Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet Yerleşkesi’nin açılışı ve TEKNOFEST’e katılım için gittiği KKTC dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Vefat haberini KKTC’de alan Cumhurbaşkanı sözlerinin başında Sırrı Süreyya Önder’e Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve seçmenlerine de sabır diledi. Erdoğan, İsrail ve Kıbrıs Rum Kesimi’ne sert uyarılarda bulunurken, siyasetteki gelişmeleri de değerlendirdi.
RUM YÖNETİMİNE: ACILARIN TEKRARINA ASLA İZİN VERMEYİZ
Geçtiğimiz günlerde Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu çok tepki çeken “Bütün Helenizm’i, Türkleri kovmak ve vatanı kurtarmak için çaba harcamaya çağırıyorum” açıklaması yapmıştı. Güney Kıbrıs’ta Türkiye karşıtı yeni bir terör örgütü mü kuruluyor sorusu da bu sözlerin ardından gündeme gelmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu gelişmelerin hatırlatılması üzerine “Şiddetle kınıyorum” diyerek, Rum kesimini uyardı:
* “Tarihten ibret almayan topluluklar, benzer akıbetleri tekrar tekrar yaşamaya mahkûmdur. Kıbrıs’ta barış dilini bozan, gelecek nesilleri de tehlikeye atan her açıklamayı ben şiddetle kınıyorum.
* Ada’nın huzurunu bozan, hassasiyetlerini kaşıyan, kargaşa çıkartmayı arzulayan yaklaşımlara da müsaade etmeyiz.
* Terör yoluna başvuranlar, Kıbrıs Türkü’nü yok sayanlar, karşılarında daha güçlü bir Türkiye bulacaklarını bilmeleri lazım.
* Acıların tekrarına asla izin vermeyiz ve bu konuda da kararlıyız.
* Ne Türkiye eski Türkiye, ne Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti eski Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, ne dünya eski dünyadır. Bunları artık çok çok iyi bilmelerinde fayda var.
YAPICI DİL KULLANMAK FAYDALI OLACAKTIR
* Biz, Kıbrıs Adası’nda barış ve huzur için bugüne kadar üzerimize düşeni hep yaptık. Bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz.
* Gerilimleri artıran söylemler yerine, yapıcı ve birleştirici bir dil kullanmak Ada’nın geleceği adına daha faydalı olacaktır.
* Kıbrıs Türk halkı, eşit ortağı olduğu Ada’da, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüsünün tescilini er ya da geç temin edecektir. Ana vatan Türkiye, bu yolda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin her zaman yanında olacak, dayanışmasını ebediyete kadar sürdürecektir.”
KENTSEL DÖNÜŞÜM HAYAT-MEMAT MESELESİ
* Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta İstanbul olmak üzere tüm Türkiye’de olası depremlere karşı hazırlık çalışmaları hakkında da bilgi verdi:
* “Kayıpları sonlandırmak, sağlam yapılar inşa etmek mümkündür.
* Yapı stokumuzu yenilemek için elimizdeki en etkin çözüm, kentsel dönüşümdür. Kentsel dönüşüm meselesi Türkiye için bir hayat-memat meselesidir.
* İnsanların evlerinin başlarına yıkılmaması için en dayanıklı, son teknoloji ile yapılmış ve estetik açıdan şehirlerimizin dokusunu koruyan ve destekleyen yapılar inşa etmeliyiz.
* Türkiye’nin dört bir yanında depreme hazırlık konusunda kapsamlı ve kararlı adımlar atmaya devam edeceğiz.”
GAZZE’YE YARDIM GEMİSİNE SALDIRMAK HAYDUTLUKTUR
* Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özgürlük Filosu Koalisyonu’nun (Freedom Flotilla Coaliton-FFC) Gazze’ye insani yardım ulaştırma hedefiyle yola çıkan gemisinin Malta yakınlarındaki uluslararası sularda saldırıya uğramasını da değerlendirdi. İsrail’in uluslararası hukuku çiğnemeyi âdet haline getirdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı, İsrail’i hem bu konuda hem de Suriye’deki saldırıları nedeniyle açık açık uyardı:
* “İsrail, uluslararası hukukun önündeki en büyük tehlikedir.
* Gemilerin, insani amaçlı yardım malzemesi taşıdığı ve uluslararası seyrüsefer kuralları çerçevesinde hareket ettiğini tüm dünya biliyor. Buna rağmen bu saldırının gerçekleştirilmesi tam anlamıyla haydutluktur, korsanlıktır.
SESSİZLİK SARMALI ARTIK SON BULMALI
* İnsan öldürürler dünya sessiz kalır, katliam yaparlar dünya sessiz kalır, egemen devletlere saldırırlar dünya sessiz kalır, uluslararası kuruluşların personellerini öldürür, yapılarını bombalarlar dünya sessiz kalır, göz göre göre soykırım suçu işlerler dünya sessiz kalır. Bu ‘sessizlik sarmalı’ artık son bulmalıdır.
* Bilinmelidir ki dünya İsrail’den büyüktür. Büyüklüğünün hakkını vermeli ve dünyayı ateşe vermeye çalışan bu alev topunu söndürmelidir. Yoksa çok geç olacak ve İsrail’e bugün sessiz kalanlar, tarihe bunun hesabını veremeyeceklerdir.
İSRAİL’İN SURİYE’DE ATTIĞI ADIMLAR BARIŞI TEHDİT EDİYOR
* İsrail’in bu attığı adımlar barış ve huzuru tehdit eden adımlardır. Suriye’de yıllardır süren iç savaşın bitmesinden, Suriye halkının kendi geleceğini tayin edecek olmasından, birlik ve bütünlük rüzgârından İsrail rahatsız olmuştur. Bu nedenle Suriye’de bazı grupları kışkırtarak yeni bir çatışma ortamı oluşturmaya çalışıyorlar.
* İsrail kandan ve kaostan besleniyor. Barış ve huzur iklimi İsrail’in istediği son şeydir.
İSRAİL,TÜRKİYE’NİN BÖLGEDEKİ GÜCÜNDEN ÇOK RAHATSIZ
* Türkiye ile ilgili ne gibi adımlar atar veya atmayı planlıyor, bunları yakından takip ediyoruz.
* Bölgeyi ateşe atmaktan çekinmeyen İsrail, Türkiye’nin bölgedeki gücünden, elde ettiği kazanımlardan da çok rahatsız.
* Herkes birlik ve toprak bütünlüğü temelinde yeni Suriye’yi inşa için gayret göstermelidir. Biz komşumuz Suriye’nin yeni bir çatışma iklimine sürüklenmesine izin vermeyiz ve vermeyeceğiz.
KKTC’DE TEKNOFEST COŞKUSU
* KKTC’de TEKNOFEST’e yoğun bir ilgi vardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TEKNOFEST bir bilincin, bir davanın, bir şuur ikliminin ete kemiğe bürünmüş halidir” diyerek şu mesajları verdi:
* “Anadolu gençlerinin güçlü sesi, Kıbrıs Türk gençliğinin sesiyle hamdolsun burada birleşti.
* 1974’te malum bizim öyle ciddi manada silahımız yoktu. 1974’te başkalarının bizlere verdiği silahlarla Ada’ya barış getirmek için geldik. Bugün, o zamanların çok çok ötesinde bir Türkiye var.
* Türkiye, savunma sanayisindeki özgün tasarımları ve yerli üretimleriyle artık dünyanın parlayan bir yıldızı haline geldi. Özellikle insansız hava araçlarımız, savunma sistemlerimiz, haberleşmedeki atılımlarımız, adeta harp tarihini yeniden şekillendirecek boyuta ulaştı.
* TEKNOFEST gençliğinin yöneteceği Türkiye, bugünkünden çok daha ileride olacaktır. Maşallah, TEKNOFEST gençliği gümbür gümbür geliyor.”
CHP'YE: PROVOKASYONLARA GELMEYECEĞİZ
* Cumhurbaşkanı Erdoğan, iç siyasetteki gelişmelere ilişkin soruları da yanıtladı. Erdoğan’a hem CHP otobüsünün polisin üzerine doğru sürülmesi konusundaki tartışmalar hem de CHP Lideri Özgür Özel’in cumhurbaşkanı adaylığı konusundaki farklı açıklamaları soruldu. Erdoğan’ın yanıtları şöyle oldu:
* “Siyasi hırsları ve saplantıları, CHP’li yöneticileri esir almış durumda. Muvazene tamamen kayboldu. Utançla hatırlanacak işler yapıyorlar.
* Milleti sokağa dökmek, iç karışıklık çıkartmak, kaos oluşturmak, provokasyonlara ortam sağlamak bitti; işi şimdi doğrudan devletin polisinin üzerine otobüs sürmeye kadar vardırdılar. Bu menfur eylem siyasetin sınırlarını aşmıştır. Bu konu artık siyasetin değil yargının konusu haline gelmiştir.
* Polisimizi kimler hedef alır, teröristler. Polislerimiz devletin ve milletimizin güvenliği için gecelerini gündüzlerine katarken, siz nasıl onların üzerlerine parti otobüsü sürdürürsünüz?
* Orada bir husus da dikkat çekiciydi. O kadın polisimiz başörtülüydü. O esnada otobüsün içinden de ‘sür, sür, sür’ diye bağırıyorlar. Sonra şoför de itiraf ediyor. ‘Öyle dediler, ben de sürdüm’ diye. Allah’tan, polisimiz kaçarak kurtuluyor. Ben Adalet Bakanımıza da hemen durumu aktardım. Bakanımız da işi takibe aldı.
* Bunlar, milleti sokağa dökmek için adeta tahrik ediyorlar. Bu tahrik nereye kadar gider, bunun bizler de siyasetçi olarak sonuna kadar takipçisi olacağız.
* Biz, CHP’nin provokasyonlarına kesinlikle gelmeyeceğiz.”
CHP’DE HERKESİN KENDİ HESABI VAR
* “Anadolu’da bir söz var, ‘Sokma akıl sekiz adım gider’ diye. Bunların durumu da maalesef böyle. Devamlı bu tür şeyleri söylüyorlar. Öyle anlaşılıyor ki bu sekiz adım da gitmeyecek. Buradaki çelişkiler yumağını doğuran ana unsur, CHP yönetiminin kendi akıllarıyla hareket etmemeleridir.
* Sabah söylediklerini akşam yine kendileri düzeltiyor. Komik desen artık komik bile değil, ortada acınası bir durum var.
* Bu kaosun, her kafadan bir ses çıkma halinin asıl nedeni bunların samimiyetsizlikleridir. CHP’de herkesin kendi hesabı var. Herkes bir başkasının kuyusunu kazıyor.
* CHP’nin kafası öyle karışık ki asıl göstermek istemedikleri bu çorba, bir garabet çorbasıdır. O çorbaya kimlerin kaşık salladığını milletten gizlemek için milletin basiretine bant çekmeye çalışıyorlar.
* Konuştukça batıyorlar. Biz, CHP’nin düştüğü bu bataklıkla ilgilenmiyor, işimize bakıyoruz, millete hizmete odaklanıyoruz.”