Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bulunan Devlet Bilgi Koordinasyon Merkezi'nde deprem bölgesinde yürütülen çalışmaları koordine etti. Erdoğan, yaptığı açıklamada, "Her iki deprem de yeryüzünde 7 kilometre gibi yıkımın şiddetini katlayarak artıran bir yakınlıkta yaşanmıştır. Kırılan fayların genişliği itibarıyla da bu depremler benzerlerine göre çok geniş bir alanda çok büyük bir yıkıma sebebiyet vermiştir. Dolayısıyla sadece Cumhuriyet tarihimizin değil coğrafyamızın ve dünyanın en büyük felaketlerinden biriyle karşı karşıyayız. Devletimiz tüm kurumları, kuruluşları, personeli, aracı gereci, imkanlarıyla depremin ilk anında itibaren seferberlik ruhuyla felaket bölgelerinde çalışmaya başlamıştır. Depremin 10 ilimize yayılan yıkım etkisini göz önüne alarak ülkemizin dört bir yanında uzman personelimize ve araçlara hemen bölgeye hareket etme talimatı verdik" diye konuştu.
'53 BİN 317 ARAMA-KURTARMA GÖREVLİMİZ BÖLGEDE'
Erdoğan, hava şartlarının çıkardığı zorluklara rağmen ekiplerin felaket bölgesine ulaşmak ve çalışmalara katılmak için fedakarca mücadele ettiğini vurgulayarak, "Çok sayıda artçı sarsıntının hasar gören binalarda ortaya çıkardığı tehlikeler de çalışmaları olumsuz yönde etkiliyor. Şartların zorluğuna bakmadan devletimizin tüm imkanlarını kullanarak vatandaşlarımızın ve gönüllülerin de desteğiyle arama-kurtarma çalışmalarını hızla sürdürüyoruz. Halihazırda 53 bin 317 arama-kurtarma görevlimiz ile destek personelimiz enkaz bölgesinde çalışıyor; yurt içinden ve yurt dışından gelen ilave ekiplerle bu sayı her geçen saat artıyor. Çok daha fazla sayıda kamu görevlisi, sivil toplum kuruluşu görevlisi ve gönüllü de yardım çalışmalarında yer alıyor. Depremden kurtulan felaketzedelerin barınmadan giyeceğe, yiyecekten ısınmaya kadar tüm ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik tedbirleri de adım adım hayata geçiriyoruz. Şu ana kadar 54 bin çadır, 102 bin yatak ve diğer ihtiyaç malzemeleri afetzedelere ulaştırılmak üzere bölgeye gönderildi. Felaketin yaşandığı her ilimize mevcut yöneticilerimizi desteklemek için ilave vali ve kaymakamlar görevlendirdik. Ülkemizin 81 vilayetindeki kamu kurumları yöneticilerinin tamamı kendi şehirlerinde deprem bölgesiyle ilgili yürütülecek çalışmalar konusunda yoğun bir gayret içerisindedir" dedi.
‘BÖLGEYE TOPLAMDA 5 BİN SAĞLIK PERSONELİ AKTARILDI’
Erdoğan, her ilde bir bakanın yürütülen faaliyetlere nezaret ettiğini kaydederek, "Cumhurbaşkanı yardımcımız Fuat Oktay da AFAD merkezinde çalışmaları ve koordinasyonu yürütüyor. Biz de sahadaki arkadaşlarımızla sürekli irtibat içinde Cumhurbaşkanlığı Kriz Merkezi üzerinden gelişmeleri anbean takip ederek gereken müdahaleleri yapıyoruz. Acil yardım ve destek faaliyetleri için ilk etapta hemen 100 milyar liralık bir kaynağı kurumlarımızın emrine tahsis ettik. Dün AFAD’da yaptığımız basın toplantısında ifade ettiğim gibi ulaşım ve iletişim hatlarının açık tutulması hayati öneme sahiptir. Çetin kış şartları sebebiyle deprem bölgesine arama-kurtarma ekip ve ekipmanları ile yardım malzemelerinin ulaştırılmasında halen zorluklar yaşanıyor. Bunun için zorunlu olmadıkça kimsenin deprem bölgesine giden ve deprem bölgesi içindeki yolları kullanmamasını, telefon görüşmelerinin de acil ihtiyaçlar dışında yapılmaması gerektiğini tekrar hatırlatıyorum. Bölgedeki havalimanlarımızın bir kısmını sadece yardım uçuşlarına tahsis ettik. Sağlıkta bölgeye bine yakın ambulans, 241 UMKE timi ve 2 ambulans uçakta görevli toplamda 5 bin sağlık personeli aktarılmıştır. Ülkemizin her yerinde vatandaşlarımız ihtiyaç halinde stoklarımızın güçlü tutulmasını sağlamak için kan bağışı yapıyor" diye konuştu.
'TSK TÜM İMKANLARIYLA ARAMA-KURTARMA ÇALIŞMALARINDA YER ALIYOR'
Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) kara unsurlarındaki binlerce personelinin yanı sıra Deniz Kuvvetleri'nin 10 gemisinin ve Hava Kuvvetleri'nin de 54 yüksek kapasiteli kargo uçağı dahil tüm imkanları dahil arama-kurtarma, tahliye ve yardım malzemelerinin nakli çalışmalarında yer aldığını belirterek, "Emniyet teşkilatımız tüm unsurlarıyla zaten sahadadır. Jandarmamız binlerce uzman personelinin yanı sıra 26 kargo uçağıyla, Sahil Güvenlik Komutanlığı'mız gemi ve botlarıyla afet bölgesinin her yerinde görev başındadır. Güvenlik koruyucularımız da bu çalışmalara aktif olarak katılmaktadır. Depremin geniş bir alana yayılan etkilerinin daha hızlı ve detaylı tespiti için insansız hava araçlarımızı da devreye aldık. Ülkemizin dört bir yanından arama-kurtarma eğitimi ve donanımı olan binlerce gönüllümüz AFAD’ın koordinasyonunda bölgeye akın etmektedir. Bakanlıklarımıza bağlı birimlere ilave olarak parti ayrımı gözetmeksizin tüm belediyelerimiz ellerindeki araç gereçleri ve yardım malzemelerini bölgeye göndermektedir. Altyapının yeniden ayağa kaldırılmasında görev alacak binlerce iş makinesi ülkemizin dört bir yanında bölgeye doğru hareket halindedir. Sivil toplum kuruluşlarımızın depremin ilk anında itibaren gösterdikleri samimi gayretin de yakın şahidiyiz" dedi.
‘ŞU ANDA 3 BİN 549 VEFATIMIZ VAR’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, arama-kurtarma çalışmalarında mesafe katedildikçe ölü ve yaralı sayısının da arttığına işaret ederek şöyle konuştu:
"Şu anda 3 bin 703 vefatımız, 22 bin 286 yaralımız var. En büyük tesellimiz şu ana kadar 8 binin üzerinde vatandaşımızın enkaz altından sağ olarak kurtarılmış olmasıdır. Enkaz altından çıkartılan yaralılar bölgedeki ilk müdahalelerinin ardından Mersin, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere ülkemizin diğer yerlerindeki hastanelere gönderilerek tedavi altına alınıyor. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Yaşadığımız bu büyük felaketin milletimizce çektiğimiz acısına hürmeten dünden başlayarak önümüzdeki pazar gününe kadar bir hafta süreyle milli yas ilan ettik. Bölgedeki arama-kurtarma çalışmaları devam ederken kurumlarımızın her biri kendi sorumluluk alanlarıyla ilgili ilave tedbirleri alıyor ve kamuoyuna duyuruyor. Bu çerçevede ülke genelindeki okullarda 13 Şubat’a, afet bölgesindeki okullarda 20 Şubat’a kadar eğitim-öğretime ara verildi. Kamuoyu özellikle tüm uygun binalar, afetzedelerin barınma ihtiyaçları için tahsis edildi. Afet bölgesine yakın yerlerden başlayarak kış sezonu sebebiyle zaten faaliyetlerine ara vermiş olan otellerin afetzedelerin hizmetlerine sunulması için gereken planlamalar yapılıyor. Sadece Antalya bölgesinde 50 bin yatak bu amaçla hazırlanmıştır."
‘VATANDAŞLARIMIZI VE İŞ DÜNYAMIZI BAĞIŞTA BULUNMAYA DAVET EDİYORUM’
Erdoğan, şu ana kadar 70 ayrı ülke ve 14 uluslararası kuruluştan yardım teklifi aldıklarını açıklayarak, "Bizi telefonla arayan 18 devlet ve hükümet başkanıyla görüştük. Ülkemizin bu zor gününde yardım desteğini ve yardım teklifini iletmek üzere bizleri arayan, mesaj gönderen, açıklama yapan tüm dostlarımıza, tüm devlet ve hükümet başkanlarına teşekkür ediyorum. Uluslararası toplumun desteği gelecek yardımların mahiyetinden ziyade moral etkisiyle bizim için kıymetlidir. Dualarıyla milletimizin yanında yer alan gönüllü coğrafyamızın dört bir yanındaki her bir kardeşimize de şükranlarımızı sunuyorum. Deprem yaralarının sarılmasına yardım etmek isteyen vatandaşlarımızı ve iş dünyamızı AFAD hesaplarına bağışta bulunmaya davet ediyorum. AFAD’ın ülkemizin önde gelen tüm bankaları ve katılım şirketlerinde bulunan Türk lirası ve döviz hesaplarına yapılan havalelerden herhangi bir ücret alınmayacaktır" dedi.
3 AY SÜRECEK OHAL
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanılan deprem afetinin ve etkilerinin vahametinin fevkalade tedbirler alınmasını zorunlu hale getirdiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Depremin yaşandığı 10 ilimizi genel hayata etkili afet bölgesi olarak ilan ediyoruz. Arama kurtarma faaliyetlerini ve sonrasındaki çalışmaların süratle yürütülebilmesini temin için Anayasa'nın 119'uncu maddesinin bize verdiği yetkiye dayanarak OHAL ilan etme kararı aldık. Deprem yaşanan 10 ilimizi kapsayacak ve 3 ay sürecek bu kararla ilgili Cumhurbaşkanlığı ve Meclis süreçlerini hızla tamamlayacağız. Sadece ülkemizin değil dünyanın en büyük felaketlerinden birini yaşadığımızın bilinciyle ülkenin ve milletin tüm imkanlarını planlı ve etkin şekilde harekete geçirmenin gayreti içerisindeyiz. Felaket alanının büyüklüğü, yıkımın ağırlığı, olumsuz hava şartları gibi sebeplerle arama-kurtarma ve yardım çalışmalarında arzu ettiğimiz hıza ulaşamadığımız yerler elbette vardır. Ama afetten etkilenen vatandaşlarımız şundan emin olsun ki devleti kendisine el uzatmak, canını kurtarmak, hayatını kolaylaştırmak için tüm gücüyle çalışmaktadır. Zorlukları birer birer aşarak erişmedik yıkıntı, kaldırmadık enkaz, karşılanmadık ihtiyaç bırakmayacak bir kararlılıkla sahaya yükleniyoruz."