Güncelleme Tarihi:
O sarışın genç kadının bilinci henüz kapanmamıştı. Elini tutan itfaiye erine sordu: "Aman Tanrım! Ne oldu?" Bundan birkaç dakika sonra o genç kadının kalbi durdu. Sadece ailesini değil bütün dünyayı üzüntüye boğan o kazanın kurbanlarından biri olan genç kadın, artık resmi olarak "prenses" değilse bile her zaman "halkın prensesi" olarak kalacak olan Diana Spencer'dı.
Tüm dünyayı şoke eden o olay gerçekleştiğinde takvimler 31 Ağustos 1997'yi gösteriyordu. Yani bundan tam 24 yıl öncesini. Sadece Britanya'da değil, dünyanın dört bir yanında milyonlarca kişi için "kalplerin prensesi" olan Diana Spencer, hayata veda edişinin 23'üncü yılında bir kez daha anılıyor.
İtfaiye eri yaralı haldeki Diana'yı aracın dışına çıkardıktan bir süre sonra kalbi durdu. Şimdi onu, gencecik yaşında hayattan koparan o kazanın olduğu geceye geri dönelim ve son anlarında yanında olan itfaiye erinin basına anlattıklarına bir kulak verelim:
"Genç kadının kalbi durdu. Masaj yaptım ve tekrar nefes almaya başladı. Genç kadının üzerinde kan yoktu. Doğrusu yaşayacağını düşünmüştüm. Ama şimdi biliyorum ki, her ne kadar dışarıdan bir kan görünmese bile iç organlarında çok ciddi hasar vardı. Bildiğim, ambulansa alındığında yaşıyordu. Fakat sonradan onun hastanede öldüğünü öğrendim."
Kocası Prens Charles'tan boşanmış olan Diana Spencer, kaza sırasında sevgilisi Dodi El Fayed ile birlikteydi. Paris'de magazin muhabirlerinin takibinden kurtulmak için girdiği bir tünelde kaza yapan araçta bulunan Diana, El Fayed ve sürücü Henri Paul hayatlarını kaybetmişti.
Lady Diana Spencer ile Prens Charles, 1981 yılında evlendi. Önce Prens William ardından da Prens Harry dünyaya geldi. Fakat, evlilikleri hiç de öyle peri masallarındaki gibi gelişmedi. Prens Charles, evli sevgilisi Camilla Parker Bowles'tan bir türlü kopamadı. Evlilikten sonra "Galler Prensesi" unvanı alan Diana'nın da onu aldattığına dair iddialar yayıldı.
Evlilik, 1996 yılında Prens Charles'ın isteği üzerine bitti. Prenses Diana, iş adamı Dodi El Fayed ile birlikte olmaya başladı. Ancak 1997 yılında henüz 36 yaşındayken bugün gizemi hala çözülemeyen bir trafik kazası sonucu Paris'te son nefesini verdi.
Aristokrat bir aileden gelmesine rağmen hayatını çalışarak kazanan ve bir anaokulunda öğretmenlik yaparken ülkesinin gelecekteki kralı Prens Charles ile nişanlanan Diana Spence'ın hayatı ilk bakışta bir peri masalı gibi görünebilir. Ama gerçek hiç de öyle değil.
Bu konu sık sık belgeselciler ve araştırmacılar tarafından da masaya yatarılıyor. Bu konuyu ele alanlardan biri de bir süre önce TV ekranlarına gelen Charles & Camilla: King and Queen in Waiting adlı belgesele konuşan kraliyet uzmanı araştırmacı gazeteci Jennie Bond, Diana Spencer'ın düğünü öncesi hissettiği endişeleri anlattı.
Kraliyet muhabiri olarak çalıştığı 1989 ile 2003 yılları arasında Prenses Diana ile de çok yakınlaşan Jennie Bond'un anlattıkları 1981'deki kraliyet düğünün kapalı kapılar ardında yaşanan ve peri masalına hiç benzemeyen gerçeklerini gözler önüne serdi. Bond, Prenses Diana'nın düğünün ardından kendisine söylediği sözleri aktardı. Bond şöyle konuştu: "Diana, özel konuşmalarımızdan birinde bana, düğün sırasında kendini mezbahaya giden koyun gibi hissettiğini anlattı."
Diana Frances Spencer, 1 Temmuz 1961 tarihinde İngiliz aristokrasisi içinde doğdu. Edward John Spencer'in en küçük kızıydı. Annesi Frances, babasının ilk eşiydi.Eşinden boşanan Frances Spencer, Diana'yı ve bir kardeşini de alarak Londra'da Knightsbridge'deki bir apartman dairesine taşındı. Aynı yılın noelinde babalarını görmeye giden Spencer kardeşleri, Edward John Spencer annelerinin yanına göndermeme kararı aldı. Frances Spencer dava açsa da eski eşinin nüfuzu nedeniyle çocukları geri alamadı.
1975 yılında büyük babaları Albert Spencer'ın ölümünden sonra babaları 8. Earl yeni Kont olunca, Diana da Lady unvanını kazandı. 1976 yılında Edward John Spencer romantik kitaplarıyla ün yapmış Barbara Cartland'ın tek kızı Raine ile evlenince, Diana için Glasgow, İskoçya'ya taşınan annesinin ve İngitere'deki babasının evleri arasında gidip gelen parçalanmış bir yaşam başlamış oldu. Okula gittiğinde Diana'nın babası ve annesi ayrılmıştı, bu Diana'ya çok zor geldi.
Diana 7 yaşındayken okula başladı. Fakat bir türlü istediği başarıyı elde edemedi. Ablası, Lady Sarah, gibi davranmaya çalıştı, biraz yaramazdı ama çok arkadaşı vardı. 1977 yılında Rougemont, İsviçre'de bulunan Institut Alpin Videmanett'e kaydoldu. Eve dönmek istedi, babasına sürekli mektuplar gönderdi ve birkaç hafta sonra eve döndü.
Bu sırada henüz 16 yaşında olan Diana, ileride eşi olacak kişiyi ilk kez ablası Lady Sarah'ın flörtü olarak tanıdı.
Ablası Lady Sarah gibi davranmak istiyordu ve 18 yaşındayken babası ona bir hediye verdi. Lady Sarah onun için bir apartman dairesi buldu ve babası orayı satın aldı.
Okuldan arkadaşları, Carolyn Pride, Virginia Pitman ve Anne Bolton ile bu apartmanı paylaştı. Londra'da kalırken yemek yapmaktan nefret etmesine rağmen yemek kursuna ve Kensington'daki Madame Vacani's Dance Academy'ye giden Diana, daha sonra Young England Kindergarten hemşirelik okulunda iş buldu. Evli arkadaşlarının evlerinde temizlik yaptı.
Sonra kader onu Prens Charles ile bir araya getirdi. İlk anda bir peri masalı gibi başlayan evlilikleri iki çocuklarına rağmen karanlık bir kabusa dönüştü ve çift sonunda boşandı. Diana kendine yeni bir hayat kurmaya uğraşsa da o da olmadı.
Hala üzerindeki sır perdesi tam olarak aralanmayan bir trafik kazası sonucunda henüz 36 yaşındayken hayata veda etti.