Güncelleme Tarihi:
Tam da bu noktada birçok ebeveynin aklındaki soru şu: “Yaz tatilini nasıl daha anlamlı ve verimli geçirebiliriz?” Bir psikolojik danışman ve eğitimci olarak cevabın sandığınızdan çok daha basit olduğunu söyleyebilirim. Çocukların zihinsel gelişimi, duygusal iyilik hali ve hatta gelecekteki yaşam doyumları için en önemli şey, ebeveynleriyle kurdukları ilişkidir. Birlikte geçirilen kaliteli zaman sadece çocukların kendilerini değerli hissetmesini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda zor zamanlar için onlara dayanıklılık kazandırır. Peki, yaz tatilini bir bağ kurma fırsatına nasıl dönüştürebiliriz?
RUTİN, OYUN VE KÜÇÜK RİTÜELLER
Yazı genellikle kahkahalar, dondurma ve kaygısız eğlencelerle dolu bir dönem olarak hayal etsek de, gerçek bundan çok daha karmaşık. Okulun sunduğu yapının aniden ortadan kalkması, bazı çocuklar için büyük bir özgürlük hissi yaratırken, bazıları içinse güvendikleri rutinler olmadan kendilerini boşlukta hissetmelerine neden olabilir. Özellikle kaygı, DEHB veya duygusal hassasiyetleri olan çocuklar tatilde esnek bile olsa bir düzene ihtiyaç duyarlar. Okul, akademik öğrenmenin ötesinde, çocuklara günlük bir amaç ve sosyalleşme olanağı sunar. Rutin olmadan, bazı çocuklar nedenini tam olarak açıklayamasalar bile duygusal olarak zorlanabilirler.
Bu nedenle, yaz aylarında bazı temel noktaları belirli bir düzende tutmaya çalışmak önemlidir: tutarlı uyku rutinleri, düzenli yemek saatleri ve esnek olsa bile güne bir ritim kazandırmak. Özellikle küçük çocuklar için öngörülebilirlik, sinir sistemlerini sakinleştirir ve onlara güvende hissettirir.
Yazın da diğer zamanlarda olduğu gibi çocuklar pekçok farklı duygu hissedeceklerdir. Çocuğunuz bazen heyecanlı, enerjik veya neşeli olabilir; ancak bazı zamanlarda da sıkılmış, yalnız, aşırı uyarılmış veya hatta üzgün hissedebilir. Duygusal ifade için açık bir kapı tutun. Sıkılmış bir çocuk her zaman sadece eğlence aramıyor bağlantı arıyor olabilir.
ÇOCUKLARIN DUYGUSAL DÜNYASINA GİRİŞ
Biliyoruz ki; çocuklarla bağ kurmanın ilk adımı, onların dünyasına girmek. Bu da en iyi ve basit şekilde oyunla olur. Ama pahalı oyuncaklar ya da büyük organizasyonlardan söz etmiyorum. Mesela yürürken “Şu ağacı hangi şeye benzetebiliriz?” diye sormak ya da “Eğer bir hayvan olsaydın hangisi olurdun?” demek bile bir bağ kurma anıdır. Sabah ve akşam rutinlerinde küçük dokunuşlar da çok kıymetlidir. Birbirinize sıklıkla sarılmak, her sabah “Bugün iyi ki diyeceğimiz çok şey olacak biliyorum” demek ya da akşam “Bugün kendine ne için aferin dedin?” diye sormak, çocuğun iç dünyasına açılan kapılardır.
YAZ TATİLİNİ ÖDEVE DEĞİL, BİRLİKTELİĞE DÖNÜŞTÜRÜN
Elbette ki çocukların gelişimi için akademik kazanımlar önemlidir ama yaz tatili sadece tekrar tekrar test çözme ya da tatil kitaplarını bitirme dönemi değildir. Yaz tatilini birlikte geçirilen zamanlarla zenginleştirmek, çocukların hayatı bir yarış gibi değil bir deneyim alanı gibi algılamasına yardımcı olur.
Her gün birlikte farklı bir müzik türü dinlemek, ailece bir “eğlenceli etkinlikler listesi” hazırlamak ve uygulamak ya da haftalık “mutluluk kutusu” oluşturmak… Bunlar çocukların sadece bugününü değil gelecekteki güvenli ilişkiler kurma becerilerini de şekillendirir.
RUTİNLER YARATIN
Ergenlik döneminde çocuklar, daha fazla özerklik isterken aslında hala güvende hissetmeye ve görülmeye ihtiyaç duyarlar. Yaz tatili, ergen çocuklar için birebir sohbet fırsatları, birlikte kitap okuma ya da her gün 15 dakikalık yürüyüş gibi rutinlerle desteklenebilir. Hatta birlikte müzik dinlemek, müzik yapmak, bilgisayar oyunu oynamak, ortak bir dizi izlemek ya da eski çocukluk fotoğraflarına birlikte bakmak bile çok kıymetlidir. Bu aktivitelerin her biri, “Ben seninleyim” mesajını verir.
Ebeveyn olmak, çocukları sürekli eğlendirmek, organize etmek, eğitmek anlamına gelmiyor. Yeterli ebeveynlik, çocukla göz teması kurduğunuz, birlikte güldüğünüz, duygularına alan açtığınız anlarda gerçekleşir. Unutmayın, çocuğunuz bu yazı nasıl geçirdiğini değil, kiminle nasıl hissettiğini hatırlayacak. Belki bir ağacın altında birlikte söylediğiniz bir şarkıyı. Belki de sadece birlikte sustuğunuz bir ânı.
Bazen en iyi yaz tatili hiçbir yere gitmeden ama birbirinize kavuşarak geçirdiğiniz yaz tatilidir. Ne dersiniz, bu yaz bu küçük ritüelleri hayatınıza dahil etmeye hazır mısınız?
DOÇ. DR. ELİF ULU KİMDİR?
1981 yılında Bursa’da doğdu. Ortaokul ve liseyi İzmir Karşıyaka Anadolu Lisesinde tamamladı. 2004 senesinde Ege Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Lisans programından birincilikle mezun oldu. 2004 yılında Ege Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladı. 2007 yılında yüksek lisans ve 2011 yılında doktora öğretimini aynı bölümde tamamladı. 2022 yılında Doçent unvanı aldı. Halen aynı bölümde görev yapıyor. Uluslararası ve ulusal hakemli dergilerde yayımlanmış makaleleri, uluslararası kitap bölümleri ve uluslararası bilimsel toplantılarda sunulan çok sayıda bildirisi bulunuyor. Çalışma konuları dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, kariyer psikolojik danışmanlığı, çocuk ve ergenlerle psikolojik danışma, evlilik ve aile psikolojik danışmanlığı ve bağımlılık danışmanlığıdır. Kendisi EMDR terapisti, aile danışmanı ve bilişsel davranışçı psikoterapisttir.