Oluşturulma Tarihi: Mayıs 12, 2025 07:00
Doğuştan görme engelli Selami Çiftçi, konservatuvar başvuruları ‘nota okuyamazsın’ denilerek kabul edilmese de vazgeçmedi. Hem Türkçe öğretmeni hem de müzisyen oldu. Yan flüt, ney ve kaval çalan Çiftçi, gündüz derse giriyor akşamları sahne alıyor.
Doğuştan görme engelli Selami Çiftçi’nin çocukluğu duvarlarında hep müziğin yankılandığı bir evde geçti. Bu yüzden çocukluk hayali konservatuvar okumak ve iyi bir müzisyen olmaktı. Ama konservatuvar sınavına girecek yaşa geldiğinde ona “nota okuyamazsın bu yüzden seni konservatuvara alamayız” dediler. . Evet çocukluk hayalini gerçekleştirip konnervatuvar okuyamadı ama diğer çocukluk hayalini yine de gerçekleştirdi ve iyi bir müzisyen oldu. Bu arada annesinin okuduğu test kitaplarıyla sınavlara hazırlanarak üniversiteye girdi ve Türkçe öğretmeni oldu. Çiftçi aynı zamanda bungee jumping, parasailing gibi yüksek adrenalinli sporların da tutkunu.
Selami Çiftçi Antalya’nın Elmalı ilçesine bağlı Yapraklı köyünde 1986 yılında, göz damarları ve retinasındaki sorunlar nedeniyle görme engelli olarak dünyaya geldi. Karanlık bir dünyaya gözlerini açan Çiftçi, liseyi Elmalı’da bitirdikten sonra, üniversiteyi ise Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde okudu ve Akdeniz Üniversitesi’nde Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı’nda yüksek lisans yaptı. Görme engeli nedeniyle hayali olan konservatuvara, ‘nota okuyamazsın’ denilerek kabul edilmeyen Selami Çiftçi Türkçe öğretmenliğinin yanında kendi kendine çalışarak iyi de bir müzizyen oldu. Yan flüt, ney ve kaval çalan Çiftçi gündüz derse giriyor akşamları ise etkinliklerde sahneye çıkıyor.
KONSERVATUVAR SINAVINA ALMADILAR, HIRSLANDIMElmalı Ali Mumcu Ortaokulu’nun görme engelli Türkçe öğretmeni
Selami Çiftçi hikayesini şöyle anlatıyor; ”Doğduğumda retina ve göz damarlarımda problemler varmış. Doktorlar görme umudum olmadığını söylemişler bu yüzden hiç ameliyat olmadım. Müzikle iç içe bir ailede büyüdüm. Dayım bağlama çalar. Annemin, babamın ve ağabeyimin sesi güzeldir. Müzik her zaman hayatımın önemli bir parçası oldu. İlkokulda okul korosunda yer aldım ve daha sonra nefesli çalgılarda kendimi geliştirdim. Liseyi bitirdiğim zaman konservatuvar okumak istemiştim. Sınava girmek için para yatırmaya gittiğimde oradaki yetkili benim hayallerimi yıkan bir cümle kurdu; nota okuyamayacağımı söyledi ve sınava bile almadılar. Ben de hırs yaptım ve Türkçe öğretmeni oldum. Yani nota okuyamazsın demelerine rağmen hem
müzisyen hem de Türkçe öğretmeni oldum. Şimdi ikisini bir arada götürüyorum. Sosyal etkinliklerde, festivallerde sahne alıyorum. Türkü söyleyip kaval ya da ney çalıyorum. Ayrıca bir albüm de çıkardım.
TEST KİTAPLARINI ANNEM OKUYORDUBeni bugünlere getiren annem Mahriye Çiftçinin desteği oldu. Üniversiteye ve KPSS’ye hazırlanırken annem test kitaplarındaki soruları okuyor ben yanıtlıyordum. Akademik başarım onun sayesinde sosyal gelişimim de tüm ailemin desteği sayesinde oldu. Öğretmenliğe başlarken aklımda nasıl yapabileceğimle ilgili soru işaretleri vardı. Öğrencilerimin ve velilerimin nasıl yaklaşacağını merak ediyordum. 2009 yılında başladığım öğretmenlikte zannedilenin aksine zorlanmıyorum. Gelişen teknoloji bana çok yardımcı oluyor. Ekran okuyucu programlar, akıllı tahtalar ve Braille alfabesi sayesinde öğretmenliği icra edebiliyorum. Sınavları da başkası okuyor ben değerlendiriyorum. 15 yıllık meslek hayatımda pek çok öğrenciye katkı sağladığımı düşünüyorum.
ESKİDEN ZORBALIK YOKTUGörme engelli olmak toplumumuzda büyük bir sorun ancak bunu aşmak da biz engellilerin elinde. Ailemden ötürü çok şanslı olduğumu düşünüyorum çünkü onların desteği olmadan başaramayacağım çok dönüm noktası oldu. Okul hayatım boyunca arkadaşlarımdan hiç zorbalık görmedim çünkü bizim zamanımızda daha saygılı bir ortam vardı. Başarılı bir öğrenci olmam da arkadaşlarımın sevgi ve saygısını kazanmamı sağlamış olabilir. İşinizi doğru yapar kendinizi ispatlarsanız ön yargıları da yıkabileceğimizi anladım. İnsanlar engelli bireylerin öğretmenlik yapabileceğini ya da bir meslek sahibi olabileceğine ihtimal vermiyor. Ben bunu kırdığımı düşünüyorum. Öğrencilerimle iletişimim çok iyi.
ADRENALİN TUTKUNUMüzik gibi başka tutkularım da var bunlardan biri de adrenalin sporları. Bu ilgi bende çocukluk yıllarımda lunaparkta büyük oyuncaklara binerek başladı. Yamaç paraşütü yaparken kaval çaldım. Parasailing ve rafting yapmayı seviyorum. Bungee Jumping öncesinde rahatlamak için enstrüman çalıyorum. Barcelona’nın Nou Camp stadında ve Venedik’te gondolda da yine kaval çalarak güzel anılar biriktirdim. Eğitim ve müziğin her engeli aşacağını düşünüyorum.