Güncelleme Tarihi:
YTÜ Kimya-Metalurji Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Miray Çelikbilek Ersundu ve Prof. Dr. Ali Erçin Ersundu, 2015 yılında cam araştırma alanında laboratuvarlar kurdu. Bu laboratuvarların birinde sıfırdan cam üreten ekip diğerinde ise camların özelliklerini karakterize ediyor. Ekibin çalıştıkları camlar ise genellikle ‘ışıma’ yapan türden. Ekip, yaklaşık 5 yıl önce üzerinde çalıştıkları bir camın yanlışlıkla hareket etmesi ile farklı renkler yansıttığını farketti. Bu keşif üç boyutlu ekranların sınırını zorlayan projenin ortaya çıkmasını sağladı. YTÜ Cam Araştırma Grubu’nun yayınladığı son makalesi ise dünyanın en prestijli akademik yayınlarından biri olarak kabul edilen Nature Grubu’nun ‘Light: Science & Applications’ dergisinde yayınlandı. Araştırmacılar, yaptıkları çalışmayı ve bunun geleceği nasıl etkileyeceğini şöyle anlattı:
CAM YENİ TEKNOLOJİ İÇİN AVANTAJ SAĞLIYOR
Bunun dışında gözlüksüz bir şekilde görüntüyü üç boyutlu algılamamızı sağlayan holografi teknolojileri ve hacimsel ekranlar var. Ancak hacimsel ekranlar da ekranın içerisinde gerçekten üç boyutta görüntü oluşturmuyor. Ayrıca holografi teknolojileri de hacimsel ekranlar da yaygın kullanıma ve ticarileşmeye açık değil. Çünkü çok ciddi maliyetleri ve kullanımı için ihtiyaç duyulan sayıca fazla ekipmanları var. Bir de bu teknolojilerde önceden görüntünün oluşturulması gerekiyor yani anlık üç boyutlu görüntünün üretilmesi mümkün değil. Öte yandan son yıllarda bu üç boyutlu teknolojiler daha fazla önem kazanmaya başladı. Biz de gerçekten üç boyutlu hacimsel ekranlar yapabilir miyiz diye düşünmeye başladık. Bununla ilgili farklı malzemelerle farklı çalışmalar denense de hiçbiri uygulanabilirlik noktasında istenen başarıyı veremiyordu. Cam ise burada çok büyük bir avantaj sağlıyor.
GÖRÜNTÜYÜ HAREKET ETTİRMEYİ DE BAŞARDIK
Işık keşfimizin ardından daha farklı özel bir cam üreterek televizyon ekranlarında kullanılan çeşitli renkleri bu camın üzerinde oluşturabileceğimizi ve bunlarla bir görüntü elde edebileceğimizi gördük. Bu ışıklarla yalnızca görüntüyü oluşturmakla kalmadık aynı zamanda oluşturduğumuz görüntüyü hareket de ettirdik. Bu da zaten ekran demek. Haliyle çalışmamızla ürettiğimiz bu malzemenin üç boyutlu ekranların sınırlarını zorlayacağını göstermiş olduk. Bu çalışmamızla ilgili makalemiz Nature’a ait ‘Light: Science & Applications’ dergisinde yayınlandı.
İNSANLARIN HAYAL GÜCÜNÜ ZORLAYACAK
Çalışmamızı biraz daha geliştirdiğimizde bu, insanların hayal gücünün sınırını zorlayacak. Örneğin medyumların kullandığı bir cam kürenin küp versiyonda olduğunu düşünelim. İnsanlar hangi açıda olursa olsun bu küp sayesinde içindeki görüntüyü net bir şekilde her yerden izleyebilecek. Bunun için de çok karışık bir sisteme gerek yok. O nedenle yakın gelecekte oldukça uygulanabilir bir sistemin var olması mümkün. Yani bir gözlüğe ihtiyaç duymadan, çok da pahalı olmayacak bir sistemi evimizde ya da cep telefonumuzda kullanabileceğiz. Bu üç boyutlu ekranların kullanımı için akla ilk eğlence sektörü gelse de askeri alanlarda, sağlıkta ve eğitimde de önemli farklar yaratacak. Çünkü bu ekranlar, bir objeye aynı anda birden fazla kişinin her açıdan bakmasına ve onu derinlemesine incelemesine imkân tanıyacak. Bu teknoloji sayesinde görüntüye sonsuz bir hareket kabiliyeti vermiş olacağız. Bu çalışmayı geliştirmeye devam ediyoruz ve ileride bu projemizle Nature’a kapak olabileceğimizi düşünüyoruz.”