Güncelleme Tarihi:
İstanbul’daki 6.2’lik depremin ardından tehlikenin geçtiğine dair yapılan yorumlara katılmayan Prof. Dr. Marco Bohnhoff, Marmara fayı boyunca 1912 Mürefte ve 1999 İzmit’te meydana gelen depremlerin arasındaki fayda büyük bir depremin hâlâ beklendiğini belirtti. Alman bilim insanı “Marmara Denizi’nin altındaki tektonik fay boyunca depolanmış olan enerji, 7.4 büyüklüğüne kadar bir deprem üretebilecek kapasitededir. Bu uç ama muhtemel senaryo, enerjinin 23 Nisan’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin yaklaşık 60 katı kadar güçlü olacağı anlamına gelmektedir. Kısacası, evet, daha büyük bir deprem olasıdır ve son deprem muhtemelen olasılığı azaltmak yerine artırmıştır” diye konuştu.
2 FAY BÖLGESİNİN ORTASINDA
Sürüklenen ve kilitli fay teorilerine dair de açıklamalarda bulunan Bohnhoff, son depremin Marmara Denizi’nin ortasında, batıda (Tekirdağ yönü) ağırlıklı olarak sürüklenen fay bölgesi ile doğuda (İstanbul yönü) çoğunlukla ya da tamamen kilitli olan fay bölgesinin geçiş noktasında meydana geldiğini söyledi: “Sürünme, iki levhanın yavaşça ve sismik olmayan bir şekilde birbirinin yanından kayarak daha az enerji biriktirmesi anlamına gelir. Yine de sürüklenen segmentler büyük depremler sırasında aktive olabilir. Kilitli segmentler ise levhalar arasında yüksek sürtünme olduğu ve levha hareketiyle sisteme aktarılan enerjinin büyük kısmının ya da tamamının biriktiği alanlardır. Kilitli segment, yaklaşık olarak 6.2’lik depremin merkez üssü ile Adalar’ın doğusundaki İzmit Körfezi arasında uzanır. Daha büyük bir depremde esas kırılma, kilitli fay bölümünde gerçekleşmesi beklense de sürüklenen segment boyunca da yayılabilir.”
50-60 ORTA DEPREM OLMASI LAZIM
Silivri açıklarındaki son depremin, beklenen büyük İstanbul depremini biraz daha yakın bir tarihe getirmiş olabileceği ama bir öncü deprem olmadığı tezine katıldığını dile getiren Bohnhoff, biriken tüm enerjinin 5 ila 6 civarındaki orta büyüklükteki depremlerle boşalmasının kâğıt üzerinde mümkün olduğu, böyle bir stresin boşalması için pratikte yaklaşık 50-60 orta büyüklükte depremin meydana gelmesi gerektiği, ancak bu durumda büyük bir depremin olmayabileceği görüşünde.