Güncelleme Tarihi:
Adının hakkını veren karpuz, %91'den fazla su içeriyor. Yaklaşık 280 gramlık ortalama bir dilim karpuz yediğinizde, adeta bir bardak su içmiş gibi oluyorsunuz.
Wayne State Üniversitesi'nden spor hekimliği uzmanı Dr. Tamara Hew-Butler, "Vücudumuz su moleküllerini kaynağı ne olursa olsun tanır ve kullanır. Meyveler, sebzeler ve çorbalar gibi nemli yiyecekler de su kaynağı olarak kabul edilir" dedi.
Karpuzun yüksek su içeriği, kan akışını desteklemekten bağırsak düzenliliğine kadar vücut fonksiyonlarının düzgün çalışmasına yardımcı oluyor. Özellikle sıcak havalarda terleme yoluyla daha fazla sıvı kaybettiğimizde, karpuz tüketimi hidrasyonu korumak için ekstra faydalı olabilir.
Alabama Üniversitesi'nden diyetisyen ve beslenme profesörü Amy Ellis, yaşlıların susuzluk hissini daha az yaşadığını ve bu nedenle daha az su içtiğini belirterek, onların sıvı ihtiyaçlarını meyvelerden karşılamalarının daha kolay ve keyifli olabileceğini vurguladı.
Çoğunlukla sudan oluştuğu için karpuz aynı zamanda düşük kalorili bir meyve. Bir fincan (yaklaşık 150 gram) doğranmış karpuz sadece 46 kalori içeriyor. Dr. Ellis, "Bazı insanlar tadı çok tatlı olduğu için şeker oranının çok yüksek olduğunu düşünür, ancak aslında oldukça ılımlıdır" dedi.
Bir fincan doğranmış karpuz yaklaşık 9.5 gram şeker içerirken, bir fincan doğranmış elma 13 gram, bir fincan yaban mersini ise yaklaşık 15 gram şeker içeriyor.
Minnesota Üniversitesi'nden diyetisyen ve gıda bilimi profesörü Joanne Slavin, bu miktarın kan şekerinde ani yükselişlere neden olmayacak kadar az olduğunu belirtti.
Mount Sinai Hastanesi'nden diyetisyen Samantha Dieras ise, karpuzun tek başına yeterli enerji sağlamayacağını ancak dengeli bir diyetin parçası olarak tüketildiğinde, su içeriği ve tatlı lezzeti sayesinde tokluk hissi yaratabileceğini ekledi.
Karpuz, kalp sağlığı için iyi olan yağ ve sodyum içermez. Ancak karpuzun kalp hastalığı riskini aktif olarak düşürüp düşürmediği konusunda henüz kesin bir yargıya varılmış değil.
Dr. Slavin, Dr. Ellis ve Dr. Dieras, karpuzda bolca bulunan amino asit L-sitrülin ve mikro besin likopenin kalp sağlığını iyileştirebileceğini öne sürüyor.
Dr. Slavin, bu fikirlerin mantıklı bir temeli olduğunu ifade etti, “Bilim insanları, böbreklerin L-sitrülini nitrik okside dönüştürdüğünü ve bunun da atardamar duvarlarını gevşeterek kan basıncını düşürebileceğini biliyor. Bitkilerde bulunan bir kimyasal olan likopen ise kalp hastalığıyla bağlantılı olan iltihabı azaltabilir. İnsanlar genellikle likopeni domatesle ilişkilendirse de karpuzda daha fazla likopen bulunuyor” dedi.
Yine de karpuzun kalp sağlığı üzerindeki doğrudan etkisini inceleyen bağımsız insan çalışmalarında ölçülebilir iyileşmeler gösterilmedi. Çalışmalardan birini yöneten Dr. Ellis, "Karpuz sihirli bir kurşun değil. Kan basıncı ilaçlarının veya benzeri şeylerin yerini tutmayacak. Ancak besin açısından yoğun gıdalarla birlikte bir diyete dahil edilirse, vasküler sağlık için iyi bir şey olabilir" diye konuştu.
Dr. Slavin, karpuzun konserve, kurutma veya dondurmaya pek uygun olmadığını, bu nedenle mevsimi dışında tüketmenin zor olduğunu belirtiyor. Ona göre, karpuzun bu kadar sevilmesinin nedenlerinden biri de bu. "Karpuz yaz ve mutluluktur" diyen Dr. Slavin, "Biri taze bir karpuzu kesip size bir dilim uzattığında, en iyi o zamandır" diye ekledi.
Karpuz ayrıca akşam yemeği salatalarında, çorbalarda veya gazlı içeceklerde de lezzetli bir seçenek olabilir.