Güncelleme Tarihi:
Tarım ve Orman Bakanlığı, turunçgil uzun antenli böceği (Anoplophora Chiensis) için "Aranıyor" afişleri hazırladı. Türkiye'de az sayıda rastlanan ancak karantinaya tabi tutulan ve ağaçların ölümüne yol açan bu böcek, İstanbul Avcılar'daki bazı ağaçlarda tespit edildi ve 23 ağaç imha edildi.
Avrupa'da İtalya, İsviçre, Fransa, Almanya ve Hırvatistan dahil birçok ülkede ve Türkiye'de de zaman zaman görülen, hiçbir kimyasal ilacın etki etmediği zararlı böceğin istila ettiği turunçgiller, ceviz, elma, Avustralya çamı, ebegümeci, çınar, söğüt, armut, dut, Çin üzümü, kavak, liçi, kumkuat, Japon kırmızı sediri, meşe ve ficus dahil olmak üzere birçok farklı sert ağaç türünü öldürebildiği aktarıldı.
Peki, ilaçlamanın etki etmediği, orman hayatını bozan, ağaçları kurutan, kökünden sökülerek imha edilmelerine neden olan bu böcek türü ülkemize nasıl geldi?
Yayılmasını önlemek için hangi yöntemler etkili olabilir?
Ağaçların imhası dışında başka hangi önlemler alınabilir?
Kimyasal ilaç neden etki etmiyor?
Bu böceği gören kişiler ne yapmalı?
Sayısı daha da artarsa sorun büyür mü?
Marmara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Yavuz Turan ve Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Çetin ile konuştuk.
1- Turunçgil uzun antenli böceği neye benziyor?
Prof. Dr. Hüseyin Çetin: Türkiye’de birçok ağaç türü son yıllarda istilacı ve zararlı özelliklere sahip bazı böcek türlerinin tehdidi altında. Bu zararlılar arasında en önemlileri çam kese tırtılı, kabuk böceği, teke böcekleri ve özellikle turunçgil uzun antenli böceğidir.
Dış görünüşü dikkat çekici olan turunçgil uzun antenli böceğinin ergin bireyleri, üzerlerinde beyaz benekler taşır. Dişi bireyler; kavak, çınar, turunçgil ve akçaağaç gibi türlerin genç dallarında beslendikten sonra, ağacın alt kısımlarına inerek yumurta bırakacak uygun yerler arar. Yumurtalar genellikle gövde dibine, kök boğazına veya açıkta kalan köklere bırakılır.
Turunçgil Uzun Antenli böceği, Arthropoda filumu (Şube) içerisinde böcekler sınıfında Coleoptera takımı içerisinde Cerambycidae familyasına dahil olan bir böcek türüdür. Türün Latince ismi Anoplophora chinensis’dir.
Kaynak: Dr. Öğr. Üyesi Yavuz Turan
2- Turunçgil Uzun Antenli Böceği en çok nerelerde görülüyor?
Dr. Öğr. Üyesi Yavuz Turan: Bu tür tarım ve ormancılık alanlarında önemli zararlı bir türdür. Bitki ile beslenen bir tür olup meyve ağaçlarında özellikle turunçgillerde, süs bitkilerinde, fidancılığın yapıldığı bölgelerdeki bitkilerde ve ormanlarda ağaçlara zarar vermesinden dolayı bu tarz alanlarda sıklıkla görülür.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sitesinde, turunçgil uzun antenli böceği hakkında yapılan bilgilendirme metninde şu bilgiler yer alıyor.
• Birçok ağaca zarar verir. Turunçgil, fındık, elma, armut, kiraz, akçaağaç, kızılağaç, huş ağacı, gürgen, kayın, çınar, dağ muşmulası, kavak, söğüt, karaağaç türleri ve atkestanesi en önemli konukçuları arasındadır. Bu ağaçlar ülke ekonomisi için stratejik öneme sahip bitkiler arasında yer almaktadır.
• Ağaçları Öldürür. TUB, gövde ve dallar içinde tünel açar ve ağacı zayıflatarak öldürür.
• Orman hayatını bozar. Birçok farklı ağaç türünde zararlı olduğu için orman ekosistemini önemli ölçüde bozabilir.
• Kimyasal (ilaçlı) mücadelesi yok. Geçici ruhsat alan bitki koruma ürünleri olmakla birlikte, şu anda mücadele için kimyasal veya biyolojik kontrol yöntemi yoktur.
• Bu zararlıyı yok etmek için binlerce ağaç yok edilmiştir.
ANAVATANI UZAKDOĞU AMA ULUSLARASI TİCARETLE YAYILIYOR
3- Ülkemize nereden geldi?
Dr. Öğr. Üyesi Yavuz Turan: Bu tür, istilacı bir tür olup aslında bizim faunamızın (bizim ekosistem içinde yaşayan hayvan türlerinin tümü) bir elemanı değildir. Anavatanı Uzakdoğu olup özellikle Çin, Kore, Japonya türün en çok bulunduğu yerler olduğu söylenebilir. Bu tarz istilacı böcek türleri genellikle yapılan ticaret ve ithalat sonucu geniş alanlara yayılabilmektedir. Bu türün de uluslararası ticaret ile süs bitkileri, meyve ağaçları ve/veya orman
ürünleriyle girdiği düşünülmektedir.
AĞAÇLARIN ODUN KALİTESİNE DE ZARAR VERİYOR
4- Ağaçlara verdiği zararlar tam olarak nelerdir ve bu zararlar nasıl tespit edilir?
Dr. Öğr. Üyesi Yavuz Turan: Bu tür tam başkalaşım geçiren bir böcektir. Yani bu böceğin hayat döngüsü içerisinde yumurta ve larvadan sonra bir pupa dönemi gelir. Daha sonra pupadan erginler çıkar ve hayat döngüsü tamamlanmış olur. Bu hayat döngüsünde böceğin hem larvaları hem de erginleri zarar verir. Ergin bireyler bitkilerin çiçek, yaprak, kabuk gibi kısımlarında zarar yaparken; larvaları gövdede zarara neden olur.
Ergin dişi bireyler yumurtalarını ağacın toprağa yakın kısımlarındaki kabuklar yumurtalarını bırakırlar.
Yumurtaları koydukları yerde T şeklinde bir yarık açarlar. Haziran ayından itibaren yumurtaların olup olmadığı bu açıklıklardan takip edilebilir. Larvaların odunsu dokuya zarar vermesi de içerisinde galeriler açmasıyla gerçekleşmektedir. Böylelikle ağaçların odun kalitesinde de zarara neden olur.
Fotoğraf: www.tarimorman.gov.tr
TÜNEL BENZERİ GALERİLER AÇIYORLAR
Prof. Dr. Hüseyin Çetin: Bu türün asıl zararını, ağaç dokuları içinde gelişen larvalar verir. Larvalar, kambiyum ve ksilem tabakalarında tünel benzeri galeriler açarak ağacın su ve besin iletimini engeller.
Bu durum zamanla dal kurumalarına ve ağacın ölümüne neden olabilir. Ergin bireyler, ağaçtan çıkarken yaklaşık 0.5–1 cm çapında delikler
açar. Zararlının ağaca girişi genellikle fark edilmez; gelişim süreci 1–2 yıl sürebilir ve zarar, çoğunlukla ergin böcek çıkışından sonra anlaşılır.
Fotoğraf: www.tarimorman.gov.tr
KİMYASAL MÜCADELE EKOSİSTEME ZARAR VERİYOR
5- Bu böceğin yayılmasını önlemek için hangi yöntemler etkili olabilir? Kimyasal veya biyolojik mücadele seçenekleri neler?
Dr. Öğr. Üyesi Yavuz Turan: Kimyasal mücadele zaten ülkemizde en çok kullanılan mücadelelerdendir. Ancak kimyasal mücadelede hem bilgi eksikliği hem de aşırı kullanım böceğe zarar verebilir, aynı zamanda ekosisteme de bir o kadar zarar verir. Bu sebeple mutlaka biyolojik mücadele veya entegre mücadele planları yapılması gerekir.
Biyolojik mücadele için böceğin doğal bir parazitoidi ve/veya predatörü kullanılabilir. Bir diğer alternatif ise mikrobiyal mücadele olabilir. Yani bakteriler kullanılarak bir mücadele yöntemi uygulanabilir.
Fotoğraf: www.tarimorman.gov.tr
MÜCADELEDE BAKTERİ VE MİKROORGANİZMALAR KULLANILABİLİR
6- Böceğin istilasına uğrayan ağaçların imha edilmesi dışında önceden başka hangi önlemler alınabilir?
Dr. Öğr. Üyesi Yavuz Turan: Bu böcekler için ciddi çalışmaların yapılarak doğal parazitoit ve/veya predatör üretimi yapılarak bir mücadele yapılabilir. Mikroorganizmaların kullanılması da bir diğer yöntem olabilir. Özellikle bakteriler kullanılarak larvalar üzerinde böceğin gelişimini durduracak veya böceği öldürecek bir mücadele yöntemi geliştirilebilir. Bunlar için mutlaka deneysel çalışmaların yapılması gerekmektedir.
Fotoğraf: Prof. Dr. Hüseyin Çetin
CİDDİ ÖNLEMLER ALINMAZSA ZARARI OLDUKÇA BÜYÜK OLACAK
7- Bu zararlı böceğin ekosistem üzerindeki uzun vadeli etkileri nelerdir? Özellikle tarım ve orman alanları açısından ne gibi tehditler oluşturur?
Dr. Öğr. Üyesi Yavuz Turan: Ciddi önlemler alınmaz ise bu böcek tarafından orman, meyve ağaçları ve süs bitkileri ciddi zarar görecektir. Bunun dışında çiftçi ve ürün sahipleri verim kaybına uğrayacaktır. Böylece önemli ekonomik zararlara da sebep olacaktır.
Bununla birlikte eğitim eksikliği ile birlikte üreticiler kimyasal önlemlere yönelerek ciddi pestisit birikimine
sebep olacak ve bu da ekosistemi ciddi anlamda olumsuz yönde etkileyecektir.
Ayrıca bu böceğin varlığı sebebi ile ihracatta ciddi sıkıntılara sebep olabilecektir. Bitkileri ülkemizden ithal eden ülkeler tarafından bu böcekler varlığı sebebi ile ürün alımlarının durdurulması da ekonomik zararı artıracaktır.
Besin zincirinde de ciddi bozulmalara sebep olacaktır. İstilacı olması sebebi ile besin rekabetinde başarılı olması sonucunda ülkemizin diğer fauna elemanlarının popülasyonlarının azalmasına da sebep olabilir.
Fotoğraf: Prof. Dr. Hüseyin Çetin
BİR TÜR EYLEM PLANI HAZIRLANMALI
8- Halkın bu konuda bilinçlendirilmesi için hangi adımlar atılmalı ve bireyler böceği tespit ettiklerinde ne
yapmalıdır?
Dr. Öğr. Üyesi Yavuz Turan: Öncelikle halkın bilinçlendirilmesi için bu tür için bir eylem planı hazırlanmalı. Bu eylem planlarının içinde ana faaliyetlerden biri farkındalık yaratmak olmalı. Üniversitelerde, kamu kurumlarında vs. bu konu ile ilgili el broşürleri dağıtılmalı. Ayrıca bu tarz yerlerde mutlaka konu ile ilgili sunumlar yapılmalı ve farkındalık yaratılmalı.
Farkındalık yaratılma faaliyetlerinde halka mutlaka bu türlerin öldürülmesi ile ilgili yöntemlerden de
bahsedilmeli. Böylece halk ergin ve/veya larva ile karşılaştığında nasıl mücadele edeceğini öğrenmiş olacaktır.
ÖNLEM ALINMAZSA İSTANBUL İÇİN CİDDİ BİR TEHDİT OLUR
9- İstanbul gibi bir metropolde görülmesi tehlikeli bir durum mu? Sayısı daha da artarsa daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalabilir miyiz?
Dr. Öğr. Üyesi Yavuz Turan: Elbette İstanbul önemli bir metropol ve ihracat işlerinin yapıldığı önemli şehirlerden bir tanesidir. Bu sebeple bu türün baskın hale geçmesi türün ekosistemde önemli zararları olacaktır. Aynı şu anda İstanbul için tehdit olan kahverengi kokarca böceği türü gibi İstanbul için ciddi bir tehdit olacaktır.
Prof. Dr. Hüseyin Çetin: Özellikle kent içindeki parklar, bahçeler, siteler ve ormanlık alanlarda ağaç
gövdelerinde görülen delikler dikkatle incelenmelidir. Şüpheli ağaçlara ve çevresindekilere, bitki koruma
uzmanlarının önerisiyle sistemik böcek ilaçları gövde enjeksiyonu yoluyla uygulanabilir. Yoğun zarar gören ağaçlar ise kesilerek uygun şekilde imha edilmelidir. Ergin böceklerin görülmesi durumunda, ilgili yetkililere haber verilerek müdahale edilmesi sağlanmalıdır.
Böceğin özellikle tercih ettiği türler olan kavak, çınar, turunçgil ve akçaağaç gibi ağaçlar düzenli olarak
kontrol edilmelidir. Bu zararlının belirtileri hakkında yerel halk, site yöneticileri, muhtarlar ve belediye
personeli bilgilendirilmeli; erken tespit ve mücadele için toplumsal farkındalık artırılmalıdır.
10- Ağaçlara zarar verdiği bilinen bu böceğin insanlara zarar verme olasılığı var mı? Havalar ısınıyor, ormanlık alanlarda daha çok vakit geçirilecek. Bu açıdan bakıldığında riskli bir durum var mı?
Dr. Öğr. Üyesi Yavuz Turan: Bu böcekler çiğneyici ağız yapısına sahiptir ve bitki ile beslenen canlılardır. Bu sebeple bu böceklerin insanla bir bağlantısı yoktur. Yani insanı gelip bir sivrisinek gibi sokmaz, kaldı ki ağız yapısı zaten çiğneyici olduğu için böyle bir soruna sebep olmaz. Ancak insan bu böceği eline alır ve sıkıştırırsa böcek kendini kurtarmak için ısırma refleksi gösterecektir bu durumda belki biraz can yakabilecektir. Ormanlık alanda vakit geçirecek insanlar için ciddi bir risk olduğunu söylemek mümkün değildir.