Bugün, gelecek ve sonra... Dönüşen işler

Güncelleme Tarihi:

Bugün, gelecek ve sonra... Dönüşen işler
Oluşturulma Tarihi: Şubat 02, 2025 07:00

Dünya Ekonomik Forumu, İşlerin Geleceği 2025 raporunu yayınladı, küresel iş piyasasında fırtına koptu. Çünkü rapor; teknolojik değişim, yeşil geçiş, jeoekonomik parçalanma, ekonomik belirsizlik ve demografik değişimler olarak beş ana makro sürükleyicinin meslekleri dönüştüreceğini söylüyor. Bununla da kalmayıp “170 milyon yeni rol oluşurken, 92 milyon rol ortadan kalkacak” diyor. Uzmanlara göre ise hangi mesleğin yapıldığı değil; robotlaşmanın dokunamadığı becerilerin geliştirilmesi önemli. Bu beceriler ise bilinçli davranış, yaratıcılık, işbirliği yeteneği ve merak duygusu olarak özetleniyor.

Haberin Devamı

COVID-19 yarattığı değişimin gücünden habersiz bir virüstü. O, hayatta kalmaya çalışırken sadece resmi rakamlara göre 7 milyonun üzerinde (tahmini 22.7 milyon) kişinin ölümüne neden olmadı; teknolojiden gıdaya, savunmadan hukuk sistemine kadar birçok başlıkta hayatı bir daha yerine gelmeyecek şekilde değiştirdi. “Pandemi, gelecek dediğimiz şeyi bugüne taşıdı” sözünü sıkça duymuşsunuzdur o dönemde. En çok da dijitalleşmenin hızından bahsedilirken kullandık. Bir anda hepimiz ‘asla yaygınlaşmaz’ denilen uzaktan çalışma, ofissiz hayat modellerinin simülasyonunun içinde bulduk kendimizi. Ve tuttuğunu şaşkınlıkla deneyimledik.

Bu deneyim global iş hayatındaki dönüşüm hızını birkaç kat artırdı. Artık ‘gelecek’ kavramı ‘şimdi’ kadar yakın. Ancak insanoğlunu diğer türlerin önüne geçiren ‘kurgu’ yeteneğini tek tuş çalıştırıyor, o da gelecek merakı. ‘An’da kalmak romantik bir şiir, gelecek ise yeni doğan bir bebek kadar hayat dolu. Bu yüzden peşinden koşmamak elde değil.

Haberin Devamı

Geleceğe yatırım yapmak da iş dünyasında herkese cazip geliyor. En doğru tahmini yapan kazanıyor. Araştırmalara, anketlere milyonlarca dolarlık kaynak aktarılması bu yüzden. Dünya Ekonomik Forumu’nun ilk kez yayınladığı ‘İşlerin Geleceği 2025’ araştırmasının tüm ülkelerde, sektörlerde büyük ilgi görmesi de bu yüzden. Çünkü son dönemin en çok merak edilen konuları arasında yer alan; ‘geleceğin işleri neler olacak’ sorusuna yanıt arıyor. 

TÜRBÜLANSLAR 2025’TE ARTIYOR

Dünya Ekonomik Forumu’nun dünya genelinde 1.000 şirketin yöneticileriyle yaptığı anket oldukça etkileyici. Önsözünde son derece güçlü tespitler de var raporun. Dünya Ekonomik Forumu Genel Müdürü Saadia Zahidi’nin kaleme aldığı önsözde şunlar deniyor: “2025 yılı, küresel işgücü piyasalarında devam eden dönüşümlerin etkisi altında yaşanıyor. COVID-19; artan yaşam maliyeti, jeopolitik çatışmalar, iklim acil durumu ve ekonomik gerilemeler, teknoloji odaklı küresel istihdam değişikliklerine daha fazla türbülans ekledi. Küresel ekonomik görünüm istikrara kavuşuyor gibi görünse de, bunu 2025 için yüzde 3.2’lik daha zayıf küresel büyüme projeksiyonları arasında yapıyor. Küresel enflasyonun hafiflediği görülüyor ve artık 2025’in sonunda yüzde 3.5’e ulaşması öngörülüyor. Ancak, yaşam maliyetleri dünya çapında yüksek kalmaya devam ediyor. İstikrarlı bir ekonomik görünüm ve azalan enflasyonun da yardımıyla, yüzde 4.9’luk küresel işsizlik oranı, 1991’den bu yana en düşük seviyede. Ancak, bu rakam bir dizi eşitsizliği gizliyor. Orta gelirli ülkeler işsizlikte azalmalar yaşarken, düşük gelirli ülkeler 2022’de yüzde 5.1’den 2024’te yüzde 5.3’e yükseldi. İşsizlikteki azalmalar kadınlarda da geride kaldı.”

Haberin Devamı

Zahidi yazısında genç işsizliğe de dikkat çekiyor. Küresel genç işsizlik oranının yüzde 13 gibi yüksek bir seviyede kalmaya devam ettiğini belirten Zahidi, “Ne istihdamda ne de eğitimde olanların (NEET) oranlarının değerlendirilmesi, farklı ulusal gelir düzeylerindeki ekonomiler arasındaki eşitsizlikleri vurguluyor. Küresel NEET oranı yüzde 21.7. Bu oran yüksek gelirli ekonomilerde sadece yüzde 10.1’de kalırken üst-orta gelirli ekonomilerde yüzde 17.3’e, alt-orta gelirli ekonomilerde yüzde 25.9’a ve düşük gelirli ekonomilerde yüzde 27.6’ya yükseliyor” diyor.

Bugün, gelecek ve sonra... Dönüşen işler

BEŞ MAKRO EĞİLİM SÜRÜKLÜYOR

İşlerin Geleceği Raporu 2025, mevcut işgücü piyasası manzarasının arka planında kuruluşların işgücü piyasasında 2030’a kadar nasıl evrimleşme beklediğini analiz ediyor.

Haberin Devamı

Rapor, 2024 sonlarında 55 ülkede 22 sektörde faaliyet gösteren ve toplamda 14.1 milyondan fazla çalışanı istihdam eden 1.000’den fazla küresel şirketi kapsıyor.

Rapora göre işgücü piyasasını etkileyen beş makro eğilim var. Bunlar; teknolojik değişim, yeşil geçiş, jeoekonomik parçalanma, ekonomik belirsizlik ve demografik değişimler.

Teknoloji gücü bölümünde işverenlere dokuz temel teknolojideki ilerlemelerin işlerini nasıl dönüştürdüğü soruluyor. Robotlar ve otonom sistemlerin işverenlerin işlerinin yüzde 58’ini dönüştürmesi beklenirken, enerji üretimi ve depolama teknolojilerinin yüzde 41’ini dönüştüreceği tahmin ediliyor. Ancak en büyük etkiye sahip olması beklenenler yapay zekâ (AI) ve bilgi işleme teknolojileri olarak öne çıkıyor. Katılımcıların yüzde 86’sı bu teknolojilerin 2030’a kadar işlerini dönüştürmesini beklediğini söylüyor.

Haberin Devamı

Ekonomik belirsizlik bölümü biraz karamsar yanıtlarla şekilleniyor. Ankete göre 2025’in başlarında küresel ekonomik görünüm, ihtiyatlı iyimserlik ve kalıcı belirsizliklerin bir kombinasyonu.

Jeoekonomik parçalanma başlığı ülkelerde gıda ve enerji gibi temel ihtiyaçları riske atan bir durum olarak tehdit niteliğinde görülüyor. İşlerin Geleceği Anketi’ne katılan işverenlerin yaklaşık üçte biri (%34) artan jeopolitik gerginlikleri ve çatışmaları kurumsal dönüşümün temel itici gücü olarak görüyor. Bu arada ankete katılan kuruluşların beşte birinden biraz fazlası, ticaret ve yatırım üzerindeki artan kısıtlamaları (%23), sübvansiyonları ve endüstriyel politikaları (%21) operasyonlarını yeniden şekillendiren faktörler olarak tanımlıyor.

Haberin Devamı

Yeşil geçiş de önemli başlıklardan biri. Küresel iklim müzakereleri giderek karmaşıklaşan görünüme rağmen, yeşil geçiş küresel olarak birçok kuruluş için bir öncelik olmaya devam ediyor. Ankete katılan işverenlerin neredeyse yarısı (%47), karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik çabaların ve yatırımların artırılmasının kurumsal dönüşüm için önemli bir itici güç olacağını öngörüyor. Benzer şekilde, yüzde 41’i iklim değişikliğine uyum sağlamak için artan çabaların ve yatırımların önemli kurumsal değişiklikleri yönlendireceğini bekliyor. Bu iki eğilim, İşlerin Geleceği Anketi tarafından belirlenen iş dönüşümünün itici güçleri arasında sırasıyla üçüncü ve altıncı yer alıyor.

Rapor, “Bu öncelikler, yeşil işlerin son yıllarda dayanıklılık göstermesini sağladı ve yeşil sektörlerdeki işe alım oranları, 2020’deki pandemiyle ilgili kesintiler boyunca bile nispeten sabit kaldı” diyor.

2022 ile 2023 yılları arasında yeşil beceriler edinen işçilerde küresel olarak yüzde 12’lik bir artış olmasına rağmen talep, arzı aşmaya devam ediyor. Yeşil geçişin yarattığı fırsatlardan tam olarak yararlanmak ve bunları adil ve kapsayıcı bir şekilde kullanmak için yeşil becerilere öncelik vermenin esas olduğu görüşü raporda öne çıkıyor.

Demografik değişimlere gelince, rapora göre dünya şu anda iki temel demografik değişim yaşıyor. Bunlar; doğum oranlarının düşmesi ve daha uzun yaşam beklentisi nedeniyle çoğunlukla yüksek gelirli ekonomilerde yaşlanan nüfus. Ankete göre dünya çapındaki işverenlerin yüzde 40’ı için yaşlanan ve azalan çalışma çağındaki nüfus dönüşümü yönlendiriyor. Avustralya, Almanya ve Japonya gibi ülkeler, azalan çalışma çağındaki nüfustan daha önemli etkiler deneyimlediğini söylüyor.

Bugün, gelecek ve sonra... Dönüşen işler

170 MİLYON YENİ ROL OLUŞUYOR

RAPOR, 2030 yılına kadar işgücü piyasasında yaşanacak dönüşümün, işlerin yüzde 22’sini etkileyeceğini ortaya koyuyor. “Söz konusu dönüşüm sonucunda 170 milyon yeni rol oluşurken, 92 milyon rolün ortadan kalkacak. Buna bağlı olarak net 78 milyonluk bir iş artışı gerçekleşecek” diyor.

Peki beceri konusunda ne düşünüyor şirketler?

İşverenlerin yüzde 63’ü, karşılaştıkları en önemli zorluğun beceri eksikliği olduğunu vurguluyorlar. Mevcut işlerde gerekli becerilerin yaklaşık yüzde 40’ının değişmesini bekliyorlar.

Yapay zekâ, büyük veri ve siber güvenlik alanlarındaki teknoloji becerilerine olan talep hızla artarken yaratıcı düşünme, dayanıklılık, esneklik ve çeviklik gibi insani beceriler de kritik önemini koruyacak. Hızla değişen iş piyasasında, her iki beceri türünü de barındıran bir birleşik beceri setinin giderek daha gerekli hale gelmesi bekleniyor.

Ön saflarda yer alan roller ile bakım ve eğitim gibi temel sektörlerin, 2030’a kadar en yüksek iş artışını yaşaması bekleniyor. Yapay zekâ ve yenilenebilir enerji alanındaki gelişmeler de iş piyasasını yeniden şekillendirerek teknoloji veya uzmanlık gerektiren birçok rolde talebi artırıyor. Buna karşılık, grafik tasarımcılar da dahil olmak üzere rutin bazı rollerin talebinde gerileme gözleniyor.

“Üretken yapay zekâ ve hızla değişen teknolojik ekosistem hem eşsiz fırsatlar sunuyor hem de ciddi riskler yaratarak sektörleri ve işgücü piyasalarını dönüştürüyor,” diyen Dünya Ekonomik Forumu İş, Ücretler ve İş Yaratma Bölümü Başkanı Till Leopold, şöyle devam ediyor rapordaki yorumuna: “Şirketler ve hükümetler, becerilere yatırım yaparak adil ve dayanıklı bir küresel işgücü inşa etmek için bugünden harekete geçmeli.”

Tarım işçileri, kuryeler ve inşaat işçileri gibi ön saflardaki roller, 2030 itibarıyla en büyük mutlak iş artışını yakalayacak. Nüfus eğilimleri ve temel sektörlerdeki artan taleple birlikte hem hemşireler gibi bakım sektörü çalışanları hem de eğitim alanındaki profesyoneller için önemli bir büyüme öngörülüyor. Yapay zekâ, robotik ve özellikle yenilenebilir enerji ile çevre alanlarındaki gelişmelerin ise bu uzmanlıkları gerektiren rollere olan talebi artırması bekleniyor. Öte yandan, kasiyerler ve idari asistanlar gibi zaten gerileme eğiliminde olan rollere, üretken yapay zekânın yarattığı dönüşüm nedeniyle grafik tasarımcıların da eklenmesi dikkat çekiyor.

Bugün, gelecek ve sonra... Dönüşen işler

BECERİ AÇIĞI EN BÜYÜK ENGEL

Küresel ölçekte iş dünyasının dönüşümünü en çok zorlayan etmen olan beceri açığı, işverenlerin yüzde 63’ü tarafından geleceğe hazırlanmada başlıca engel olarak görülüyor. Küresel işgücünün 100 kişi olarak temsil edildiği bir senaryoda, 59 kişinin 2030’a kadar yeniden beceri kazanması veya mevcut becerilerini geliştirmesi gerekecek. Ancak bu kişilerin 11’inin söz konusu eğitim imkânlarına erişemeyeceği tahmin ediliyor. Bu da orta vadede 120 milyonu aşkın çalışanın işsiz kalma riskiyle karşı karşıya olabileceği anlamına geliyor.

Yapay zekâ, büyük veri ve siber ağ ve güvenlik alanlarındaki becerilere olan talebin en hızlı şekilde artması öngörülürken, analitik düşünme, bilişsel beceriler, dayanıklılık, liderlik ve iş birliği gibi insani beceriler de kritik önemini koruyor. Çok sayıda gelişen iş kolunda, teknoloji ve insani becerileri harmanlayan birleşik beceri seti giderek daha fazla talep görecek.

Yapay zekâ, iş modellerini önemli ölçüde dönüştürüyor. Bu değişime yönelik en yaygın yaklaşım, çalışanların yeniden beceri kazanmasına veya becerilerini geliştirmesine yatırım yapmak. İşverenlerin yüzde 77’si bu doğrultuda adım atacağını belirtiyor. Bununla birlikte, yüzde 41’i yapay zekânın otomatikleştireceği bazı görevler nedeniyle işgücünü azaltmayı öngörüyor. İşverenlerin neredeyse yarısı yapay zekâdan etkilenen pozisyonlardaki çalışanlarını farklı departmanlara kaydırmayı planlayarak hem beceri açığını kapatmayı hem de teknolojik dönüşümün insan üzerinde yaratabileceği olumsuz etkileri hafifletmeyi hedefliyor.

EKONOMİK VE DEMOĞRAFİK ETKİ

İşverenlerin yarısı, artan maliyetlerin iş modellerini dönüştüreceğini öngörüyor. Küresel enflasyonda gözlenen gerilemeye rağmen, fiyat baskıları ve yavaşlayan ekonomik büyümenin 2030’a kadar dünya genelinde 6 milyon işi ortadan kaldıracağı tahmin ediliyor. Bu zorluklar, dayanıklılık, çeviklik, esneklik ve yaratıcı düşünme gibi becerilere olan ihtiyacı artırıyor.

Demografik değişimler işgücü piyasasında önemli rol oynuyor. Yüksek gelirli ülkelerdeki yaşlanan nüfus, sağlık hizmetlerine olan talebi artırırken, düşük gelirli ülkelerdeki artan çalışma çağındaki nüfus, eğitim sektöründe büyümeyi tetikliyor. Tüm bu farklılıklar, yetenek yönetimi, eğitim ve mentorluk odaklı işgücü stratejilerini zorunlu hale getiriyor.

Jeopolitik gerilimler ise işletmelerin yüzde 34’ü için en büyük endişe kaynağı durumunda. Ticaret kısıtlamaları ve endüstriyel politika değişimleri de birçok şirketin stratejilerini yeniden şekillendiriyor. Bazı şirketler, offshoring veya reshoring politikalarıyla konum değişikliğine gitmeyi planlıyor. Tüm bu gelişmeler, siber güvenlik gibi alanlardaki becerilere olan talebin daha da artmasına yol açıyor.

Bugün, gelecek ve sonra... Dönüşen işler

TIM BRIGHT: BU DEVRİM BEYAZ YAKALILARI ETKİLİYOR

İşlerin Geleceği 2025 raporunu insan kaynakları danışmanlığı alanında uzun yıllara dayanan deneyime sahip OneWorld Consulting şirketinin ortağı Tim Bright’la birlikte değerlendirdik. Bright, Bill Gates’in teknolojinin meslekler üzerindeki etkisini anlatan şu yorumuna dikkat çekiyor: “Kısa vadeli değişimi genellikle abartıyoruz ama uzun vadeli değişimi önemsemiyoruz.” Bright’a göre bazı mesleklerin yok olması, yenilerinin gelişmesi tarih sürecinde hep tekrarlanan bir durum. “50 yıldır ‘şu kadar meslek yok olacak’ deniliyor ama bu derece bir durum olmadı. Benim tahminim söylendiği kadar büyük bir işsizlik de olmayacak. Çünkü teknoloji bazı işleri yok ediyor ama bazılarını yaratıyor. Evet görevler değişecek ama o kadar büyük bir işsizlik beklemiyorum” diyen danışmana göre içinde yaşanılan iş-meslek devriminin makineleşme devriminden önemli bir farkı var: “O dönüşümden mavi yakalılar, yani işçiler etkilendi, zarar gördüler. Ama yapay zekâ ve dijitalleşmenin getirdiği dönüşüm beyaz yakalılara dokunuyor. Ama önemli bir durum var. İnsanın özellikleri dört C’yi öne çıkarıyor. Consciousness (bilinç), Creativity (yaratıcılık), Curiosity (merak) ve Collaboration (işbirliği). Bu dördünü insan makineden iyi yapar ve bunlar çok önemli. Bilinçli olmak yapay zekâyı doğru kullanmak için çok önemli. Gençlere tavsiyem bu dört konuya odaklanın. İnsan robotlardan daha iyi ne yapabilir? Türkiye’de önce İngilizce çok önemli. Bunun için teknoloji avantaj. Bilinçli olmak, kaliteli düşünmek, analiz kabiliyetinin geliştirilmesi meslekten daha önemli. Datayı analiz edebilmek, yorumlamak gerekiyor. Bunu insan yapıyor. İşi aslında yapay zekâ ve insan birlikte yapacak.”

Bugün, gelecek ve sonra... Dönüşen işler

TÜRKİYE’DE ROBOTİK YÜKSELİŞTE

TÜRKİYE’deki anket çalışmaları TÜSİAD -Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu işbirliğiyle gerçekleştirilen İşlerin Geleceği 2025 raporunun Türkiye’ye özel bömünde dijitalleşmenin etkisi dikkat çekiyor. Genişleyen dijital erişimin, 2025-2030 döneminde Türkiye’de işgücü piyasasında önemli değişimlere yol açması bekleniyor. Rapora göre bu durum, ülkede faaliyet gösteren firmaların yapay zekâ ve robotik gibi teknolojileri daha yoğun şekilde benimsemesinin önünü açacak. Ayrıca Türkiye’deki şirketlerin yüzde 60’ı, enerji teknolojilerinin iş modellerini dönüştüreceğini öngörüyor. Bu beklentiler, ülkede en hızlı büyümesi öngörülen iş rolleri listesinde de kendini gösteriyor:

- Robotik mühendisleri,

- Yenilenebilir enerji mühendisleri

- Otonom ve elektrikli araç uzmanları önümüzdeki dönemde öne çıkması beklenen meslekler arasında yer alıyor.

İşverenler, Türkiye’de 2030 itibarıyla işbaşında gereken becerilerin yüzde 44’ünün değişeceğini tahmin ediyor (küresel ortalama yüzde 39). Yapay zekâ ve büyük veri, teknolojik okuryazarlık ile siber ağ ve güvenlik, ülkede en hızlı büyümesi beklenen beceriler olarak gösteriliyor. Bunun yanı sıra, çok dilli yetkinliklerin öneminin de küresel ortalamaya göre daha yüksek bir artış göstermesi dikkat çekiyor.

BAKMADAN GEÇME!