Güncelleme Tarihi:
GÜNÜMÜZDE şirketlerin başarısını belirleyen en kritik faktörlerden biri, doğru yeteneği bulmak ve işe alım süreçlerini adil, hızlı ve etkili bir şekilde yönetmek. Araştırmalar, yetkinlik bazlı işe alımın bu sürecin geleceği olduğunu gösteriyor. Özellikle Deloitte’un Yetkinlik Bazlı Organizasyonlar raporunda işverenlerin yüzde 80’inin yetkinlik odaklı bir yaklaşımın işe alım, terfi ve ücretlendirme süreçlerinde adaleti artıracağını ifade etmesi, bu modelin önemini ortaya koyuyor.
NEDEN TERCİH EDİLMELİ?
Geleneksel işe alım süreçleri, özgeçmişte yer alan iş deneyimleri ve eğitime odaklanırken, adayların gerçek yetkinliklerini ve potansiyelini değerlendirmekte yetersiz kalabiliyor. Bu durum hem işverenler hem de adaylar için fırsat eşitliğinin önünde bir engel oluşturabiliyor. Yetkinlik bazlı işe alım yaklaşımı, yalnızca geçmiş performansa değil, adayın gelecekteki potansiyeline ve pozisyona uygunluğuna odaklanarak bu sorunu çözmeyi amaçlıyor ve şu fırsatları sunuyor:
Adil ve şeffaf değerlendirme: Deloitte’un raporuna göre, işverenlerin yüzde 75’i yetkinlik bazlı kararların fırsat eşitliğini artırarak işgücü piyasasında daha geniş bir kapsayıcılık ve erişilebilirlik sağlayabileceğini düşünüyor.
Doğru yetenekle eşleşme: Yetkinlik bazlı işe alım süreçleri, adayların pozisyon gerekliliklerine uyumunu bilimsel yöntemlerle değerlendirerek, işverenlerin doğru yeteneği seçmesini kolaylaştırıyor.
Hız ve verimlilik: Geleneksel yöntemlerle uzun sürebilen işe alım süreçleri, yetkinlik odaklı sistemlerle daha hızlı ve etkili bir şekilde tamamlanabiliyor.
TÜRKİYE’DE TABLO NASIL?
Türkiye’de bu yöntemi benimseyen şirketler, değerlendirme testleri ve veriye dayalı analizlerle işe alım süreçlerini optimize ederek hem zaman hem de maliyet avantajı elde ediyor. Örneğin, Türk Hava Yolları’nın “Take Off 101” projesinde binlerce aday birkaç gün içinde değerlendirilerek doğru pozisyonlara yerleştirildi ve bu süreç hem hız hem de etkinlik açısından dikkat çekti.
Bu noktada Coensio, yapay zekâ tabanlı ön değerlendirme testleriyle bu yöntemi Türkiye’de başarıyla uygulayan örneklerden biri. 2024 yılında işe alım sürecinin ön değerlendirme aşamasında 800 binden fazla adayın yetkinliklerini ölçen Coensio’nun, ilettiği testlerin yüzde 88’i tamamlandı. Bu sayede adaylar sadece özgeçmişlerinde belirttiği bilgilerle değil yetkinlikleri doğrultusunda değerlendirme sürecine alındı. İşe alım uzmanları da adil, hızlı ve etkili bir şekilde adayları değerlendirirken keşfedilmemiş yetenekleri keşfetme şansı buldu. Coensio’nun sağladığı bu altyapı, yetkinlik bazlı işe alımın yalnızca bir trend olmadığını, iş dünyasında sürdürülebilir başarı için neredeyse bir zorunluluk olduğunu ortaya koyuyor.
Can Korkmaz
İŞ DÜNYASINDA FIRSAT EŞİTLİĞİ HAMLESİ
Coensio’nun Yönetici Ortağı Can Korkmaz, yetkinlik bazlı işe alımın iş dünyasındaki önemini şu sözlerle vurguluyor: “Aday seçme ve değerlendirme süreçlerinin giderek zorlaştığı günümüzde, birçok şirket benzer yöntemlerle, sınırlı bir aday havuzunda seçim yapmaya çalışıyor. Yetkinlik bazlı işe alım, yalnızca doğru pozisyona doğru kişiyi yerleştirmek değil aynı zamanda iş dünyasında fırsat eşitliğini artırmak için önemli bir adım diyebiliriz.
Coensio olarak, işverenlerin adayları yalnızca özgeçmişleriyle değil, gerçek potansiyellerine göre değerlendirmesine olanak sağlıyoruz. Adayların becerilerini yapay zekâ tabanlı kısa ve kapsayıcı testler ile ölçerek işverenlerin yetenekleri önyargısız şekilde değerlendirmesini sağlıyoruz. 2024 yılında 800 binden fazla adayın yetkinliklerini değerlendirdik ve yüzlerce şirketin işe alım süreçlerini hızlandırmasına ve optimize etmesine destek olduk. İşe alım sürecinin seçme ve değerlendirme aşamasında keşfedilmemiş yetenekleri bularak işverenlerin rekabetçi ortamda fark yaratmasını sağlayacak çözümler sunuyoruz.” İşverenlerin yalnızca mevcut ihtiyaçlarına değil, aynı zamanda gelecekteki işgücü planlamalarına da katkı sağladığını belirten Can Korkmaz, “Yapay zekâ temelli, değerlendirme aşamasında beceriye dayalı somut çıktılar sunan test altyapımız, yalnızca bugünün değil, geleceğin işgücü ihtiyaçlarına da yanıt veriyor” diyor.