59. PISA Yönetim Kurulu Toplantısı İstanbul'da yapıldı
Güncelleme Tarihi:
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci, "Bugünün öğrencilerine kazandıracağımız üst düzey düşünme becerileri yarının güçlü toplumunu inşa edecektir. Milli Eğitim Bakanlığı olarak OECD ile yürüttüğümüz iş birliğini geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de aynı kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğimizi vurgulamak isterim. İnanıyoruz ki bugün burada ortaya koyduğumuz vizyon sadece eğitim sistemimizi daha ileriye taşımakla kalmayacak, daha adil, daha kapsayıcı ve daha barışçıl bir dünya inşa etmemize de katkıda bulunacaktır. Bu hedef doğrultusunda çalışmalarımıza azim ve kararlılıkla devam ediyoruz" dedi.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından 'Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı' (PISA) araştırması kapsamında, '59. PISA Yönetim Kurulu Toplantısı' Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci'nin katılımıyla İstanbul'da düzenlendi. Toplantıya Yelkenci'nin yanı sıra ülke temsilcileri ve çok sayıda eğitimci katıldı. 'PISA 2025' kapsamındaki 90 ülkeden temsilcinin yer aldığı toplantıda, PISA 2022'de yapılan analiz ve raporlama çalışmaları, PISA 2025'in ilerleme durumu ve buna ait sonuçların raporlama süreci, PISA 2029 döngüsü kapsamında, okuma becerileri değerlendirme çerçevesinin geliştirilmesi, medya ve yapay zeka okuryazarlığı ile anket geliştirme süreci konuları ele alındı. Toplantıda, PISA'nın uzun dönem stratejisi, araştırma-geliştirme ve alanda ortaya çıkan yenilikler de görüşüldü. PISA kapsamında görüşülen konuların yanı sıra MEB yetkilileri tarafından katılımcılara, Türkiye'nin eğitim sistemi hakkında bilgi sunuldu.
Burada bir konuşma yapan Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli oluşturulurken, Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı, PISA verileri gibi veriler de dikkatle incelenmiştir. Türkiye Yüzyılı Maarif Model'inde özellikle matematik okuryazarlığı, fen okuryazarlığı ve okuma becerileri hem bireysel gelişimin hem de toplumsal kalkınmanın anahtarı olarak görülmektedir. Bu bağlamda projeksiyonumuz, öğretim programlarımızda yer alan öğrenme çıktıklarının, bilgisayar yeterlik düzeyleriyle doğrudan ilişkilendirilerek yapılan içerik analizleriyle açık bir şekilde ortaya konmuştur. Bu bağlamda, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Ortaokul Matematik Öğretim Programı'nda çıkarım yapma becerileri, üçüncü düzeyde varsayım oluşturma ve doğrulama gibi beceriler, dördüncü düzeyde yansıtıcı düşünme becerileri ise beşinci düzeyde ilişkilendirilmiştir. Bu programın öğrencilerin daha üst düzey matematik okuryazarlığını kazandırmaya odaklandığını göstermektedir. Yine PISA araştırmalarıyla ilgili olarak Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Fen Bilimleri Öğretim Programı'nda bilgi toplama ve gözlem gibi temel beceriler, 2'nci düzeyde, sınıflandırma ve deney yapma gibi süreçler, 3'üncü düzeyde, hipotez kurma ve bilimsel model oluşturma gibi daha ileri beceriler ise 4'üncü ve 5'inci düzeylerle ilişkilendirilmiştir" şeklinde ifade etti.
'BUGÜNÜN ÖĞRENCİLERİNE KAZANDIRACAĞIMIZ ÜST DÜZEY DÜŞÜNME BECERİLERİ YARININ GÜÇLÜ TOPLUMUNU İNŞA EDECEKTİR'
Bakan Yardımcısı Yelkenci, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, ilkokul ve ortaokul Türkçe öğretim programları anlam oluşturma, çözümleme, değerlendirme ve tahmin gibi becerilerle 3 ve 4'üncü düzeylere daha üst düzeydeki yansıtıcı okuma becerileriyle ise 5'inci ve 6'ncı düzeylere ulaşmayı hedeflemektedir. Program okuma ve anlama süreçlerini ilkokuldan itibaren sistematik biçimde yapılandırmaktadır. Bu bağlamda Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında geliştirilen ilkokul ve ortaokul Türkçe dersi öğretim programları yalnızca temel okul yazarlık değil, 21'inci yüzyılın gerektirdiği üst düzey düşme becerilerini kazandırmayı amaçlamaktadır. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, yalnızca temel akademik yeterlilikleri değil, eleştirel düşünme, problem çözme, karar verme gibi üst düzey düşünme becerilerini sistematik olarak geliştirmeyi hedeflemektedir. Bugünün öğrencilerine kazandıracağımız üst düzey düşünme becerileri yarının güçlü toplumunu inşa edecektir. Milli Eğitim Bakanlığı olarak OECD ile yürüttüğümüz iş birliğini geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de aynı kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğimizi vurgulamak isterim. Bu iş birliğini yalnızca eğitim alanında bir ortaklık olarak değil, insanlığın ortak geleceği için bilgi, değer ve deneyim paylaşımına dayalı güçlü bir öğrenme ve gelişim zemini olarak görüyoruz. İnanıyoruz ki bugün burada ortaya koyduğumuz vizyon sadece eğitim sistemimizi daha ileriye taşımakla kalmayacak, daha adil, daha kapsayıcı ve daha barışçıl bir dünya inşa etmemize de katkıda bulunacaktır. Bu hedef doğrultusunda çalışmalarımıza azim ve kararlılıkla devam ediyoruz. Katkılarınız ve değerli iş birliğiniz için hepinize teşekkür ediyor. Birlikte daha güçlü bir geleceğe inşa edeceğimize olan inancımızla hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyor. Tekrar Türkiye'mize hoş geldiniz diyorum" dedi.