Bir anda popüler oldu, 'Ghibli' akımına dikkat! Yapay zekayla paylaşmamanız gereken 5 şey
Güncelleme Tarihi:
Yapay zeka araçları, günlük yaşamımıza hızla entegre olurken kişisel verilerimizi tehlikeye atma riski taşıyor. Özellikle ‘Simpson’ ve ‘Ghibli’ temalı akımlar kullanıcıların fotoğraflarını paylaşarak keyifli bir deneyim sunuyor gibi görünebilir. Ancak, bu tür akımların derinlerinde birçok gizli tehlike yatıyor. Prof. Dr. Ali Murat Kırık ile bu akımların yaratabileceği riskleri ve yapay zeka ile paylaşmamanız gereken 5 önemli şeyi konuştuk.
Yapay zekanın günlük hayatımıza hızla entegre olması, büyük kolaylıklar sunarken aynı zamanda ciddi güvenlik risklerini de beraberinde getiriyor. Özellikle OpenAI’nin ChatGPT’si gibi yapay zeka araçları, teknolojinin ne kadar kişisel hale geldiğini gözler önüne seriyor.
Bu araçlar, yalnızca konuşmalarımızda paylaştığımız bilgileri değil, aynı zamanda özel hayatımıza dair pek çok detayı da hafızalarına kaydediyor. Hatta artık fotoğraflarımızı bile bu uygulamalarla paylaşmaya başladık. Bu araçlar kullanıcıların kişisel verilerini toplarken, bizler çoğu zaman paylaştığımız bilgilerin nasıl kullanılacağını tam olarak bilmeden, bunları rahatça verebiliyoruz.
SİMPSON VE GHIBLI TEMALI AKIMLARA DİKKAT!
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı ve Bilişim Teknolojileri Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık’a ilk önce bir anda popüler hale gelen ‘Simpson’ ve ‘Ghibli’ temalı akımları sordum.
Birçok kullanıcı, yapay zeka destekli uygulamalar aracılığıyla kendi fotoğraflarını bu tarz görsellere dönüştürerek paylaşıyor. Ancak, bu tür uygulamalara fotoğraf yüklemenin ne gibi güvenlik riskleri taşıdığı ve kullanıcıların hangi tehlikelerle karşılaşabileceği konusunda çok fazla bilgi yok…
Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Bu tür yapay zeka uygulamalarına fotoğraf yüklemek, özellikle yüz tanıma verilerinin toplanması açısından ciddi riskler taşır. Kullanıcılar, eğlenceli içerikler oluşturduklarını düşünürken aslında biyometrik verilerini farkında olmadan paylaşıyor olabilirler” dedi ve şöyle devam etti:
“Bu veriler, kimlik doğrulama sistemlerini aşmak, deepfake teknolojileriyle sahte videolar üretmek veya dolandırıcılık amaçlı kullanılabilir. Ayrıca, bu uygulamaların gizlilik politikaları çoğu zaman net değildir ve fotoğrafların nasıl saklandığı veya üçüncü taraflarla paylaşılıp paylaşılmadığı belirsiz olabilir. Kullanıcıların bu tür uygulamaları kullanmadan önce gizlilik sözleşmelerini dikkatlice incelemesi, mümkünse yüzlerini içeren fotoğrafları yüklememesi ve özellikle kimlik belgeleriyle eşleşebilecek net yüz görüntülerini paylaşmaktan kaçınması gerekiyor.”
CHATGPT'YE SÖYLEMEMENİZ GEREKEN 5 ŞEY
Peki, bu akımlar dışında yapay zekayla yapılan sohbetlerde neleri paylaşmamamız gerekiyor?
“Öncelikle, kimlik bilgilerimizi yapay zeka uygulamalarına vermek, büyük güvenlik riskleri doğurabilir. Bu bilgiler, kimlik hırsızlığına, dolandırıcılığa ve hesaplarımızın ele geçirilmesine neden olabilir” diyen Prof. Dr. Ali Murat Kırık, şu bilgilerin altını çizdi:
“Özellikle ad, soyad, doğum tarihi, adres, telefon numarası gibi veriler, sahte hesap açmak veya finansal işlemler gerçekleştirmek için kötü niyetli kişiler tarafından kullanılabilir. Bu tür bilgilerin yasa dışı şekilde satışa sunulması veya bir veri sızıntısı sonucunda ifşa edilmesi, uzun vadede büyük sorunlar yaratabilir. Eğer kimlik bilgilerini bir yapay zeka sistemine vermek zorundaysak, yalnızca güvenilir platformları kullanmalı, mümkünse anonimleştirilmiş veya minimum düzeyde veri paylaşımı yapmalı ve ek güvenlik önlemleri, örneğin iki faktörlü kimlik doğrulama almalıyız.” 
FARKINDA DEĞİLSİNİZ AMA HESAPLARA GİRİŞ YAPARAK İŞLEMLER GERÇEKLEŞTİRİYOR!
Oturum açma bilgilerinin de kesinlikle paylaşılmaması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Bazı yapay zeka hizmetleri, kullanıcıların hesaplarına giriş yaparak onlar adına işlemler gerçekleştirebilir. Ancak, bu tür hizmetler şifreleri güvenli bir şekilde saklamadığı takdirde büyük güvenlik açıkları oluşturabilir” dedi.
“Eğer bu bilgiler ele geçirilirse, e-posta, banka ve sosyal medya hesapları hacklenebilir” diyen Prof. Dr. Kırık, “Kullanıcılar, oturum açma bilgilerini yapay zeka ile paylaşmaktan kaçınmalı, bir şifre yöneticisi kullanmalı ve her platform için benzersiz, güçlü şifreler belirlemelidir” ifadelerini kullandı.
BUNU YAPARSANIZ SİBER SUÇLULAR TARAFINDAN HEDEF ALINABİLİRSİNİZ
Bir diğer dikkat edilmesi gerekenin finansal hesaplar olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Bazı kullanıcılar, yatırım tavsiyesi almak veya harcamalarını analiz ettirmek için yapay zeka ile finansal bilgilerini paylaşıyor. Ancak, bu durum büyük riskler taşır. Banka hesap numaraları, kredi kartı bilgileri veya yatırım hesapları gibi veriler siber suçlular tarafından hedef alınabilir” dedi ve ekledi:
“Bu bilgiler ele geçirildiğinde, banka hesapları boşaltılabilir, sahte işlemler gerçekleştirilebilir veya kimlik avı saldırılarında kullanılabilir. Kullanıcılar finansal bilgilerini paylaşmaktan kesinlikle kaçınmalı ve yapay zekayı sadece genel ekonomik analizler veya finansal okuryazarlık konusunda danışmanlık almak için kullanmalıdır.”
TİBBİ PAYLAŞIMLAR YANLIŞ YÖNLENDİRME RİSKİ TAŞIYABİLİR
Çoğu kişi, hastalığıyla ilgili yapay zekadan laboratuvar çalışmalarını yorumlamasını istiyor. Tıbbi sonuçların asla paylaşılmaması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Bu bilgiler, sigorta şirketleri veya işverenler tarafından erişildiğinde ayrımcılığa yol açabilir. Ayrıca, yapay zeka tarafından yapılan yorumlar her zaman doğru olmayabilir ve yanlış yönlendirme riski taşıyabilir” dedi.
“Tıbbi verilerin paylaşılması, sağlık kuruluşları dışındaki platformlarda ekstra güvenlik tedbirleri gerektirir” diyen Prof. Dr. Kırık, “Yapay zeka ile tıbbi verileri paylaşmak gerekiyorsa, isim ve kimlik bilgileri kaldırılarak anonim hale getirilmeli ve yalnızca güvenilir, tıbbi regülasyonlara uygun platformlar kullanılmalıdır” şeklinde konuştu.
ŞİRKET VE ADRES BİLGİLERİ PAYLAŞILMAMALI
Yapay zeka ile ise şirket ve adresler bilgilerinin paylaşılmasının da tehlikeli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ali Murat Kırık, şöyle devam etti:
-- Şirket içi bilgilerin yapay zeka ile paylaşılması, rakipler veya kötü niyetli kişilerin bu verilere erişmesine neden olabilir. Örneğin, bir mühendis kod parçalarını yapay zekaya yüklediğinde, bu kod ileride başkalarının erişimine açık hale gelebilir. Büyük şirketlerin bu yüzden yapay zeka kullanımını yasaklaması, bu riskin ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor.
-- Ayrıca, şirketlerin müşteri verileri, sözleşmeleri veya iş stratejilerini paylaşması da hukuki sonuçlar doğurabilir. Çalışanlar, yapay zeka kullanırken şirket politikalarına uymalı ve kritik bilgileri anonim hale getirmeden paylaşmamalıdır” ifadelerini kullandı.
BUNLARA DA DİKKAT!
Kimlik bilgileri, sağlık kayıtları, finansal veriler, şirket içi bilgiler ve oturum açma bilgileri dışında, konum bilgileri, özel ilişkilerle ilgili hassas detaylar, siyasi veya dini görüşler gibi bilgiler de paylaşılmamalı.
Yapay zeka ile yapılan konuşmaların potansiyel olarak incelenebileceği unutulmamalı. Önlem olarak, kullanılan yapay zeka platformlarının gizlilik politikaları dikkatle okunmalı, anonim veya genel ifadelerle sorgulamalar yapılmalı ve mümkünse geçici sohbet modları kullanılmalı.
Ayrıca, geçmiş konuşmalar düzenli olarak silinmeli ve güçlü parola ile korunmuş hesaplar tercih edilmeli.
Fotoğraflar: iStock