TBMM Sanayi Komisyonu'nda gerginlik

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu, enerji ve madencilik alanında düzenlemeler içeren 'Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni görüşmek üzere toplandı. Toplantıyı izlemek isteyen zeytin üreticileri ve çevreciler, salon küçük olduğu gerekçesiyle içeri giremedi.

Komisyon Başkanı AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank'ın salona girişinde, bu nedenle kısa süreli tartışma yaşandı. Ardından başlatılan toplantı sırasında, salonun önünde bekleyen zeytin üreticileri ve çevreciler ile koruma görevlileri arasında gerginlik meydana geldi. Verilen aranın ardından toplantıya devam edildi.

'HEPİMİZE DÜŞEN SORUMLULUKLAR VAR'

Komisyonda usul tartışmasının ardından kanun teklifi üzerindeki görüşmelere geçildi. Komisyon Başkanı Mustafa Varank, teklifle ilgili, "Enerji arz güvenliği ve kaynak çeşitliliği sadece teknik meseleler değil, doğrudan milli güvenliğe dair konular olarak görülmeye başlandı. Tabii, ekonomik büyüme, sanayileşme ve nüfus artışına bağlı olarak enerji talebi de tüm dünyada her geçen yıl artmaktadır. Bu artışı karşılamak ve enerji arz güvenliğini sağlamak için yerli kaynaklara dayalı, sürdürülebilir ve çeşitlendirilmiş bir üretim portföyü hayati önem taşıyor. Ayrıca, iklim krizinin küresel yatırım, tedarik ve üretim ve tüketim zincirini dönüştürdüğü böyle bir dönemde büyümenin sürdürülebilir ve çevreyle uyumlu nitelikte olması kalkınma açısından çok daha rekabetçi bir hale geldi. Bu manada Türkiye'nin enerji arz güvenliğini küresel ve bölgesel olumsuz gelişmelerden en az etkilenecek hale getirmek için hepimizin üzerine düşen sorumlulukları var" dedi.

'MADENLERLE İLGİLİ TEKLİF HAYATİ ÖNEMDE'

Varank, ülkenin ulusal güvenliği ve rekabet gücü açısından hayati öneme sahip diğer konunun stratejik madenler olduğunu söyleyerek, "Bu madenlere başta yenilenebilir enerji teknolojileri, güneş panelleri ve rüzgar türbinleri gibi birçok sürdürülebilir enerji kaynağının üretimi için de ihtiyaç duyulmaktadır. Bu madenlerin etkin bir şekilde yönetilmesi ülkelerin güvenli bir gelecek oluşturmasına yardımcı olmaktadır. Bu manada, stratejik ve kritik madenlere özgü yapılan düzenleme teklifini çok değerli bulduğumu ifade etmek istiyorum. Gördüğünüz gibi, Rusya-Ukrayna savaşında Amerika'nın ilk gündeme getirdiği husus, kritik madenler oluyor. Bunun yanında, Çin dünyada rekabetçiliğini koruyabilmek için özellikle maden ithalatına yasaklar getiriyor. Dolayısıyla, kritik ve stratejik madenlerle ilgili arkadaşlarımızın hazırlamış olduğu teklifin gerçekten hayati olduğunu ifade etmek istiyorum. Bilindiği gibi, maden sahalarının rehabilite edilip tekrar doğaya kazandırılmasında uygulamada aksaklıklar yaşanabilmektedir. Bu durumu ortadan kaldırmak için rehabilitasyon bedellerinin artırılmasını ve nemalandırılmasını sağlayacak teklifle madencilik faaliyeti yürütülmüş bütün sahaların dünya standartlarında rehabilite edilmesi öngörülmektedir. Tabii, bunu da önemsediğimi ifade etmek istiyorum. Bazı muğlaklıklar ve boşluklardan yararlanılabiliyordu. Artık herkes bu rehabilitasyon süreçlerinde üzerine düşen fonu sağlamakla yükümlü olacak ve bunların takibi daha sıkı yapılacak" ifadelerini kullandı.

SALON DEĞİŞTİ

Muhalefet milletvekillerinin salonun yetersizliğiyle ilgili tepkilerinin sürmesi üzerine Komisyon Başkanı Varank, oturuma 15 dakika ara verdi. Ara sırasında AK Parti ve muhalefet milletvekilleri arasında yapılan görüşmeler sonucunda toplantının Plan ve Bütçe Komisyonu salonunda yapılması kararlaştırıldı. Yaklaşık 2,5 saatlik aradan sonra Plan ve Bütçe Komisyonu salonunda toplantı yeniden başladı. Komisyon toplantısı, teklif üzerindeki görüşmelerle devam ediyor.

MİLLETVEKİLLERİ VE ZEYTİN ÜRETİCİLERİNDEN AÇIKLAMA

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda yaşanan gerginliğin ardından muhalefet milletvekilleri, zeytin üreticileri ve çevrecilerle birlikte Meclis'te basın toplantısı düzenledi. CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, "Bugün burada ve şu anda komisyonda olan ve ülkenin dört bir tarafında bizimle beraber olan, ülkenin havasını, suyunu, toprağını, var olan yer altı ve yer üstü kaynaklarını koruma hedefi edinmiş tüm dostlarla birlikteyiz. İktidarın saltanat rejimini hayata geçirirken hukuk, çevre ve toprak tanımaz tutumunun aynısını Komisyon Başkanı, bugünkü toplantıda hayata geçirdi. Faşizan, baskıcı, babasının malı gibi, şirketini yönetirmiş gibi, yönetim kuruluna ders verir gibi bir tutum sergilemeye çalıştı. Salon değiştirildi ancak bunlar usule dönük işlerdir. Asıl olan içerik, içerikse şudur; bu ülkenin ormanlarını, tarım topraklarını, yüzyıllardır ekmeğini yedikleri zeytin alanlarını, uluslararası şirketlere ve kendilerine yakın şirketlere peşkeş çekmektedirler" diye konuştu.

'HER TÜRLÜ YETKİYE SAHİP OLABİLECEKLER'

DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın ise "Bizim gördüğümüz kadarıyla ne Enerji Bakanlığı ne Tarım Bakanlığı ne Çevre Bakanlığı herhangi bir yetkiye sahip olamayacaklar. Cumhurbaşkanlığına bağlı bir kurul vasıtasıyla her türlü yetkiye sahip olabilecekler. Bu, şu anlama geliyor; hukuk sisteminin ortadan kaldırıldığı, yetkilendirilmiş 5 kişi ile Cumhurbaşkanlığının uhdesinde bu meseleleri halletmeye çalışıyorlar. Elbette Türkiye'de bir enerjiye ihtiyaç vardır ama bu enerji ihtiyacının daha çok, 'kritik' dedikleri madenleri uluslararası şirketlere ve Türkiye'deki bütün sermaye gruplarına bunu açmak istiyorlar. Şu ana kadar ÇED vasıtasıyla bizim yürütmeye çalıştığımız ve halkın katıldığı itirazlarımız ortadan kaldırılmaya çalışılıyor" dedi. Zeytin üreticileri ise ağaçlarını büyük emeklerle büyüttüklerini belirterek, zeytinliklerini vermeyeceklerini söyledi.