğlu, “Transferler daha çok orta ve üst düzey yönetici rolleri arasında gerçekleşiyor. Ancak uzmanlık gerektiren, niş rollere olan talep artıyor” ifadelerine yer verdi.

Melih Mümünoğlu

GEÇİCİ İSTİHDAM MODASI

GEÇEN yıl işe yerleşen beyaz yakalı çalışan adayların yüzde 58’ini erkeklerin, yüzde 42’sini kadınların oluşturduğu bilgisini veren Melih Mümünoğlu, “Şirketlerin mevcut ekiplerini elde tutabilmek ve pazardan daha fazla pay alabilmek için eğitime daha fazla önem vermeleri gerekecek. Bu nedenle şirketlerin eğitim departmanlarına çok büyük görev düşecek” dedi.

Ayrıca, dünya genelinde şirketlerin serbest çalışanlara yöneldiğini; özellikle de teknoloji şirketlerinin geçici istihdamı tercih ettiklerini kaydeden Mümünoğlu, “Türkiye’de bu pazar henüz çok ilerlemedi. Çalışma şekli olarak, genelde 3 gün ofis, 2 gün ev şeklindeki hibrit model tercih edilmeye başlandı. Ancak işverenlerin bir kısmı, ofis ortamında çalışmanın verimliliği artıracağını düşünüyor ve çalışanı ofis ortamında kaydırmaya çalışıyor. Oysa sonuçlara bakılırsa hibrit modelinin yüzde 10 daha verimli sonuç verdiği gözlemleniyor” şeklinde konuştu.