Güncelleme Tarihi:
Elon Musk geçen hafta başında, 14 Mart tarihinde Twitter'ın hisselerinin yüzde 9,2'lik kısmını satın aldığını duyurdu. Ardından Twitter CEO'su Parag Agrawal'ın Musk'a yönetim kurulu üyeliği teklif edildiği ve bunu memnuniyetle kabul ettiği açıklaması geldi.
Ancak daha haftası dolmadan işler tersine döndü. Twitter CEO'su pazar günü yaptığı açıklamada bu kez Musk'ın yönetim kurulu üyeliğini resmen reddettiğini duyurdu.
Normalde tuvalette olduğunu bile Twitter'dan paylaşan Musk'ın bu konuda herhangi bir paylaşım yapmamış olması ise dikkat çekti. Peki Musk ile Twitter yönetim kurulu arasındaki bu inişli çıkışlı ilişkiyi nasıl okumak lazım? Musk'ın kafasından neler geçiyor? İşte 6 soru 6 cevap…
MUSK TWITTER'I ZORLA ELE GEÇİRMEK Mİ İSTİYOR?
Wall Street analistlerine göre, Musk'ın Twitter yönetim kuruluna dahil olmama kararının ardında daha fazla hisse alma ve şirketin kontrolünü ele geçirme arzusu yatıyor. Twitter'ın kuralları gereğince, yönetim kurulu üyelerinin sahip olabileceği hisse miktarı yüzde 14,9'la sınırlı. Yani Musk yönetim kurulu üyesi olma kararını hayata geçirseydi, şu anki hisselerinin üzerine en fazla yüzde 5,7 daha ekleyebilecekti. Musk fikrini değiştirerek, kendini bu kısıtlamadan ve yönetim kurulu üyesi olmanın gerektirdiği bir sürü kontrol mekanizmasından kurtarmış oldu.
Gordon Haskett Araştırma Danışmanlığı analisti Don Bilson, pazartesi günü CNBC'ye yaptığı açıklamada, "Hafta sonu yaşanan değişiklik, Twitter'ı, yönetim kurulu seviyesindeki tartışmaları tweet'leyecek bir yöneticiden kurtardı. Böyle bir durum savunulamazdı" dedi ve şöyle devam etti:
"Madalyonun diğer yüzünde, Twitter, şimdiden şirketin yüzde 9'una sahip olan ve geri kalan yüzde 91'i de satın alacak kaynağı elinde tutan, ne yapacağı belirsiz bir yatırımcıyla uğraşmak zorunda. Musk'ın kısa süre içinde böyle bir hamle yapacağına şahit olabiliriz. Ama bunu asla görmeyebiliriz de. Bu adam söz konusu olduğunda herhangi bir şeyin ihtimal dışı olduğunu düşünmüyorum."
Wedbush Menkul Değerler analisti Dan Ives da benzer bir noktanın altını çizdi. "Bunun pek de dostane bir durum olmayacağı açık" diyen Ives, "Musk yönetim kurulu odasında oturup tartışılan kararlara 'hayır' demek ya da belli kurul üyeleriyle hemfikir olmak yerine, bence önümüzdeki günlerde daha düşmanca, daha aktif davranıp davranmayacağını göreceğimiz bir noktaya gidiyor" ifadelerini kullandı.
Wall Street'in asıl odaklandığı noktanın da bu olduğunu vurgulayan Ives, Insider'a yaptığı açıklamada da "Bu iş Musk'ın yönetim kuruluna katıldığı, hisselerini yüzde 14,9'un altında tuttuğu ve şirketin ilerlemesine yardım ettiği bir Cinderella hikayesinden, Musk'la Twitter arasında yaşanacak bir 'Game of Thrones' savaşına doğru gidiyor" diyerek Musk'ın Twitter karşısında daha düşmanca bir tutum takınacağını belirtti.
Elon Musk'ın Twitter hisselerini satın aldığını SEC'ye 11 gün gecikmeyle bildirdiği ortaya çıkmış, bu da bir usulsüzlük tartışması başlatmıştı. Musk'ın alım bildirimini geç yapıp hisse değerinin yükselişini geciktirerek fazladan 156 milyon dolar kazandığı öne sürülmüştü. Dün de Twitter hissedarlarının bu durumu gerekçe göstererek Musk'a dava açtığı ortaya çıktı. İlk olarak Bloomberg'ün duyurduğu ve Manhhattan Federal Mahkemesi'nde açılan davada, Marc Bain Rasella, Musk'ın SEC'ye zamanında bildirim yapmadığını, böylece Twitter hisse fiyatının düşük kalmasını sağladığını ve hisseleri ucuza aldığını savundu. Rasella, 24 Mart ile 1 Nisan arasındaki süreçte hisselerini düşük fiyattan satan yatırımcı topluluğunu temsil etmeyi amaçlıyor.
KeyBanc analistleri tarafından CNBC'ya yapılan açıklamada ise Musk'ın şirketle ilgili görüşlerini yüksek sesle dile getirmesinin Twitter'ın hisse fiyatlarını etkileyebileceği ifade edildi. Açıklamada, "Musk'ın önceliklerinin ne olduğu halen muğlak olsa da tweet'lerinin daha fazla ilgiye yol açacağını, bunun da hisse fiyatlarında oynaklığa neden olabileceğini öngörüyoruz" yorumu yapıldı.
Musk ise SEC'ye yaptığı bildirimde halihazırda yeni hisse almak ya da elindeki hisseleri satmak gibi bir planı olmadığını ancak uygun gördüğü noktada fikrini değiştirme hakkını saklı tuttuğunu belirtti.
TWITTER'I ELE GEÇİRMEK İÇİN MUSK'A NE KADARA MAL OLUR?
Musk'ın Twitter'ın kontrolünü ele geçirebilmesi için ya şirketin hisselerinin çoğunluğunu ya da en azından oyların yüzde 50'sini hükümsüz kılmaya yetecek kadar hisseyi satın alması gerekiyor.
Yukarıda da dediğimiz gibi Musk şu an yüzde 9,2'lik paya sahip. Bu oran 73,3 milyon hisseye denk geliyor ve piyasa değeri 3,4 milyar dolar civarında hesaplanıyor.
Yahoo Finance'in verilerine göre, Twitter'ın tedavüldeki hisselerinin sayısı ise 800,64 milyon. Musk'ın çoğunluk hissedar olmak için yüzde 40,8'lik hisse alması gerekiyor. Bu da 400,32 milyon hisse daha anlamına geliyor. Bu alım Musk'ın şu hisse değeriyle 15,3 milyar doları gözden çıkarması anlamına geliyor. Musk'ın 302 milyar dolarlık servetiyle şu an dünyanın en zengin insanı olduğunu da hatırlatalım.
Daily Mail'in geçen hafta ulaştığı SEC belgelerine göre, Musk Twitter hissesi satın almaya 31 Ocak'ta başladı ve 1 Nisan'a kadar tüm seanslarda alım yapmaya devam etti. En büyük alımı 7 Şubat tarihinde, 176 milyon dolar değerindeki 4,8 milyon hisseyle yaptı.
Twitter hisseleri 7 Mart gününü gözle görülür bir gerilemeyle 32,42 dolardan kapattı. Ocak ayı kapanış fiyatı 37,51 dolar olan hisseler, Musk'ın alım haberinin ardından çok büyük değer kazandı. Geçen cuma gününü 46,23 dolarda tamamlayan Twitter hisseleri, pazartesi öğleden sonra yüzde 2,8 daha kazanç getirerek 47,51 dolar oldu.
DAHA ÖNCE BÖYLE DURUMLAR YAŞANDI MI?
Musk hakkında Tesla'nın kurucusu olduğuna dair yaygın bir kanı var ancak bu doğru değil. Tesla'yı 1 Temmuz 2003'te Martin Eberhard ve Marc Tarpenning kurdu, Musk ise Şubat 2004'te 6,5 milyon dolarlık yatırımıyla şirkete katıldı.
2000'lerin sonlarında Musk, Tesla'nın yönetim kurulu başkanı ve en büyük yatırımcısıydı. Şirketin ilk otomobili olan Roadster'ın üretim süreçlerindeki sorunların yarattığı memnuniyetsizlikten de faydalanan Musk, hisse gücünü kullanarak o sırada CEO'luk koltuğunda oturan Eberhard'ı devirmeyi başardı. 2007-2009 arasındaki resesyon döneminde Tesla iflasın eşiğine geldi. Musk, 2008'in sonlarına doğru CEO olarak idareyi ele aldı. Eberhard ve Tarpenning Tesla'dan ayrıldı.
Medyanın ilgisini Tesla'ya çekmeyi başaran Musk, böylece yatırımcıların hevesini de körükledi. Milyarlarca dolarlık yatırımlar alarak Tesla'yı dünyanın en değerli otomobil üreticisi haline getirdi ve geleneksel reklamlar yerine sosyal medyayı kullanarak büyüyen farklı bir marka stratejisi inşa etti.
Serveti büyüdükçe ve gücü arttıkça Tesla Yönetim Kurulu’nun Musk karşısındaki direnci de zayıfladı. Aralarında Musk'ın yıllardır birlikte çalıştığı iş ortakları ile erkek kardeşinin de bulunduğu Tesla Yönetim Kurulu üyeleri, halka açık başka bir şirketin CEO'sunun kariyerini bitirecek kararlarda bile Musk'ı desteklemeye devam etti.
Özellikle 2018 yılında paylaştığı ve SEC'nin yolsuzluk suçlamasıyla karşı karşıya kalmasına neden olan tweet'leri Musk için zor bir sınav oldu. Sonuçta taraflar anlaştı ancak Musk, Tesla'nın başkanlığını bırakmak zorunda kaldı.
Twitter cephesinde ise daha yakın zamanda benzer bir durum yaşandı. 2020 yılında Twitter'ın aktivist yatırımcılarından Elliot Management Corp. şirkette yapılması gereken bir dizi değişikliği gündeme getirmişti. Aynı zamanda ödeme şirketi Square'in de CEO'su olan Jack Dorsey'in koltuğunu devretmesi gündeme gelmişti.
O dönemde Twitter yöneticisi olan bir kaynak, Wall Street Journal'a "Ancak Elliot için oyunun kuralları belliydi. Musk söz konusu olduğunda böyle kurallardan bahsedemiyoruz" dedi.
MUSK'IN TALEP ETTİĞİ DEĞİŞİKLİKLER NELER?
Musk, hisse alımı ilk açıklandıktan sonra paylaştığı tweet'inde "önümüzdeki aylarda Twitter'da önemli iyileştirmeler yapmayı dört gözle bekliyorum" demişti. Ardından geçtiğimiz hafta sonu bu değişikliklerin ne olabileceğine dair önemli sinyaller geldi.
Şirketin iş modelini topa tutan Musk, Twitter'ın reklamsız bir versiyonunun hayata geçirilmesini, şirketin San Francisco'daki merkezinin boşaltılarak bir evsizler sığınağına çevrilmesini, çalışan sayısının azaltılmasını, reklam gelirlerinin yerini abonelik gelirlerinin alacağı bir modele geçilmesini ("Twitter hayatta kalmak için sırtını reklam gelirlerine dayadıkça, büyük şirketlerin politikaları dikte etme gücü fazlasıyla artıyor" yazdı), abonelik servisi Twitter Blue'nun fiyatının düşürülmesini ve ödemelerin Dogecoin ile yapılmasını öneren tweet'ler attı. (Daha sonra bunların önemli bir kısmını sildi.)
80 milyon kullanıcısına "Twitter ölüyor mu?" diye sormayı da ihmal etmeyen Musk, Twitter'ın adındaki "w" harfinin kaldırılması fikrini de ortaya attı. ("Twitter" cıvıldamak "titter" ise kıkır kıkır gülmek anlamına geliyor. Aynı zamanda "tit" kelimesi de argoda meme demek.)
Daha önce Twitter'ın içerik moderasyon uygulamalarının ifade özgürlüğüne zarar verdiğini söyleyen Musk'ın bazı tweet'lerini silmesi de dikkat çekti. Musk bu tweet'leri sildikten sonra başka bir kullanıcının şu ifadelerine "kalp" atmayı da ihmal etmedi: "Size bunu açıklayayım: Elon, İfade Özgürlüğü için en büyük hissedar oldu. Elon'a uslu durması ve aklından geçenleri özgürce ifade etmemesi söylendi."
TWITTER ÇALIŞANLARI MUSK'IN KONTROLÜ ELE ALMASI KONUSUNDA NE DÜŞÜNÜYOR?
Musk'ın bir haftadır gerek açıklamalarıyla gerekse tweet'leriyle şaşkına çevirdiği Twitter çalışanları, bu durumun kendilerini rahatsız ettiğini her fırsatta dile getiriyor. Wall Street Journal'a konuşan Twitter çalışanları, Musk'la ilgili durumun personelde kaygılara ve belirsizliğe neden olduğunu belirtti. Bazıları ise Musk'ın şirketin yönünü değiştirebileceği endişesine vurgu yaptı.
Çalışanların tweet'lerinde de hem ciddi bir huzursuzluk hem de bir dalga geçme havası seziliyor. Şirketin araştırmacılarından biri paylaştığı tweet'te bu yaşananları "sonu gelmeyen bir drama" olarak nitelendirdi.
Twitter'ın kurumsal ortaklıklardan sorumlu küresel yöneticisi Lara Cohen, "Taslaklar klasörüm bir ajans tarafından temsil edilecek noktaya geldi" yorumunu yaptı. Cohen, Musk'ın hisseleri satın aldığının açıklanmasından sonra da "Yeni derebeyimize günaydın" tweet'ini paylaşmıştı.
Twitter araştırmacısı Matt DeMichiel'in paylaştığı görsel ise çok şey anlatıyordu. DeMichiel çizgi film karakteri SüngerBob KarePantolon'un yüz üstü yere kapaklandığı bir kareyi hiçbir şey eklemeden paylaşmayı tercih etti.
DeMichiel, SüngerBob'un yanı sıra bir de Drake meme'i paylaşarak Musk'ın şirketin odağını büyüme, ürün inovasyonu ve sürdürülebilirlikten mali başarıya çevireceğini ima etti. Bir kullanıcının "İşle ilgili yazışmalara Musk'ı da eklemeniz istendi mi?" sorusunu da yanıtlayan DeMichiel, "Evet, ayrıca tüm e-posta imzalarından da Tesla'nın internet sitesine link verilmesi gerekiyor" dedi.
Ekip liderlerinden Haraldur Thorleifsson ise Musk'la ilgili haberlerin ardından hisse fiyatlarındaki yüzde 30 artışa dikkat çekerek, "Elon Musk (en azından şimdilik) bana bir sürü para kazandırdı. Ve kendisinden hâlâ hoşlanmıyorum" ifadelerini kullandı.
Şirketin ürün ekiplerinden birinin yöneticilerinden olan Michael Sayman ise Nintendo'nun Mario oyunundaki kötü karakter Wario'nun masanın başında oturduğu bir görsel paylaşarak, "Twitter'ın bir sonraki yönetim kurulu toplantısı (temsili)" diye yazdı.
MUSK'I KİMLER DESTEKLİYOR?
Musk'ın Twitter'ın kontrolünü ele geçirme planını devreye koyduğu bir senaryoda yönetim kurulu üyelerinin konumu da önem kazanabilir. Hisse alımı ilk duyulduğunda Musk'ın Twitter'ın kurucusu Jack Dorsey'nin, CEO Parag Agrawal'ın ve yönetim kurulu üyelerinin çoğunluğunun desteğini arkasına aldığı anlaşılmıştı. Agrawal ve Dorsey, paylaştıkları tweet'lerle Musk'a hoş geldin demiş ve yönetim birlikte çalışmayı iple çektiklerini, Musk'ın Twitter'a büyük katkıları olacağını belirtmişti.
İlerleyen süreçte diğer yönetim kurulu üyelerinden de benzer mesajlar geldi. Örneğin Twitter Yönetim Kurulu Başkanı ve Salesforce Eş-CEO'su Bret Taylor, "Twitter yönetim kuruluna hoşgeldin @elonmusk! Hepimiz seninle birlikte çalışmak ve Twitter'ın geleceğini birlikte inşa etmek için çok heyecanlıyız" dedi. Diğer üç yönetim kurulu üyesi (Mastercard Kamu-Özel Ortaklığından Sorumlu Başkan Yardımcısı Mimi Alemayehou, Lucky Voice Group Kurucusu ve Başkanı Martha Lane Fox ve Stanford Üniversitesi'nden Prof. Dr. Fei-Fei Li) de Taylor'ın tweet'ini retweet'ledi.
Kurulun yürütücü başkanı ve üyesi Omid Kordestani da "Hoş geldin @elonmusk!" tweet'iyle karşılama komitesine dahil oldu.
Diğer dört kurul üyesi (Dünya Bankası eski Başkanı Robert Zoellick, Invoia Capital Genel Ortağı Patrick Pichette, 1stdibs.com Inc. CEO'su David Rosenblatt ve Silver Lake Eş-CEO'su Egon Durban) ise Musk'ın kurula katılımıyla ilgili sessizliklerini korudu.
ABD eski Başkanı Donald Trump'ın taraftarı olan siyasetçiler ve Twitter kullanıcılarının birçoğu da Musk'ı destekleyen paylaşımlar yaptı. Bu paylaşımların arka planında ise uzun zamandır Twitter hesabı yasaklı olan Trump'ın hesabının üzerindeki engelin kaldırılması beklentisi yatıyordu.
Tabii bir de Musk, "Ölün" dese ölmeye hazır olan 81 milyonluk takipçi kitlesi var. Morningstar Kıdemli Varlık Analisti Ali Mogharabi de konuyla ilgili bilgi notunda bu noktaya dikkat çekti.
Musk'ın hisse oranını yüzde 15'in üzerine çıkarmayı düşündüğünü belirten Mogharabi, "Bu sayede çok daha fazla güce sahip olabilir. Dahası, platform üzerindeki 81 milyondan fazla takipçisiyle herhangi bir sınırlamaya takılmadan etkili değişim kampanyaları yürütebilir" ifadelerini kullandı.
Daily Mail'in "Elon Musk's possible Twitter plans explained: Will he launch hostile takeover of world's wokest and most influential social - and how much will it cost?", Wall Street Journal'ın "Elon Musk, Again an Outsider at Twitter, Emerges as Unshackled Wild Card for Company", Insider'ın "Catch up on Elon Musk's chaotic Twitter week with this helpful breakdown tracking everything that's happened so far" başlıklı haberlerinde derlenmiştir.