Güncelleme Tarihi:
Beştepe’deki Kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Depremin haberini alır almaz, ilgili bakanlarımızı İstanbul’a gönderdik. Hızla, Türkiye Afet Müdahale Planı’nı devreye aldık. AFAD’ın 148 araç ve 650 personelinin yanı sıra, diğer birimlerimizden 373 araç, 3 bin 138 arama-kurtarma personeli seferber edildi. Toplamda 11 bin 481 arama-kurtarma personeli ve 903 araç hazır duruma getirildi. Ülkemiz genelindeki 27 bölge deposu ile 54 cep depomuzu, ihtiyaçlar için hazır tuttuk. Kızılay’ımız 319 araç, bin 568 personel ile 2 bin 925 gönüllü görevlendirdi. Ayrıca 350 noktada vatandaşlarımıza sıcak çorba ve kumanya dağıtımı yaptı. 3’ü BAYKAR, 1’i Jandarma ve 2’si Emniyetimize ait toplam 6 hava aracı gözlem yapmak üzere havalanmıştır. Operatörlerimiz tarafından 136 ilave baz istasyonu devreye alınmıştır. Millet Bahçelerimiz de, deprem akşamı, yaşadıkları şok sebebiyle evlerine girmekten çekinen vatandaşlarımıza hizmet vermiştir. Okul, cami, spor tesisi, yurt ve misafirhane gibi alanlarda 200 binin üzerinde vatandaşımızın barınmasını sağladık.
5 GÜN SONRA HATIRLAYABİLDİ
Muhalefetin yıllardır ciddi paralar harcayarak reklamını yaptığı projelerin ise vatandaşın en çok ihtiyaç duyduğu gün, nasıl sınıfta kaldığını hepimiz gördük. Deprem çalışmalarımızı diline dolayan Ana Muhalefet Partisi’nin Genel Başkanı, İstanbul’un yolunu ancak 5 gün sonra hatırlayabilmiştir. İstanbullular depremin şokunu atlatmaya çalışken Sayın Genel Başkan, miting yaptı, daha önce açılan eserleri bir kez daha açtı, ama İstanbul’un derdiyle dertlendiğini gösterecek hiçbir adım atmadı. İstanbul’a da ‘dayanışma’ için değil; yolsuzluk soruşturmasında ortaya saçılan yeni skandalların üzerine ‘bant çekmek’ için geldi. Bakın bu, trajik bir durumdur. Bu, milletin gündeminden tamamen kopmak demektir. Görüyoruz ki; tüm dostane uyarılarımıza rağmen, 6 Şubat depremlerinde milletimizi rencide eden hatalardan ders alınmıyor. Bundan, ülkemiz adına üzüntü duyduğumuzu söylemek isterim. Biz de bu süreçte, yürütülen çalışmaları önce Ankara’dan takip ettik. Ardından akşam üstü İstanbul’a geçerek, AFAD’da ilgili arkadaşlarımızdan en güncel bilgileri aldık, talimatlarımızı verdik.
BAHANE DEĞİL ÇÖZÜM ÜRETME VAKTİ
Kentsel dönüşümle ilgili çalışmalarımızı, Çarşamba günü partimizin grup toplantısında detaylarıyla milletimizle paylaşacağım. Dolayısıyla bugün bu konuya girmeyeceğim. Sadece şunun altını çizmek durumundayım; Şayet bu konuda muhalefetin ve marjinal çevrelerin baskılarına teslim olsaydık, çok daha acı verici hadiselerle karşılaşırdık. Ama biz milletimizin güvenliği ve huzuru için ne yapmamız gerekiyorsa, onu hayata geçirmekte kararlı davrandık. İnşallah bundan sonra da aynı sorumluluk bilinciyle hareket edeceğiz. Dar gelirli vatandaşlarımızın konut hayalini karartmak için çabalayanlara da buradan sesleniyorum; hiç kusura bakmayın, İstanbul, sizin siyasi ikbal heveslerinize kurban edilecek bir şehir değildir. İstanbul’un; ihmali, gevşekliği, umursamazlığı, bilhassa kentsel dönüşüm projelerinde marjinal çevrelerin kaprislerini kaldıracak lüksü yoktur. Artık bahane değil, çözüm üretme vaktidir. Hangi konumda olursak olalım, bizim vazifemiz afet kapımızı çalmadan, şehrimizi bir an önce depreme hazır hale getirmektir.
HEP BERABER OMUZ OMUZA VERELİM
Bunun için el ele vermek, birlikte hareket etmek zorundayız. Enerjimizi birbirimizi yıpratmak için değil, eksiklerimizi süratle gidermek için kullanmalıyız. Dolayısıyla bugün bir kez daha herkese elimizi uzatıyoruz. Gelin hep beraber omuz omuza verelim, yapı stokumuzu yenilemek için, kentlerimizi depreme dirençli hale getirmek için beraberce çalışalım. Deprem başta olmak üzere doğal afetlere hazırlıkla ilgili konuları gündelik siyasetin geçici tartışmalarının dışında tutalım. Muhalefetten de aklıselimle, basiretle, ülkenin, milletin ve İstanbulluların çıkarlarını önceleyen bir anlayışla davranmasını bekliyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerinin sonunda çarşamba günü de 1381 engelli öğretmen ataması gerçekleştireceklerini kaydetti.
NÜFUS MESELESİ BEKA SORUNU
Türkiye, nüfus artış hızı bakımından kritik bir kavşağa gelmiştir. Muhalefet buna önem vermiyor olabilir. Muhalefet absürt argümanlarla bunu sulandırmak istiyor da olabilir ancak nüfus meselesi milletimiz açısından giderek bir beka sorununa dönüşmektedir. 1.51’e gerileyen doğurganlık hızımız burun buruna olduğumuz tehdit ve tehlikeyi açıkça ortaya koymaktadır. Hiçbir hükümet, buna kayıtsız kalamaz. Bu tehlikeye gözlerini kapatamaz. Şimdiden gerekli tedbirleri almaz, yanlış uygulamaların üzerine kararlılıkla gitmezsek yarın çok daha büyük sıkıntılarla karşılaşmamız mukadderdir.
YENİ MÜJDELER VERECEĞİZ
Türkiye-İtalya 4. Hükümetler Arası Zirve Toplantısı için İtalya’ya gideceğiz. Hafta sonu da gerek yapımı tamamlanan eserlerin açılışını yapmak gerekse Teknofest’te gençlerimizin heyecanını paylaşmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde olacağız. Ziyaretimizde ayrıca Kıbrıs Türkü kardeşlerimize yeni yatırımların, yeni projelerin müjdelerini vereceğiz.