Erken çocuklukta dil gelişimi: Zekâyı ve geleceği şekillendiren mucize

Güncelleme Tarihi:

Erken çocuklukta dil gelişimi: Zekâyı ve geleceği şekillendiren mucize
Oluşturulma Tarihi: Mart 17, 2025 11:28

Düşünün… Minik bir bebek doğduğu ilk andan itibaren çevresindeki sesleri duyuyor, anlamlandıramasa da hafızasına kaydediyor. Günler geçtikçe o masum gözlerle size bakarak mırıldanmaya, sesler çıkarmaya başlıyor. Derken, bir sabah “Baba!” diyor. İşte o an, dil gelişiminin mucizesine tanıklık ettiğiniz an!

Haberin Devamı

ERKEN YAŞTA DİL GELİŞİMİ NEDEN ÖNEMLİ?
İnsanın dünyayı keşfetmesini ve kendini ifade etmesini sağlayan en güçlü araçlardan biri dildir. Özellikle 0-6 yaş arası dönem, dil gelişiminin adeta altın çağı. Bu altın çağda gelişen dil becerisi hem iletişim hem de bilişsel ve sosyal becerilerin gelişimi için kritik bir öneme sahip. Araştırmalar, erken yaşta zengin bir dil ortamına maruz kalan çocukların akademik başarı ve sosyal etkileşim becerilerinde daha başarılı olduklarını gösteriyor. Dil becerileri aynı zamanda çocukların hafıza, dikkat ve yaratıcılığını güçlendiren bir araç.

DİLİN BEYİN GELİŞİME ETKİSİ
Erken çocuklukta özellikle 0-6 yaş arasında beyinde nöroplastisite (nöroplastisite, beynin yeni sinaptik bağlantılar oluşturma ve mevcut bağlantıları güçlendirme yeteneği) daha güçlü. Bu yaşlarda edinilen dilsel beceriler, bireyin yaşam boyu devam edecek bilişsel rezervini artırıyor. Erken yaşlarda edinilen dil becerileri, çocuğun beyninde sinaptik bağlantıların oluşturulmasını ve beynin daha verimli çalışmasını sağlar. Erken çocuklukta beyinde nöronal bağlantı oluşturma yoğunluğu hızlı. Bu yaşlarda çevreden alınan dilsel girdiler, sözcük, cümle yapıları ve anlamlarla ilgili sinir bağlantılarının güçlenmesini sağlar. Erken çocuklukta dil gelişiminin desteklenmesi, çocuğun gelecekteki düşünme, öğrenme ve problem çözme yetilerinin güçlü olmasını doğrudan etkiliyor.

Haberin Devamı

KELİME HAZNESİ NASIL GELİŞİR?
Peki, çocuklar dili nasıl öğrenir? Sağlıklı ve kaliteli bir dil becerisi kazandırmak için neler yapabiliriz? Erken çocukluk dönemi, dil öğrenmenin en doğal ve hızlı şekilde gerçekleştiği bir zaman dilimi. Çocuklar, duyduklarını kopyalar, çevresindeki insanların konuşma biçimini taklit eder. Dil becerisi yalnızca sözcükleri anlamak ya da konuşmaktan ibaret değil. Dil bilişsel esneklik, soyut düşünme ve akademik başarıyla doğrudan ilişkili bir beceri. Araştırmalar, erken yaşta gelişimleri desteklenen çocukların bilişsel becerilerinin daha güçlü olduğunu gösteriyor. Kelime hazinesi geniş olan çocukların hafızası, problem çözme yetenekleri ve akademik başarılarının daha yüksek olduğu biliniyor. Ayrıca;

Haberin Devamı

• 0-6 yaşta güçlü bir sözcük hazinesine sahip olan çocuklar, okuma-yazma becerilerini daha hızlı ediniyor ve okul yaşamında daha başarılı oluyor.

• Güçlü konuşma becerisi olan çocuklar, duygularını daha iyi ifade edebiliyor, akranlarıyla ve yetişkinlerle daha sağlıklı iletişim kuruyor.

• Erken yaşta hem dili anlama hem konuşma becerisine sahip çocuklar farklı bakış açısı geliştiriyor. Olay ve durumları daha kolay anlayıp değerlendirerek bilişsel ve sosyal problem çözme becerileri daha güçlü oluyor.

• Erken yaşta güçlü dil becerisi olan çocuklarda beyin esnekliği ve sinir hücreleri arasındaki bağlantılar daha fazla. İki ya da daha fazla dili edinmede daha başarılı olabiliyor. İki dilli yetişen çocukların bilişsel esnekliklerinin daha fazla olduğu birçok araştırma ile kanıtlandı.

Haberin Devamı

DİL GELİŞİMİNDE GÖZLEMLENEN ADIMLAR
Ağlama ve ses çıkarma (0-6 ay): Bebeğin ağlamaları, ilerleyen aylarda babıldamalar ve ses oyunlarına dönüşür. Örneğin, 4 aylık bir bebek “guu” veya “ba” gibi anlamsız sesler çıkarmaya başlayabilir. Bu adımlar, bebeğin ses algısı ve işitsel hafızasının gelişimi için önemli.

Tek sözcükler dönem (12-18 ay): “Baba/dede”, “mama” gibi anlamlı kelimeler duyulmaya başlar. Örneğin, bir çocuk oyuncak arabasını göstererek “araba” diyebilir. Bu, çocuğun nesnelerle kelimeler arasındaki bağlantı kurmaya başladığını göstergesi.

İki sözcüklü cümleler (18-24 ay): Bebek isteklerini basit cümlelerle anlatabilir. Konuşmalarında “Su/mu/bu ver”, “top al” gibi ifadeleri sıkça duyulabilir. Bu konuşma örnekleri aynı zamanda bebeğin dil ve düşüncelerini birleştirerek kendi gereksinimlerini sözel olarak ifade etmeye başladığının bir göstergesi. Örneğin, bir çocuk “mama ver” diyerek aç olduğunu ifade edebilir. Bu eylemler bebeğin edinmeye başladığı dilin, dilbilgisi yapılarının temelini atmaya bağladığının göstergesi.

Haberin Devamı

Sözcük patlaması (2-6 yaş): Dil becerileri hızla gelişen çocuk, her gün yeni sözcükler edinme becerisine sahip. Çevreden aldığı uyaranlar sonucunda yüzlerce sözcük edinme yetisine sahip. Aynı zamanda sözcükler arttıkça sözcüklerle oluşan cümle yapılarını da anlamaya başlar. Bu süreçte dil gelişimi, beyin plastisitesi ve hafıza gelişimi ile doğrudan ilişkili. Çocuk ne kadar çok kelimeye maruz kalırsa, nöron bağlantıları o kadar güçlenir. 3 yaşındaki bir çocuk “Bugün parkta koştum ve kaydıraktan kaydım” gibi daha uzun cümleler kurabilecek beceriye sahip olur.

NELER YAPIALBİLİR?
Drama ve öyküleştirme oyunları: Çocuğunuzla bir hikâye oluşturun! Örneğin, bir kukla gösterisi yaparak karakterlerin seslerini değiştirin ve çocuğunuzu hikâyeye katılmaya teşvik edin. Bu tür etkinlikler hayal gücünü geliştirirken aynı zamanda anlatım becerilerini güçlendirir.
Günlük hayatta sürükleyici sohbetler yapın: Çocuğunuzla markete gittiğinizde “Sence bugün hangi sebzeleri almalıyız?” gibi sorularla sohbet edin. Bu, çocuğun sözcük dağarcığını zenginleştirerek düşünme becerilerini geliştirir.

Haberin Devamı

Kitap okuyun ve kitapları canlandırın: Kitapları düz okumak yerine karakterlerin ses tonlarını değiştirerek okuyun. Çocuğunuzun da sesler ekleyerek anlatımınıza katılmasını sağlayın. Bu çocuğun, dinleme ve anlatım becerilerini güçlendirir.

Görseller ve resimli kartlar kullanın: Günlük eşyalarla ilgili resimler içeren kartlar göstererek çocuğun nesneleri isimlendirmesini sağlayın. Bu, görsel hafızayı destekleyerek sözcük dağarcığını genişletir.

Müzik ve hareketle sözcük öğretin: Çocuklar şarkıları çok hızlı öğrenir. Eğlenceli bir ritim eşliğinde şarkılar söyleyerek yeni sözcükler öğretin. Örneğin, “Yağmur yağıyor şıp şıp şıp” gibi hareketli şarkılar söyleyin. Bu çocuğun, ritim duygusunu ve sesletim hafızasını geliştirir.
Etkileşimli hikâye anlatımı: Hikâyeleri anlatırken duraklayın ve çocuğunuza “Sence şimdi ne olacak?” gibi sorular yöneltin. Bu çocuğun, eleştirel düşünme becerilerini destekler ve çocuğu yaratıcı düşünmeyi teşvik eder.

DİL SİHİRLİ BİR ANAHTARDIR
Sonuç; Erken yaşta dil becerisi gelişen çocukların analitik düşünme becerileri güçlenerek soyut kavramları anlama becerileri artar. Odaklanma ve problem çözme becerileri daha güçlü olur. Sözcük hazinesi geniş olan çocuklar hafızayı daha etkin kullanır ve bilgiyi daha hızlı işler. Beyin esnekliği ve çoklu görev yapabilme yetisi artar. Unutmayalım ki dil, yalnızca bir iletişim aracı değil, aynı zamanda düşünme becerilerini geliştiren sihirli bir anahtardır. Çocuklarınızı dinleyin, onlara konuşma fırsatı verin ve en önemlisi sözcüklerle dünyalarını zenginleştirin!

PROF. DR. ZELİHA YAZICI KİMDİR?
Prof. Dr. Zeliha Yazıcı Lisans öğrenimini 1996 yılında Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi ve Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı’nda tamamladı. 1999 yılında Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Anabilim Dalı’nda yüksek lisana, 2007 yılında doktora eğitimini tamamladı. Akademik yaşamına 1998 yılında Gazi Üniversitesinde Araştırma Görevlisi olarak başlayan araştırmacı 2000-2001 yılları arasında Oslo Üniversitesinde araştırmacı olarak görev yaptı. 2002 yılında Akdeniz Üniversitesinde Öğretim Görevlisi olarak göreve başlayan araştırmacı, 2008 yılında Dr. Öğretim Üyesi, 2014 yılında Doçent, 2023 yılında Profesör olarak akademik yaşamını devam ediyor. Halen Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesinde görev yapan araştırmacının, çocuk gelişimi ve eğitimi, erken çocuklukta dil edinimi, erken okur yazarlık becerileri, göç ve göçmen çocukların eğitimi, iki dilli çocuklar ve eğitim modelleri, Farklı kültürlerde çocuk yetiştirme konularında birçok araştırma, bilimsel makale ve kitapları bulunuyor.

BAKMADAN GEÇME!