MİT Başkanı Kalın, Hamas heyeti ile bir araya geldi

MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Hamas heyetinin yaptığı görüşmede, İsrail ablukası nedeniyle insanlık trajedisi yaşayan Gazze’ye insani yardımların ulaştırılması için alınabilecek önlemler ve bu konuda uluslararası çabaların koordinesi konuşuldu. İsrail’in Gazze’deki soykırım faaliyetlerinin durdurularak, kalıcı ve kapsamlı bir ateşkese ulaşılması için yürütülen çabalardaki son durum değerlendirilirken, Gazze halkının tehcir edilmesine yönelik İsrail tarafından yapılan tüm planlamalara birlikte bir karşı duruş sergilenmesi konuları ele alındı.

"TÜRKİYE HER ZAMAN GAZZE'NİN YANINDA OLAK"

Hamas heyeti ile yapılan görüşmede, Türkiye’nin, sivilleri hedef alan İsrail saldırıları ve halkın tehcir edilmesi amacıyla uygulanan açlık politikalarına rağmen, topraklarını korumak için büyük bir azim ve sabır gösteren Gazze halkının her zaman yanında olacağı vurgulandı. İsrail’in yayılmacılık ve işgal politikalarının reddedildiği, her tür yeni işgal ve ilhak girişimlerine karşı durulacağı ifade edildi. Türkiye’nin kalıcı ateşkese yönelik uluslararası tüm çabalara destek vermeye devam edeceğinin altı çizildi.

HAMAS, MİT BAŞKANI KALIN İLE İSRAİL'İN SALDIRILARINI GÖRÜŞTÜKLERİNİ BİLDİRDİ

Hamas'tan yapılan yazılı açıklamaya göre, hareketin Şura Meclisi Başkanı Muhammed Derviş'in başkanlığındaki heyet, MİT Başkanı Kalın'la görüştü.

Görüşmede, "Gazze Şeridi'ndeki saldırılar, sivillerin aç bırakılması, su ve gıda malzemeleri girişinin engellenmesi, evlerin, binaların ve altyapının yıkılması ve tahrip edilmesi ile Filistinlilerin topraklarından çıkarılmaya çalışılması" konuları ele alındı.

Hamas heyeti, "İsrail'in, Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını durdurması, bölgeden çekilmesi, ablukaya son verilmesi ve Mısır'ın Gazze Şeridi'nin yönetimi için ulusal ve teknokrat isimlerden oluşan bağımsız bir komite kurulması önerisinin derhal hayata geçirilmesi" karşılığında kapsamlı bir esir değişimi anlaşmasına hazır olduğunu vurguladı.

Görüşmede ayrıca İsrail'in işgal altındaki Doğu Kudüs ve Mescid-i Aksa başta olmak üzere Batı Şeria'daki ihlalleri ve bölgenin kuzeyindeki mülteci kamplarında uyguladığı sistematik göç ettirme politikaları da ele alındı.