Çalışanlar ‘sessiz tatil’de

Güncelleme Tarihi:

Çalışanlar ‘sessiz tatil’de
Oluşturulma Tarihi: Nisan 06, 2025 07:00

İş hayatında uzaktan çalışmanın yaygınlaşmasıyla yeni bir akım doğru: Sessiz tatil. Özellikle genç çalışanlar nerede olduklarını belli etmeden iş yapabildikleri için, fırsatını bulduklarında kaçamak yapabiliyor. Yapılan araştırmalara göre, çalışanlar yıllık izin hakkını kullanmaktan endişe ediyor ve izin istemek yerine iş yoğunluğunu sessizce azaltarak dinlenmeye çalışıyor. Ancak uzmanlar, sessiz tatil yapan çalışanın aslında tam anlamıyla dinlenemediğini söylüyor. Çünkü bir yandan “işteymiş gibi” davranma stresi, diğer yandan “ya yakalanırsam” endişesi yaşıyorlar.

Haberin Devamı

Son dönemde iş dünyasında “sessiz tatil / quiet vacationing” olarak bilinen yeni bir trend ortaya çıktı. Çalışanlar resmi bir şekilde yöneticilerinde talep etmeden izin, aslında kaçamak yapıyorlar. Yani gizlice mola veriyorlar, fiziksel olarak başka bir yerdeyken dijital olarak ‘işteymiş gibi’ davranıyorlar. Hatta bazı çalışanlar, şirket mesajlaşma platformlarında çevrimiçi olduklarını göstermek için bilgisayar farelerini hareket ettirmek gibi yöntemler geliştirdiler. Bu trendinin zeminini ise hibrit çalışma hazırladı.

Yapılan araştırmalar da gösteriyor ki örneğin; evden çalışan birçok kişi, “İşim bitiyorsa nereden yaptığıma takılmayın” diyerek tatile gidip işini oradan yürütmeyi normalleştiriyor. Hatta çalışanlar bazen bir zorunluluk olarak da sessiz tatili uygulayabiliyor. İşverenler tarafından yıllık izin hakkının kullanılmaması gerektiği şeklinde yapılan baskı, yoğun iş temposu sebebiyle çalışanların yıllık izinlerini kullanamaması veya resmi bir şekilde yıllık izin almaktan endişe duyulması gibi sebepler sessiz tatili ortaya çıkarabiliyor.

Haberin Devamı

TERFİ ALAMAMAKTAN ENDİŞE DUYUYORLAR

Dünya genelinde yapılan birçok araştırma da çalışanların resmi izinlerini alırken suçluluk ve endişe hissettiğini, bu yüzden sessiz tatil yöntemine başvurduğunu ortaya koydu. PEW Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Amerikalıların yüzde 48’i geride kalma korkusundan ya da terfi almamaktan endişe ettiği için izin kullanamıyor. PapersOwl’un 18 ila 24 yaşları arasındaki 2 bin Amerikalıyı inceleyen bir raporuna göre de katılımcıların yarısının geçen yıl üç kez sessiz tatil yaptığı görülüyor.

Çalışanlar ‘sessiz tatil’de
TUNCA ÜÇER

İŞ DÜNYASINA ÖNEMLİ BİR MESAJ VERİYOR’

Kolay İK COO’su Tunca Üçer, “Uzaktan ve hibrit çalışma, çalışanlara esneklik sunsa da özellikle sürekli erişilebilir olma baskısı, çalışanların iş ile özel hayat arasında daha net sınırlar çizme ihtiyacını doğurdu. Bu noktada, ‘sessiz tatil’ kavramı ortaya çıktı. Dolayısıyla sessiz istifa gibi bu trend de iş yükünü dengelemek için bir tepki olarak görülebilir. Bu da aslında iş dünyasına önemli bir mesaj veriyor: Çalışanların tükenmemesi ve uzun vadede verimli olabilmesi için gerçek anlamda dinlenmeye ihtiyaçları var. Aksi halde işgücü tükenirken şirketler de verimlilik kaybı yaşayabilir.

Haberin Devamı

Ancak bu durum şirketler açısından bazı zorluklar getiriyor. Çalışanların habersizce işten uzaklaşması veya düşük tempoda çalışması, özellikle küçük işletmelerde ekip dinamiklerini ve operasyonel sürekliliği etkileyebilir” değerlendirmesini yaptı.

Sessiz tatil ve sessiz istifa gibi trendlerin iş dünyasında önemli değişimlere işaret ettiğini belirten Üçer, “Çalışanlar sadece iş için değil, kişisel yaşamları için de alan yaratma ihtiyacı hissediyor. Çalışanlar iş yerlerinde daha fazla esneklik, daha az stres ve daha fazla özgürlük talep ediyor” dedi.

İZİNDEN SUÇLULUK HİSSEDİYORLAR

“Sessiz tatil, sessiz istifanın daha yumuşak bir versiyonu olarak yorumlanabilir. Yoğun iş veya finansal sebeplerden izin alamayan çalışanlar, işveren ve yöneticilerinden habersiz tatillere çıkarak işten uzaklaşıyor ve dinleniyor” diyen Üçer, şöyle devam etti: “Buradaki önemli nokta çalışanların izin alırken kendilerini rahat hissetmemesi. Geçtiğimiz yıl ABD’de bin 170 çalışanın katıldığı anket sonucu hazırlanan Out of Office Culture (Ofis Dışı Kültür) raporuna göre çalışanların yüzde 28’i işverenlerine haber vermeden izne çıkmış. İlginç bir şekilde yüzde 47’si izin aldığında suçluluk hissediyor.

Haberin Devamı

Bunlara ek olarak tatil öncesi iş yükü meselesi de var. 2023 yılında ABD; İngiltere, Kanada ve Avustralya’daki çalışanlarla hazırlanan The Time Off Report’a (Çalışan İzin Raporu) göre çalışanların yüzde 66’sı tatil öncesinde daha fazla çalışarak iş yükünü başka birine devretmemek için ekstra çaba harcıyor. Tatilden döndüklerinde de hem tatil öncesinde artan iş yükü hem de tatil sonrası biriken işler nedeniyle kendilerini daha yorgun hissediyorlar. ”

“Ancak bazı çalışanlar sessiz tatili gerçekten bir zorunluluk olarak görürken bazıları iş disiplininden tamamen uzaklaşmak için kullanabiliyor” diye konuşan Üçer, “Bu noktada hem çalışanların gerçekten dinlenebileceği bir izin kültürü oluşturulmalı hem de iş sürekliliğini bozmayacak bir sistem geliştirilmeli. Bu da şeffaf iletişim, karşılıklı güven ve net izin politikaları ile sağlanabilir” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

Nesiller farklı kaçamak aynı

Bu tür trendlerin nesilden bağımsız olarak geliştiğini ifade eden Üçer, “Z kuşağı bu trendlerin isim annesi/babası olsa da diğer kuşaklar da benzer davranışları farklı adlarla sürdürüyor. Yapılan araştırmalar da bunu destekliyor. Örneğin, geçtiğimiz yıl Avustralya’da bin çalışanla yapılan bir ankete göre Z kuşağının yüzde 57’si, Y kuşağının yüzde 47’si sessiz tatile çıkmayı normal kabul ederken X kuşağının yüzde 44’ü, baby boomer kuşağının da yüzde 34’ü de bu trende sıcak baktığını belirtti. Bu da gösteriyor ki farklı nesiller benzer ihtiyaçları ve beklentileri paylaşıyor, sadece bunları farklı şekillerde ifade ediyor” dedi.

Çalışanlar ‘sessiz tatil’de
Sure Köse Ulutaş

Haberin Devamı

SOSYAL MEDYADA ESPRİLERE KONU OLDU

Melon & Lumolead Kurucusu Sure Köse Ulutaş da sessiz istifa sonrası çalışma hayatında ortaya çıkan yeni trendin sessiz tatil olduğunu belirtti. Ulutaş, “Pandemi döneminde yaygınlaşan evden ve hibrit çalışma sistemleri, çalışanların resmi izin almadan ya da yöneticilerinden habersiz olarak tatil yapmalarına imkan sağladı. Türkiye’de henüz kapsamlı veriler bulunmasa da, beyaz yakalı gençlerin sahil beldelerinden çalışarak sosyal medyada esprilere konu olduğunu görmek mümkün. Özellikle beyaz yakalı Y kuşağı çalışanların uzaktan çalışma esnekliğini kullanarak yöneticilere çaktırmadan tatil yaptıkları dile getiriliyor. Patronların haberi olmadan sahil beldelerinden çalışan gençlere rastlanabiliyor; bu yüzden “Zoom toplantılarında arka planlara dikkat” esprileri yapılıyor. Global trendler sosyal medya üzerinden hızla yayıldığından, TikTok ve LinkedIn’de bu konuyu tartışan Türk çalışanlar da görmek mümkün” dedi.

GÜVEN İLİŞKİSİNİ ZEDELİYOR

“Sessiz tatil trendinin temelinde, dijitalleşmenin getirdiği sürekli çevrimiçi olma zorunluluğu yatıyor. Çalışanlar, mesajlara anında cevap vermek, her an ulaşılabilir olmak gibi beklentiler nedeniyle iş ve özel hayat sınırlarını net bir şekilde çizemiyor” diye konuşan Ulutaş, akımı şöyle anlattı: “Bu baskı, gerçek anlamda dinlenmek için izin almak yerine, işleri gizlice hafifleterek veya farklı konumlardan çalışarak gizli tatiller yapılmasına yol açıyor. Birçok çalışan izin alırken “işim aksar mı, adanmış görünmez miyim?” gibi endişeler yaşadığı için, resmi izin yerine sessiz tatil yöntemine başvuruyor. Ancak bu trendin iş hayatı üzerinde olumsuz etkileri de bulunuyor. Sessiz tatil, kısa vadede çalışanların stres ve tükenmişlik hislerini azaltabilir. Ancak yöneticiler çalışanlarının habersiz tatil yaptığını fark ettiğinde, işveren-çalışan güven ilişkisi ciddi şekilde zedelenebilir. Bu güvensizlik ortamı, mikro yönetim uygulamalarını artırarak şirket içindeki huzuru ve verimliliği azaltabilir. Ayrıca, ekip içerisinde iş yükü dağılımı dengesizleşerek çalışanlar arasında adaletsizlik duygusu oluşabilir.”

ŞEFFAF ÇALIŞMA ORTAMI GEREKLİ

Sessiz tatilin İK profesyonelleri için önemli bir sinyal niteliğinde olduğunu belirten Ulutaş, “Şirketlerin çalışanların açıkça izin taleplerini dile getirebildikleri, izin kullanmanın desteklendiği, iş yükü dağılımının dengeli yapıldığı şeffaf bir iş ortamı yaratması gerekiyor. İş-yaşam dengesini destekleyen, açık iletişim temelli bir çalışma kültürü sayesinde, sessiz tatil gibi “gizli çözümlere” ihtiyaç kalmayacaktır. Bu durum çalışanların motivasyonunu ve şirket bağlılığını artırarak daha sürdürülebilir ve sağlıklı bir iş ortamının yaratılmasına yardımcı olacaktır” ifadelerini kullandı.

BAKMADAN GEÇME!