Güncelleme Tarihi:
Yapılan sporlar Yüksek Tempolu - Fast Paced ve Düşük Tempolu - Slow Paced olarak ikiye ayrılır. Isınma hareketleri demek içinse ''Free exercise'' ya da ''Warm up exercise'' kelimelerinden birini kullanabiliriz.
1- Spor Ekipmanları ve İngilizce Karşılıkları
Dambıl - Dumbbell
Atlama ipi - Skipping rope
Halter - Weights ya da Barbell
Not: İngilizcede ''Weights'' sözcüğü tüm ağırlıklar için de kullanılır. ''Lift Weights'' ise ''Ağırlık Kaldırmak'' anlamına gelir.
Koşu Bandı - Railway Power ya da Treadmill
Pilates Topu - Pilates Ball
Eliptik Bisiklet - Elliptical training ya da Cross training
Trambolin - Trampoline ya da kısaca Tramp
Kürek çekme makinesi - Seated row machine
Fitness eldiveni - Fitness glove
Dağ bisikleti - Mountain bike ya da All terrain bike
Mekik sehpası - Shuttle Stand
Pilates çemberi - Pilates circle
Kum torbası - Sand mag ya da Punching ball
Bel kemeri - Waist belt ya da Waist harness
Kondisyon bisikleti - Stationary training
Örnek Cümleler -
1.A - These weights are too much for you.
Bu ağırlıklar sana fazla gelir.
1.B - I ran on the treadmill for 20 minutes.
Koşu bandında 20 dakika boyunca koştum.
1.C - We bought new cross trainings for the gym.
Spor salonuna yeni bisikletler (eliptik) aldık.
1.D - My sister works half an hour every day with her pilates ball.
Ablam pilates topu ile her gün yarım saat çalışıyor.
1.E - Exercising on the trampoline is great fun.
Trambolin üzerinde egzersiz yapmak çok eğlenceli.
1.F - His arms got stronger as he worked with seated row machine every day.
Her gün kürek çekme makinesiyle çalıştığı için kolları güçlendi.
1.G - You must wear your gloves at the gym.
Spor salonunda eldivenlerini mutlaka takmalısın.
1.H - Koray has been saving money for a long time to buy a new mountain bike.
Koray yeni bir dağ bisikleti almak için uzun bir süredir para biriktiriyor.
1.I - Every day, he works on the shuttle bench to get in shape.
Forma girmek için her gün mekik sehpasında çalışıyor.
1.J - Boxers have been training with a punching bag for minutes.
Boksörler dakikalardır kum torbasıyla antrenman yapıyor / çalışıyor.
2- Spor Türleri ve İngilizce Karşılıkları
Yüzmek - Swim
Tempolu yürümek - Brisk walking
Ormanda Koşmak - Running in the forrest
Şınav çekmek - Press up ya da Push up
Mekik çekmek - Do sit ups
Bisiklet sürmek - Ride a biscyle
Futbol oynamak - Play football
Jimnastik - Gymnastics
Aeorobik - Aerobic
Örnek Cümleler -
1.A - I do 100 push-ups every day.
Her gün 100 tane şınav çekiyorum.
1.B - My friend is helping me take a shuttle.
Arkadaşım mekik çekmeme yardım ediyor.
1.C - To improve your leg muscles, you have to ride a bike.
Bacak kaslarını geliştirmek için bisiklet sürmelisin.
1.D - People now prefer to do pilates rather than gymnastics.
İnsanlar artık jimnastik yapmayı değil pilates yapmayı tercih ediyor.
1.E - In the 80s, aerobic was very fashionable.
80'li yıllarda aerobic çok modaydı.